GÜNDEM - 18 Ağustos 2025 Pazartesi 14:25

Tüm-İş Konfederasyonu’ndan hafta sayısı "10 gün olsun" talebi

A
A
A
Tüm-İş Konfederasyonu’ndan hafta sayısı "10 gün olsun" talebi

Tüm-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin; turizm iş kolunda çalışan işçilerin 10 günlük çalışma dilimine geçmesine tepki göstererek; "Bu maskaralıktan vazgeçmek adına bu teklifi yapmak zorunda kaldım" dedi.


Tüm-İş Konfederasyonu Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Şahin, turizm kolunda çalışan işçilerin 10 günlük çalışma dilimine geçmesine tepki göstererek, "Hepimiz çalışma hayatını biliyoruz. Bu çalışma hayatları haftalık esasa göre düzenlenmiş. Yasaya göre, 5 gün çalışıp 24 saat kesintisiz dinlenme hakkı verilmiş. İşçiler 5 gün ya da 6 gün çalışır ve 1 izin günü olur ama bu 7 günlük süre içerisinde gerçekleşir. Bu durumda bir değişikliğe gidildi ve turizm sektöründe çalışan işçi arkadaşlarımız artık 10 gün çalışacaklar ve 1 gün tatil yapacaklar. Bu yasal düzenleme, turizm iş kolunda zaten durumun böyle olduğu için yapılmış. Daha önce işçiler, çalışmalarına rağmen mesaileri verilmiyormuş. Dava açarak, hak talebinde bulunarak bu durumu ortadan kaldırmak adına demişler ki; çalışma süresini 10 güne çıkartalım ve 1 gün izin verelim. Turizm iş kolu bunu gerektiriyor demişler. Nasıl bu kadar kolay oldu? Turizm bakanımızın turizm işletmeleri olduğu için muhtemelen kendi CEO ve müdürleri, fırsat bu fırsat ele geçmez, siz de bakanken bunu değiştirin, başımız ağrımasın, yasayı arkadan dolandıralım dediler ve turizm koluna has bir yasa çıktı. Bu yasaya göre artık işçiler 10 gün çalışacaklar, 1 gün izin yapacaklar" dedi.


Bu kararın diğer sektörleri de etkileyeceğinin altını çizen Mahmut Şahin; "Bu durum sadece turizm iş kolunda kalacak mı? İnşaat sektörü "asıl bu mesai durumu bize lazım" dedi. Özel hastanelerin patronları da "asıl sağlık sektöründe olması gerekli bu durumun, neden turizmde oluyor, bizde olmuyor" demeye başladı. Bunlardan sonra diğer tüm sektörlerde de başlayacak. Belki de 5 veya 6 yıl sonra haftalık çalışma süresi bitirilecek, 10 günlük çalışma dilimine geçilecek. 10 güne geçildiğinde günler karışacak. Bu durumda işçinin ailesine, hayatına, geçimine hiç saygı yok. Biz böyle istiyoruz, böyle olacak. Eğer sesimizi çıkartmazsak bu durum diğer iş kollarına da yansıyacak. Bu bir insan hakkı ihlalidir. İzin, işçiye patronun bir lütfu değildir. İnsan hakkı, dinlenme hakkıdır. Kendi sağlığı, performansının düşmemesi için o iznin verilmesi lazım. Biz işçiyi işçi olsa da köle gibi görüyoruz. Batıda nasıl 200 sene önce kölelik varsa, biz bunu devam ettirmek istiyoruz. Adı köle olmasa da köle uygulamasını devam ettirmek istiyoruz demektir. Burada, yetkili sendikalarımız var. Bizde o yetki yok. Yetkisi olan konfederasyonlarında bu duruma tepkisi çok cılız. İşveren ne derse o. Bu durumdan dolayı tepki gösteremiyorlar" diye konuştu.



