GÜNDEM - 12 Aralık 2025 Cuma 12:13

Lokantacılardan ‘servis ücreti’ kararına destek

A
A
A
Lokantacılardan ‘servis ücreti’ kararına destek

Kayseri Lokantacılar ve Pastacılar Odası Başkanı Altan Aydemir; işletmelerde adisyonlara yansıtılan servis ücretinin kaldırılmasının doğru bir karar olduğunu söyleyerek, "Vatandaşlarımızın mekanlara gönül rahatlığıyla gidebileceğinin işareti olan bir karar" dedi.


Kayseri Lokantacılar ve Pastacılar Odası Başkanı Altan Aydemir; "Bizim oda olarak tasvip etmediğimiz bir konuydu servis ücretleri ama şimdi kaldırılması hem vatandaş için hem de işletmenin devamlılığı için iyi bir karar olduğunu düşünüyoruz. Çünkü vatandaşlarımız yemek yemeye ve misafir olarak geldiklerinde gönül rahatlığıyla gelsinler. Servis ücreti olarak değil de gönlünden kopan bahşişi de servis yapan arkadaşlarımıza bırakılırdı. Bunu bahşiş ya da tip box gibi adlandırdık ama son zamanlarda servis ücreti eklendi. Bu da kafa karışıklığına sebebiyet verdi. Birçok esnafımız uygulamazken bazı esnaflarımız uyguluyordu. Bu da vatandaşlarımızın mekanlara gönül rahatlığıyla gidebileceğinin işaretidir bence. Onun için de çok güzel bir karar olduğunu düşünüyorum" dedi.


’Servis ücretinin kafa karıştırdığını kaydeden Başkan Aydemir; "Tabi bu servis ücreti diye eklendiğinde, adisyonun altına bakıldığında vatandaş ‘Buna ne gerek vardı’ diyebiliyor. Çünkü işletmeler sattığı üründen bedelinin üzerinde yansıtılıyordu. Bir de ayrıca servis ücreti adı altında servis elemanlarına ayrı bir meblağ çıkıyordu. Bu da kafa karışıklığını önledi bence. Bir de şöyle bir şey var; biz arkadaşlarımızla bir yere misafir olduğumuzda ben oranın hizmetinden, damak tadından, ilgi ve alakasından memnun kalırsam ona göre de tabi ki 10 TL’lik bir hesap ise 1-2 TL de bahşiş vererek servis elemanlarına bahşiş bırakabilirim. Vatandaşımızın gönlünden koparsa olur. Zorunluluk halinde değil de kendi isteğine bırakıp böyle olmasının çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.



Lokantacılardan ‘servis ücreti’ kararına destek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin iş dünyası Doğu Anadolu’daki yatırım fırsatlarını radarına aldı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), son dönemde Malatya, Elazığ ve Tunceli’ye yaptığı ziyaretlerin ardından bu kez Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) heyetini ağırladı. Şırnak’ın yatırım potansiyelinin anlatıldığı buluşmada, iki il arasında hayata geçirilebilecek ortak projeler değerlendirildi. Şırnak TSO Yönetim Kurulu Başkanı Osman Geliş ve Meclis Başkanı Zekeriya Ökten başkanlığındaki heyet, MTSO’da düzenlenen toplantıda bölgenin sunduğu yatırım olanaklarını anlattı. Görüşmede, Şırnak’ın tarım ve hayvancılık kapasitesi, Silopi’de kurulması planlanan Sera Organize Tarım Bölgesi ve Habur Sınır Kapısı yakınında planlanan Karma OSB projeleri hakkında sunum gerçekleştirildi. Toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Meclis Başkanı Hamit İzol, her iki ilin meclis ve yönetim kurulu üyeleri ile Şırnak Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Sezgin katıldı. "Yeni büyüme hikayesi Doğu’da yazılacak" MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, Doğu ve Güneydoğu’nun barış ortamıyla birlikte önemli bir kalkınma sürecine girdiğini belirterek, "Artık batının doğuyu keşfetmesi lazım. Batı doyuma ulaştı, yeni büyüme hikayeleri Doğu Anadolu’da yazılmalı. Üretimin yerinde yapılması lojistik maliyetlerini düşürecek, karbon ayak izini azaltacak ve tersine göçü hızlandıracak" dedi. Çakır, Türkiye’nin her bölgesinin potansiyeli olduğunu ancak bu potansiyellerin birlikte hareket edilerek değerlendirilebileceğini kaydetti. "Ülkemize barış ve kardeşlik yaraşır" MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol ise birlik mesajı vererek, "Biz iş insanları olarak süreci destekliyoruz. Bu sürecin başarıya ulaşması için hepimiz el ele vermeliyiz. Ülkemize barış, birlik ve kardeşlik yaraşır" diye konuştu. "Gelin beraber üretelim, beraber kazanalım" Şırnak TSO Başkanı Osman Geliş, bölgenin genç nüfusu, verimli toprakları ve stratejik konumuna dikkat çekti. Uzun yıllar batıya göç verdiklerini dile getiren Geliş, "Şimdi batının doğuya gelme zamanı. Güneşimiz, suyumuz, topraklarımız, güçlü altyapımız var. Şırnak; Irak, Suriye ve İran pazarlarına en yakın şehirlerden biri. 6. Bölge teşvikleri büyük avantaj sağlıyor. Gelin birlikte üretelim, birlikte kazanalım" ifadelerini kullandı. Şırnak TSO Meclis Başkanı Zekeriya Ökten de konuşmasında barış ve iş birliği vurgusu yaparak iki ilin ortak proje geliştirmesinin bölgesel kalkınmaya katkı sunacağını belirtti.
