YEREL HABERLER - 12 Ocak 2012 Perşembe 16:03

MERSİN ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ YRD. DOÇ. DR. ALİ EKBER DOĞAN:

A
A
A
MERSİN ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ YRD. DOÇ. DR. ALİ EKBER DOĞAN:

Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Ekber Doğan, Kayseri’nin şehircilik ve sosyal yapısını değerlendirdi.
7 yıldan bu yana Kayseri şehircilik ve sosyal yapısı üzerine araştırma yapan ve araştırmalarının birinci bölümünü Eğreti Kamusallık adlı kitabında toplayan Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Ekber Doğan, Kayseri’nin son yıllardaki gelişimini değerlendirdi. Doğan, Kayseri’nin fiziki anlamda modern ama sosyal anlamda geleneksel bir yapısı olduğunu söyledi.
Modern şehircilik uygulamalarının, fiziki uygulamalar ve sosyal yapılanma olmak üzere iki alanda incelendiğini ifade eden Doğan, Kayseri’nin Türkiye’de birçok belediyenin yapamadığı biçimde fiziki açıdan kendini geliştirdiğini, ancak sosyal anlamda belirli ölçüdeki taşra değerlerinin hakimiyetindeki bir kent olduğunu dile getirdi. Doğan "Bu daha görünmez, sosyal ilişkiler içinde bir belirleyicilik taşıyor. Geleneğin, muhafazakar değerlerin belirleyiciliği var. Ama kamusal mekanlara ne kadar yansıyor, kadınların erkeklerin paylaştıkları, konuştukları mekanlar var. Ama yine de belli bir egemen kesim sosyal alanları, ekonomiyi belirliyor. Bu, bazı şehirlerdeki gibi birkaç ailenin elinde değil. Kayseri’ye benzer özellikler taşıyan Antep gibi değil mesela, orada 2, 3 tane zengin vardır, onların belli oranda sözü geçer. Ama Kayseri’de bir konsorsiyum, blog şeklinde bir örgütlenme var ve onlar, sosyal hayatı geleneksel değerler içerisinde devam ettirmeyi sağlayan esas unsur. Onlardan yayılan bir muhafazakarlık var. Bu anlamda geleneğin ağır bastığı bir şehir. Fiziki gelişme açısından ise bir modernlikten söz edilebilir. Düzenli ve geniş yollar var, sokaklar düzenli, çok fazla çarpık yapılaşmadan söz edilemez ve yüksek yoğunluklu bir gelişim söz konusu. Sıçramalı biçimde gelişmiyor şehir, metropolleşme ve saçaklanma yok. Daha ziyade son noktaya yeni binalar yapılarak, etrafa dengeli biçimde yayıldığı söylenebilir, bu da yapılırken oraların alt yapısının da düzenli biçimde geliştiğini söylemek mümkün. Türkiye’de birçok şehirde yönetimlerin ve belediyelerin kolay kolay yapamadığı bir şeyi yapıyor. Bu anlamda bir takım modern şehircilik uygulamalarını, fiziksel alt yapı açısından gerçekleştirmeyi başardıkları, düzenli ve derli toplu bir kentleşme olduğu görülüyor." diye konuştu.
Doğan Kayseri’nin sosyal yapısı değerlendirildiğinde mevcut politikaları eleştiren STK ya da partilerin cılızlaştığının görüldüğünü söyledi. Şehirdeki muhalefetin ve sivil toplumun, konsorsiyum olarak tanımladığı yerli, tüccar kesim tarafından denetlendiğini kaydeden Doğan "Bu şehri yönetenlerin bir başarısının sonucu olarak lanse ediliyor belki ama gücü çok paylaşmadıkları, çok katılımcı, şeffaf bir süreç izlemedikleri ve kentte üretilen değerleri de çok paylaşmadıkları görülüyor. Bu anlamda bir muhalefetin gelişebileceği söylenebilir ama ciddi biçimde kontrol ettikleri, kendilerine yakın STK’larına açıklamalar yaptırmaları, onlara daha çok yardım etmeleri şeklinde denetledikleri bir yapı var aslında." dedi.
