POLİTİKA - 19 Kasım 2020 Perşembe 13:32

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Ataş, "İşsizlerin ve çiftçilerin borcunu silin"

A
A
A
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Ataş, "İşsizlerin ve çiftçilerin borcunu silin"

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş ve milletvekili arkadaşlarının KYK borçlarının silinmesine yönelik teklifleri Meclis’te AKP ve MHP Milletvekillerinin oyları ile reddedildi.

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş ve milletvekili arkadaşlarının KYK borçlarının silinmesine yönelik teklifleri Meclis’te AKP ve MHP Milletvekillerinin oyları ile reddedildi. Bu duruma tepki gösteren Ataş, “Suriyelilere 58 Milyar Dolar para harcandı. Yani yaklaşık 465 Milyar TL. Cumhurbaşkanı ‘bir 40 Milyar Dolar daha harcarız’ diyor. Suriyelilere harcananın yüzde 1’ini bizim gençlerimize harcasalar gençlerimizin hiçbirinin KYK borcu kalmaz” dedi. Ataş, ayrıca “Gençlerin borcunu silmeyenler 3 milyondan fazla gencin hayallerini, geleceğine dair umutlarını yıkanlar, vatandaşa geldi mi cebinde akrep oluyor, 5 müteahhide geldi mi rantından zerre kesmiyorlar” ifadelerini de kullandı. Diğer yandan Milletvekili Ataş, Develi, Pınarbaşı, Yahyalı ve Tomarza ilçelerindeki çiftçiler sulama konusunda icralık olmasını da Meclis gündemine taşıdı ve iktidara “Zor durumda olan çiftçilerin borçlarını silin” çağrısı yaptı.


İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, vatandaşların sorunlarına çözüm aramaya devam ediyor. Meclis’te bu yöndeki mücadelesini sürdüren Ataş, KYK borcu yüzünden sıkıntılar yaşayan işsiz üniversite mezunlarının sorunlarını gündeme taşıdı. Milletvekili Ataş, bu kapsamda partilisi 19 milletvekili ile birlikte KYK öğrenim kredisi alanların yaşadıkları sorunları incelemek, gerekli önlemleri almak ve çözüm önerilerini sunmak amacıyla Meclis araştırma önergesinin teklifinde bulundu. Ancak bu öneri AKP ve MHP’nin oyları ile reddedildi. Bu konuda Meclis’te konuşan Ataş, ülkenin derin bir ekonomik kriz içerisinde olduğuna dikkat çekti. “Bu kriz ile birlikte İstihdam azalmış, işsizlik cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine ulaşmıştır. Gelinen noktada her 3 gençten 1’i işsizdir. Üniversite mezunu olup da herhangi bir işte çalışmayanların sayısı 1,5 milyonu geçmiştir. Üstelik iş bulma ümidini kaybedip iş aramayı bıraktığı için işsiz sayılmayan binlerce gencimiz bu sayının dışındadır” diyen Milletvekili Ataş, ülkenin hemen hemen her kesimi gibi, gençlerin de zor durumda olduklarını söyledi.


GENÇLER ZATEN İŞSİZ BU BORÇLARI NASIL ÖDEYECEKLER?


İYİ Parti Milletvekili Dursun Ataş, “Ailelerin kendilerinden kısıp bin bir güçlükle üniversiteye gönderip yıllarca okuttukları evlatları yani bizim evlatlarımız, bu ülkenin evlatları iş bulamamakta; üstüne bir de üniversite yıllarında aldıkları kredi borçlarının altında ezilmektedir. Her yıl yüz binlerce öğrencinin yükseköğrenim süresince kullandığı ve Kredi Yurtlar Kurumunca verilen kredilerin mezun olunduktan iki yıl sonra ödenmesi gerekiyor. Ancak, üniversite mezunu gençler iş bulamadığı için bu borcu ödeyemiyor. Hâlihazırda 3 milyon 100 bin genç, öğrenim kredisi borcunu ödeyememiştir. Ayrıca, ödenemeyen öğrenim kredisi borçlarına her yıl yaklaşık yüzde 19,2 oranında gecikme zammı ilave edilmektedir. Böylece borçları 2’ye, 3’e katlanmaktadır. Öyle ki ödenemeyen öğrenim kredileri 5,3 milyar TL’yi geçmiş durumdadır. Geçtiğimiz hafta bu borçlar yapılandırılsa da gençlerin beklentisini karşılamamıştır. Gençler zaten işsizken, şanslı olanlarsa asgari ücretle çalışmaktayken yapılandırma olsa da bu parayı nasıl ödeyecekler? Borçlarını ödeyemeyen bu gençlerden 300 binin üzerindeki kişiye yasal işlem başlatılmıştır. Zaten işsizliğin kıskacında olan gençleri bir de devlet kıskaca almaktadır. Anayasa’mıza göre, Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir devlettir. Yine, eğitim hakkı anayasal bir haktır. Eğitimin anayasal bir hak olduğu sosyal bir devlette böyle bir tablonun ortaya çıkması kabul edilebilir değildir” diye konuştu.


