POLİTİKA - 15 Temmuz 2024 Pazartesi 17:32

Hulusi Akar: “Kayseri’de Suriyeliler vasıtasıyla bir fitne fesat tezgahlanmaya çalışıldı”

A
A
A
Hulusi Akar: “Kayseri’de Suriyeliler vasıtasıyla bir fitne fesat tezgahlanmaya çalışıldı”

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, “Kayseri’de Suriyeliler vasıtasıyla bir fitne fesat tezgahlanmaya çalışıldı” dedi.


Erciyes Üniversitesi’nin (ERÜ) 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde düzenlediği 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programında konuşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, terörle mücadelenin kökünü kazıyacak şekilde devam ettiğini söyleyerek, “Terörle mücadele meselesi kişisel bir mesele değil. Bazen çeşitli şekillerde bazı kişiler terörle mücadeleyi ben yaptım gibi kayıkçı kavgası oluyor. Bu yanlış. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tek, devletimiz tek ve dolayısıyla devletimiz bir bütün halinde koordineli ve kontrollü bir şekilde her şeyiyle hukuka uygun şekilde, istikrarlı bir şekilde, sonuna kadar gidecek bu terör kayığının, örgütünün kökünü kazıyacak şekilde mücadelemizi sürdürdük, sürdürüyoruz. Burada tabi teröristlerden dolayı ’Silahlı Kuvvetler öldü bitti’ gibi şeyler oldu. Bunların hepsinin safsata olduğunu hep beraber gördük. Bu terör faaliyetinden daha bir ay geçmeden 24 Ağustos’tan itibaren Fırat Kalkanı, arkasından Zeytin Dalı, daha sonra Barış Pınarı ve daha sonrasında da Bahar Kalkanı Harekatları, Irak’ın kuzeyine de Pençe serisi harekatlarla Pençe Kilit de dahil sınırlarımızın güvenliğinin sağlanması, oradaki teröristlerin temizlenmesi faaliyetleri büyük bir başarı ile devam ediyor. Personel noksanımızı da personelimizin fedakarlığı ve kahramanlığıyla kapatmış bulunuyoruz” dedi.



“Kayseri’de Suriyeliler vasıtasıyla bir fitne fesat tezgahlanmaya çalışıldı”


Akar, emperyalist güçlerde fitne fesadın bitmeyeceğini ve Kayseri’de Suriyeliler vasıtasıyla bir fitne fesat tezgahlanmaya çalışıldığını söyleyerek, “Bilginiz bakımından söylüyorum gerektiğinde 1 pilot, 5 pilotun işini yaptı. Gerektiğinde 1 gemimiz 182 gün ki bu dünya rekoru kıyıya uğramadan denizde görev yapmaya devam etti. Deniz kuvvetlerimiz 1 yılda 200 bin saat görev yapmak sureti ile gerçekten bizim yüzlerimizi ağarttı, göğsümüzü kabarttı. Bütün bunlar olurken aynı zamanda bizim Azerbaycan başta olmak üzere faaliyetlerimiz vardı. Kıbrıs’ta, Ege’de, Akdeniz’de, Libya’da ve Katar’da ve bu çalışmalarımızı da aksatmadan çok şükür sürdürebildik. Konusu ve kapsamı her geçen gün genişleyen tatbikatlarla da silahlı kuvvetlerimizi hazırladık. Emperyalist güçlerde fitne fesat bitmez. Nitekim bundan kısa bir süre önce hepinizin de gördüğü ve yaşadığı gibi Kayseri’nin huzurunu bozmak için Suriyeliler vasıtasıyla bir fitne fesat tezgahlanmaya çalışıldı. Çok şükür hamiyetperver Kayserililerimizin, devletine ve milletine bağlı Kayserililerimizin sayın valimizin yönetimindeki kolluk kuvvetlerinin çalışmaları ile akamete uğratıldı. Dediğim gibi bu ve benzer olaylarla karşılaşmamız olası. Bunlara karşı birlik ve beraberliğimizi sürdüreceğiz. Nitekim bu Kayseri’deki Suriyelilerle alakalı olayın da bir organize olay olduğu, bunların iplerinin dışarıda olduğu, bunların çeşitli istihbarat örgütleri tarafından kullanıldığı ve bunlardan tutuklanan, gözaltına alınanlardan 285’inin zaten adli kaydının bulunduğu dolayısıyla bunların kullanılmak sureti ile bizim buradaki birliğimize, beraberliğimize, huzurumuza bir şekilde darbe vurmak istedikleri de bir gerçek. Milletimize bunu duyurmak lazım. Buradaki huzurumuzun, güvenliğimizin sadece valilerin, kaymakamların ve kolluk kuvvetlerinin görevi olmadığını, bunun bir vatandaşlık görevi olduğunu ve dolayısıyla herkesin kollukla beraber faaliyet göstermek sureti ile istikrarımıza katkı sağlamasını beklendiğinde hepimizin görmesi lazım. Diyoruz ki, ’bu memleket bizim, bu tarih bizim, bu bayrak bizim.’ Dolayısıyla buna sahip çıkmak için de güçlü olmamız lazım” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.