Doğan, Kayseri’nin diğer AK Partili belediyeler ile karşılaştırıldığında, daha daraltılmış bir kamusallığın gözlemlendiğine dikkat çekti. Doğan, ’eğreti kamusallık’ diye tanımladığı söz konusu daraltılmışlığı şu şekilde açıkladı: "Belki başka birçok şehirde de AK Partili belediye var, 60’a yakın ama oralarda bu kadar daraltılmış bir kamusal alan yok. Farklı televizyonlar, gazeteler var, farklı sesler çıkıyor bunlardan, bir tartışma var, bir takım uygulamalar daha masaya yatırılıyor, farklı çevrelerin talepleri var, bunun olmayışı bir başarı gibi gösteriliyor. Her şeyin elit grup tarafından en güzel biçimde yönlendirildiği bir başarı olarak gösteriliyor ama bu aynı zamanda insanları bir vatandaş yerine koymuyor, Kayserili olarak çağırıyor, Müslüman olarak çağırıyor, hak sahibi insanların ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı üzerine kendilerinin söz sahibi olmadığı eğreti bir kamusallık yaratıyor yani demokratik bir kamusallık dediğimiz, hak sahibi yurttaşlar; bilinçli, gerektiğinde eylemler yapan, imza kampanyaları düzenleyen bir şeyin çok fazla olmadığı görülüyor. Bu şehrin bir avantajıyken, kimi durumlarda dezavantajlı. Buraya nitelikli iş gücünün gelmesini engelleyen bir durum. Çünkü daraltılmış bir sosyal hayat var, aşırı kontrol, aşırı gözetim altında, mahalle baskısının yoğun hissedildiği bir hayat var."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli KOSTÜ’den fiyat açıklaması: "Üniversite siyaset yapma yeri değildir" Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nde (KOSTÜ) erken kayıt dönemi başlarken, KOSTÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, yüzde 120 fiyat artışı iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Talipoğlu, "Yüzde 80 fiyat artışını yüzde 120 diye eylem yapan milletvekilimiz elbette okuduğu yazıyı anlamamış olamaz. O zaman bizim üzerimizden siyaset yapıyor ihtimali öne çıkıyor. Buna daha çok üzülürüz. Üniversite siyaset yapma yeri değildir" dedi. Başiskele Yeniköy Şerif Kanık Kampüsü’nde eğitim faaliyetlerini sürdüren KOSTÜ’nün Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, sosyal medyada yüzde 120 fiyat artışı yapıldığına dair paylaşımların yapılması sonrasında açıklama yaptı. Talip Emiroğlu, "Bizim üniversitemiz geçen yıl hocalarımızın maaşlarına yüzde 100’ün üzerinde zam yapmıştır. Pek çok giderimiz benzer oranlarda artış göstermişti. Bu olumsuz şartlara rağmen mevcut öğrencilerimizin eğitimini sürdürme haklarına öncelik vererek, yüzde 80 zamlı erken kayıt uygulaması imkanı oluşturduk. Bu orana düşebilmek için taksit yapamayacağımızı bildirdik. Ancak anlaşmalı olduğumuz bankalar kredi kartıyla ödeme yapan öğrencilere faizsiz taksit yapacağını belirttiler. Öğrencilerimize gönderdiğimiz yazıda, ’bu erken kayıt imkanından faydalanın, aksi takdirde eylül ayında yüzde 120 artışla kayıt yaptırmak zorunda kalabilirsiniz’ uyarısında bulunmuştuk. Maalesef bölgemizin milletvekili sayın Harun Özgür Yıldızlı, bu yazımızı ’KOSTÜ yüzde 120 zam yaptı’ olarak kamuoyuna duyurdu. Biz üniversite olarak siyasilerimizden destek beklerken, o bir kısım öğrencimizi yanına alarak okul önünde eylem yapmayı tercih etti. Bunu üzüntüyle karşıladık. Üniversite yönetiminin en ufak bir hatası yoktur. Hepimiz bu ekonomik zorluğu aşmak, kurumumuzu ayakta tutarak öğrencilerimizi mağdur etmeme derdindeyiz" dedi. "Üniversite siyaset