GENEL - 11 Haziran 2018 Pazartesi 13:03

Aydın Kalkan: "Eğitimde sorunlar büyüyor, çözüm irade bekliyor”

A
A
A
Aydın Kalkan: "Eğitimde sorunlar büyüyor, çözüm irade bekliyor”

Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, "Eğitim-Bir-Sen olarak, Türkiye’nin en stratejik, en hassas ve en önemli meselesinin eğitim olduğuna inanıyoruz” dedi.

Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, "Eğitim-Bir-Sen olarak, Türkiye’nin en stratejik, en hassas ve en önemli meselesinin eğitim olduğuna inanıyoruz” dedi.



Eğitim Bir Sen 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, şube binasında düzenlediği basın toplantısında, 2017-2018 eğitim öğretim yılını değerlendirdi. Toplantıda konuşan Kalkan, mevcut eğitim sisteminin kimseyi memnun etmediğini, halk tarafından eleştirildiğini ve eğitimcilerin giderek artan sorunlardan şikayetçi olduğunu söyledi. Başkan Kalkan, bundan sonra ki süreçte eğitimcileri huzursuz eden uygulamalara son vererek öğretmenlerin itibarının kazanılması gerektiğini vurguladı.


Başkan Kalkan, “Demokratikleşme yolunda kararlı adımlarla ilerleyen, hem ekonomik hem de siyasal alanda küresel bir aktör olma hedefiyle hareket eden Türkiye’nin eğitime daha fazla önem vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Aslında son yıllarda, okullaşma oranlarının artması, okulların fiziki ve teknolojik kapasitesinin gelişmesi, öğretmen açığının her geçen yıl azalması ve GSYH’den eğitime ayrılan kaynağın artırılması gibi fiziki ve eğitimin dış etmenlerinde ki iyileşmeler eğitimin nitelik problemini çözmemekte; eğitim, pedagojik boyutuyla da usta dokunuşlara ihtiyaç duymaktadır. Mevcut eğitim sisteminin kimseyi memnun etmediği, halk tarafından eleştirildiği, eğitimin paydaşları tarafından sürekli tartışıldığı, eğitimcilerin giderek artan sorunlardan şikayetçi olduğu, en sonunda eğitimin aktörü öğretmenin bile mesleki iştiyakını kaybederek tavan ile taban arasındaki duygusal bağın koptuğu bir anaforun içindeyiz. Bundan sonraki süreçte, bu cendereden çıkabilmek için ‘ben yaptım oldu’ anlayışından vazgeçmek, milletimizin eğitimden beklentilerini öncelemek, paydaşların eleştiri ve önerilerini dikkate almak, istişareyle belirlenmiş sağlam politikalara yaslanmak, eğitimcileri huzursuz eden uygulamalara son vermek, öğretmene itibar etmek ve edilmesini sağlamak gerekmektedir. Milletimizin geleceğe güvenle bakabileceği, ülkemizin verimli bir eğitim sistemine kavuşabileceği, eğitimin niteliğinin artacağı, eğitimin sorunlarının çözüleceği, eğitimcilerin daha fazla itibar göreceği ve kalıcı politikaların izleneceği yeni bir dönem istiyoruz” diye konuştu.



"Eğitimcilere yönelik şiddeti cezalandıracak, eğitimciye güven verecek yasal bir düzenleme yapılmalıdır"


Eğitimcilere karşı şiddetin okullarda artık yaygın bir sorun haline geldiğine değinen Başkan Aydın Kalkan, buna karşı yasal bir düzenlemenin yapılması gerektiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Eğitimcilere karşı şiddet, okullarımızda yaygın bir sorun hâlini almıştır. Eğitim çalışanları saldırılara karşı maalesef savunmasızdır. Eğitim-öğretim kurumlarında yeteri kadar güvenlik tedbirleri alınmamakta, sorumluluk öğretmenlere ve yöneticilere bırakılmaktadır. ‘Şiddete karşı yasal düzenleme istiyoruz’, ‘İmzanı gönder, iradeni göster’ sloganıyla düzenlediğimiz imza kampanyasının da bir gereği olarak eğitimcilere yönelik şiddeti cezalandıracak, eğitimciye güven verecek yasal bir düzenleme yapılmalıdır. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere yönelik hapis cezası verilmesi, eğitimcilerin yaralanmasının tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması ve şiddet mağdurlarına Bakanlıkça hukukî yardım yapılması noktasında yasal düzenleme yapılmalıdır."



"Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli, sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir"


Sözleşmeli öğretmenliğin sorunlarının gün geçtikçe arttığını ifade eden Başkan Aydın Kalkan, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi gerektiğinin altını çizerek:”Öğretmen açığı bulunan illerde ve istihdamda güçlük çekilen bölgelerde öğretmenin cebren kalmasını sağlamak, kadro istikrarını zoraki yöntemlerle temin etmek demokratik değildir. Temel insan hakları ihlal edilerek uygulanmasında ısrar edilen sözleşmeli öğretmenliğin sorunları her geçen artmakta, bu durum da uzun vadede yönetilmesi zor bir potansiyel biriktirmektedir. Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, aile bütünlüğünü bozan, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından 6 yıl boyunca ayrı bırakan, öğretmeni eşi ile işi, sağlık ile işsizlik arasında tercihte bulunmaya zorlayan, öğretmenler odasında ayrımcılık oluşturan, öğretmenlik mesleğini ve öğretmenin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına derhal son verilmeli, sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir” şeklinde konuştu.



Ortaöğretime geçiş sürecinde doğabilecek problemlere yönelik çözümler şimdiden bulunması gerektiğini de dile getiren Başkan Aydın Kalkan, sözlerini şöyle tamamladı:


"TEOG’un yerine getirilen yeni ortaöğrenime geçiş sistemi ve bu sistem ekseninde merkezi sınav ve yerleştirmenin sonuçları önümüzdeki günlerde görülecektir. Öğrenci ve ailelerin tercih ettiği okul türüne göre ikametlerine en yakın okula yerleştirilmeleri için yerel imkanların maksimize edilmesi amaçlanmalıdır. Adrese dayalı yeni sistemin bir boyutu da il ve ilçelerdeki okul kapasitelerinin ne kadar yeterli olduğunu ortaya koyacak olmasıdır. Bugüne kadar yapılan yatırımların ne kadar isabetli ya da ne kadar çarpık olduğu ortaya çıkacak, öğrenci yoğunluğunun çok, okullaşmanın az olduğu yerlerde ikili eğitime geçme zorunluluğu veya okullaşmanın çok öğrenci yoğunluğunun az olduğu yerlerde de bazı okulların atıl kaldığı durumlar söz konusu olacaktır. İl ve ilçelerdeki okul yatırımlarının bundan sonra öğrenci yoğunluğuna göre planlanması, sistemin uzun vadede işleyişi açısından önemlidir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.