"Hafta sayısı 10 gün olsun"


Hafta sayısının 10 gün olmasını talep eden Tüm-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Şahin, günlere isim koyduklarını da dile getirerek; "Biz, işlerini kolaylaştırmak adına şöyle bir öneride bulunacağız. Hafta sayısını 7 yaparak işi çıkmaza sürüklemeyin, insanlar ne zaman izin kullanacaklarını bilemeyecekler ve bir düzensizlik olacak. Bu sayıyı 10’a çıkartalım, 10+1 gün yapalım. Günlerin ismini de bulduk. Pazar, Pazar ertesi, salı, salı ertesi, çarşamba, çarşamba ertesi, perşembe, perşembe ertesi, cuma, cuma ertesi ve 11. gün de tatil günü. Adına da "tatil günü" diyelim ve işi kolaylaştıralım. Bu maskaralıktan vazgeçmek adına bu teklifi yapmak zorunda kaldım. Bunu kimse yeni bir teklif gibi sunmasın. Bu durum bir maskaralık, işçiye saygısızlık. Bu saygısızlığa birinin ‘dur’ demesi gerekiyor. Bu da maalesef yetkisi olmayan konfederasyon olarak bize düştü. Yetkili konfederasyonların bu durumu hükümetle görüşmesi gerek. Biz bu durumu bir hükümet durumu olarak görmüyoruz. Bu durum bir patron uygulamasıdır. İşçiyi ezmeye dönük, işçiyi her fırsatta ezmeye çalışan, dinlenme hakkını çok gören bir patron bakışı, anlayışı ve uygulamasıdır. Bu uygulama Türkiye’de tutmamalıdır. Eğer tutarsa arkası çok kötü olacak. Türkiye’deki işçi sayısı çok ciddi bir sayı; 14-15 milyon işçi var. Bu durum, işçinin ve ülkenin düzeninin bozulması demektir. Bu duruma da kimsenin müsaade etmemesi lazım" şeklinde konuştu.



