GÜNDEM - 24 Nisan 2024 Çarşamba 12:13

KSMMMO Başkanı Ali Yedikaya: “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesini istemiyoruz”

A
A
A
KSMMMO Başkanı Ali Yedikaya: “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesini istemiyoruz”

Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası tarafından (KSMMMO) taleplerini dile getirmek amacıyla düzenlenen basın açıklamasında konuşan KSMMMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yedikaya, “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesini istemiyoruz” dedi.


Düzenlenen basın açıklamasına KSMMMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yedikaya, yönetim kurulu üyeleri ve oda üyeleri katıldı. Başkan Ali Yedikaya, yönetim kurulu üyeleri ve meslektaşları ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yapmış oldukları başvuruların dikkate alınması gerektiğini dile getirerek; “130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için, haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesi için, Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızın dikkate alınması, meslektaşlarımızın masa başında ölmemesi için haklı taleplerimiz için meslektaşlarımızla bir araya gelerek bu tepkiyi göstermek zorunda kalıyoruz. Artık ekonominin can damarı olan Mali Müşavirlerin sırtındaki yük dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına daha da zorlaştırılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde iş verimini artırmak için haftalık çalışma günlerinin dört güne indirilmesi tartışılırken, biz Mali Müşavirler olarak neredeyse 7/24 ofislerimize hapsedilmeye çalışılıyoruz, Bunu kabul etmeyeceğiz” dedi.


Başkan Yedikaya, beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmadığını vurgulayarak, “Görünürde işverenlerden istenilmekte olan hemen her veri Mali Müşavirler aracılığıyla toplanılır hale gelmiştir. Bu durum meslek mensuplarının zaten çok ağır bir iş yükü altında ezilmelerine sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmaması ve yoğunluk dönemlerinde tıkanması, zamanla yarışan meslektaşlarımızın streslerini katbekat artırmaktadır. Meslektaşlarımız, rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale gelmiştir. Bu kadar ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakılan biz meslek mensupları, bir işletmenin faaliyetlerini ve işlemlerini sağlıklı bir şekilde yürütemez hale geldik. Sadece Nisan ayında GİB tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam elli altı beyan ve bildirimin verileceği açıkça görülmektedir. Bu beyan ve bildirimlerin yanında bir de en son 20 yıl önce uygulanan ve genel tebliği ile sirküleri henüz iki üç ay önce yayımlanan, hala uygulamada birçok tereddüttü barındıran enflasyon düzeltme işlemlerine ilişkin yapılacak çalışmaları da aynı takvimde tamamlanmak zorunda bırakılmamızı adil ve uygulanabilir bulmuyoruz. Resmi, idari ve hafta sonu tatilleri Ramazan Bayramı ile birleşince toplam on iki günlük tatil nedeniyle Nisan ayında çalışma günümüz olarak sadece on sekiz gün kalmıştır. Bu kadar kısa sürede bu kadar beyan ve bildirimin sağlıklı bir şekilde verilmesine imkân yoktur” ifadelerini kullandı.


"Bilgi sistemlerinde modernisayon şart"


Başkan Yedikaya, “Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızı dikkate alması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekmektedir. Mali Müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözüm önerilerini Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine hem yazılı hem de sözlü olarak birçok kez aktardık. Yaptığımız her görüşmede, Mali Müşavirlerin ağır iş yükü altında ezildiğini, omuzlarındaki yükün artık dayanılmaz bir seviyeye geldiğini, meslektaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarının bu yükü kaldıramadığını anlamanız için, daha kaç kez dile getireceğiz. Önerilerimize yıllardır sessiz kalınması sebebiyle büyüyen bu sorunların ortadan kaldırılması için beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemlerinin alt yapılarının modernizasyonu şarttır. Ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan ücret tarifesi, mali müşavirlerin iş ve yaşam dengesini olumsuz etkiliyor ve insani yaşam hakkını ellerinden alıyor” dedi.


Başkan Yedikaya açıklamasında 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınamayacağını ifade ederek, “Şu saatte tüm Türkiye deki bütün odalarımızda aynı anda ,Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınamaz. Artık mevcut işlerimizi yapamaz hale geldik, bıçak kemiğe dayanmıştır, kimse bizim sabrımızı denemesin. İnsani şartlarda yaşamak biz mali müşavirlerin de anayasal hakkıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığından her ay beyan sürelerinin uzatılmasını değil, günümüzde yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bir çağda, elektronik uygulamalar aracılığıyla toplanan verilerin etkin bir şekilde sınıflandırılmasını ve yasal olarak veri talep eden kurumlarla, örneğin TUİK, Merkez Bankası ve Kamu İhale Kurumu gibi tüm kamu kurumlarıyla paylaşılmasını talep ediyoruz. Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz. Ayrıca, vergi beyan dönem ve sürelerinin, resmî tatil günleri dikkate alınarak düzenlenmesini talep ediyoruz“ ifadelerini kullandı.


