EKONOMİ - 11 Ocak 2019 Cuma 15:45

Kayseri Şeker borsaya açılmak istiyor

A
A
A
Kayseri Şeker borsaya açılmak istiyor

Kayseri Pancar ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, yeni atılımlar yapabilmek ve bünyelerine fabrikalar katabilmek için yeni kaynak oluşturulmasına ihtiyaç olduğunu ifade ederek bunlardan birincisinin Kayseri Şeker gibi kooperatif kuruluşların halka açık şirket statüsüne kavuşması, ikinci adımın da Borsa İstanbul’da hisselerin alınıp satılır olması olduğunu söyledi.

Kayseri Pancar ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, yeni atılımlar yapabilmek ve bünyelerine fabrikalar katabilmek için yeni kaynak oluşturulmasına ihtiyaç olduğunu ifade ederek bunlardan birincisinin Kayseri Şeker gibi kooperatif kuruluşların halka açık şirket statüsüne kavuşması, ikinci adımın da Borsa İstanbul’da hisselerin alınıp satılır olması olduğunu söyledi.


Kayseri Şeker’in kâr eden bir kuruluş olduğunu, çiftçi ve çalışanların bu kârdan pay almaları için Borsa İstanbul’da hisselerin alınıp satılabilmesinin önemli bir adım olduğunu kaydeden Başkan Hüseyin Akay; "Bu tür şirketlerde kaynak oluşturmak kendiliğinden olmaz. Ya hissedarlara yeni sermaye ortaya koyarlar, ya da yeni hissedarlar olur onlar yeni sermaye ortaya koyar. Ya da şirketler kazanç sağlarlar, onu dağıtmazlar sermayeye ilave ederler. Bu şekilde kaynak oluşabilir. Borçlanarak da kaynak oluşturulur. Biz borçlanarak yapmıyoruz. Karlılıktan fedakarlık yapmıyoruz, elimizden geldiğince şimdiye kadar çalışmalarımızı kârlı bir şekilde yaptık ve öz kaynak oluşturduk. Şimdi görünen o ki yeni atılımlar yapabilmek ve bünyemize fabrikalar katabilmek için yeni kaynak oluşturulmasına ihtiyaç var. Bu çerçevede özellikle baştan beri düşündüğümüz bir konu vardı. Birincisi; Kayseri Şeker gibi kooperatif kuruluşların halka açık şirket statüsüne kavuşması, ikinci adım olarak da Borsa İstanbul’da hisselerin alınıp satılır olması. Bunu sağlama konusunda bir kanun çıktı. Halka açık şirket statüsünü neredeyse kazanmış durumdayız. İkinci adım olarak da Borsa İstanbul’da hisselerin alınıp satılabilmesi. Bu çerçevede hissedarımız Varlık Fonu’yla da görüşmeler yaparak halka arz etmek istiyoruz. Öncelikle çiftçilerimiz, çalışanlarımız olarak hisselerimizi satmak şeklinde. Çünkü Kayseri Şeker büyüyen, gelişen, değeri artan, kâr eden bir kuruluş. Çiftçilerimiz ve çalışanlarımız da bu kârdan hem kâr payı almaları, aynı zamanda Kayseri Şeker’in artan değerinden de nemalanmaları için bunu önemli bir adım olarak görüyoruz" dedi.



"Borsa ile ilgili girişimlerimiz olacak"


Uygun zamanda girişimlerin yapılacağının altını çizen Başkan Akay; "Bununla ilgili girişimimiz olacak. Bu konuda zaten Varlık Fonu Genel Müdürü ziyaretimize geldi, şirketimizi daha iyi şekilde tanıttık. Onlar da bu konuda olumlu olarak görüş ortaya koyuyorlar. Kayseri Pancar Kooperatifi’nin tek başına bu işi yapması söz konusu değil. Kamu hissesini temsil eden Varlık Fonu’nun da mutlaka işin içerisinde olması gerekir ki sağlam bir adımla ilerleyebilelim. Olumlu bir noktadayız şuanda. Bu çalışmaları başlatıyoruz. Tabi bu çalışmalar hemen düğmeye basıp yapılacak çalışmalar değil, biraz zaman gerekiyor. Zamanlaması da önemli; Borsa’nın cazibesinin olması lazım, piyasa şartlarının uygun olması lazım, hisse değerinin aratıyor olması lazım. Bütün bunlar dikkate alınması gerekiyor. Yatırımcı bir bankayla bu konuda işbirliği yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.