yapma yeri değildir" Talip Emiroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yüzde 80 fiyat artışını yüzde 120 diye eylem yapan milletvekilimiz elbette okuduğu yazıyı anlamamış olamaz. O zaman bizim üzerimizden siyaset yapıyor ihtimali öne çıkıyor. Buna daha çok üzülürüz. Üniversite siyaset yapma yeri değildir. Biz 40 yıllık eğitimciyiz, işimizi yapmaya çalışıyoruz. İşimizde hiç bir zaman parayı öne çıkarmadık, eğitimi öne çıkardık. Fahiş zam ve kar kelimeleri kullanıyor. Başkanı olduğum Avrupa Eğitim Vakfı, 4 yıldır bu üniversiteye para desteği veriyor. Her yıl yapılan YÖK denetleme raporlarında görebilirsiniz. Sayın milletvekilinden öğrencileri toplayıp üniversitenin önünde eylem yapmadan önce bizden de bilgi almasını beklerdik. Burası ücretli bir üniversitedir ve ücretlerimiz çevredeki kolej ücretlerinden bile düşüktür. Gençliğin doğasında heyecan ve tepkili olmak vardır. Dolayısıyla bazı öğrencilerimiz bu tür davranış içerisinde olabilir, anlayışla karşılıyoruz. Onlarla tekrar konuşup konuyu izah edebiliriz. Onlar bizim çocuklarımız. Ama büyükler onların bu durumuna tazyik verip işi gösterilere dönüştürmemelidir. Bu üniversitenin kapısı herkese açıktır. Buradan her türlü soruya cevap bulabilirsiniz. Bu yanlış ifadeler ve eylemler üniversitemizin itibarına hak etmediği şekilde zarar vermektedir. Bizim verdiğimiz eğitimin kalitesi ortadadır. Uygulanan ücretler diğer üniversitelerle mukayese edilirse fedakarlığımız daha iyi anlaşılacaktır" Erken kayıt duyurusu Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nin erken kayıt duyurusunda ise "Sevgili öğrencilerimiz, 2024-25 eğitim dönemi erken kayıt sürecimiz başlamıştır. 17 Mayıs 2024 tarihinde sona erecektir. Geçen yıl ödediğiniz ücretin üzerine yüzde 80 artış yapılarak kayıtlarınızı yenileyebilirsiniz. Bu erken kayıt imkanından yararlanmayan öğrencilerimiz 15 Ağustos-1 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak normal kayıt sürecinde, yüzde 120’nin üzerinde artışla kayıt yaptırmak zorunda kalabilir. Bu yılki kayıt yenilemelerde taksit uygulaması kaldırılmıştır. Ancak anlaşmalı bankalarımız kredi kartıyla yapılan ödemelerde faizsiz taksit yapacaktır" ifadelerine yer verildi.
Aydın Nazilli’den sert tepki Nazilli Belediyespor Kulüp Başkanı Şahin Kaya şike iddialarını sert bir dille yalanladı. “Bizim şike yapacak paramız yok” diyen Şahin Kaya, Zonguldak Kömürspor’u hedef alarak Zonguldak cephesinin rakiplere ve hakemlere teşvik primleri gönderdiğini ileri sürdü. TFF 2. Lig Beyaz Grup’un 37. haftasında Ankaraspor-Nazilli Belediyespor 0-0 berabere kaldı. Bu sonucun ardından siyah beyazlılar puanını 38’e yükselterek ligde kalmayı başardı. Ankaraspor ise 57 puanla Play Off biletini kaptı. Ligde 16. sırada yer alan Zonguldak Kömürspor ise küme düşen son takım oldu. Maçın ardından Zonguldak Kömürspor, müsabakada şike yapıldığı iddiasıyla Türkiye Futbol Federasyonu’na başvurdu. TFF, müsabakayla alakalı inceleme başlattı. Türk futbol kamuoyunda geniş yankı uyandıran maça ilişkin Nazilli Belediyespor Kulüp Başkanı Şahin Kaya açıklamalarda bulunarak, Zonguldak Kömürspor cephesinin çirkin algı operasyonunu devreye soktuğunu ifade etti. Şahin Kaya, şike iddialarını kesin bir dille reddedip, Zonguldak Kömürspor camiasını hedef aldı. "2 takımın riske girmemesi çok normal" Alınan sonucun futbolun olağan akışında görülen bir