Ankara Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e yeni görev Diyanet işleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararlarıyla İstanbul’da bulunan Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı. Prof. Dr. Mehmet Görmez, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 2015 yılında kurulan üniversitenin Sultan Ahmet Meydanı’nda eğitime başlayacağını bildirdi. Prof. Dr. Görmez, şu ifadelere yer verdi: "2015 yılında kurulan Türkiye Uluslararası İslâm Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile Üniversiteyi Güçlendirme Vakfı, bugün itibarıyla İstanbul’un kalbi tarihî Sultanahmet Meydanı’nda icra safhasına ilk adımını atmıştır. Öncelikle bir emanet olarak üstlendiğim bu vazifeyi lütfeden ve bizleri ilim ve hikmet yoluna hâdim eyleyen Rabb’ime hamd ederim. Bu ağır ve müstesna sorumluluğu şahsıma tevdi eden Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ederim. İstanbul’un asırlara yayılan İslâm ve medeniyet hafızası üzerinde yükselen üniversitemizi, özgün medeniyet birikimimizi insanın anlam, değer ve sorumluluk ufkuyla buluşturan bir akademi olarak inşa etmeye gayret edeceğiz. Bu kurum yalnızca güçlendirilmiş bir ilahiyat eğitimi sunmakla yetinmeyecek; İslâmî ilimleri, beşerî bilimleri, temel bilimleri ve teknolojiyi aynı medeniyet idraki içinde buluşturmaya çalışan bir üniversite modeli olarak yapılandırılacaktır. Üniversitenin uluslararası ilim ve araştırma iş birliklerine açık olacağını, lisansüstü çalışmaların merkezde yer alacağını, güçlü bir araştırma üniversitesi olacağını vurgulayan Görmez, "Gayemiz öğrencilerimizi ve dünyanın önde gelen akademisyenlerini ve araştırmacılarını ortak bir medeniyet dili etrafında buluşturarak, bilginin yalnızca üretilmesini değil, aynı zamanda insanlık için kalıcı bir değere ve ortak bir iyiliğe dönüşmesini sağlamaktır. Bu büyük ilim hamlesine Türkiye’den, İslâm dünyasından ve gönül coğrafyamızın her köşesinden destek verecek bütün hocalarımıza, dostlarımıza ve ilim erbabına şimdiden teşekkür ederim. Milletimize, ülkemize ve İstanbul’un kadim ilim yolculuğuna hayırlı olsun. Rabbimiz, bu müesseseyi hayırda daim eylesin; cehdimizi ve gayretimizi bereketli kılsın" dedi. Üniversitenin yerleşkesi İstanbul’un kalbinde Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, TBMM’de kabul edilen 1 Nisan 2015 tarihli ve 6641 sayılı Kanunla İstanbul’da kuruldu. Üniversite 2026 yılının eylül ayında eğitim ve öğretim hayatına Sultanahmet’te başlayacak, tarihi bir yerleşkede öğrenci kabul edecek.
