KÜLTÜR SANAT - 17 Ekim 2025 Cuma 11:45

Başkan Büyükkılıç’tan kültürel mirasa vefa: Halk Ozanları Kültür Evi açıldı

A
A
A
Başkan Büyükkılıç’tan kültürel mirasa vefa: Halk Ozanları Kültür Evi açıldı

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, şehrin kültürel hafızasına sahip çıkarak, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ve şehir protokolü ile birlikte, halk ozanlığı geleneğini yaşatmak amacıyla yenilenen Kayseri Halk Ozanları Kültür Evi’nin açılışını gerçekleştirdi.


Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ve Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın talimatlarıyla Mimar Sinan Parkı içerisinde yer alan ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından sadece 3 gün gibi kısa bir sürede yenilenerek hizmete açılan Kayseri Halk Ozanları Kültür Evi, artık halk ozanlarının eserlerine ev sahipliği yapacak, şiir ve müzik konserleri ile yaşayan bir kültür merkezi haline gelecek.


Açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından halk ozanlarının mini konseri ve duygu dolu şiirleriyle taçlandı. Kültür Evi açılış törenine, Başkan Büyükkılıç’ın yanı sıra, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Okandan, vali yardımcıları, kaymakamlar, Kayseri Baro Başkanı Av. Murat Tolga Özsoy, Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, Kayseri İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, Kayserispor Başkanı Nurettin Açıkalın ve şehir protokolü ile halk ozanları katıldı.


"Kayseri’miz eğitimin, kültürün en güzel merkezlerinden birisidir"


Törende konuşan Başkan Büyükkılıç, "Bir ihtiyaç olduğunu bu kalabalığı görünce anlamış olduk. Kayseri’miz eğitimin, kültürün en güzel merkezlerinden birisidir. Halk ozanlarımızın sesinin yansıması, birliğimize ve beraberliğimize vesile olması bizim için kaçınılmazdır. Şehrin göbeğinde size yer verelim dedik. Sayın Valimizin isteği bizim için çok kıymetlidir, hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.


Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ise yaptığı konuşmada, "Halk ozanlarımızın, şairlerimizin, Kayseri kültür hayatına değer verenlerin burayı dört gözle beklediklerini bilerek hepinize hayırlı, uğurlu olsun" dedi.


Vali Çiçek’ten Başkan Büyükkılıç’a tebrik ve teşekkür


Şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ı Kayseri’nin en güzel yerinde, en güzel mekânı tahsis edip, onarımını ve her şeyini yaptığı için tebrik eden Vali Çiçek, "Başkanımızla sizden bir isteğimiz var, burası kullanılsın, iyi yerlerde olsun, en güzel yerinde ozanlar başımızın tacı, burayı evimiz olarak bilip, kullanmamız lazım, sürekli burada programlar yapmamız lazım" diye konuştu.


Çiçek, Büyükkılıç’a teşekkür ederek, "Burayla ilgili her şeyi belediye yaptı, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, ekibine, emeği geçenlere teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.


Kayseri Halk Ozanları Kültür Derneği Başkanı Emri Karakuş ise, "Bu mekânı bizlere tahsis ettiğiniz için tüm halk ozanları ve Kayseri kültürü adına çok teşekkür ediyorum. Sayın valim ve büyükşehir belediye başkanımızın bu iyiliği unutulmaz, bize bir yuva olacak" dedi.


Konuşmaların ardından Vali Çiçek ve Başkan Büyükkılıç’a desteklerinden dolayı teşekkür plaketi verilirken, daha sonra protokol, kurdele kesimi ile kültür evinin açılışını gerçekleştirdi. Kültür Evi’nin açılışında, halk ozanlarının seslendirdiği türkülerle renklenen programa Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç da eşlik ederek ortak oldu.


