POLİTİKA - 21 Haziran 2022 Salı 13:29

Kazım Yücel: “Belediyelerin Argıncık ile ilgili düşüncesi hiç olmadı”

A
A
A
Kazım Yücel: “Belediyelerin Argıncık ile ilgili düşüncesi hiç olmadı”

Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Kazım Yücel, Kocasinan ilçesine bağlı Argıncık Mahallesi ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, “Belediyelerin Argıncık ile ilgili düşüncesi hiç olmadı” dedi.

Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Kazım Yücel, Kocasinan ilçesine bağlı Argıncık Mahallesi ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, “Belediyelerin Argıncık ile ilgili düşüncesi hiç olmadı” dedi.


Argıncık Mahalle sakinleri ile bir araya gelen Kazım Yücel, Argıncık’ın Kayseri’de hakkını almamış bir mahalle olduğunu söyleyerek, “Argıncık Mahallesi’nde yaptığımız görüşmeler sonucunda artık öyle bir korkuya kapılmışlar ve üzerlerinde öyle bir baskı hissediyorlar ki gecekondu da yaşıyorlar ama bunu çıkıp söylemeye korkuyorlar. Biz de diyoruz ki bize oy verirken zaten bunun mesajını verdiniz. Yani bize bunu kısmen tevdi ettiniz. Biz de Kocasinan belediyesinde bulunan belediye meclis üyeleri ve grup başkanımızla birlikte bunu ifade ediyoruz. Sadece Argıncık mı? hayır. Buna benzer çok müstesna yerlerimiz var. Şehre mesafesi insanı utandırır, yürüme mesafesinde. Bu mahalle ve benzeri yerlerde bir 60 yıl geriye dönüyorum. 59 yaşındayım, 4-5 yaşındaki halimi hatırlıyorum. Yokluklar içinde olan bir ailenin evladıyım, ablamın eteğini giyerek top oynadığımı, bisiklet sürdüğümü hatırlıyorum. Geri döndüğümde sadece etek giymeyen çocukların yine o sokaklarda, park olmayan yerlerde hala bu şehrin bu yaklaşık mesafesinde üzülerek söylüyorum ki Kayseri’de hakkını almamış mahalle mensuplarıyla bir arada olmadığımı görüyorum” dedi.


Yücel, Argıncık’ın sıkışmış bir bölgede kaldığını ve yolun karşısında inşa edilen bir yapının Argıncık’tan çok daha pahalı fiyatlara satıldığını söyleyerek, “Bir tarafı tren yolu bir tarafı şehirlerarası yolun arasına sıkışmış, iki tarafta da büyüme şansı kalmamış, yalnız 1970’lere indiğinizde 30 bin nüfuslu Argıncık’tan bahsediyoruz. 2019 nüfusu 10 bin 900 ve 2020 nüfusu 10 bin 600. Yani hala 300 kişi de olsa bir göç veriyor. Bu halkın bu mahallede oturmasını gerektiren ne var? Yolun diğer tarafına geçiyorsunuz 500 metreye ev yapmış kişi ile yolun karşısında 500 metreye ev yapmış kişinin arasındaki uçurumu ben size anlatmayayım. Birisi milyarlık birisi de bugün müteahhit tarafından alınmayan, yapılaşmasına müsaade edilmeyen bir yer. Sayın muhtarıma söz vermiştim. Argıncık Mezarlığı ile ilgili ben gereğini yapacağım demiştim. Verdiğim sözün takipçisiyim, önerge verdik ve bakımı yapılacak diye cevap geldi. Biz bakımından bahsetmiyoruz ki. Argıncık Mahallesi’nin mezarlığının ele alınıp tamamıyla Kayseri’nin içindeki bir mezarlığa yakışır hale dönüşmesini istiyoruz. Çünkü bu belediyeden aldığınız yerin mezarlığını siz büyükşehire devrettiniz ve buraları parayla vatandaşa sattınız. Aldığınız parayla herhalde makam araçlarınıza benzin almayı hesap etmediniz. Ya da başka giderlerinizi karşılamayı düşünmemeniz lazım. Bu mahalle halkının mezarlığını elden geçirmeniz gerekli” ifadelerini kullandı.


