EKONOMİ - 06 Ekim 2022 Perşembe 14:00

Prof. Dr. Emre Alkin: "Enerjiyi verimli kullanmak tek çare"

A
A
A
Prof. Dr. Emre Alkin: "Enerjiyi verimli kullanmak tek çare"

Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) İcra Kurulu Başkanı Prof.

Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, Anadolu Buluşmalarının Kayseri’de düzenlenen toplantısında, "Enerjiyi verimli kullanmak tek çare" dedi.


Dünya Gazetesi işbirliği ile Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemi sponsorluğunda VERİMDER tarafından düzenlenen Anadolu Buluşmaları Toplantısı, Kayseri’de gerçekleştirildi. Bir otelde düzenlenen toplantıya, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, VERİMDER Başkanı Çağdaş Korkmaz, Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ve davetliler katıldı.



"Enerjiyi verimli kullanmamız lazım"


Toplantının açılış konuşmasını yapan VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, "Bizim enerjiyi verimli kullanmamız lazım. Enerjiyi verimli kullanın derken, az kullanın da üşüyün ya da sıcakta pişin demek anlamına gelmiyor. Biz daha az enerji tüketerek aynı randımanı sağlamak amacındayız. Kıt kaynaklarla maksimum faydayı sağlamaya çalışan bir bilimin içerisinde geliyoruz. Demek ki kaynak bizde yok. Kaynağı ithal ediyoruz. Bu nedenle kaynak kıt demek, bizde olmayan her şey kıttır. Bizde bunu ekonomik şekilde kullanacağız, maksimum enerjiyi sağlamak için bu enerjiyi kullanacağız. Sanayi Bakanlığımızın kendi verilerine göre, binalarda tüketilen enerji sanayiden daha fazla. Yani sanayinin tükettiği enerjiden daha fazla binalarda enerji tüketiliyor. Maalesef Türkiye’de binalarımızın yüzde 80’i enerji verimliliğine uygun değil. Yani bizim bir seferberlik başlatmamız gerekiyor. Biz böyle bir yola çıktık. Veriler gösteriyor ki; AB’de de enerji tüketimi ile ilgili ciddi bir seferberlik baş göstermiş durumda. Kış gelecek Avrupalılar perişan olacaklar şeklinde yorumlar var. Ben daha yeni geldim şu anda öyle bir durum yok. Yani 1 buçuk 2 yıllık doğalgaz ihtiyaçlarını depolamışlar. Ancak tabi ki endişeliler. Sadece, ‘biz bu filmi daha önceden gördük’ diyorlar. Liberalizm, kendi özünde kıt kaynaklarla maksimum faydayı felsefi bir şekilde özgürlüklere dayandıran bir yaklaşımdır. Toplum ve siyaset ne kadar özgürse bir o kadar rahat oluşuyor. Ancak şu anda mümkün değil. Amerika’dan Japonya’ya kadar her yerde çalışmış ve siyasi rejimden değişim geçiriyor. Bu şartlar altında bizde diyoruz ki serbest piyasa ekonomisinin şartlarıyla idarecileri eleştirmeye çalışıyoruz. Diplomatik ve siyasi olarak sıkışmış olan hükümetlere ‘serbest piyasayı neden uygulamıyorsunuz?’ dediğimizde, onlarda ‘biz serbest değiliz ki’ diyorlar. Mesela Avrupalılar doğalgaza bu kadar bağımlı olduklarını Rusya-Ukrayna savaşında net olarak anladıklarını söylüyorlar. Bağımlı olduğumuz için bağımsız politika üretemiyoruz. Dolayısıyla bizim önereceğimiz tek şey depolar dolana kadar Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesidir. Bu çatışmanın nihayetinde de bir sulh oluşması. Bu sulhla birlikte de bizim tekrardan enerjiye kavuşmamız. Bu kolay bir durum değil" ifadelerini kullandı.