Kayseri Büyükşehir Belediyesi İşletmeler ve İştirakler Daire Başkanlığı’na bağlı Teknik Bakım Onarım Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen çalışmalarla eksikleri giderilen ve bakım-onarımı titizlikle tamamlanan Kültür Evi, şehrin kültürel hayatına yeni bir soluk getirecek. Başkan Büyükkılıç’ın kültür ve sanata verdiği önemi bir kez daha ortaya koyduğu bu özel açılış, Kayseri halkının gönlünde iz bıraktı.



Başkan Büyükkılıç’tan kültürel mirasa vefa: Halk Ozanları Kültür Evi açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara YÖK öğrenci ve akademisyen istatistiklerini açıkladı Yükseköğretim Kurulu (YÖK), güncel öğrenci ve akademisyen istatistiklerini açıkladı. Türkiye’de örgün öğretim, açık ve uzaktan öğretim dâhil olmak üzere toplam 6 milyon 715 bin 761 yükseköğretim öğrencisi bulunuyor. Örgün öğretimde kayıtlı 3 milyon 714 bin 449 öğrencinin 2 milyon 571 bin 297’si lisans, 1 milyon 143 bin 152’si önlisans programlarında öğrenim görürken, açık ve uzaktan öğretime kayıtlı 3 milyon bin 312 öğrencinin 1 milyon 921 bin 32’si önlisans, 1 milyon 80 bin 280’i ise lisans programlarında öğrenimine devam ediyor. Yükseköğretim sistemine kayıtlı 6,7 milyon öğrencinin 1 milyon 961 bin 195’i ikinci üniversite okuyan öğrencilerden oluşuyor. İkinci üniversite okuyan öğrencilerin 631 bin 542’si lisans, 1 milyon 329 bin 653’ü önlisans programına kayıtlı. İkinci üniversite okuyanlar hariç tutulduğunda güncel öğrenci sayısı 4 milyon 754 bin 566 kişi. Bunların 3 milyon 20 bin 35’i lisans, 1 milyon 734 bin 531’i önlisans programlarında öğrenim görüyor. Uygulamalı eğitim yaygınlaşıyor Uygulamalı eğitim veren programlarda öğrenim gören öğrenci sayısı 2 milyon 9 bin 572’ye ulaştı. Bunlardan 1 milyon 179 bin 435’i lisans, 830 bin 137’si önlisans düzeyinde öğrenim görüyor. Lisans düzeyindeki uygulamalı programlar içerisinde en fazla öğrenci 132 bin 1 ile Tıp olurken, onu 89 bin 570 öğrenci ile Hemşirelik ve 87 bin 788 öğrenci ile onu Bilgisayar Mühendisliği takip ediyor. Önlisans düzeyinde ise 56 bin 615 öğrenci sayısı ile Bilgisayar Programcılığı yer alıyor. Onu 38 bin 729 öğrenci sayısı ile Muhasebe ve Veri Uygulamaları, 32 bin 156 öğrenci ile Bankacılık ve Sigortacılık programı izliyor. Uygulamalı mesleki sağlık programlarına kadınların katılımı güçleniyor Verilere göre kadınlar özellikle sağlık alanındaki uygulamalı programlara yoğun ilgi gösteriyor. 2025 YKS’de kadın adayların en çok tercih ettiği lisans programı Ebelik, önlisans programı ise Tıbbi Sekreterlik oldu. Bu yıl ilk kez açılan "Tele-Sağlık Teknikerliği" ve "Tıbbi Veri İşleme Teknikerliği" ön lisans programları, alanında en çok kadın öğrenciye sahip bölümler arasında yer aldı. Akademi gençleşiyor, kadınların ağırlığı artıyor Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında toplam 186 bin 942 akademik personel görev yapıyor. Bunların 99 bin 172’si erkek, 87 bin 770’i kadınlardan oluşuyor. Böylece kadın akademisyenlerin oranı yüzde 47’e ulaşmış durumda. Bu oran 2018 yılında yüzde 43,6 idi. Akademisyenlerin 82 bin 579’u 40 yaşın altında, 104 bin 363’ü ise 40 yaşın üzerinde bulunuyor. Buna göre 40 yaşından genç akademik personel sayısı oranı yüzde 44,2 oldu. Öte yandan 45 yaşından küçük akademik personel sayısı 114 bin 207, 45 yaşından büyük akademik personel sayısı ise 72 bin 735 olarak gerçekleşti. Böylece 45 yaşından genç akademisyen oranı yüzde 61,1’e yükseldi.