“Belediye başkanlarının Argıncık’la ilgili değişim planı olmadı”


Belediye başkanlarının hayatlarında Argıncık ile ilgili değişim planlarının hiç olmadığını söyleyen Yücel, sözlerine şu şekilde devam etti:


“Eğer bu mahalle kentsel dönüşüm için fırsat diye belirtilen ve böyle bir fırsat 1999 yılındaki depremden sonra Türkiye gerçeği olarak bakanlığa devredildi ve belediyelere yetki verildiyse Argıncık burada dönüşüme ilk talip olan yer olmalı. Fakat burada dönüşüm olacaksa eski halin yeri Argıncık’ın arazisinin içi ve eğer bir belediye bunu satacak kadar bir gayrimenkulü kendi malı görüyorsa, bu fırsatı kaçırmamalıydı. Orada satmış olduğu parsellerin her birine burada küçük ölçekli de olsa, 2+1 de olsa, 100 metrekare brüt de olsa konutlar yapabilirdi ve Argıncık’ın belki de 4’de 1’ini oraya tahliye edebilirdi. Bu tahliyeyi yapmak ve buradaki yoğunluğu azaltmak buranın kalitesini yavaş yavaş yukarı taşıyacak projeleri hayata geçirme fırsatı verecekti. Fakat sayın belediye başkanlarının hayatlarında Argıncık’la ilgili bir değişim asla olmadı, olmayacak da. Çünkü Argıncık halkı onlar için böylesine geri kalmış bir yer olmakla aslında bir oy deposu. İstediği oyu fazlasıyla aldığı yere belediye başkanları neden hizmet etsin. Yapılan hizmetlerin yeterli olduğunu düşünüyorlar belediye başkanlarımız. Başka yerlere bakın, oyun parkları, sosyal alanlar, istediğiniz kalite var. Bu şehrimizin her tarafında olmalı. En azından Argıncık Kayseri’ye 4.7 kilometrede. Yani yürünebilecek bir yerde. Burada arazide bir boşluk olsa, imar yoğunluklarında belediye kendilerine kalabilecek bir alan belirlemiş olsa, bu mutlaka değişim olur. Burası Kayseri’nin çok da kıymetli bir yeri olacak ve burada yapılacak binaların 2 adım ötenizdeki Zümrüt Mahallesi’ndeki binalardan bir farkı olmayacak. Orada 3 milyona daire alıyorsunuz burada aynı metrekare edecek bir yeri 1 milyona almıyorsunuz. Bu Argıncık’ın kaderi olmamalı.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Serbest Bölge’de yeni yönetimin ilk toplantısını gerçekleştirildi Kayseri Serbest Bölge Yönetim Kurulu Başkanı ve Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Kayseri Serbest Bölgesi yeni yönetiminin ilk toplantısını gerçekleştirdi. Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy’un başkanlığında düzenlenen Genel Kurul Toplantısı’nın ardından yeniden Kayseri Serbest Bölge Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçilen Başkan Palancıoğlu, “Serbest Bölge’nin 2024 yılı genel kurulu tamamlandı. Yeni yönetimimizle birlikte yolumuza devam ediyoruz. Kayseri Serbest Bölge, Kayseri’nin ihracatı, istihdamı ve üretimi açışından son derece önem taşıyor. Kayseri ihracatının yaklaşık yüzde 25’ini karşılayan bir bölge. Dolayısıyla buradaki tüm sanayicilerimize vermiş oldukları emeklerden dolayı teşekkür ediyorum. Yapılan genel kurulda sağ olsun Kayseri Ticaret Odası Başkanımız Ömer Gülsoy başkanlık yaparak genel kurulumuzu tamamlamış oldular. Emeği geçen Kayseri Ticaret Odası Başkanımız Ömer Gülsoy Bey’e, Sanayi Odası Başkanımız Mehmet Büyüksimitci Bey’e, yönetim kurulu üyelerine, burada çalışan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Kayseri için üretmeye, katma değeri yüksek üretim yapmaya, ihracat ve istihdam yapmaya Kayseri Serbest Bölge en iyi şekilde devam edecek. Yapılan çalışmaların hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Kayseri’nin istihdam ve ticaret hacmini artırmak için gayretle çalıştıklarını belirten Başkan Palancıoğlu, Kayseri Serbest Bölge’nin yeni yatırımlar ve projelerle gücüne güç katacağını ifade etti.
