GÜNDEM - 21 Ağustos 2025 Perşembe 12:37

Başkan Çolakbayrakdar: "Turizmin yeni adresi ’Kocasinan’ olacak"

A
A
A
Başkan Çolakbayrakdar: "Turizmin yeni adresi ’Kocasinan’ olacak"

Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kocasinan Bayramhacı Bütüncül Sağlık Turizmi Fizibilite Projesi, Anadolu’nun iç denizi Kuşçu Marina, Hoca Hasan Medresesi ve Erkilet Arabidin Projesi gibi birçok vizyon projeyle Kocasinan’ın bir turizm merkezi hâline geleceğini söyledi.


Kocasinan’ın doğal ve tarihî zenginliklerini gün yüzüne çıkararak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi hedeflediklerini belirten Başkan Çolakbayrakdar, "Hayata geçirdiğimiz ve maviyle yeşilin bir arada olduğu Anadolu’nun iç denizi Kuşçu Marina, hemşehrilerime sahil kenti imkânı sunuyor. Doğa yürüyüşü, tekne turu, bungalov evler ve piknik alanlarıyla vatandaşların akınına uğrayan Kuşçu Marina, yaptığımız hizmetlerle turizmin merkezlerinden biri olmaya emin adımlarla ilerliyor. Ayrıca vatandaşların büyük ilgi gösterdiği, yeşil bitki örtüsü ile billur gibi akan ırmak suyunun bir arada olduğu ve Kayseri’nin sosyal yaşantısına renk katan Barsama Mesire Alanı da şehrin gözdesi oldu. Kayseri’de yine bir ilki gerçekleştirerek, biyolojik göletin de bulunduğu yeni bir sosyal yaşam alanı inşa edip hemşehrilerimizin hizmetine sunduk ve yenisini de Erkilet’e yapıyoruz. Kapadokya’nın bir parçası olan ve Kayseri’den giriş kapısı konumunda bulunan Bayramhacı ile ilgili yürüttüğümüz yatırımların ve turizm odaklı dönüşümün neleri değiştireceği açık bir şekilde ortaya konulmuş durumda. Kayseri’de turizm destinasyonu anlamında Bayramhacı’nın artık çok daha güçlü bir şekilde yer alacak olmasıdır. Bu süreçle birlikte bölge ciddi yatırımlara kapı aralayacak ve turizm açısından yeni bir döneme girecektir" ifadelerini kullandı.


Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Anadolu’nun en büyük ticaret güzergâhı İpek Yolu’nun geçtiği Kayseri, binlerce yıl sanayi ve ticaret şehri olarak bilinmektedir. Köklü tarihiyle ‘Makarr-ı Ulema’ şehri olarak da bilinen ilimiz, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği ve başkentlik yapmıştır. Bu sebeple dünyanın en önemli tarihi ve kültürel eserleri de Kayseri’de bulunmaktadır. Özellikle dünyanın ilk tıp merkezi Gevher Nesibe Şifahanesi ve Tıp Medresesi, Selçuklu Uygarlığı ile Kent ve Mimar Sinan Müzesi gibi Anadolu’nun köklü mirasını yansıtan eserler Kocasinan sınırları içerisindedir. Selçuklu medeniyetinin kültür yapısı olan Gevher Nesibe Şifahanesi ve Tıp Medresesi, tıp eğitimi ve sağlık hizmetlerinin birlikte verildiği dünyanın ilk tıp merkezi olma özelliği taşımaktadır. Özellikle akıl ve ruh sağlığı bozuk olan insanların müzikle tedavisi, Kayseri’den tüm dünyaya yayılmıştır. Dünyaya böylesi bir medeniyeti dağıtan, bununla birlikte birçok tabii güzelliği ve kültürel zenginliği içinde barındıran Kocasinan’ımızın tarihine, kültürüne, sanatına ve tüm değerlerine sahip çıkıyoruz. Ayrıca ilçe genelinde tarihi ve kültürel mirasları aslına uygun bir şekilde restore edip son teknolojiyle donatarak vatandaşların hizmetine sunuyoruz. Bunun yanı sıra kültürel miraslarımızı koruyup yaşatmak ve geleceğe aktarmak için çok yönlü çalışmalar yapıyoruz. Çünkü biliyoruz ki; geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Kültürüne, değerlerine sahip çıkmayan şehirler zamanı aşamaz. Güçlü ve Büyük Türkiye için her alanda yatırımlarımızı ve projelerimizi artırarak çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle millî ve manevî kültürümüzü yaşatmak ve geleceğe aktarmak için restore ettiğimiz tarihî mekânlardan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum."