Ankara Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar: "Yükseköğretim Kalite Kurulu, Avrupa Yükseköğretim Alanında Kalite Güvencesi bağlamında sınır ötesi akreditasyon yapma yetkisine kavuştu" Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Yükseköğretim Kalite Kurulunun Avrupa Yükseköğretim Alanında Kalite Güvencesi (ESG) bağlamında sınır ötesi akreditasyon yapma yetkisine kavuştuğunu belirterek, "Bu kapasiteye ulaşmamız, Türk yükseköğretimini sadece kendi içinde değil bölgesinde de kalite güvencesi üreten ve ihraç eden bir merkez haline getirecektir" dedi. Özvar, Bursa Uludağ Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenen 9. Uluslararası Öğrenci Bilimler Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Filistin’deki büyük insanlık dramına dikkat çekerek İsrail’in acımasız saldırıları sonucunda 70 bin masum insan hayatını kaybettiğini hatırlattı. Gazze’de varılan ateşkesin kalıcı olmasını dilediklerini belirten Özvar, Filistin halkıyla olan güçlü dayanışmayı göstermek adına bütün üniversitelerde, akademik açılış merasimlerinde Gazze meselesinin ele alındığını kaydetti. Özvar, Türk üniversitelerinin kapısının, Filistinli öğrenci ve akademisyenler için açık kalmaya devam edeceğini vurguladı. "Avrupa Yükseköğretim Alanının en büyük kapasitelerinden birine sahibiz" Türkiye’nin, yükseköğretim alanında çok boyutlu uluslararası ilişki ve iş birliklerini başarıyla yürüttüğünü belirten Özvar, "Türk yükseköğretim sistemi 208 üniversitesi, 7 milyona yakın öğrencisi ve 185 binin üzerinde akademik personeliyle Avrupa Yükseköğretim Alanının en büyük kapasitelerinden birine sahiptir. Bu büyük kapasite ile birlikte Türkiye, Avrupa Yükseköğretim Alanında kalite güvencesi ve akreditasyon konusunda da yüksek standartlara sahiptir" dedi. 2027 yılına kadar tüm üniversitelerin akreditasyon süreçlerini tamamlamasını ve akreditasyon raporlarının Avrupa Yükseköğretim Kalite Güvencesi Tescil Kuruluşu (EQAR) veri tabanında yayınlanmasını hedeflediklerini ifade eden Özvar, bu sürecin yükseköğretim sisteminin uluslararası standartlarla uyumunu görünür kıldığını ve üniversitelerin küresel bilim ağına entegrasyonunu güçlendirdiğini vurguladı. "Türkiye’nin son yıllarda ulaştığı ivmenin arkasında yükseköğretim sistemimizin kalite standartları konusunda ortaya koyduğu çabalar var" Türkiye’nin tüm üniversitelerinin, Avrupa Yükseköğretim Alanındaki ülkeler tarafından tanındığını belirten Özvar, başta AKTS olmak üzere Bologna Sürecini büyük bir ciddiyetle sürdürdüklerini ifade etti. Türkiye’nin 2024 yılı Bologna Değerlendirme Raporu’nda, birçok değerlendirme kriterinde tam puan alarak çok başarılı sonuçlar elde ettiğine dikkat çeken Özvar, "Bu bakımdan Avrupa’nın en başarılı ülkeleri arasında yer alıyoruz. Uluslararası öğrenci ve öğretim elemanı hareketliliğinde Türkiye’nin son yıllarda ulaştığı ivmenin arkasında yatan sebeplerden bir tanesi de yükseköğretim sistemimizin kalite standartları konusunda ortaya koyduğu çabalardır" şeklinde konuştu. -Yurt dışında faaliyet gösteren üniversiteler ve fakülteler- Uluslararası stratejilerinin Avrupa ile sınırlı olmadığını vurgulayan Özvar şöyle devam etti: "Bakü’de 2024 yılında kurulan Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi, benzer bir modelle, bu