Alkin, "Vatandaşa diyoruz ki eğer ki biz kendi konutumuzda enerjiyi verimli kullanırsak, Türkiye’nin dış politikasını bile iyi hale getirebiliriz. Neden çünkü daha az tüketeceksin ve bizde daha az mecbur kalacağız. Burası 25’inci ilimiz ve her ilde farklı bir cevapla karşılaşıyoruz. Örneğin Erzurum bu konudaki bilinciyle bizi çok şaşırttı. Ancak başka illere gittiğimizde duvar kalınlıkları 8 santimetre olması gerekirken, 3 santimetre ile yetinilmiş. Burada hem inşattı yapan müteahhide hem de imalatı satın alan vatandaşa bunun ne kadar önemli bir konu olduğunu ve kendisine ne kadar çok fayda vereceğini bilgilendirme yolu ile anlatmamız lazım. Dolayısıyla enerji bir ihtiyaç ancak bunu israf etmek bize fayda getirmeyen bir davranış olur" şeklinde konuştu.



"Yalıtım konusunda çalıştık"


Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da, "Biz bu yalıtım konusunda o kadar dil döktük o kadar konuyu gündeme taşıdık ama herkes ‘komşu bir yaptırsın komşuda bir görelim’ dedi. Bırakın bunu doğalgaz ilk geldiğinde Kayserimizin meşhur Sivas Caddesi’nde ekonomik olarak, imkanları üst düzeyde olduğuna inandığımız dostlarımızı doğalgaza zor ikna ettik. ‘Önce şu komşular bir yaptırsın bir görelim’ dediler. Şu anda Kayserimizde çok şükür bu manada hiçbir sıkıntı oluşmadı. Yalıtımda da aynı süreci yaşadık. Belediyeler olarak, ana caddelerdeki binalarımızın hem görüntü kirliliği hem de ısı yalıtımı konusunda büyük bir kayıp oluşturduğuna inandığımız için cadde cadde, sokak sokak neredeyse bu süreci biz uyguladık” diye konuştu.



"Dünya, şuanda enerji krizinin eşiğindedir"


VERİMDER Başkanı Çağdaş Korkmaz ise "Ana amaçlarımız ülkemizde enerji verimliliği ve enerji tasarrufu alanında bilinçlendirme faaliyetleri yapmaktır. Özellikle önümüzdeki dönemde iklim krizi, çevrenin korunması ve enerjinin kullanımıyla ilgili konularda faaliyetler sürdürmek ve bilinçlendirme çalışmaları yapmak bizim ana amaçlarımız içindedir. Kayseri’nin diğer 81 ilimizden farklı konumda olduğunu burada çok net bir şekilde görüyoruz. Enerji verimliliği bir bütün ve bir süreçtir. Belli bir dönem doğruları yapmış olmak bizi ileriye taşıyor ama koşullar ve süreçler değişiyor. Geçmişte önemli krizler yaşadık. Dünya, şuanda enerji krizinin eşiğindedir. Bu yönden den baktığımızda enerji verimliliği, tasarruf konuları çok daha ön plana çıkıyor. Ülkemizin toplam enerji faturasının üzerinden geçtik. 2022 yılında 100 milyar dolar gibi bir paradan bahsediyoruz. Ne yazık ki yüzde 70 dışarıya bağımlılığımız söz konusudur. Tüm bunları masaya yatırdığımızda binalar şuanda enerjiyi en fazla kullandığımız ve çevre kirliliği açısından da önemli bir paya sahip fosil yakıtlar tükettiğimiz için binaların enerji verimliliği haline gelmesi kritik bir noktadadır" dedi.


Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ da, "Türkiye daha üretmeye devam edecek. Bizim buna bütünlüklü bakmamız lazım. Sanayimizde de bu konulara el atarken mutlaka konut tarafında, sosyal hayatta da enerji verimliliğini ön plana çıkarabiliyor olmamız lazım. Çünkü bu bizim için aynen Avrupa gibi artık bir hayat memat meselesi. Ben öyle görüyorum" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.