GÜNDEM - 07 Kasım 2025 Cuma 16:43

Yeniköy Mahallesi’nde Pirdede Kur’an Kursu hizmete açıldı

A
A
A
Yeniköy Mahallesi’nde Pirdede Kur’an Kursu hizmete açıldı

Melikgazi Belediyesi ile hayırsever iş birliğiyle Yeniköy Mahallesi’nde hayata geçirilen Pirdede Kur’an Kursu; düzenlenen törenle hizmete açıldı.


Açılış töreninde mahallesine yapılan hizmetler için teşekkür eden Yeniköy Mahalle Muhtarı Ali Alan; "Belediye Başkanımız Mustafa Bey’e çok teşekkür ederiz. Biz bir kere Kuran kursu talebimiz olduğunu söyledik, kendisi 1 yıl içinde yaparak hizmete sundu. Kendisine ne zaman bir işimiz düşse her zaman yanımızda ve isteklerimize hemen cevap veriyor. Yeni Kur’an kursumuzun hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim" dedi. Hizmete sunulan Kur’an Kursunun kursiyerlerinin zihinsel, duygusal, sosyal ve dinî gelişimini destekleyeceğini söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu ise, açılış törenindeki konuşmasında şunları söyledi;


"Melikgazi Belediyesi olarak birçok alanda hizmet ediyoruz. Merkez İmam Hatip Okulu’nun ana binasını pandemi zamanında restore etmiştik. Şimdi de öğrencileri Türkiye birincisi oldu; maşallah. Kendilerini tebrik ediyorum. Rabbim tüm gençlerimizin ülkelerine faydalı olmalarını nasip etsin. Türkiye’de hayırseverler ile en çok proje yapan belediye olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Buradaki hayırseverlerimiz 4 kişiler. Ahmet, İrfan, Penbe, İlmiye Pirdede. Yardımlarına biz de belediye olarak maddi destek vererek burayı el birliği ile hayata geçirdik. Cenab-ı Allah verenlerden olmayı nasip etsin. Şuanda Melikgazi’mizde açılışını yapacağımız, okul, kütüphane, sağlık merkezi, cami ve Kur’an kursları var. Bu mahallemizde yine Kazım Karabekir ilkokulu ve ortaokulu olmak üzere 2 adet okulumuzu bitirdik. Yapacak olduklarımız var. Rabbim her zaman böyle güzel insanlarla çalışmayı ve hizmet etmeyi nasip etsin. Zemin kat ve 1 kattan oluşan tesisimizin birinci katında ayrıca bayanların eğitimlerini alacağı sınıflar ile toplu etkinliklerin yapılabileceği çok amaçlı salon bulunuyor. Hayırseverlerimizin mekanı cennet olsun. Ahmet-İrfan-Penbe-İlmiye Pirdede Kur’an Kursu’muzun hayırlı olmasını dilerim."


Kur’an Kursunun yapılmasına vekalet eden Hayırsever Arif Şahin de bir konuşma yaparak, bu hayır eserinin hayata geçmesine vesile olan Başkan Palancıoğlu’na teşekkür etti. İl Müftüsü Durmuş Ayvaz da bir konuşma yaparak; "İl Müftülüğü olarak hem örgün hem de yaygın eğitim veriyoruz. 4-6 yaş dönemi Kur’an kurslarımızda 11 bin öğrencimiz var. Türkiye birincisiyiz. Dini eğitimin 7 yaşına kadar tamamlanması gerekiyor. Bu kursumuzda da hem yaygın hem de örgün eğitim yapılacak. Burası mahallemize bir ışık, bir nur olacaktır. Müessesemizin hayırlı olmasını diliyor, hayırseverimize ve belediye başkanımıza teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler de; "Kur’an’ın ilk emri ’Oku’dur. Allah’ın ismini ve manasını yer yüzünde yüceltmenin, nesillere öğretmenin çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu Kur’an kursunun açılmasına vesile olan Pirdede ailesine, kıymetli Başkanımıza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Burada görev yapacak olan hocalarımız da çok kıymetli. Buradaki öğrencilerimizin yetişmesine emek verecekler. Öğrencileri bol olsun. İnşallah nesiller boyu Kur’an öğrenme ilmi ve adabı devam eder" ifadelerini kullandı.