yıl Taşkent’te kurulan Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi bu vizyonun somut neticesidir. Yurt dışında açtığımız üniversitelerin yanı sıra Somali, Filipinler, Özbekistan, Kazakistan ve Bosna Hersek gibi dost ülkelerde farklı üniversitelerimizin fakülteleri faaliyet göstermektedir. Şam’da Türkiye-Suriye Dostluk Üniversitesi kurulmasına yönelik çalışmalarımız tamamlanmak üzeredir. Ülkemiz, İslam coğrafyası ve Afrika ülkeleriyle de yükseköğretim alanındaki iş birliklerini sürekli olarak çeşitlendirmekte ve güçlendirmektedir. "Başlıca hedeflerimizden biri uluslararasılaşma" Yükseköğretim Kurulu olarak belirledikleri başlıca hedeflerden birinin uluslararasılaşma olduğunu ifade eden Özvar, bu hedefin en önemli unsurlarından birinin uluslararası öğrenci sayısını artırmak olduğunu kaydetti. Özvar, Türkiye’nin 198 ülkeden yaklaşık 360 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yaptığını ve bu bakımdan dünyada 6’ncı sırada yer aldığını belirtti. Uluslararası öğrenci sayısının, yalnızca rakamsal bir artış olarak değil üniversite ruhunu zenginleştiren niteliksel bir katkı olarak da çok kıymetli olduğunu anlatan Özvar, uluslararası öğrencileri şöyle seslendi: "Sizlerin farklı kültürlerden, dillerden, düşünce biçimlerinden ve akademik birikimlerden gelmiş olmanız; üniversite kampüslerimize evrensel bir nitelik kazandırmaktadır. Bugün üniversitelerimizin koridorlarında, sınıflarında, kütüphanelerinde ve araştırma laboratuvarlarında, aynı hedef doğrultusunda çalışan yüzlerce farklı ülkeden öğrencileri görmek bizler açısından mutluluk kaynağıdır. Bu tablo, Türk yükseköğretiminin dünyaya açılan yüzü olduğu kadar, insanlığın ortak geleceği adına da umut verici bir manzaradır." "Akademide yapay zekâ kullanımına ilişkin mevzuatı hayata geçiriyoruz" Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, yapay zekânın akademik çalışmalarda kullanılmasını etik veya ahlaki bir mesele olmanın ötesinde hukuki bir sorumluluk alanı olarak gördüklerini belirterek, şöyle dedi: Geçtiğimiz yıl Üretken Yapay Zekâ Kullanımına Dair Etik Rehber ile yapay zekânın bilimsel araştırma ve yayın süreçlerinde nasıl kullanılabileceğine dair genel bir çerçeve oluşturmuştuk. Bugün bu adımı daha da ileri taşıyor; tez, makale ve tüm akademik çalışmalarda yapay zekânın hangi ölçülerde ve hangi kurallar çerçevesinde kullanılacağını belirleyen bir mevzuatı hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Bu doğrultuda hazırlanan yönetmelik ve yasal düzenlemeler kısa süre içinde yürürlüğe girecek ve yükseköğretim sistemimizde yapay zekâ kullanımına ilişkin etik, denetlenebilir ve şeffaf bir yönetişim yapısı oluşturulacaktır."
Ankara AK Parti Genel Başkan Vekili Ala: "Savunma sanayiindeki bu yükseliş Türkiye’nin uluslararası alanda caydırıcı gücünü pekiştirmesine katkı sağlamaktadır" AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, "Savunma sanayiindeki bu yükseliş, Türkiye’nin dış politika araçlarını çeşitlendirmesine, diplomatik etkinliğini artırmasına ve uluslararası alanda caydırıcı gücünü pekiştirmesine doğrudan katkı sağlamaktadır" dedi. AK Parti Grup Başkan Vekili Ala sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Türkiye, AK Parti hükümetleri döneminde savunma sanayii alanında gerçekleştirdiği yapısal dönüşümle bölgesel güç dengelerini etkilemekle kalmamış, küresel