EĞİTİM - 27 Ekim 2021 Çarşamba 12:06

Kayseri’de korona virüs nedeniyle kapanan okul yok

A
A
A
Kayseri’de korona virüs nedeniyle kapanan okul yok

İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Saim Durgun, Kayseri’de korona virüs nedeniyle kapanan bir okulun olmadığını söyleyerek, “Karantinaya alınıp da uzaktan eğitim yapan sınıflarımız var.

İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Saim Durgun, Kayseri’de korona virüs nedeniyle kapanan bir okulun olmadığını söyleyerek, “Karantinaya alınıp da uzaktan eğitim yapan sınıflarımız var. Bunun oranı da çok düşük” dedi.



İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Saim Durgun yaptığı açıklamada, milli eğitim camiası olarak korona virüsle mücadelelerin kesintisiz olarak devam ettiğini söyledi. Okulların çocuklar için en güvenli yerler olduğunu kaydeden Durgun, “Kayseri’de korona virüsle mücadelemiz kesintisiz olarak devam etmektedir. Kapanan okulumuz yoktur. Karantina süreci çerçevesinde bir sınıfta birden fazla öğrenci de pozitif vaka görüldüğünde karantina tedbirleri uygulanarak uzaktan eğitim yapan sınıflarımız var. Bu sınıfların sayısı her geçen gün aşağıya doğru düşüyor. Uzaktan eğitim sırasında çocuklara açmış olduğumuz derslerin sayısı her geçen aşağı düşüyor. Bu da yüz yüze eğitimin artmış olduğunu gösteriyor. Şunu çok net söyleyebiliriz. Kayseri’de okullarımız çocuklarımız için dışarıya göre çok daha güvenli alanlarımızdır. Çocuklarımızın buraya gelmesinden dolayı dışarıya hastalık taşınmıyor. Okullarımızın çocuklar için en korunaklı alanlar olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.



Okullarda pandemi nedeniyle korkulacak bir durumun olmadığının altını çizen Ahmet Saim Durgun, korona virüs nedeniyle kapanan bir okulun olmadığının altını çizerek, “Çocuklarımız burada hijyen açısında, temizlik açısından, korunma açısından emin ellerdeler. Bütün öğretmenlerimiz, idarecilerimiz ve çalışanlarımız buraların hijyenini kontrol etme açısından canla başla çalışmaktadırlar. Onun için bir sıkıntımız yok pandemi sürecinde korkulacak, endişeye düşülecek bir durum söz konusu değil. Kapanan okulumuz yok. Karantinaya alınıp da uzaktan eğitim yapan sınıflarımız var. Bunun oranı da çok düşüktür” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.