SURİYELİLERE HARCANANIN YÜZDE 1’İ BİZİM GENÇLERİMİZE HARCANSA GENÇLERİMİZİN HİÇBİRİNİN KYK BORCU KALMAYACAK


Konuşmasında devletin yap-işlet-devret modeliyle bugüne kadar 130 milyar dolar hazine garantisi verdiğine dikkat çeken Milletvekili Dursun Ataş, “Geçilmeyen köprülerin parasını, kullanılmayan otobanların parasını, yolcusu olmayan hava alanlarının parasını şirketlere hazineden ödemiştir. Yani bugünkü kurla tamı tamına 1 trilyon 7 milyar 500 milyon ödenmiştir. Şimdi Kanal İstanbul için 204 milyar dolar ayırıyorlar. Yani bugünkü kurla tamı tamına 1 trilyon 581 milyar Türk lirası. KYK öğrenim kredisi alan 3,1 milyon gencin toplam borcu ne kadar? Sadece 5 milyar 33 milyon. Yani öğrencilerin borcunun 315 katı Kanal İstanbul’a ayrılmış, 200 katı ise şirketlere fuzuli yere ödenmiştir. Daha geçtiğimiz aylarda imtiyazlı 5 müteahhidinizden birinin 9,5 milyar Türk lirası vergi borcu tek kalemde silindi. Yani öğrenim kredilerinin toplamının yaklaşık 2 katı AKP’nin kendi yandaş müteahhidine hibe edildi. Gençlerin borcunu silmeyenler 3 milyondan fazla gencin hayallerini, geleceğine dair umutlarını yıkanlar, vatandaşa geldi mi cebinde akrep oluyor, 5 müteahhide geldi mi rantından zerre kesmiyorlar. Somali’nin bile yaklaşık 27 milyon TL borcunu ödedik. Geçtiğimiz hafta burada çıkarılan kanunla devasa Telekom şirketlerinin 6,8 milyar TL ceza borcu affedildi. Suriyelilere 58 milyar dolar para harcandı. Yani yaklaşık 465 milyar Türk lirası. Cumhurbaşkanı ‘Bir 40 milyar dolar daha harcarız.’ diyor. Suriyelilere harcananın yüzde 1’i bizim gençlerimize harcansa gençlerimizin hiçbirinin KYK borcu kalmayacaktır. Sonuç olarak bunların hepsine yeten bütçe, öğrencilerimizin 5,3 milyar TL borcuna gelince yetmiyor” şeklinde konuştu.


BIRAKIN SİYASETİ, VİCDANINIZA SESLENİYORUM


“Yandaş müteahhitlere, devasa şirketlere, Somali’ye, Suriyelilere olan bütçe öğrencilerimize maalesef ki yok. Bu gençlerden her gün içimizi sızlatan yüzlerce mail ve mesaj geliyor” ifadelerini kullanan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş,iktidara seslenerek, ”Bırakın siyaseti, vicdanınıza sesleniyorum; gelin zor durumdaki gençlerimizin elinden tutalım, bu KYK öğrenim kredisi borçlarını silelim” çağrısı yaptı. Ancak yapılan oylama sonucunda bu öneri AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oyları ile kabul edilmedi.


ÇİFTÇİLERİMİZ İCRA EVRAKLARININ GELMESİYLE ŞOK OLMUŞTUR, MAĞDUR DURUMDALAR


Diğer yandan Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Meclis’te, çiftçilerin sorunlarının takipçisi olmaya da devam ediyor. Ataş, bu kez de sulama ücretleri konusunda icralık olan çiftçilerin sesi oldu ve bu zor durumda olan çiftçilerin borçlarının silinmesi önerisinde bulundu. Ataş, şunları söyledi: Seçim bölgem Kayseri’nin Develi, Pınarbaşı, Yahyalı ve Tomarza ilçelerindeki çiftçiler yıllardan beri Zamantı Irmağı’ndan kendi imkânlarıyla tarlalarına su kullanmakta iken, son üç yıldır bu sulama ücrete tabi tutulmuştur. Devlet Su İşlerinin hiçbir yatırımı ve çalışması olmadığı hâlde akan ırmaktan kendi imkânlarıyla su çeken çiftçilerden para almaya çalışması kabul edilemez, haksız bir uygulamadır. Yerel seçimler öncesi şikâyetler üzerine AKP belediye başkanları buradaki çiftçilerimize suyu kullanmaya devam etmelerini, herhangi bir ücretin alınmayacağını söylemişlerdir ancak geçtiğimiz günlerde çiftçilerimiz icra evraklarının gelmesiyle şok olmuştur. Çiftçilerimize normal sulama ücretlerinin 2 katı ceza kesilmiştir. AKP’nin tarım politikaları yüzünden zaten zor durumdaki çiftçilerimize kesilen bu borçlar silinmeli, bu tür sulamalar ücretsiz olmalı, hükümet üreticinin yanında olmalıdır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.