Sivas ‘Yapamazsın’ diyenlere inat başarmıştı, nazara geldi Sivas’ta yaşayan 35 yaşındaki Rabia Demir, Sivas’ın tek tır şoförü olarak gündem oldu. Demir, hakkındaki haberlerin çıktığı gün trafik kazası geçirdi. Sivas’ta yaşayan 35 yaşındaki Rabia Demir, çocukluk hayali olan tır şoförlüğünü gerçekleştirerek, kentin ilk kadın silobas şoförü oldu. Toplumsal ön yargılara aldırmadan mesleğe başlayan Demir, diğer kadınlara da ilham kaynağı olurken erkek meslektaşlarına taş çıkartı. Demir, haberlerinin paylaşılıp gündem olduğu gün bir trafik kazası geçirdi. "Nazar değdi" Haberlerinin çıktığı, gündem olduğu gün trafik kazası geçiren Rabia Demir, nazara geldiğini belirntip, "Dün bir kaza yaptım. Yağışlı havadan dolayı tırı kaydırdım ve tır yan yattı. 22 kilometre hızla kazayı yaptım ve hızlıda değildim. İlk dorseyi kaydırınca haliyle çekicide kaydı. Kemerim bağlıydı ve bu yüzden yara almadan kazayı atlattım. Dorseyi kaldırıma çarpıp patlatmadım şükür. Dorsenin içerisinde 42 ton yük vardı. Kazadan sonra camı tekmeledim çıkmak için ama çıkamadım. Kazayı gören vatandaşlar, dışarıda camı kırarak beni çıkarttılar. Zaten aracın kaza anında bir dengesizlik yaşadığını fark ettim. Arkadan da başka bir araba korna çaldı, onu da duydum. Daha sonra ise zaten devrildim ve aradaki saniyelerde ne yaşadığımı hatırlamıyorum. Kazadan sonra hemen patronumu aradım ve hemen onlarda geldi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ise tedbir amaçlı hastaneye götürdü. Bu olayda nazardan dolayı oldu. Cana geleceğine mala gelsin. Yeni kullanacağım tırın üzerine ‘maşallah’ yazısı yazdıracağım. Bunun sebebi ise kendimi nazarlardan korumak için yapacağım. Kazayı yapanlar her zaman kadınlar değildir. Tecrübesi olan erkeklerde kaza yapabiliyor. Hayallerinizin peşinden koşun. Bir kere korktunuz diye hemen pes etmeyin" dedi.
Konya Lastik alırken ve kullanırken ‘bir şey olmaz’ demeden önce kontrol edin Kış lastiğinde kullanım zorunluluğu bu yıl 15 Kasım’da başlarken, hava şartlarının mevsim normallerinde seyretmesiyle sürücüler lastikçilerin yolunu tutmaya devam ediyor. Kış lastiğinin tercih edilen şartlara uygunluğu ve kullanımıyla ilgili tavsiyelerde bulunan uzmanlar, bayat lastik, hava oranları ve kullanım şartlarının hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar için kış lastiği zorunluluğu 15 Kasım itibariyle başladı. Uygulama devam ederken, ticari olmayan araç sürücüleri de lastik değişimi için oto lastikçilere gitmeye devam ediyor. Konya’da hava sıcaklıklarının düşmesiyle kış lastiğinin kullanılmasını öneren lastikçi Osman Doğan, "Lastiklerin kış lastiği takılması gerekiyor. Çünkü havalar 10 derecenin altına düştüğü anda kış lastiği takmamız hem aracımızın sağlığı hem kendi sağlığımız için faydalı olur. Güvenli şekilde hareket etmemizi sağlar. Lastiklerin dişleri iyi görünse de kendisi bayat oluyor. Aracımıza lastiklerini takarken örneğin araba arkadan itişli ise arkaya 2 tane lastik takalım yeter diyorlar ama öyle bir durum yok ve kesinlikle 4 tekerleğe de kış lastiği takmamız zorunlu. Sebebi arkadan itişli bir araç, arkadan çekiyor ama fren hakimiyeti önde olduğu için yol tutuşu biraz daha yüksek performans sağlıyor" dedi. "Hava ayarları düşük olduğu zaman lastiklerin yol tutuşu sağlam olur düşüncesi kesinlikle yanlış" Lastikte doğru hava basıncının önemine değinen Osman Doğan, "Hava ayarı zaten lastiğin hayatıdır. Hava ayarları düşük olduğu zaman lastikler yol tutuşu sağlam olur düşüncesi var ama kesinlikle yanlış. Özellikle kış şartlarında yanlış bilinen gerçek; hava basıncı düşünce lastiğin yol tutuşu biraz daha artar