EKONOMİ - 03 Aralık 2025 Çarşamba 10:38

Kırmızı ete indirim besiciye ‘zorluk’

A
A
A
Kırmızı ete indirim besiciye ‘zorluk’

Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras, et üretimindeki maliyetlerin yüksek olduğunu ve üreticilerin spekülatör gibi gösterildiğini söyleyerek, "Et fiyatlarının kasaplara değil, üreticiye sorulması lazım" dedi.


Girdi maliyetlerinin her yıl arttığını fakat et fiyatlarının neredeyse aynı kaldığını söyleyen Başkan Ercan Aras, "Tabi yine bu son günlerde biliyorsunuz gündem şu anda et konusu. Et fiyatlarının yüksekliği konusu. Tabi biliyorsunuz yani üreticilerimiz şu anda spekülatör olarak görülmektedir. Yani et fiyatlarını üreticimizin yükselttiğini genelde böyle basında bütün konuşmacılarda ve insanların söylediklerinde işte üreticilerin et fiyatlarını yükselttiğini söylemektedirler. Fakat bunun altyapısını hiç kimse sormuyor ve sorgulamıyor. Biliyorsunuz yaklaşık olarak 7-8 aydır ülkemizde büyük bir şap hastalığı yani son 30-40 yılın en büyük hastalığını bizim üreticimiz çekti ve üreticimiz yaklaşık olarak yüzde 30-40 civarında bir verim kaybına ulaştı. Hayvan bulmakta ve hayvan tedariğinde çok büyük zorluk yaşamaktadır. Bizim girdi maliyetlerimiz yaklaşık olarak yüzde 30-40 civarında yükselmektedir. Ben size örnek vereyim, saman fiyatı 2-3 bin liradan 8 bin liralara yükseldi. Yem fiyatları yüzde 30-40 civarında arttı ve bütün girdi besin materyalimizle canlı kilogramı 400 TL’ye çıktı ve bütün girdi maliyetlerimiz aşağı yukarı yüzde 30-40 civarında artarken, öbür taraftan bizim et fiyatlarımız da yaklaşık olarak 3 yıla yakındır aynı seviyede tutulmaktadır. Yani bizim girdi maliyetlerimiz her yıl yüzde 30-40-50 civarında artacak ama bizim sattığımız fiyat yaklaşık olarak aynı seviyede duracak. Böyle bir mantık dışı durumda bir de şap geçirmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Verim kaybı oluşmuş bir hayvancılık sektöründen bahsediyoruz. Tabii buna şu anda kim karar vermeye çalışıyor. İşte bu soru gidilip PERDER yönetim kuruluna soruluyor Kasaplar Federasyonu’na soruluyor. Yani bizim maliyetimizi, bizim ürünümüzün değerini bunlar nasıl belirleyebilir? Bunlar üretimin hangi safhasında ki bunlar belirleyebilir ve bunlardan soru soruluyor" dedi.


Başkan Aras, etin değerini ancak üreticinin belirleyebileceğini söyleyerek, "Bizim ürünümüzün değerini ancak üretici belirler, girdi maliyetlerimiz belirler. Eğer biz bu ürünü bu eti ucuza satmak istiyor ve sattırılmak isteniyorsa bizim girdi maliyetlerimizin kontrol altına alınması lazım ve bu girdi maliyetlerinin düşürülmesi lazım. Eğer hesaplanma isteniyorsa biz bu hesapları da veririz. Şu anda bizim üreticimize etin karkas yağlı fiyatı 600 TL maliyeti var yani 600 TL’nin altında satan bir üretici zarar etmektedir. Eğer şu anda sabitleyip zarar ettirilmek düşünülüyorsa o zaman üretim kaybı olur hiçbir tane üretici bulamayız. Yani biz şunu demek istiyoruz; bizim malımızın değerini biz belirleriz, bizim girdi maliyetlerimiz belirler. Yani dışarıdan Kasaplar Odası, Kasaplar Federasyonu PERDER üyeleri bizim ürünümüzü belirleyemez ve onlardan bilgi de alınamaz. Çünkü onlar üretimin hiçbir safhasında yoklar. Onlar satıcı tarafındalar, biz üretim tarafındayız. Gelsinler bizim besihanelerimize, çiftliklerimize ve buradaki maliyetleri değerlendirsinler. Burada hangi maliyetler var onlara gösterelim. Bakın yurt dışından şu anda ithalat gün geçtikçe artmaya başlıyor. Sebebi konusunda da üreticimizin desteklenmesi lazım ve üreticimizden bilgi alınması lazım. Şu anda gelen ithalat ülkemize yetmemektedir. Çünkü üretim kaybı yaşandı ve üretimin düşüklüğü yaşandı. Üretimi derhal bizim hızlıca arttırmamız lazım. Eğer nihai tüketicimize uygun şekilde biz bu eti yedirmek istiyorsak üretimi arttırmamız lazım, giriş maliyetlerini düşünmemiz lazım. Yoksa böyle üreticiyi spekülatör olarak gösterip piyasada yani canavar gibi göstermenin bir mantığı yok. Bunlar çözüm değildir. Çözüm üretimi arttırma, maliyetleri düşürme ve piyasaya daha uygun ve tüketiciye uygun eti yedirmektir. Biz bunun taraftarıyız" ifadelerini kullandı.