Başkan Yedikaya ,”Şu an meslek camiamızda bir infial hali mevcuttur. Meslektaşlarımız gece gündüz demeden rutin işlerinin yanında ay sonuna kadar kurumlar vergisi beyannamelerini yetiştirmek için uğraşmaktadırlar. Bayram tatili nedeniyle çalışmaların sekteye uğraması, mükelleflerden bilgi ve belgenin toplanamaması sebebiyle kurumlar vergi beyannamelerinin süresinde sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi mümkün değildir. Kurumlar vergisi beyannameleri bile süresinde hazırlanıp beyan edilemeyecek durumda iken bir de bundan 17 gün sonra geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi işlemlerinin yapılmasının ve beyanname ekine bilançonun eklenmesinin istenmesi, biz mali müşavirlerin adeta cinnet geçirmesine sebebiyet vermektedir. 2024 yılı geçiş dönemi olması ve ikincil mevzuatın oldukça geç yayımlanması ve aşırı yoğunluk nedeniyle 2024 yılında geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltme işlemlerinin yapılmaması için dayanakları ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı ve gelir idaresi başkanlığına yaptığımız müracaatımızın hayata geçirilmesini talep ediyoruz. 2023 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin ve elektronik defter beratlarının yüklenmelerinin Nisan ayındaki resmî tatil sürelerinin uzun olması nedeniyle zamanında yapılması mümkün değildir. Bu nedenle kurumlar vergisi beyannameleri ile e-defter beratlarının yükleme sürelerinin ve geçici vergi beyan süresinin uzatılması talebimizin, biran önce yerine getirilmesi zorunluluktur” dedi.


Başkan Yedikaya açıklamasında meslek mensuplarının taleplerini yineleyerek, “Angaryalara Hayır diyoruz. Çalışmayan Maliye bakanlığı sistemlerini istemiyoruz. Masa başında ofislerimizde ölmek istemiyoruz. Enflasyonun sorumlusu biz değiliz, enflasyon muhasebesini yıllık istiyoruz. Saygın bir meslek için Kota istiyoruz. KDV beyannamelerinin birleştirilmesini istiyoruz. Hakkımız olan ücretimizi biz belirlemek istiyoruz” ifadelerine yer verdi.



