EKONOMİ - 05 Ekim 2017 Perşembe 15:36

Türkiye’nin ikinci büyük biber üretimi Hasancalı’da gerçekleştiriliyor

A
A
A
Türkiye’nin ikinci büyük biber üretimi Hasancalı’da gerçekleştiriliyor

Kilis’in Musabeyli ilçesine bağlı Hasancalı köyü Türkiye’nin biber üretimi açısından 2’inci sırada bulunurken, köyde 8 biber fabrikası var.

Kilis’in Musabeyli ilçesine bağlı Hasancalı köyü Türkiye’nin biber üretimi açısından 2’inci sırada bulunurken, köyde 8 biber fabrikası var.


Türkiye’nin en önemli biber üretiminin yapıldığı Musabeyli ilçesine bağlı Hasancalı köyü, son yıllarda ürettiği kaliteli biber ve salça çeşitleriyle isminden bahsettirirken, biber üretimi açısından Türkiye’de ikinci sıraya oturdu.


Kilis 7 Aralık Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, Kilis ve yöresinde kırmızı biber üretiminde çok ciddi gelişmeler olduğunu ifade ederek, “Geçmişsi biber merkezi olarak adlandırılırken, bugün Türkiye biber ihtiyacını büyük bir kısmını Kilis bölgesi ve Hasancalı köyünden karşılanıyor. Üretim yıllar itibariyle artıyor. Tabi bu yörenin iklim, toprak ve rakım yönünden Kahramanmaraş’a daha göre avantajlı düşünürsek buradaki biber kalitesinin verimliliğinin çok daa yüksek olduğunu görüyoruz. Tabi Kilis 7 Aralık Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma Uygulama Merkezi olarak biber konusunda çalışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki süreçte geliştirdiğimiz biberler, daha çok makineli hasada uygun ve işçilik maliyetlerinin düşürüldüğü daha da kaliteli biberler ortaya çıkacak. Üretilen biberlerin işlenmesi konusunda da burada gerçekten Avrupa Birliği standartlarında fabrikalarımız var. Gıda Mühendisliği bölümü ile hasat sonrası uygulamalar, özelikle kurutmalardan işlemeye kadar, Aflatoksinsiz biber üretimi konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki süreçte çok daha farklı biber çeşitlerinin de üretildiği bir yer haline gelecek. Önümüzdeki süreçte kırmızı biber denildiğinde Kilis akla gelecek.. Bu çok önemli bir hussusdur. Bizde üniversite olarak bilimsel olarak çiftçimizin yanındayız” dedi.


Ziraat Mühendisleri Odası Kilis Temsilcisi Güven Özdemir, Musabeyli ilçesinin en önemli gelir kaynaklarından birisinin biber olduğunu ifade ederek, “Biber kurutmalık ve salçalık olarak piyasaya sürülüyor. Biz her zaman söylüyoruz. Biberin tarımda her zaman ön planda olmasını istiyoruz. Türkiye’de 3’üncü olan, biber üretimi olan yerdeyiz. Biber de Hasancalı ve Kürt dağı bölgesi özellikli geçim kaynağıdır. Bizde bu konuda oda olarak, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Her zaman yanlarındayız.Türkiye’de üretim alanı olarak 2’inci sıradayız, verim olarak ise 3’üncü sıradayız. Burda en büyük sıkıntımız verimdedir. Bizde bunun için üniversitemiz ile birlikte çalışarak, yeni bir üretim, yeni bir çeşidi piyasaya sürüp, verimi attıracak yeni bir biber cinsi elde etmek için uğraşımız devam etmektedir”