şey olduğunu kaydeden Başkan Kaya; “Daha önce 2000-2001 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray-Strum Graz maçında da oldu. 1 puanın yettiği yerde 2 takımın da riske girmemesi ve top çevirmesi çok normal. Maçta şut olmadığına ilişkin istatistik paylaşılıyor. Vanspor’un 6-1 bittiği maçında istatistiklerin hepsi sıfır. Bu platformlarda 2 ve 3.liglerin istatistikleri yapılmıyor” dedi. "Zonguldak başarısızlığını örtmeye çalışıyor" Zonguldak Kömürspor yönetiminin kendi beceriksizliklerini, şike iddialarıyla örtmeye çalıştığını belirten Kaya; “Biz 2 milyon 300 bin TL para için 3 puanımızı sildirdik. Zonguldak ise 800 bin TL para için 3 puanını sildirdi. 3 puanları silinmeseydi bugün ligde kalacaklardı. Kendi başarısızlıklarını, örtmek için Ankaraspor ile şike yaptığımız söyleniyor. Buna kesinlikle katılmıyoruz. Kınıyoruz da. Bizim kimseyle şike pazarlığımız söz konusu olamaz. Zonguldak taraftarı hatayı kendi yönetiminde arasınlar” diye konuştu. "Bizim şike yapacak paramız yok" Nazilli Belediyespor Başkanı, ekonomik sıkıntılarla boğuştukları sezonda şike yapacak bir paralarının olmadığını vurgulayarak açıklamasının devamında, “Bizim şike yapacak paramız da yok. Bunu bütün kamuoyu biliyor. Çok cüzi miktarlara takım kurmuş bir yönetimiz. Bu algılara kimsenin itibar edeceğini düşünmüyorum. İki takımın da riske girmemesi çok normal. 25. dakikada Serhat Aslan kardeşimizin çapraz bağları koptu. Madem bu kadar şey bir maçtı, benim kardeşimin neden çaprazları koptu?” ifadelerine yer verdi. "Nazillispor ağır taştır altında kalırlar" Son dakikalarda Tibet Öniz ile rakip İbrahim Sürgülü arasında yaşanan pozisyona ilişkin de konuşan Başkan Şahin Kaya, “İkili mücadele esnasında Tibet’in ağzından küfü çıkıyor. Ankarasporlu futbolcuların tepkisi ağzından çıkan küfre. Tibet de o küfrü pozisyon icabı yaptığını söyledi. ‘Ben özrümü diledim, konuyu kapattık’ dedi. Orada bir diğer oyuncu da arkadaşımız sakat neden dışarı atmadınız diye tepki gösteriyor. Buralardan bir şey tutturamazlar. Biz anlımızın akıyla bu sezonu bitirdik. Nazillispor büyük camiadır. İlçe takımı olabiliriz, onlar il takımı olabilir, lobisi siyaseten daha kuvvetli olabilir ama Nazillispor ağır taştır altında kalırlar” dedi. "Zonguldak teşvik gönderirken biz çıkıp isyan etmedik" 4 haftadır kendi rakipleri ve Zonguldak Kömürspor’un oynadığı takımlara teşvik primleri gittiği, hakemlere para verildiği iddialarını gündeme getiren Kaya, “Karacabey maçında bildiğiniz doğrandık. Biz de orada çıkıp Zonguldak yönetimi şike yapıyor, teşvik gönderiyor, bu yüzden yeniliyoruz diyerek isyan edebilirdik. Ama hiçbir bahaneye sığınmadık. Direk rakipleri Serik Belediyespor’du yenselerdi hiçbir sorun kalmayacaktı. Bu olan Zonguldak Kömürspor yönetiminin başarısızlığıdır” şeklinde konuştu. "İstedikleri kadar araştırabilirler" 3 sezon önce Darıca Gençlerbirliği-Kızılcabölükspor çekişmesinden örnek veren Kaya, “Darıca başkanı şike yaptığını itiraf etti. Federasyon o dönemde de bununla alakalı soruşturma başlattı. Her şey açık ve ortadayken Darıca’ya hiçbir ceza verilmedi. Kızılcabölükspor da düştüğüyle kaldı. Alenen yapılmış bir şike varken hiçbir şey olmamış, bizim şikeye teşebbüsümüz dahi olmamış. Bunlardan bir şey çıkacağını düşünmüyoruz. İstedikleri kadar araştırabilirler. Bizim kimseyle ne bir para trafiği ne de bir görüşmemiz olmuştur" dedi.