Ankara Sağlık-Sen: “MHRS’deki yoğunluğu azaltmak için kademeli sevk zinciri kurulmalı” Sağlık-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) Hekim Koordinatörü Ali Ramazan Benli, Sağlık-Sen’in MHRS ile ilgili hazırladığı raporu paylaşarak, “MHRS’nin daha işlevsel hale gelebilmesi için kademeli sevk zincirine geçilmeli. İlk etapta MHRS’nin yüzde 20’si aile hekimlerine tahsis edilmeli. Aile Hekimliği Bilgi Sistemi ve Hastane Bilgi Yönetim Sistemi birbiri ile entegre hale gelmeli” dedi. Sağlık-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) Hekim Koordinatörü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli, Sağlık Bakanlığı’nın Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ile ilgili yeni hazırladığı düzenlemeye ilişkin Sağlık-Sen’in hazırladığı raporu paylaştı. Kademeli sevk zincirine dikkat çekilen raporda, sistemin işleyişi için birçok konuya da vurgu yapıldı. “Kademeli sevk zincirine geçilmeli” Rapora ilişkin açıklamalarda bulunan Benli, MHRS’nin daha işlevsel hale gelmesi için kademeli sevk zincirinin oluşturulması gerektiğine dikkat çekerek, “Aile hekimliğinin dünyadaki uygulaması içerisinde sevk zinciri vazgeçilmez bir durumdur. Yani kişi acil olmayan bir şikayetinde önce aile hekimine gider ve aile hekimi gerekli muayene ve tetkiklerini yapar, tedavisini düzenler veya ilgili branşa sevk eder. Sevk zincirinin kurgulanması, hastane başvurularını azaltacak, hastanelerde uzman hizmet kalitesini artıracak ve sağlık maliyetlerini düşürecektir. Bu sebeple kademeli olarak sevk zincirine geçilmelidir. Ayrıca sevk zinciri sağlıkta dönüşüm programının tamamlanmasında önemli bir yer tutmaktadır” diye konuştu. “MHRS’nin yüzde 20’si aile hekimlerine tahsis edilmeli” Kademeli sevk sistemi ile birçok sorunun önüne geçileceği ve sağlık hizmet kalitesinin daha da artacağına vurgu yapan Benli, “Kademeli sevk zincirinin oluşturulmasının daha önce pilot illerdeki sevk zinciri uygulamasından farkı; hastaların direkt hastanelere gitmesinin engellenmemesidir. Yani hastalar aile hekimlerinden sevk ile hastaneye gidebildikleri gibi direkt de gidebileceklerdir. Aile hekimi hastasını sevk etmeyi istediği zaman normal randevu sırasına yönlendirme yerine sistemi by-pass ederek sevkin sağlanması gerekmektedir. Çünkü hekim değerlendirmesinden geçen hastada sevk gerekliliği oluştu ise bu durum öncelikli sayılmalıdır. Bunun da ilk basamağı MHRS üzerinden planlanabilir. MHRS’nin belirli bir oranı, ilk etapta yüzde 20’si aile hekimlerine tahsis edilmeli. MHRS, Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS) ve Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) ile entegredir. Aynı şekilde AHBS ve HBYS de birbirleri ile entegre olmalıdır. Aile hekimi hastasını sevk edeceği zaman kullanmış olduğu AHBS sisteminin ekranından sevk edebilmeli ve ne için sevk ettiğini sisteme yazabilmelidir. Bu durumu HBYS sisteminden sevk edilen doktor görebilmelidir. Hastanede karşılayan doktor hastanın değerlendirmesini, nasıl takip edilmesi ve hangi durumlarda tekrar görmesi gerektiğini aile hekiminin göreceği sisteme yazabilmelidir. Böylece basamaklar arası iletişim daha sağlıklı hale gelir. Farklı basamaklarda çalışan hekimlerin dijital sistem üzerinden iletişimlerinin artırılması sistemin verimliliğini artıracaktır” ifadelerini kullandı. “Sistemin aksamaması için aile hekimi sayısı 50 binin üzerine çıkarılmalı” Aile hekimlerinin sevk zincirine dahil edilmesiyle aile hekimliği sisteminde aksaklıklar yaşanabileceğine, bunun da önüne geçmek için mevcut aile hekimi sayısının iki katına çıkarılması gerektiğine dikkati çeken Benli, “Sevk zincirini kurabilmek, davranış değişikliği gerektirdiğinden zamana yayılarak yapılmalıdır. Ayrıca sistemi de bu duruma hazırlamak zaman alacaktır. Sistemin hazırlanmasında aile hekimi başına düşen kişi sayısını OECD ortalaması olan 2 bin rakamlarına çekebilmek önemli bir aşamadır. Halihazırda ülkemizde bir aile hekimi 4 bin kişiye kadar bakabilmektedir. Bu durum aile hekimlerinin iş yüklerini artırmaktadır. Bunun için 28 bin olan aile hekimi sayısının 50 binin üzerine çıkarılması gerekmektedir” şeklinde konuştu. Kademeli sevk zincirinin oluşmasıyla randevu alınmasında yaşanan birçok sorunun ortadan kalkacağını, memnuniyet oranının artacağını söyleyen Benli, sözlerini şöyle tamamladı: “Sonuç olarak; sağlık sisteminin rehabilitasyonunda sevk zincirine geçiş önemli bir adım olarak önümüzde durmaktadır. Ülkemiz koşullarında sevk zincirine kademeli olarak geçilmesi daha uygulanabilir ve bu durum MHRS üzerinden başlatılabilir. Birinci basamağın güçlendirilmesi ve basamaklar arası entegrasyonun artırılması sistemin verimliliği açısından önemlidir.”