KSMMMO Başkanı Ali Yedikaya: “Meslektaşlarımızın masa başında ölmesini istemiyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Başkan Kurt Yenikent ve Kalkanlı mahallesindeki yağmur dualarına katıldı Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Yenikent ve Kalkanlı Mahallesi’ndeki sakinler tarafından düzenlenen yağmur duası ve Hıdırellez Şenlikleri’ne katıldı. Düzenlenen programlarla ilgili konuşan Başkan Kurt, “Edilen dualar, tutulan dilekler kabul olsun” dedi. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Seyitgazi ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde düzenlenen Yağmur Duası’na ve Hıdırellez Şenliği’ne katıldı. Etkinlik boyunca vatandaşlarla sohbet eden Başkan Kurt, vatandaşların istek ve beklentilerini dinledi. Yenikent Mahallesi sakinleri de ilgi ve ziyaretinden dolayı Başkan Kazım Kurt’a teşekkür etti. Başkan Kurt’un bir sonraki adresi Odunpazarı’na bağlı Kalkanlı Mahallesi oldu. Kalkanlı Mahallesi’nde düzenlenen Yağmur Duası’na katılan Başkan Kurt’a vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Başkan Kurt, vatandaşlarla uzun süre sohbet ederken, mahalle halkı da istek ve beklentilerini anlattı. "Edilen dualar, tutulan dilekler kabul olsun" Düzenlenen programlarla ilgili açıklama yapan Başkan Kurt, yağmur dualarının kendileri için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Topraklarımıza bereket yağması için Allah’a dua ettik” dedi. Edilen edilen duaların kabul olmasını dileyerek Hıdırellez’in Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu ve Balkanlar’da kutlanan bahar bayramı olduğunu dile getiren Başkan Kurt, “Ülkemizde derin bir ekonomik kriz yaşanıyor. Başta temel gıda maddeleri olmak üzere her şeye zam geldi. Yaşam şartları zorlaştı, hayat çok pahalı, enflasyon yüzde yüzleri geçti. Bu bahar, ülkemize umut olsun. Edilen dualar, tutulan dilekler kabul olsun” diye konuştu.
Tekirdağ Spor yaparak derse giriyorlar Tekirdağ’da öğrenciler, "Önce Egzersiz Sonra Dersimiz" sloganıyla düzenlenen fiziksel aktivite etkinlikleri yaparak derse giriyorlar. Milli Eğitim Bakanlığınca yürütülen proje çerçevesinde Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bulunan Nurettin Ekmekçioğlu İlkokulu’nda düzenlenen etkinlikte öğrenciler müzik eşliğinde fiziksel aktivite yaptıktan sonra sınıflara girip ders başı yapıyor. Bu sayede öğrenciler hem eğleniyor, hem de spor alışkanlıkları kazanıyor. Fiziksel aktivite yapan öğrenciler dron ile havadan da görüntülendi. Öğrencilerin ders öncesi fiziksel aktiviteleri renkli görüntülere sahne oldu. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Hareketli Yaşam ve Sportif Faaliyetler Sorumlusu Ebru Esen yaptığı açıklamada, “2023 - 2024 eğitim yılından itibaren, okul öncesinde orta öğretim kademesine kadar öğrencilerimiz güne fiziksel aktiviteyle başlayarak daha enerjik, dinç, zinde ve daha sağlıklı yaşam alışkanlığı kazandırmak amacıyla derse geçmeden önce ‘Önce egzersiz sonra dersimiz’ sloganıyla yola çıktık. Öğrencilerimizi her sabah fiziksel aktivite ile güne başlarken daha enerjik, mutlu, öğrenmeye hazır hale getirmek, fiziksel ve ruhsal olarak eğitimlerini desteklemek ve sporu sevdirmeyi amaçlıyoruz. Toplumda da hareketli yaşam ve sportif faaliyetleri hakkında farkındalık oluşturmak ve aileleri bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Bugünde eğitim ve öğretim başladığından itibaren fiziksel aktiviteyi düzenli olarak yapan Nurettin Ekmekçioğlu İlkokuluna eğitimlere katılmaya geldik. Bu etkinlikler tüm okullarımızda yapılıyor” dedi. Öğrenciler de bu aktiviteler sayesinde çok eğlendiklerini ifade etti.
Aydın Lise öğrencileri, ‘Milli Mücadele Dönemi’ni sahneleyecek Aydın Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri, sahneleyecekleri “Milli Mücadelenin Aydınlık Kahramanları” isimli tiyatro oyunuyla, izleyenleri milli mücadele ruhuyla geçmişte yolculuğa çıkaracak. Aydın Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri, tarihi bir dönemi canlandıracakları tiyatro oyunuyla dikkatleri üzerlerine çekti. "Milli Mücadelenin Aydınlık Kahramanları" adlı bu özel gösteri, 13 Mayıs Pazartesi günü saat 20.30’da Hidayet Sayın Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Gençlik Haftası etkinlikleri çerçevesinde hazırlanan gösteri, tarihin önemini vurgulamanın yanı sıra