Üretici Mehmet Dağlı ise Hasancalı köyünde 8 biber fabrikası bulunduğunu ifade ederek, “Bütün geçim kaynağımız biberden, Hasancalı köyünde ürettiğimiz biberleri Türkiye’ye satıyoruz. Başka yerlere göre bizim biberlerimiz kalitelidir. Biberlerimiz yetişmiyor., İslahiye, Kahramanmaraş’dan getiriyoruz. Köyümüzün 2 bin 2 bin 500 nüfusumuz var, bütün geçim kaynağımız biber üzerinedir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Bu çiçeği koparmanın cezası 387 bin 141 TL Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Kalafat köyündeki Nilüfer Gölü’nde koruma altındaki nilüfer çiçeklerini koparanlara, biyolojik çeşitliliği tahrip etmek ve zarar vermekten 387 bin 141 TL ceza kesiliyor. Biga’nın Kalafat köyündeki Nilüfer Gölü, eşsiz güzelliğiyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Gölü, ekoturizme kazandırmak amacıyla bölgede bir orman parkı ve mesire alanı oluşturuldu. 2 dönüm büyüklüğündeki Nilüfer Gölü, eşsiz güzelliğiyle bölge turizmine katkı sunarken, ’Lotus çiçeği’ olarak da adlandırılan nilüfer çiçekleri gelenlerin ilgisini çekiyor. Sapı yaklaşık 1 metreyi bulan nilüfer, suyun dibindeki çamurda kökleniyor, yeşil yaprakların içinden aydınlık ile buluşuyor. Nilüfer çiçeklerinin tohumunun Amazon ormanlarından göçmen kuşlar aracılığıyla taşındığı ve bu sayede oluştuğu düşünülüyor. Geceleri kapanıp suyun altına giren nilüferler, güneşin doğuşuyla birlikte yeniden yüzeye çıkınca eşsiz bir manzara oluşturuyor. Mayıs ayı başında açmaya başlayan nilüferler, Kasım ayının son günlerine kadar güzelliğiyle ziyaretçilerini karşılamaya devam ediyor. Biga Kaymakamlığı, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ve Biga Belediyesi’nin katkılarıyla, 2 dönüm büyüklükteki gölün çevresinde yer alan 10 dönümlük alan, orman parkı ve mesire yeri haline getirildi. Doğa harikası Nilüfer Gölü, geçtiğimiz yıllarda susuz kaldığı için kuruma tehlikesi yaşamış, Biga Belediyesi tarafından 880 metre uzunluğunda bir hat çekilerek göle su verilmişti. Düzenli olarak su takviyesi yapılan göl, kurumaktan kurtarıldı ve eskisi gibi yeşillenen yaprakların arasından açan nilüfer çiçekleriyle ziyaretçilerin beğenisini toplamaya başladı. Nilüferleri koparanlara 387 bin 141 TL ceza kesiliyor Öte yandan, Mayıs ayı başında açmaya başlayan nilüfer çiçekleri, Kasım ayının son günlerine kadar ziyaretçilere görsel şölen sunmayı sürdürüyor. Yaz-kış var olan, büyük yeşil yapraklar arasında bugünlerde açan beyaz renkli nilüferler, güzelliğiyle ilgi görüyor. Gölü görmeye gelen ziyaretçiler, manzaradan etkileniyor. Çanakkale Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, koruma altındaki nilüferleri koparanlara, biyolojik çeşitliliği tahrip etmek ve zarar vermekten 387 bin 141 TL ceza kesiliyor. Lotus adı verilen Nilüfer çiçeğinin amazon ormanlarından getirildiğinin düşünüldüğünü belirten Nilüfer Gölü’ndeki tesis işletmecisi Volkan Eren, “Kalafat köyü 1861 yılında kuruldu. Köy kurulduğundan bu yana nilüfer çiçekleri köyümüzdeydi. 130 yada 140 santim boyuna kadar suyun üstünde çıkıyor. Sonrasında çiçek tohumları toprağa bırakıyor. Çiçek yaprakları kuruduktan sonra uykuya dalıyor. Gelecek yıl aynı tarihlerde tekrar çıkıyor. Bölgeye ziyarete gelenler çiçekleri çok merak ediyor. Bataklığın içinde böyle bir çiçek görünce hayret ediyorlar. Türkiye’de ve Dünya’da nadir bir çiçek olduğu için her yıl gelip görmek istiyorlar. Bu çiçeği kopartmanın da çok büyük cezası var. Biz bu çiçeği koruyoruz. Güvenliğimiz var. Bu çiçeklere zarar gelmemesi için güvenliği sağlanıyor. Kamera sistemleri de takip ediyoruz. Buraya gelen vatandaşlar gün boyu burada zaman geçirebiliyorlar” dedi.