EĞİTİM - 11 Eylül 2018 Salı 10:28

Göç Olgusu ve Eğitime Yansımaları Paneli Gerçekleştirildi

A
A
A
Göç Olgusu ve Eğitime Yansımaları Paneli  Gerçekleştirildi

Kilis 7 Aralık Üniversitesinde “Göç Olgusu ve Eğitime Yansımaları Paneli” gerçekleştirildi.

Kilis 7 Aralık Üniversitesinde “Göç Olgusu ve Eğitime Yansımaları Paneli” gerçekleştirildi.


Kilis İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile 7 Aralık Üniversitesi tarafından ortaklaşa gerçekleştirdiği panelin açılış programına,7 Aralık Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Ruhat Yaşar, Kilis İl Milli Eğitim Müdürü Muhammed Şahinkaya, Müdür Yardımcıları Mahmut Kesikminare ve Hüseyin Polat, okul müdürleri ve Suriyelilere Türkçe eğitimi veren çok sayıda öğretmen katıldı. Mühendislik Mimarlık Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Kilis Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) Müdürü Ali Genç’in yaptığı panelde, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Ruhat Yaşar, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Mehmet Ali Yıldırım ve TÖMER Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Nurşat Biçer panelist olarak yer aldı. Program, BİLSEM Müdürü Ali Genç’in yaptığı açılış konuşmasının ardından sırasıyla söz alan panelistlerin sunumlarıyla devam etti.


Doç. Dr. Mehmet Ali Yıldırım konuşmasında, Osmanlı’dan günümüze eğitimin tarihsel süreci, Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde mülteci ve sığınmacı eğitimi ve entegrasyonu hakkında bilgi vererek bu sürecin günümüzde uygulanma biçiminden bahsetti.


Prof. Dr. M. Ruhat Yaşar, göç, sığınmacı ve mülteci kavramları üzerinde durarak Türkiye’de bulunan Suriyelilerin mülteci ve sığınmacı değil, Suriyeli misafirler statüsünde olduklarını dile getirdi.


Yaşar, Suriyeli misafirlerin Türkiye’ye uyum sürecinde en önemli faktörün okul öncesinden başlamak üzere eğitim sürecine dahil olmaktan geçtiğini, bu konuda en önemli görevin Geçici Eğitim Merkezlerinde (GEM) ve ilköğretim okullarında görevli öğretmenlerimize düştüğünü vurguladı.


Türkçe ve Yabancı Diller Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Nurşat Biçer ise yabancılara Türkçe öğretiminde karşılaşılan zorlukları ve öğrencilerin yabancı dil öğrenimine dirençli olduklarını ifade ederek, bu direnci kırabilmek için okul içerisindeki formal eğitimin yanı sıra, gündelik hayatta da öğrenci aileleri ile birlikte bir eğitim sürecinin gerekliliğine dikkat çekti.


Panel, izleyicilerden gelen soruların yanıtlanmasının ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul BankPozitif’ten kredi notu artışı değerlendirmesi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in mart ayındaki not artışının ardından bir kredi notu artışı da Standard & Poor’s’tan geldi. S&P, Türkiye’nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü ise "pozitif" olarak korudu. S&P Global raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, beklentiler doğrultusunda yapılan kredi notu artışının kararlılıkla uygulanan ekonomi programının bir sonucu olduğuna vurgu yaptı. Dr. Erkan Kork, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ekonomi yönetimi büyük bir emek veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in nasıl bir özveri gösterdiğine iş dünyası olarak şahitlik ediyoruz. Yapılan kredi notu artışları Türkiye’nin potansiyelinin çok altında olsa da yabancı ilgisinin arttığı bu dönemde önem arz ediyor. Enflasyonla mücadele ederken, büyümeyi de başarabilen bir ekonomi var. Daha fazla sermaye girişi için gerekli rasyonel zemine sahip bir Türkiye var. Bu not artışları yılın ikinci yarısından itibaren bambaşka bir tabloyla karşılaşacağımızın işaret fişekleridir. Enflasyonun gerilemesiyle özellikle sonbaharın Türkiye için not artışlarının olduğu bir mevsim olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. ”Yatırımcının Türkiye’ye ilgisi artarak devam edecek" Kararın hem portföy hem de uluslararası doğrudan yatırımları olumlu etkileyeceğini belirten Dr. Erkan Kork, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomi yönetiminin rasyonel adımları, öngörülebilir politikalar ve enflasyonun düşeceğine ilişkin beklentiler yabancı yatırımcı tarafından satın alındı. Yapılan not artışlarının yanı sıra Türkiye’nin, Dünya Bankası gibi dev kuruluşlarla yürüttüğü milyar dolarlık finansman anlaşmaları, haziran ayında gri listeden çıkılacak olması ve temel göstergelerde iyileşmenin devam etmesi ekonomiye olan güveni perçinleyecek. Türkiye, geçen yıl doğrudan yabancı yatırım projelerinde İspanya’yı geride bırakarak Almanya’nın ardından Avrupa’da 4’üncü sırada yer aldı. Ülkemizin önü açık ve daha gidecek çok yolumuz var. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artarak devam edeceğini düşünüyorum."