Aydın Kuyucak’ta ’Karapınar Dede Hayrı’ geniş katılımla gerçekleştirildi Aydın’ın Kuyucak ilçesine bağlı kırsal Karapınar Mahallesi’nde bu sene 39’uncusu düzenlenen ’Geleneksel Dede Hayrı’ bu yıl da yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Yaylada aynı sofrada buluşan binlerce kişi hem dua etti, hem de hasret giderdi. ‘Ömür Yaylası’ olarak da bilinen Karapınar Mahallesi’ndeki Karaca ailesinin öncülüğünde yapılan, köylülerin ve hayırseverlerin destekleriyle zenginleşen hayır cemiyetinden nasiplenmek isteyen yüzlerce kişi çevre il, ilçe ve köylerden yaylaya akın etti. Baharın güzelliklerinin de yaşandığı hayır gününde, kazanlar dolusu keşkek, aşure ve çeşitli yemekler pişirildi. Kuran-ı Kerim ve duaların okunduğu hayırda uzun zamandır birbirini göremeyen dost ve akrabalar da hasret giderdi. Çocuklar da bahar havasını fırsat bilip gönüllerince yaylada oyunlar oynayıp, doyasıya eğlendiler. Mahallenin ileri gelenlerinden hayrın öncülüğünü yapan Mustafa Karaca, 39 sene önce başlayan bu hayır işinin her geçen yıl daha da büyüyerek bu günlere geldiğini belirterek, genç kuşağın da bu geleneği sürdürmesini istedi. Herkesin elinden geldiğince bu hayra destek olmaya çalıştığını belirten Karaca, “Bu hayır işini duyup bizi tanımayan kişiler bile destek vermeye başladı. Katılım her geçen sene daha da artıyor. İnsanımızın manevi değerlerine ve geleneklerine ne kadar bağlı olduğunu bir kez daha görmüş olduk” ifadelerini kullanarak katılan herkese teşekkür etti. Mevlid, ilahi ve Kuran-ı Kerim tilaveti okunup, dualar edildikten sonra dağıtılan yemekler kısa sürede tükenirken, davete katılanlar yemekten sonra yayla içerisinde aileleriyle beraber güzel bir gün geçirdi.
Karabük Geleneksel Türk okçuluğu grup müsabakaları Karabük’te başladı Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu Geleneksel Türk Okçuluğu grup müsabakaları Karabük’te başladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın okul sporları kapsamında küçükler, yıldızlar ve gençler A-B kız-erkek grup müsabakalarına 10 ilden 200’ye yakın sporcu katıldı. Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadı’nda iki gün sürecek müsabakalarda sporcular, Mersin’de yapılacak Türkiye finallerine katılabilmek için mücadele ediyor. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan açılış seremonisi konuşmalar ile devam etti. İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş ‘Eğitim Kenti Karabük’ projesi kapsamında hem akademik başarı hem sosyal-sportif faaliyetler hem de değerler olarak Karabük’ün ilerlemesinin sürdüğünü söyledi. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın sporun tabana yayılması, başarılı sporcuların kulüplere ve milli takımlara kazandırılması yönünde çalışmaların devam ettiğini belirten Karabük Gençlik ve Spor İl Müdürü Coşkun Güven, “Farklı yaş kategorilerinden 10 farklı şehirden 200’e yakın sporcu, öğretmen ve hakem arkadaşımızı Karabük’te ağırlıyoruz. Güzel ve heyecanlı mücadeleler izleyeceğiz. Karabük’te birçok organizasyona daha ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Fotoğraf çekimi ile açılış seremonisi sona ererken müsabakalar başladı. Mücadeleler yarın da devam edecek. Karabük’ten başarı ile ayrılacak sporcular Mersin’de yapılacak Türkiye finallerine katılım sağlayacak.