milli mücadele ruhunu da canlandırmayı hedefliyor. Okulun gönüllü öğrencilerinden oluşan tiyatro grubu, özenle hazırladıkları oyunla seyircileri geçmişe doğru bir yolculuğa çıkaracak. Aydın Sosyal Bilimler Lisesi yönetimi ise sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda “Yunan birliklerinin 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgaliyle başlayan süreçte Kuvay-ı milliye bünyesinde faaliyet gösteren Yörük Ali, Çete Emir Ayşe Efe, Çiftlikli Kübra gibi birçok Aydınlı efenin Aydın savunmasında milli mücadelede göstermiş oldukları kahramanlıklar, Milli Mücadelenin Aydınlık Kahramanları adlı tiyatro oyunuyla sahneye taşınıyor. Aydın Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin temsiliyle gerçekleşen iki perdelik oyun Kültür Merkezi Hidayet Sayın Salonu’nda 13 Mayıs 2024’de sahnede. Tüm halkımız davetlidir. Bekliyoruz” ifadelerine yer vererek tüm Aydınlıları milli mücadele ruhunu yaşamaya davet etti.
Adana Çiftçiler buğday fiyatlarının açıklanmasını bekliyor Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, buğdayda 1 milyon tona yakın rekolte beklendiğini belirterek, “Çiftçilerimiz ve devlet güvencesinde olan lisanslı depolar, ürünleri ÇKS kayıtlarına göre almaları için buğday fiyatlarının açıklanmasını ve alım tebliğinin yayınlanmasını bekliyor” dedi. Buğday üretiminin desteklenmesinin, tarımsal üretimin artırılmasına ve ülke ekonomisinin güçlendirilmesine büyük katkılar sunacağına vurgu yapan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, ‘’ Buğday hasadı başladı. Bu yıl buğdayda 1 milyon tona yakın rekolte bekleniyor. Çiftçilerimiz ve devlet güvencesinde olan lisanslı depolar, ürünleri ÇKS kayıtlarına göre almaları için buğday fiyatlarının açıklanmasını ve alım tebliğinin yayınlanmasını bekliyor‘’ dedi. Doğan, üreticilerin beklentisinin adil ve güvenilir fiyatlar olduğunun altını çizerek, "Buğday fiyatları bu yıl ton başına 15 bin lira olmalı. Prim desteğinin de ovada 1, kıraç bölgelerde 2 lira olarak açıklanmasını bekliyoruz. Buğday alım fiyatlarının açıklanması, çiftçilerin ürünlerini satarken daha sağlıklı kararlar almalarını sağlayacak ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır. Hükümetimizin üreticileri desteklemek ve önümüzdeki sezonda tarımsal üretimi güçlendirmek için buğday alım fiyatlarını beklentiler doğrultusunda bir an önce açıklaması büyük önem taşımaktadır‘’ ifadelerini kullandı.
İstanbul Vodafone Business, otomotiv sektöründeki çalışmalarına devam ediyor Otomobil sürücüleri ve yolcularına güvenlik ve çeşitli katma değerli hizmetler sunan Bağlantılı Araç çözümlerini başlatan Vodafone Business, şu anda 35’in üzerinde farklı otomobil markası için toplamda 1 milyondan fazla araca Acil Çağrı Sistemi servisi sağlıyor. Bunun yanında 300 binden fazla araca e-SIM ve 35 binden fazla araca da Bağlantılı Araç çözümleri hizmeti veren Vodafone Business, otomobil sürücüleri ve yolcularına teknoloji merkezli bir yolculuk deneyimi sunuyor. Dijitalleşme kavramı bugün dünya ekosistemi için en önemli gündem maddelerinden biri olurken; otomotiv, bu alanda rekabet avantajı sağlamak, müşteri deneyimini iyileştirmek ve iş süreçlerini verimli hale getirmek adına dijitalleşmeye yön veren sektörlerin başında bulunuyor. Teknolojinin hızla ilerlediği otomotiv sektörünün IoT teknolojisi ile etkileşimi gün geçtikçe artarken, bu sayede araçlar daha akıllı, daha verimli, daha güvenli ve daha eğlenceli bir hale geliyor. Türkiye de otomotiv sektöründeki bu IoT teknolojilerini son dönemde uygularken, bu teknolojinin kullanım durumu ve yaygınlığı, her yıl artmaya devam ediyor. Vodafone Business da otomotiv sektörünün dijital dönüşümüne destek olmayı sürdürürken, bugün 35’in üzerinde otomobil markasına sunduğu servislerle hem markalara hem de sürücülere yeni bir sürüş deneyimi sunuyor. Vodafone Business bugün Türkiye’de 1 milyondan fazla araçta Acil Çağrı Sistemi (e-Call) ve 300 binden fazla araçta da e-SIM hizmeti sağlarken, 35 binden fazla araçta ise sahip olduğu altyapısıyla Bağlantılı Araç (Connected Car) çözümünü aktif olarak sürücülerin kullanıma sunuyor. “37 farklı otomobil markasına bağlantı altyapısı sağlıyoruz” Bugün tüm sektörlerin odağında dijitalleşme ve IoT teknolojilerinin bulunduğunu ifade eden Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, otomotivin