açılış programında konuşan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek; "Yine Melikgazi Belediyesi, yine Mustafa Palancıoğlu, yine bir hayırseverimizle bir proje daha. Bir Melikgazi klasiğinde hep beraber olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bunu her hafta yaşıyoruz. Türkiye’de en çok okul yapan belediye ünvanına sahip olan Melikgazi Belediye Başkanımıza bu hayırlara öncülük yaptığı için, halkımızın güvenine mazhar olduğu için teşekkür ediyor. Alkışlıyorum. Arif Şahin Bey’e de teşekkür ediyorum. Hayra vesile olan hayrı yapmış gibidir. Sizler olduğunuz müddetçe bu memlekette ezanın sesi dinmeyecek, bayrak inmeyecek. Çünkü hayırseverlerimiz, mahallelimiz, belediyelerimiz, biz Allah’ın kelamının okunduğu yerde huzur buluyoruz. Dolayısıyla her yerde Allah’ın kelamı okunsun ve bilinsin. Bu Kur’an kursunun burada olması çok anlamlı. Allah hepinizden razı olsun. Hayırlı ve uğurlu olsun" diye konuştu.


Konuşmaların ardından Pirdede Kur’an Kursu dualar eşliğinde hizmete açıldı.



Yeniköy Mahallesi’nde Pirdede Kur’an Kursu hizmete açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Yapay zekanın bilinçsiz kullanımı güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerini artırıyor Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Semih Çakır, yapay zekanın sunduğu kolaylıkların yanında güvenlik, dezenformasyon ve mahremiyet risklerine dikkat çekerek dijital okuryazarlığın önemine vurgu yaptı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Semih Çakır, yapay zekanın günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirterek, bu teknolojinin bilinçsiz kullanımının çeşitli riskleri de beraberinde getirdiğini söyledi. Yapay zekanın sanıldığı gibi yeni bir kavram olmadığını dile getiren Çakır, son dönemde artan kullanım alanlarıyla birlikte güvenlik ve mahremiyet konularının daha fazla gündeme geldiğini ifade etti. "Yapay zeka hayatımızın bir çok alanında var" Yapay zekanın uzun süredir hayatın içinde olduğunu anlatan Çakır, bu teknolojinin temel olarak veriler üzerinden karar verme sürecini yürüttüğünü belirterek, "Aslında yapay zeka çok iyi bir kavram gibi görünse de hayatımızda uzun bir süren beri aslında bulunmaktaydı. Son zamanlarda oldukça popüler hale geldi ve her alanda kullanılır hal almakta. Şimdi yapay zeka deyince şunu söyleyebiliriz. Yapay zeka bilgisayarların insanlardan öğrendikleri verilerle karar verme sürecidir. Bugün baktığın zaman telefonlarımızda, bankalarda, hastanelerde ve birçok alanda kullanılmakta" dedi. "Hayatımızın içine bu kadar girmiş bir teknoloji güvenlik risklerini de beraberinde getirmektedir" Yapay zekanın düşünme ve sorgulama yeteneğine sahip olmadığını vurgulayan Çakır, yanlış verilerle eğitilen sistemlerin ciddi sorunlara yol açabileceğini söyledi. Çakır, "Hayatımızın tabii ki bu kadar içine girmiş olan bir teknoloji ve hayatımıza getirdikleri kolaylıklar küçümsenemez bir gerçek ve her anda şu an yapay zeka kullanıyoruz. Ve gündemdeki aslında diğer bir soru da şu olabilir, güvenlik. Yani güvenlik riskleri nelerdir? Çünkü hayatımızın içine bu kadar girmiş bir teknoloji her anda var olması güvenlik listenin de beraberinde getirmektedir. Yapay zeka düşünmez. Sorgulamaz. Sadece girdi olarak verilen verilerle sonuç üretir" ifadelerini kullandı. "Yanlış veri üzerinden eğitim gerçekleşirse zararlı sonuçlar doğurabilir" Yanlış veri ve dezenformasyonun yayılmasında yapay zekanın etkisine değinen Çakır, dijital okuryazarlığın bu noktada kritik öneme