‘Abdülhamit’i Anlamak’ isimli söyleşide konuşan yazar Ozan Bodur, Osmanlı Sultanı II: Abdülhamit Han’ın tüm baskılara rağmen milletin davasının peşinde olduğunu belirtti.
Kırıkkale Üniversitesi Çeşnigir Topluluğu tarafından Mavi Salon’da ölümünün 100. yılında ‘Abdülhamit’i Anlamak’ isimli söyleşi düzenlendi. Söyleşide Sultan II. Abdülhamit Han’ın o günkü düşüncelerinin bugüne yansımalarına değinildi.
Söyleşinin konuğu yazar Ozan Bodur, tarih kitaplarında bahsedilen Rusya’nın sıcak denizlere inme politikası gibi her milletin kendi dinamiklerine has önemli davalarının olduğundan bahsetti. Türk milletinin ideolojisi hakkında ise Bodur, “Bu büyük milletin de kendine münhasır bir davası var. Önemli olan bizim bu davayı nasıl çocuklarımıza yansıttığımız. Bu dava, Allah’ın ismini yaymak için yeryüzüne nizam verme davasıdır. Bu davaya en çok Abdülhamit Han sahip çıkmıştır. Bunu derken neyi kastediyorum çok küçük bir istatistik söyleyeyim. Örneğin Macaristan’da, Macaristan Osmanlı’nın 450 sene hükmü altında kaldı. Abdulhamit Han döneminde 10 yıl içerisinde Osmanlı’ya gelen vergiler diyelim 40 milyon altın, oraya yapılan yatırım 150 milyon altındır. Bizim hikmet dediğimiz şey bu bağlamda ortaya çıkıyor” dedi.
“Bizim aydınlarımız anlatmadı”
Çoğu milletin varoluş davalarının, o milletin çocuklarına kendi aydınları tarafından anlatıldığına değinen Bodur, “Ama bizim aydınlarımız, bizim çocuklarımıza burayı anlatmadı. Peki, bu dava anlatılmadığında biz sekteye uğradık mı, yok uğramadık. Çünkü milletin derinin de olan şeyler sekteye uğramıyor. Hiç konuşulmuyordu bu meseleler, en muhafazakâr, en milliyetçi dediğimiz gazetelerde bile bu meseleye atıf yapılmazken, bir haber muhabiri Astsubay Mehmet Kuzu’ya Afrin operasyonuyla alakalı mikrofonu uzattı ve ’Yolculuk nereye?’ diye sordu. O da hazır, o soruyu bekliyormuş gibi dedi ki ‘Kızıl Elma’ya gidiyoruz’ dedi. Kızıl Elma deyince bütün ülke olarak bir durduk. Birileri bunu unutmamış. İşte ısrarla bu davayı devam ettirdiği için biz Abdülhamit Han’ı çok seviyoruz" şeklinde konuştu.