bu alanda en fazla atılım yapan sektörlerin başında geldiğini hatırlattı. Kestioğlu, konuyla ilgili şu şekilde konuştu: “Dijitalleşme ve IoT devrimi neredeyse bütün sektörlerde tüm hızıyla devam ederken, bağlantılı araç kavramı da yoğun bir şekilde hayatımıza girmeye başladı. IoT, yapay zekâ, sensörler ve diğer iletişim protokollerini entegre ederek araçlar arası ve çevresel etkileşimi mümkün kılan teknolojilerden olan bağlantılı araçlar ise sürücü güvenliğini artırmak ve kullanıcı deneyimini geliştirerek kolaylaştırmanın yanında, araç içi verilerin anlık alınması, yazılım güncellemelerinin uzaktan yapılabilmesi de günümüzün en inovatif teknolojilerinin başında geliyor. Yani mobilite dediğimiz kavram, artık bir noktadan bir diğer noktaya ulaşımdan çok daha fazlasına evrilerek, bu yolculuk esnasında sürücü ve yolcuların hayatını kolaylaştıracak bir deneyime dönüşmüş durumda diyebiliriz. Bizler de Vodafone Business olarak tam da bu noktada şu anda 35’in üzerinde farklı otomobil markasına Türkiye’de toplamda 1 milyondan fazla araca Acil Çağrı Sistemi (e-Call) servisi sağlıyoruz. Bunun yanında 300 binden fazla araçta e-SIM çözümü sunarken, 35 binden fazla araçta ise sahip olduğumuz altyapımız sayesinde Bağlantılı Araç (Connected Car) çözümümüzle sürücülerin ve yolcuların sürüş deneyimlerine yepyeni bir soluk getiriyoruz. Yolculuk paradigmasını yepyeni bir dünyaya dönüştüreceğini düşündüğümüz bağlantılı araçlar teknolojisinin önümüzdeki dönemde çok daha büyük potansiyellere sahip olduğunun farkındayız. Vodafone Business olarak işletmelerin dijitalleşmesine liderlik ederken, önümüzdeki dönemde özellikle bu alandaki yatırım payımızın daha da artacağını belirtebilirim.” Acil durumlarda otomatik olarak acil yardım çağrısı yapabilen bir sistem olan Acil Çağrı Sistemi (e-Call), otomobil kazası gibi acil bir olayda, araçtaki sensörler ve GPS yardımıyla aracın konumunu ve durumunu acil yardım çağrı merkezine iletebiliyor. Acil Çağrı Sistemi hizmeti için araç içerisine üretim sırasında Vodafone Türkiye SIM profilleri entegre ediliyor. Bu sayede herhangi bir kaza durumunda araç içerisinde sistemler, kaza anına dair verileri alarak otomatik olarak 112 Acil Yardım Çağrı Merkezi’ni arıyor. 112 çağrısı içerisinde aracın lokasyon bilgileri bulunurken, 112 arandıktan sonra ekipler aracı geri arayarak, gerçekleşen konuşmaya istinaden durumun aciliyetini netleştirebiliyor. Bu sayede insan müdahalesine gerek kalmadan acil çağrı merkezleri koordinasyonunda, ekiplerin olay yerine hızlı gelmesi ile trafik kazalarında gerçekleşebilecek olası can kayıplarının önüne geçilebiliyor. Ayrıca tüm bunlara ek olarak aracın otomatik araması dışında, acil durumlarda manuel olarak düğmeye basılarak da 112 Acil Yardım Çağrı Merkezi’ne ulaşım sağlanabiliyor. Araçlara internet bağlantısını sağlayan ve kullanıcıların farklı operatörler arasında geçiş yapmasını kolaylaştıran bir teknoloji olan e-SIM hizmeti ise Türkiye’de akıllı telefonlar ve diğer cihazlarla birlikte otomobillerde de kullanılmaya başlandı. Bu hizmet, otomobil sahiplerine daha dijital bir deneyim sunuyor. Geleneksel SIM kartların aksine plastik kullanımı söz konusu olmadığından, çevreci bir teknoloji olan e-SIM daha geç arızalanmasının yanında, uzaktan müdahale ile değişiklikler yapılmasına fırsat tanıyabiliyor. Böylelikle herhangi bir fiziksel müdahaleye de gerek kalmıyor. Bağlantılı Araç hizmetiyle navigasyon, eğlence ve uzaktan kontrol imkânı Otomobillerin internete bağlanabilme yeteneğini ifade eden Bağlantılı Araç (Connected Car) hizmetiyle de Türkiye’de birçok modeldeki otomobil markası kullanıcılarına, bağlantılı araç özellikleri sunuyor. Bağlantılı Araç teknolojisi otomobillerin uzaktan yazılım güncellemelerinin yapılabilmesi (OTA) bu sayede de en yeni ve güncel yazılımlarla otomobillerin kullanılabilmesine olanak sağlıyor. Telemetre verilerinin araç üreticilerine otomatik gitmesiyle önleyici bakım planlamasına imkân sunan Bağlantılı Araç teknolojisi, araç için internet ve eğlence sistemi ve navigasyon servisi kolaylığı da sunuyor. Sistem ayrıca aracın anlık takibi ve uygulama üzerinden kapı açma/kapama, klima açma/kapama, elektrikli araçların şarj durumunun görüntülenmesi vb. hizmetlerin uzaktan kontrol edilebilmesine de mümkün kılıyor.