Kocasinan Belediyesi tarafından Erkilet Mahallesi’nde bulunan Cumhuriyet dönemine ait General Emir İlköğretim Okulu, restorasyonla gelecek kuşaklara kazandırıldı. Yapılan çalışmalarla ayağa kaldırılan okul, 6 yıldır General Emir Havacılık ve Uzay Bilimleri Teknoloji Merkezi olarak hizmet veriyor. Merkezde çocuklar ve gençler; eğitim, sosyal, kültürel ve sanatsal faaliyetlere katılıyor. Gençlerin yazılımını kendilerinin yaptığı İHA ve robot projeleriyle ülkemizin yerli ve millî üretimine katkı sunması hedefleniyor.


Gevhernesibe Mahallesi’nde 200 yılı aşkın süredir ibadete açık olan Çandır Camii, aslına uygun şekilde restore edilerek hizmete sunuldu. 18. yüzyıl Osmanlı dönemi eseri olan cami, 520 metrekare kapalı alanı ve 320 kişilik kapasitesiyle öne çıkıyor. Mihrabında yer alan 73 porselen tabağın, dönemde mahalle sakinleri tarafından çini yerine evlerden getirildiği biliniyor. Farklı yapısıyla dikkat çeken cami, özgün kimliği korunarak yeniden vatandaşların kullanımına açıldı.


Kocasinan Belediyesi tarafından 1837-1838 yıllarına tarihlenen Erkilet Arabidin Mescidi, restore edilerek yeniden ibadete açıldı. El-Hac Mustafa tarafından yaptırıldığı bilinen mescit, uzun yıllar harap durumda kaldıktan sonra gün yüzüne çıkarıldı. Kadim Erkilet’in taş evleri, sokakları ve özgün mimarisiyle yeniden şehre kazandırılması için çalışmalar sürüyor. Projenin bir parçası olan mescit, aslına uygun şekilde ayağa kaldırıldı.


Kocasinan Belediyesi tarafından 1241-1242 yıllarında Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılan Hızır İlyas Köşkü restore edilerek günümüze kazandırıldı. Av köşkü olarak inşa edilen, bazı kaynaklara göre ise şifahane olarak kullanılan yapı, bugün "Gök Gözlem Evi" olarak hizmet veriyor. Şehre hâkim konumuyla dikkat çeken yapı, astronomi ve uzay bilimi alanında gençlerin yetişmesine katkı sağlıyor.


Kocasinan Belediyesi tarafından Gevher Nesibe Mahallesi Mimar Sinan Parkı içerisinde yer alan 18. yüzyıla ait Kalaycıoğlu Mescidi de restore edilerek vatandaşların hizmetine sunuldu. Bölgenin en çok kullanılan ibadet mekânlarından biri olan mescit, aslına uygun şekilde korunarak geleceğe taşındı.


Kocasinan Belediyesi tarafından Himmetdede Mahallesi’nde bulunan ve 1200’lü yıllara ait olduğu bilinen Himmetdede Camii restore edilerek ibadete açıldı. Bölge halkının sabırsızlıkla beklediği bu eser, tarihî mirasın korunması adına önemli bir çalışma olarak öne çıkıyor.


Kocasinan Belediyesi tarafından yaklaşık iki asırlık tarihe sahip Güneşli Jandarma Konağı, yapılan restorasyon çalışmalarıyla yeniden hizmete kazandırıldı. Tarihî yapı, bugün de aslına uygun şekilde Jandarma Karakol Binası olarak kullanılmaya devam ediyor.


1193 yılında inşa edilen Hoca Hasan Medresesi, Kayseri’nin bilinen ilk medresesi olma özelliğini taşıyor. Zaman içinde büyük ölçüde yıkılsa da ayakta kalan kalıntılarıyla günümüze ulaşan medresede, Kocasinan Belediyesi tarafından kazı çalışmaları başlatıldı. Restorasyonun tamamlanmasının ardından yapı, "Şehir Akademisi" olarak hizmete açılacak. Böylece şehrin kültürel mirasına yeni bir değer daha kazandırılmış olacak.