sahip olduğunu dile getirdi. Çakır, "Bu kapsamda siz ne kadar yanlış bir veri verirseniz ve bu yanlış veri üzerinden eğitim gerçekleşirse o zaman kullanıcıya yanlış yönlendirmeler hatta zararlı sonuçlar doğurabilir. Yapay zekanın bu noktada okuryazarlığı çok önemli bir husus. Çünkü çok hızlı bir giriş yapmış oldu hayatımıza" şeklinde konuştu. "Kullanıcılar bilinçli yada bilinçsiz mahremiyet teşkil edecek verilerini verebiliyor" Yapay zekanın gerçekçi ama doğru olmayan içerikler üretebildiğine dikkat çeken Çakır, bu durumun dolandırıcılık ve mahremiyet ihlallerini artırdığını belirtti. Çakır, "Şimdi yapay zeka bir lafa çok gerçekçi. Ama tamamen yanlış haberler, görüntüler hatta ve hatta bu görüntülerle beraber sesleri de üretebilir hale geldi. Aynı zamanda yanlış bilgin yanında suç oranında da artış var. Yani dolandırıcılık faaliyetleri. Dolandırıcılık faaliyetlerinde işte birinin sesini veya görüntüsünü alıp bu görüntü, Deep Fake dediğimiz buradaki görüntü ve içerikleri kişinin yani bunu kullanan kişinin vermiş olduğu direktifler doğrultusunda üreterek insanlar kandırılabilip suça hatta suça yönlendirmede gerçekleştirebiliyor. Diğer bir husus da bu noktada mahremiyet. Yani kişiye ait, kişiye özel olan demek olan mahrumiyet kavramında kişisel verilerimizde izinsiz analiz edilebiliyor. Bunu bilinçli veya bilinçsiz şekilde kullanıcılarımız ne yazık ki mahremiyet teşkil edecek, sıkıntı oluşturabilecek alanlarda verilerini kişiler verebiliyor" şeklinde konuştu. "Manavdan iyi ürün için tavsiyede bile bulunabiliyor" Yapay zekanın tamamen tehlikeli olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Çakır, sağlık ve eğitim alanlarındaki olumlu uygulamalara dikkat çekti. Çakır, "Her gördüğünüz, duyduğunuz her şeye güvenmeyin. Tamamen tehlikeli diyemeyiz yapay zekaya. Neden? Çünkü iyi örnekleri yok mu? Çok iyi örnekleri var. Bunu nerede görüyoruz? Sağlıkta görüyoruz. Yani sağlıkta erken teşhis. Aynı zamanda eğitimde görüyoruz. Eğitimde çok güzel uygulamalar başladı. Kişiye özel öğrenme modelleri, yine yapay zeka tabanlı sistemlerle algoritmalar kullanılarak gerçekleştirmeye başladı. Yine engellilerle ilgili büyük kolaylıklar, sosyal hayatta yaşantımızda birtakım kolaylıklar yapay zeka ile gerçekleştirebiliyoruz. Hatta işte en büyük sıkıntımız bir manava gittiğiniz zaman işte bir meyve alacaksınız karpuz diyelim bunun bir görüntüsünü çekip sizin adınıza oradaki en iyi ürünü seçip size bir tavsiyede bulunabiliyor" ifadelerini kullandı. BEUN’de yapay zeka farkındalık etkinlikleri düzenleniyor Üniversite bünyesinde yapay zeka ve dijital güvenlik konusunda çalışmalar yürüttüklerini aktaran Çakır, farkındalık eğitimlerinin sürdüğünü belirtti. Çakır, "Üniversite olarak neler yapıyoruz? Üniversite, biz bünyesinde Karaelmas Siber Güvenlik Uygulama Araştırma Merkezi olarak birçok etkinliğe imza atıyoruz. Başta Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer önderliğinde üniversitemizde birçok farkındalık eğitimleri, seminerler, ulusal kongreler düzenledik ve olabildiğince de sadece üniversite öğrencilerimize yönelik değil hem personellerimize hem de halkımıza yönelik programlarla bu farkındalığı, yapay zeka ve teknoloji kullanımı, özellikle dijital alandaki kullanımla ilgili halkımızı bilinçlendirme faaliyetlerine devam ediyoruz" dedi. Çakır, yapay zekanın kontrolsüz kullanımından kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, özellikle gençlerin her işi yapay zekaya bırakma alışkanlığından vazgeçmesinin önemine dikkat çekti. Çakır, "Buradaki sorun aslında teknoloji ve yapay zeka değil, yine bunun kontrolsüz kullanımı. Okuryazarlık çok önemli bir kavram. Ve şu an görülüyor ki gençlerde de üniversitede biraz tabii ki öğretim üyesiyiz biz derslere giriyoruz. Derse girdiğimiz zaman şunu görüyoruz. Her şeyi yapay zekaya bırakma durumu var. Bu anlayıştan bir defa vazgeçmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