Maliyetin yüksek olduğu yerde ucuza et yemenin mümkün olmadığını söyleyen Aras, "Biz istiyoruz ki biz de ucuza mal edelim ve ucuza satalım ama kusura bakmayın pahalıya mal edip de ucuza kimse de malını satmaz ve bunun değerini de kimse belirleyemez, üretici belirler. Hiç kimse de gelip bir üreticiyi muhatap alıp da işte ‘Gelin sizin maliyetleriniz nedir? Siz kaça mal ediyorsunuz?’ demiyor. Gelsinler matematiği biz onları öğretelim. Nasıl matematik yapılır, nasıl üretim yapılır bütün hesaplamaları gösterelim ve bize maliyetini de belirleyelim. İşte şunu diyorlar ‘İthal geliyor, ithal ucuza mal ediyorsunuz’ bizim kapasitemizin yüzde 5’i kadar ithal geliyor. Yani yüzde 95’i biz yerli üretim yapıyoruz. Yerli üretim pahalı. Artık bizim şunu bilmemiz lazım ülkemizde eti biz ucuz yiyemeyiz. Bizim maliyetlerimiz yüksek. Yani ucuz et yeriz diyen adamlar yanlış yönlendiriyor. Devleti de yanlış yönlendiriyor, hükümeti de yanlış yönlendiriyor ve tüketiciyi de yanlış yönlendiriyor. Bizim ülkemizde maliyetler pahalı buna göre de tüketimi planlamayı ona göre yapmamız lazım. Eğer ucuza yedirir eti devamlı baskı altında tutarsak üretim biter ve artık üretim geriye gider. Şu anda kapasitelerimizin yüzde 30’u 40’ı boş. Şu anda hiçbir besicimizin üreticimizin kapasitesi tam dolu değil. Mal bulamıyoruz, besilik dana bulamıyoruz. Çünkü yıllarca inek kesildi yıllarca süt para etmedi etmeyince insanlar bıktı bu işten artık üretimden geri çekildiler ve şu anda kapasitelerimiz düşük. Bir de üstüne şap hastalığı geldi. Hadi gelin besilik dana bulun bulamıyoruz. Bulamadığımız için de bizim girdi maliyetlerimiz pahalı, besilik dana pahalı, öbür tarafında maliyetler pahalı. Eti de pahalı yemek zorundayız. O yüzden ona göre bir planlama yapılması lazım. Hiçbir zaman üreticiyi spekülatör olarak görmemiz lazım. Üreticiden bilgi alınması lazım başkalarından bilgi alınmaması lazım ama maalesef biz ülkemizde şunu görüyoruz son insanlardan bilgi alındığı için kimse üreticinin, köylünün, çiftçinin derdi ile ilgilenmemektedir. O yüzden herkesin ilgilenmesini istiyoruz" dedi.