düşüncesi. Lastiğin uygun hava seviyelerinde olması lazım. Lastik diş dediğimiz vakumların açılması gerekiyor ki yola tam temas olsun. Bir diğer konu ise balans ayarı. Aracımız normal yolda 100 -120 kilometre süratle giderken titreme yapıyor. Titreme zaten araca bir engel değil ama sürücüye tabii ki engel. Sürüş konforu için bu ayarların da düzenli olarak yapılmasını tavsiye ediyoruz" şeklinde konuştu. "Su, güneş gördüğünde lastik bayatlıyor" Araç lastiklerinin üretim tarihine dikkat çeken Doğan, "Lastik sıfır olduğu zaman lastiğin raf ömrü 10 yıldır. Uygun saklama şartlarında 10 yıl lastik takılabilir. Ama üretim tarihi 3-5 sene geçmiş lastikler ikinci el olarak satılır, bunlar bazen dışarıda düzenli olarak muhafaza edilmemiştir. Su, güneş gördüğünde lastiğimiz bayatlıyor. Diş vakum olsa da arabanın lastikleri yolu tutmuyor. Uygun saklama şartlarında lastiklerimizi muhafaza etmemiz gerekiyor, bunlar çok önemli hususlar. Lastiğin en büyük düşmanı su ve güneş. Lastiğin bakımında eğer müşterimiz kışlık, yazlık kullanıyorsa, lastikleri değiştirdiği zaman uygun saklama yapması lazım. Lastik mesela çivi batıyor, vida batıyor, lastiğin daha ömürlü olması için önemli olan nokta lastiğe fitil attırmamamız, içinden yama attırmamız gerekiyor. Lastiğin ömrünü zaten fitil kısaltır ve sıkıntı oluşturabilir. O yüzden bunlara müşterimizin dikkat etmesini rica ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Jant kırık veya kaynaklı olduğu zaman güvenli bir performans sağlamıyor" Doğan, jant bakımlarının da çok önemli olduğunu, jantlar eğik olduğu zaman sıkıntıya sebebiyet verdiğini belirterek, "Biz deformeleri boyattırarak giderebiliyoruz, yoksa farklı jantlar takabiliyoruz. Ama jantlarımız kırık veya kaynaklı olduğu zaman güvenli bir performans sağlamıyor. Lastiklerde hava inme yapıyor. İndikten sonra da zaten lastiklerimiz ölüyor. O yüzden jant bakımlarını da ihmal etmemeliyiz. Bakımlarını düzenli şekilde yaptırmalarını istiyoruz" diye konuştu.
İstanbul Pendik’te çıkan yangında ölen 3 çocuğun cenazesi Adli Tıp Kurumu’ndan teslim alındı İstanbul’un Pendik ilçesinde, önceki gece saatlerinde çıkan yangında hayatını kaybeden 3 çocuğun cenazesi ailesi tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan teslim alındı. Yangında ölen çocuklardan geriye ise sosyal medyada paylaşılan görüntüler kaldı. Yangın önceki gün saat 02.00 sıralarında Pendik ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi Umman Sokak’ta 2 katlı binada meydana gelmişti. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye, sağlık ve AFAD ekipleri sevk edilmişti. İtfaiye ekipleri yangına müdahale ederken durumu ağır olan çocuklar çevredeki vatandaşların yardımıyla hastaneye kaldırılmıştı. Hastaneye kaldırılan çocuklardan durumu ağır olan Ö.S. (2), C.Ç. (9), Z.S. (5) hayatını kaybetti. Durumu ağır olan diğer M.A.Ç.’nin (11) tedavisi devam ederken yangında annenin evde olmadığı öğrenilmişti. Hastanede hayatını kaybeden 3 çocuk, otopsi yapılmak üzere Yenibosna’da bulunan Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Burada yapılan incelemelerin ardından çocukların cenazesi ailelerine teslim edildi. Cenazeler ikindi namazını müteakip Kartal Soğanlık Sefa Camii’nde defnedilecek. Ölen çocuklardan geriye görüntüleri kaldı Çıkan yangında ölen çocuklardan geriye ise anne ve babasına ait sosyal medya hesabında paylaştığı video görüntüleri kaldı. Görüntülerde anne, baba ve çocukların birlikte olduğu görülüyor. Öte yandan, yangında yaralanan ve hastanede tedavisi devam eden M.A.Ç’nin ise yangından önce çekilen bir videosu olduğu ortaya çıktı.