İstanbul Pendik’te Işıl Öykü Dinç’in hayatını kaybettiği kazaya ilişkin sanığın yargılanmasına devam edildi Pendik’te 15 yaşındaki Işıl Öykü Dinç’in hayatını kaybettiği, kazaya ilişkin ’Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi istenen sanık Ömer Faruk Ballı 2. kez hakim karşısına çıktı. Olay, 18 Mayıs’ta Kaynarca Mahallesi Erol Kaya Caddesi Tuzla istikametinde meydana geldi. 34 KAB 356 plakalı otomobilin sürücüsü Ömer Faruk Ballı (26), yolun karşısına geçmek isteyen Işıl Öykü Dinç’e çarptı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan müdahalelere rağmen Dinç olay yerinde hayatını kaybetti. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Ömer Faruk Ballı’nın (26) ’Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi istenmişti. Anadolu 56. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün görülen davaya, tutuksuz sanık Ömer Faruk Ballı, hayatını kaybeden Işıl Öykü Dinç’in annesi Özlem Dinç, baba Yunus Dinç, taraf avukatları ve Kadıköy’de öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi katıldı. Işıl Öykü Dinç’in arkadaşları ve yakınları destek için duruşma salonu dışında bekledi. "Aracın çok hızlı olduğunu düşündüm" Tanık Mürvet Aydın, "Her iki tarafı da tanımıyorum, o gün pikniğe gitmiştik. Olay anını görmedik, kazadan sonra kızın yerde olduğunu gördük, beş dakika kimse gelmedi. Beş dakika sonra polisler geldi. Polis nabzına dokundu kızın öldüğünü biz doktor hemşire var mı diye bağırdık, bir kız veteriner olduğunu söyledi tekrar nabzını baktı. Öldüğünü söyledi. Çarpma sesi çok yüksekti, bu yüzden aracın çok hızlı olduğunu düşündüm ancak görmedim" şeklinde konuştu. "Çarpan araçtan biri indi mi bilmiyorum" Tanık Remzi Özdemir, "Ben sahilde yürüyüş yapıyordum. Işıklarda bir çarpma sesi duydum, kafamı çevirdiğimde birisinin uçtuğunu gördüm, hemen telefonumu çıkarıp 112’yi aradım. İlk başta bir kaç kişi vardı sonra kalabalıklaştı. Doktor yokmu, ilk yardım bilen birisi yok mu diye bakındık, kimse olmayınca ambulansı bekledik. 12-13 dk sonra ambulans geldi. Aracın çok hızlı olduğunu çarptığı nokta ile savrulduğu nokta ile arasındaki mesafeden anladım. Çarpan araçtan biri indi mi bilmiyorum" ifadelerini kullandı. "Polis nabzına baktı ölmüş dediler" Tanık Yıldız Pınarbaşı, "O gün biz orada piknik yapıyorduk. Büyük bir gürültü duyduk. Motor arabaya çarptı sandık çünkü çok büyük bir ses geldi. Sonra baktık çocuk orada yatıyordu. Polis nabzına baktı ölmüş dediler. Ben kaza anını görmedim. Arabalar birbirine çarptı zannettik çünkü o kadar yüksek bir ses geldi" dedi. Işıl Öykü Dinç’in annesi Özlem Dinç, şikayetinin devam ettiğini ifade ederek, sanığın tutuklu yargılanmasını talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, olay yeri ile çevresinin fotoğraf ve video kayıtları alınarak trafik bilirkişisince kroki çizilmesi için yazı yazılmasına ve Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu aldırılmasına karar verdi. Hakim, olaya müdahale eden polis memurlarının tespit edilerek bir sonraki celse beyanlarının alınmasına hükmetti. Duruşma, 17 Nisan’a ertelendi.