Başkan Çolakbayrakdar: "Turizmin yeni adresi ’Kocasinan’ olacak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Ankara’nın Sincan ilçesinde yaşanan uzun süreli su kesintileri nedeniyle vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Sincan ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde son zamanlarda yaşanan su kesintileri vatandaşların tepkisine neden oldu. Günlerdir musluklarından su akmadığını ifade eden mahalle sakinleri, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını hem de yetkililerden yeterli bilgilendirme alamadıklarını iddia etti. Su kesintileri nedeniyle bazı vatandaşlar bidonlarla çevre bölgelerdeki çeşmelere giderek ihtiyaçları için bidonlara su doldurdu. Öte yandan vatandaşlar, yetkililerden soruna çözüm için çağrıda bulundu. "Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar" Yaklaşık 11 yıldır Yenikent’te yaşayan Ahmet Aslan, "Bu son 2 aydır sularımızda ciddi anlamda sıkıntı var. Basınç verilmiyor. Bununla birlikte çok ciddi kesintiler var. Cuma gününden belli suyumuz yok. Arıyoruz muhatap bulamıyoruz. Çağrı merkezleri kapalı. Biz burada yaşayanlar olarak belli bir yaşta insanlarız. Halkla ilgilenin. Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar. Şimdi suyumuz 4 gündür verilmiyor, muhatap bulamıyoruz. Bizlerle ilgilenen yok. Acil bir şekilde sorunu çözmek için ilgililerin ilgilenmesi gerekiyor. Bu ne kadar sürecek? Ne zaman gelecek? Hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ne yapacağız biz? Hayatımızı idam ettirmek için suya ihtiyacımız var. Önce dediler ki rutin bir kesik olacak. Daha sonra Çamlıdere’den gelen bir pompada bir arıza varmış, daha sonra söylüyorlar bunu. Onunla ilgiliymiş. Peki sırf burayla mı ilgili? Fatih’de, Sincan’da akıyor, hatta ve hatta Yenikent’te benim kızım 300 metre aşağıda oturuyor. Çok da az olsa akıyor. Burayı özellikle cezalandırmak mıdır, nedir, ne söyleyeyim artık? İlgilenen yok" ifadelerini kullandı. "Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Aynı zamanda suyu parayla aldıklarını ve emekli olduklarını ifade eden Aslan, "Biz burada belli bir gelir seviyesi olan insanlarız. Ne zamana kadar karşılayacağız biz bunu? İnanın şimdi komşumdan rica ettim. Eğer bulabilirsek 50-60 kilometre uzaklıkta hayrata gideceğiz. Bidon toparladık ama kaç gün gidecek bu? Bunu kaç gün yapacağız, biz genç değiliz ki. Çoluğu çocuğu olanlar var burada. Büyükşehir’in bu sorunu çözeceğine inancımız kalmadı. Çünkü halktan kopuk hareket ediyorlar. Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı. Atıl orada duruyor, bu halkın sorunlarını çözün öncelikle. Bizim bu su ihtiyacımızın bir an evvel çözülmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim?" Yenikent’e 6 ay önce taşındığını belirten Gökhan Arslan, "Son 4 gündür bayağı sıkıntı yapmaya başladı. Çünkü sular sürekli kesiliyor. Gelip gittiği oluyor ama çok az geldiği için hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bize faydası yok. Mesajları takip ediyoruz ya da sosyal medyadan bakıyoruz. Saat 11.00’de gelecek diyorlar, gece 3.00’e kayıyor. Bu sefer hani gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim? Çamaşırları mı, bulaşıkları mı yıkayacağım diye bekliyor insan. Su çok az geldiği için hiçbir şeyi de yapamıyoruz. İhtiyaçlarımıza gidilemiyoruz. Takdir edersiniz ki taşıma suyuyla da değirmen dönmüyor. Marketten al, şuradan al, buradan al. Sonuçta bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Mesajlarda ya da aradığımızda söyledikleri işte ya boru hattında sıkıntı var diyorlar. Tamirat, tadilat diyorlar ya da basıncı düşük diyorlar. Yeni taşındık, yuvamız oldu diye sevindik ama bu sefer de sıkıntılar bitmiyor" şeklinde konuştu. "Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz" Bidonlara su doldurmak için Sincan’ın Kesiktaş ilçesinde bulunan bir çeşmeye gelen Sultan Kayabaşı, "Buranın bahçeleri bu suyu alıyorlar. 1 ay önce geldim gürül gürül akıyordu. Bu halk böyle mağdur oluyor. Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz. Bir belediyenin el atmasını isterim yani. Bu suya bir bakmasını isterim. Gelemeyen işte çeşmeden kullanıyor, hep içme suyu alıyor ama biz geliyoruz. Böyle saatlerce bekliyoruz işte. Belediye başkanımız buna bir el koysun. Burada bir milleti mağdur etmesin" dedi. "15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz" Ellerinde bidonlarla su doldurmak için gelmiş bir diğer vatandaş Duran Aydoğdu ise şu ifadelere yer verdi: "Cuma gününden beri suyumuz yok. Çok sıkıntıdayız. 15-20 bidon götürüyoruz. Yemek yapıyoruz, içmeye kullanıyoruz, abdest almaya kullanıyoruz. Sıkıntımız böyle. 15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz. Tadilat varmış, ondan kesikmiş. Kurtboğazı’ndan şebeke gelecekmiş. Buraya 2 gün daha su gelmeyecek diyorlar."
Kastamonu Binanın 14’üncü katından düşerek ölen kadının nişanlısı beraat etti Kastamonu’da apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybeden kadının nişanlısı, cinayet şüphesiyle hakkında açılan davada beraat etti. Olay, 27 Şubat 2025 tarihinde Kuzeykent Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 30 yaşındaki Eser Mumcuoğlu, sitede oturduğu apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından aynı evde ikamet eden ve olay sırasında birlikte alkol aldıkları tespit edilen Eser Mumcuoğlu’nun nişanlısı S.Ö., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanan S.Ö. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kadına karşı kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. Davanın görülen karar duruşmasında tutuksuz yargılanan S.Ö. ve avukatı hazır bulundu. "Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim" Duruşmada son kez savunma yapan S.Ö., "Mütalaayı kabul etmiyoruz. Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim. Önceki beyanlarını tekrar ediyorum, beraatımı talep ediyorum" dedi. Sanık S.Ö.’nün avukatı ise, "Eser, olay günü not bırakmıştır, intihar edeceğini belirtmiştir. Sosyal medya platformları üzerinden de sürekli ölümden bahsetmiştir. Ayrıca telefonu incelendiğinde öldükten sonra dahi nereye gömüleceğini, organlarının bağışlanmasını istediği görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bu şahsın intihara meyilli olduğu, bugün değilse bile yarın bir gün intihar etmesinin beklendiği dosyadaki delillerle sabittir. Dosyada müvekkilimizin cinayet işlediğine dair tek bir delil dahi yoktur. Dolayısıyla müvekkilimizin ’kadına karşı kasten öldürme’ suçunu işlediğine dair başından itibaren dosyada tek bir delil dahi yoktur. Bu yüzden müvekkilimiz hakkında daha fazla mağduriyete sebebiyet vermemesi açısından derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir" Eser Mumcuoğlu’nun ailesinin avukatı ise, "Bu dosya sanığın geçtiğimiz celsede bahsettiği gibi basit bir intihar dosyası değildir. Psikolojik şiddete sürüklendiği ağır bir travma geçirmiştir. Eser’in daha öncesinde intihar girişimi olmuştur. Bunu yapmış olması psikolojik hasta olduğunu göstermez. S.Ö. baştan itibaren tutarsız ifadelerde bulunmuştur. Her ne kadar bir önceki celsede taleplerimiz reddedilmişse de dosyadaki deliller manipüle edilemez. Olay günü sabah başlayan tartışma, akşama kadar devam etmiştir. Akşam da Eser’in hazırladığı yemeği S.Ö. yememiştir. Eser, bunun üzerine ilaç içmiş ve bunu da nişanlısı görmüştür, duymuştur. Bu kadar yaşanan olayın içerisinde S.Ö., temizlik yaparak evdeki delilleri karartmıştır. Eser, S.Ö. ile 1,5 ay kadar beraberken ölmüştür. Eser’in paylaştığı notta ’her şeyden S.Ö. sorumludur’ yazmaktadır. Eser, S.Ö.’nün evinde ölmüştür. Buna da sağlıklı bir ilişki olmadığı bellidir. Olay gününe ait sanığın beyanları çelişkilidir. Komşusu, ‘ölmek istemiyorum’ şeklinde söz duyduğunu demiştir. Keşif istedik reddedildi, tekrardan istiyoruz. Psikolojik rapor alınmasını istiyoruz. Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir. Bu nedenlerle sanığın en üst seviyeden cezalandırılarak tutuklanmasını talep ederiz" şeklinde konuştu. Savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti S.Ö.’nün beraatına karar verdi.