Tüm-İş Konfederasyonu’ndan hafta sayısı "10 gün olsun" talebi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Burak Yılmaz: "Bugünkü mağlubiyeti tamamen kendi üzerime almam lazım" Gaziantep FK Teknik Direktörü Burak Yılmaz, geçtiğimiz hafta içinde görevden ayrılıp yeniden göreve gelmesinin takımı olumsuz etkilediğini belirterek, "Bugünkü mağlubiyeti tamamen kendi üzerime almam lazım" dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Gaziantep FK, deplasmanda Başakşehir 5-1 mağlup oldu. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Gaziantep FK Teknik Direktörü Burak Yılmaz, "Aslında bugün geldiğimizde çok iştahlı ve çok istekliydik. Maçtan önce hem antrenmanlarda olsun hem de konuşmalarımızda. Bugün çok basit bireysel hatalarla yediğimiz goller var. Attığımız gol harika olsa da çalıştığımız yerlerden gol yemenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bugünün en üzücü tarafı, oyun disiplininden kopmak. Bu futbolda var. 5’te de var, 4’te de var, 6’da da var. Ne olursa olsun oyun disiplininden kopmamamız lazım. Bu beni çok üzdü. Oyuncularım 0 puandan 23 puana geldiler. Hem mental, hem fiziksel, hem de duygu olarak yoruldukları bir dönem oldu. O yüzden şimdi bir tatile ihtiyaçları var. Bugünkü mağlubiyeti tamamen kendi üzerime almam lazım. Çünkü hafta içi yaşanan bu duygusal durumun, bence oyuncularımızı ne kadar etkilememiş görünse de etkilediğini düşünüyorum. O yüzden herkes için böyle bir şeyden dolayı özür dilerim" değerlendirmesinde bulundu. "Yarından itibaren tekrardan her şeye konsantre olacağız" Ligin ikinci yarısında daha istekli ve arzulu, yeniden seri yakalayan bir takım olmak istediklerini belirten Yılmaz, "Ben bunu başarabileceğimize eminim. Benim üzüntüm sadece bugün için, bu an için. Yarından itibaren tekrardan her şeye konsantre olacağız. Şimdi devre arası geliyor. Transfer dönemimiz var. Minimum 3 tane oyuncu almak istiyoruz. Kullanmadığımız oyuncularla konuşup vedalaşmak istiyoruz. Bu konuda kulübümüzü de düşünmem lazım. Maddi boyutunu düşünmem lazım. Çünkü bütçeler bizde kısıtlı" ifadelerini kullandı. "3 tane ilk 11’e net oyuncu istiyorum" Ara transfer döneminde nasıl bir yol izleyeceklerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, "Mevkiler belli. 1 tane kanat forvet, 1 tane sol bek-sol stoper oynayan, 1 tane de 6-8 oynayacak bir futbolcu almak istiyorum. 3 tane ilk 11’e net oyuncu istiyorum. Ekstradan genç oyuncu olursa onun için bir şey söyleyemem. Olmazsa olmazımız, 3 tane rotasyonda olacak oyuncu değil, direkt 11 oynayacak oyuncular istiyorum" şeklinde konuştu. "Küfür etti diyorsa hakeme inanmak zorundayız" Mücadelenin 76. dakikasında kırmızı kart gören Kevin Rodrigues ile konuşup konuşmadığı sorulan Yılmaz, "Küfür etmiş. Hakem küfür ettiğini söyledi. Kendisi küfür etmediğini söyledi. Hakemin ne kadar İspanyolca bildiğini bilmiyorum. Küfür etti diyorsa hakeme inanmak zorundayız. Oyuncumun da böyle biri olmadığını biliyorum. Yaşanmış ya da hakemle alakalı konuşacak bir şey yok. Kevin o kırmızı kartı görüyorsa, hatalı olan odur. Camara da Galatasaray maçında yok. Kevin Rodrigues de olmayacak. Aslında bizi üzenlerden bir tanesi de bu. Yoksa kaybedilmiş bir maçtan sonra bugün sonuna kadar o üzüntüyü yaşayıp, yarından sonra ayağa kalkacağız" diye konuştu.
İstanbul Başkan Vekili Rasim Şişman: "Hayalimiz Arnavutköy’ü kadim geçmişine yeniden kavuşturmak" Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Rasim Şişman, ilçe genelinde sürdürdüğü ziyaretler kapsamında Arnavutköy Mahallesi’ndeki vatandaşlar bir araya geldi. Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Rasim Şişman, ilçe genelindeki mahallelerde vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Başkan Vekili Şişman, Arnavutköy’ün dünyada benzeri olmayan bir değere sahip olduğuna dikkat çekerek, "Çok kadim bir yerdeyiz. Burası çok değerli bir mahalle. Dünyada eşi benzeri yok. Belli şeyleri yeniden canlandırmanız lazım. Hayalimiz Arnavutköy’ü ileriye taşımaktan çok, geçmişindeki ruhu ve kültürü yeniden canlandırmak. Arnavutköy Çileği, Arnavutköy Festivali gibi değerleri tekrar yaşatmak ve mahalleye sosyal tesis kazandırmak istiyoruz. Teofania Yortusu’nun 25 yıl sonra yeniden Arnavutköy’de kutlanmasını çok isterim" dedi. Altyapı ve denetim çalışmalarına da değinen Başkan Vekili Rasim Şişman, "2026 yılı, yol bakım onarım yılı olacak. Biz 13 yere ruhsat vermişiz ama bunun dışında 19 yeri mühürlemişiz. 2025 yılı içinde, 51 işletmeye toplam 17 milyon lira ceza kestik. Bu 51 işletmenin 32’si Arnavutköy’de. 37 işletmeye gürültü, 23 işletmeye de koku, duman gerekçesiyle çok ağır yaptırımlar uyguladık. Çok hızlı şekilde kısa, orta, uzun vadeli projeksiyonları ortaya koyabileceğimiz bir acil eylem planını oluşturarak ciddi anlamda ağırlık vereceğiz Arnavutköy’e" diye konuştu.