Kırmızı ete indirim besiciye ‘zorluk’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Metin: "Benim hayatımda iki şey var; bir ailem, bir de Bünyan" Bünyan Belediye Başkanı Selahattin Metin; ilçede hayata geçirilen ve planlanan projelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bünyan’a olan sevdayı ve hizmet anlayışını dile getiren Başkan Metin, ilçenin geleceğine dair umut veren mesajlar verdi. Konuşmasında, "Benim hayatımda iki şey var; bir ailem, bir de Bünyan" diyen Başkan Metin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin davası için gece gündüz demeden çalıştığını vurgulayarak; "Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli Bey davası için gecesini gündüzüne katıyorsa bizim yorulduk demeye hakkımız yok. Biz hemşehrilerimizin hayır dualarına talibiz" ifadelerini kullandı. "Bünyan Yüzyılı başladı" diyerek ilçenin gelişim sürecine dikkat çeken Metin, Bünyan’ın ufkunun açık olduğunu belirtti. 4. Organize Sanayi Bölgesi’nin Gömeç mevkiine kurulacağını ifade eden Metin, bu yatırımın Bünyan’ı merkez ilçe konumuna taşıyacağını söyledi. Bünyan’da toprakların her geçen gün daha da değerlendiğini vurgulayan Başkan Metin, ilçede konut ihtiyacının arttığını belirterek, "Şartları uyan vatandaşlarımızın arazilerini imara açıyorum. Çünkü Bünyan’ın bu alanlara ihtiyacı var" dedi. Başkan Metin’in açıklamaları, Bünyan’ın sanayi, konut ve şehirleşme alanında önemli bir dönüşüm sürecine girdiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Niğde Niğdeli gençlerde tarım bilincini artırmak hedefleniyor Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ev sahipliğinde, Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı iş birliğinde ’Yeşil Yakalılar Söyleşiler’ programı gerçekleştirildi. Tarım Orman Bakanlığı Eğitim Yayın Başkanı Dr. Bülent Kahraman Çolakoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı etkinlik, Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Programa Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu, TOB Eğitim Yayın Başkanı Dr. Bülent Kahraman Çolakoğlu, Niğde İl Tarım ve Orman Müdürü Furkan Mete, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Şekeroğlu, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Etkinlik, İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşunda bulunulması ile başladı. Açılış konuşmalarının ardından Dr. Bülent Kahraman Çolakoğlu ve İsmail Yolcu, programın kapsamı ve amaçlarına ilişkin sunumlarını yaptı. Gençlerde tarım bilincini artırmak hedefleniyor Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen program, tarım bilincini artırmak ve gençlerin tarım sektörünü yakından tanımasını sağlamak amacıyla düzenleniyor. Ziraat, veterinerlik, orman, su ürünleri ve gıda mühendisliği bölümlerinin yanı sıra iletişim ve güzel sanatlar fakültelerinde gerçekleştirilen söyleşilerle, öğrencilerin bakanlığın faaliyetleri ve sektördeki kariyer fırsatları hakkında bilgi edinmesi hedefleniyor. Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu, konuşmasında Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin tarımsal üretim ve bölgesel kalkınmada üstlendiği role vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı; "Üreten üniversite anlayışıyla tarım ve gıda alanında Türkiye’nin marka kurumlarından biriyiz. Niğde Tarım Konseyi’nin kurulmasıyla uluslararası elma fuarının temelini attık. Tarım uygulama alanımızı 50 dekardan 1000 dekara çıkardık; devam eden çalışmalarla bu alanı 2000 dekara ulaştırmayı hedefliyoruz. Çiftçi eğitimlerimiz kapsamında ana arı dağıtımı, budama ve meyve fidanı yetiştiriciliği çalışmalarımız devam ediyor." Rektör Uslu ayrıca dijital tarım alanındaki çalışmalara değinerek, Türkiye’de ilk ve tek olan Disiplinlerarası Dijital Tarım Ana Bilim Dalı ile lisansüstü eğitime başladıklarını ve 1. Dijital Tarım Kongresi’ne ev sahipliği yaptıklarını hatırlattı. Program, belge takdimi ve günün anısına çekilen hatıra fotoğrafı ile tamamlandı.
Erzurum Fırat, AL-KON’u tanıttı Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Mali Sekreteri Veysel Fırat, beş sendika ile bir araya gelerek kurdukları "Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu’’nu (AL-KON) yaptığı açıklama ile tanıttı. Demokrat Eğitimciler Sendikası olarak kurucu sendikalar arasında yer aldıkları "Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu’’nun kuruluşunun Türk sendikalar tarihinde yeni bir döneme başlangıç olacağını belirten Fırat, "Çalışanların üye olmak zorunda bırakıldıkları siyasi partilerle ilintili sendika ve bağlı bulundukları konfederasyonlara mecburiyetlerin ortadan kalkacaktır. İktidar gibi konuşan sendikalarla, muhalefet gibi karşılık veren sendikaların arasına sıkışmış kamu çalışanlarının bu sıkışıklıktan kurtulması gerekmektedir. Bu amaçla özgür ruhlu beş sendika bir araya gelerek Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu’nunu kurmuştur. AL-KON’un kuruluşunda yer alan özgür ruhlu beş sendikayla bir arada olmaktan DES olarak onur duruyoruz" diye konuştu. Veysel Fırat, kurucu beş sendikayı ve çalışma kollarını şöyle aktardı; "Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekim-Sen) Sağlıkta hizmetlerinde, Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) eğitim ve bilim hizmetleri alanında, Demokrat Büro Çalışanları Sendikası (DEB_SEN) büro iş kolunda, Lider Tarım Orman ve Toprak Mahsulleri Çalışanları Sendikası (Lider Toç-Sen) tarım hizmetleri kolunda Öz Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (Öz Diyanet- Sen) diyanet ve vakıf hizmetleri alanında göstermiş oldukları özgür ruhlu sendikal faaliyetlerle göz doldurmaya devam edeceklerdir." Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Mali Sekreteri Veysel Fırat, açıklamalarını şöyle tamamladı: "Eğitim emekçilerinin yükselen sesi DES, beş sendika ile birlikte daha etkili, daha kapsayıcı ve daha güçlü bir şekilde emek hareketini AL-KON içinde gösterecektir. Kurduğumuz bu konfederasyon (AL-KON) Türkiye’de çalışanların örgütlülük anlayışını değiştirecek bu örgütler siyasi partilerin çıkarlarına değil çalışanların hak arayışına hizmet edecektir. AL-KON sendikacılığa, yeni bir bakış açısı, yeni bir vizyon, yeni bir mücadele şekli getirecektir. Kurulan bu çatı; sahada mücadele eden, çözüm üreten ve adalet odaklı bir yapı olacaktır. Demokrat Eğitimciler Sendikası Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu’nu (AL-KON) bünyesinde, önceden olduğu gibi ama daha güçlü bir şekilde güçlünün değil haklının sendikası olmaya devam edecektir."