“Şeker’in geleceği teminat altına alınıyor”


Yapılacak girişimlerin gelecek adına geçmişte yaşanan sıkıntıların yaşanmaması için önemli bir adım olacağını da sözlerine ekleyen Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay konuşmasını şöyle sürdürdü;


"Benzer kuruluşlar içinde Kayseri Şeker örnek haline geldi. Bu bizim iftihar kaynağımız. Türkiye’de bütün kuruluşlar içerisinde örnek kuruluş haline geldi. Ama benzer kuruluşlarda aynı durum söz konusu olmayabilir. Bu şuradan kaynaklanıyor, birincisi profesyonelce yönetim ve güçlü bir denetim mekanizması yok. Güçlü bir denetim mekanizması olmayınca da o şirketlerin kaynakları çeşitli şekilde heba edilebiliyor. Bunun önüne geçilmesi lazım. Bunun önüne geçilmesi için de bu tür adımlara ihtiyaç var. Halka açık şirket statüsü kazanması, Sermaye Piyasası Kurulu’nun denetimi tabi haline gelmesini çok önemsiyorum. Bu sayede bu şirket daha profesyonel bir yönetim anlayışını sağlamış olacak. Gelecek adına da geçmişte yaşanan sıkıntıların yaşanmaması için önemli bir adım olacak. Onun için bu manada da Türkiye’de örnek olmak istiyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BTÜ’lü öğrenciler Filistin için çadır nöbetinde Bursa Teknik Üniversitesi öğrencileri, İsrail’in Filistin halkına yönelik aylardır düzenlediği saldırıları protesto etti. Mimar Sinan Yerleşkesi’nde kurdukları çadırlarda Filistin için nöbet tutan öğrenciler, protesto yürüyüşü de düzenledi. İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına ilk gününden itibaren tepkisini düzenlediği çeşitli programlarla dile getiren Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) artan saldırılara da sessiz kalmadı. Bu kapsamda BTÜ öğrenci toplulukları “Gazze İçin Kampüsler Ayağa Yaşasın Küresel İntifada” diyerek bir haftalık çadır nöbetine başladı. Çadır nöbetindeki öğrencileri, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar da yalnız bırakmadı. Öğrenciler, nöbet kapsamında protesto yürüyüşü de gerçekleştirdi. Mimar Sinan Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen yürüyüşte, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç ve Prof. Dr. Sinan Uyanık, Genel Sekreter Selim Uzun, akademik ve idari personel ile öğrenciler de yer aldı. Yürüyüşün ardından öğrenciler adına konuşan Halil İbrahim İnce, “İsrail’in Filistin’e karşı uyguladığı bu orantısız saldırılara ve savaş suçuna, dünya üniversitelerinden de tepkiler yükselmektedir. Columbia Üniversitesi, Yale Üniversitesi, New York Üniversitesi, Harvard Üniversitesi gibi dünya üniversiteleri, bu katliama sessiz kalmamaktadır. Üniversitelerin bu haklı mücadelesi ise ne yazık ki engellenmeye çalışılmaktadır. Bu kısıtlamaları ve İsrail’in uyguladığı vahşeti ülkemizdeki diğer üniversiteler gibi bizler de kınıyor, ‘Gazze İçin Kampüsler Ayağa Yaşasın Küresel İntifada’ diyoruz” ifadelerini kullandı. İsrail’in orantısız ve ağır saldırılarıyla 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye karşı 70 bin tondan fazla patlayıcı kullandığını ifade eden Halil İbrahim İnce, “Bu saldırılarda 14 bin 560’ı çocuk, 9 bin 582’si kadın olmak üzere toplam 33 bin 686 kişi hayatını kaybetti. 50 bine yakın kişi yaralandı ve yüz binlerce insan da yerinden edildi. İnsani yardımların bölgeye girişine izin verilmemesi nedeniyle başta bebekler ve çocuklar olmak üzere binlerce Filistinli temel gıdaya, temiz suya ve tıbbi malzemelere erişememektedir. İsrail, sivillere yapılan yardımları engelleyerek bunu bir savaş yöntemi gibi kullanması; hastanelere, hasta ve yaralıların toplu bulunduğu yerlerde kasten saldırı düzenlenmesi bir savaş suçudur” diye konuştu. Uluslararası toplumu tedbir almaya davet ettiklerini ifade eden İnce, “Birleşmiş Milletler’in derhal ateşkes kararı alması ve bunun kararlı bir şekilde İsrail’e uygulatılması gerekmektedir. Yardıma muhtaç çocuk, kadın ve yaşlıların ihtiyaç duyduğu gıda ve ilaçların ulaştırılması amacıyla Gazze’de İsrail’in uyguladığı abluka kaldırılmalıdır. Savaş, soykırım ve insanlık suçları nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrailli yetkililere ilişkin adil ve bağımsız yargılama sürecini işletilmelidir. Filistin halkının İsrail tarafından benzer katliamlara uğramasının engellenmesi hedefiyle başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmalıdır" şeklinde konuştu.