ölçekte stratejik bir aktör olarak konumunu pekiştirmiştir. Bugün binlerce firma ile 180’in üzerinde ülkeye ihracat yapan Türk savunma sanayii, üretim kapasitesi, Ar-Ge yatırımları ve yenilikçi teknolojik atılımlarıyla dikkat çekmektedir. Bu ilerlemenin ardında, Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderliği, kamu ve özel kurum ve kuruluşların koordineli çalışmaları ve genç mühendislerimizin yenilikçi enerjisi bulunmaktadır" dedi. Savunma sanayii alanında Türkiye’nin yükselişine dikkati çeken Ala, "Savunma sanayiindeki bu yükseliş, Türkiye’nin dış politika araçlarını çeşitlendirmesine, diplomatik etkinliğini artırmasına ve uluslararası alanda caydırıcı gücünü pekiştirmesine doğrudan katkı sağlamaktadır. Milli savunma projelerinde elde edilen başarılar, Türkiye’yi teknoloji ihraç eden bir ülke düzeyine taşımış; bu da ülkemizin uluslararası konularda etkisini güçlendirmiştir. Savunma sanayinde yaşanan bu dönüşüm, Türkiye Yüzyılı hedeflerimizin de ifadesi olmuştur. Kendi teknolojisini geliştiren, küresel pazarda rekabet eden ve stratejik otonomiye sahip bir Türkiye ideali, bugün somut sonuçlarını vermektedir. Bu bağlamda savunma sanayii, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasının, diplomatik etkinliğinin ve milli güvenlik stratejisinin güçlü dayanaklarından biri haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.
Bartın Rektör Akkaya, BARÜ’lü "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" ile bir araya geldi Bartın Üniversitesi (BARÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesi"ne giren 18 akademisyenle bir araya gelerek, başarılarından dolayı tebrik etti. Stanford Üniversitesi tarafından Elsevier veri tabanında her yıl "Yıllık Etki" ve "Kariyer Boyu Etki" olarak iki kategoride hazırlanan "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesi"ne Bartın Üniversitesinden (BARÜ) bu yıl 18 akademisyen girmeyi başardı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, etki değeri yüksek nitelikli yayınlarıyla önemli başarıya imza atan akademisyenlerle kahvaltı programında bir araya geldi. Programda Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Said Ceyhan, Prof. Dr. Yafes Yıldız, Genel Sekreter Mesut Kasap ile Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Özkan Avcı da yer aldı. Akademisyenlerle sohbet ederek yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi alan Rektör Akkaya, BARÜ’nün uluslararası alanda görünürlüğünü artıran çalışmalarından dolayı tebriklerini iletti. Program sonunda Rektör Akkaya tarafından akademisyenlere başarı belgeleri takdim edildi. BARÜ’den bu yıl "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesi"nde Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım Fakültesinden Prof. Dr. Osman Gençel, Prof. Dr. Abdullah Cahit Karaoğlanlı, Doç. Dr. Azmi Erdoğan, Doç. Dr. Derviş Özkan, Doç. Dr. Ümit Tayfun, Doç. Dr. Abid Ustaoğlu, Doç. Dr. Ali Yaraş; Fen Fakültesinden Prof. Dr. Şuayip Yüzbaşı, Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran, Prof. Dr. Ramazan Yılmaz, Prof. Dr. Fatma Gizem Karaoğlan Yılmaz, Prof. Dr. Zafer Ceylan, Prof. Dr. Murat Rakap ile Doç. Dr. Parham Taslimi; Bartın Orman Fakültesinden Prof. Dr. Deniz Aydemir, Doç. Dr. Ahmet Can ve Bartın Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulundan Doç. Dr. Yasin Özgürlük yer almıştı.