GENEL - 05 Kasım 2018 Pazartesi 11:59

Bostancı: "64 projeye 22,4 milyon lira kaynak aktarılacak"

A
A
A
Bostancı: "64 projeye 22,4 milyon lira kaynak aktarılacak"

Konya Ovası Projesi (KOP) bölgesinde tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla hazırlanan projeler Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın onayından geçti.

Konya Ovası Projesi (KOP) bölgesinde tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla hazırlanan projeler Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın onayından geçti. Bölge illerinde yürütülecek 64 projeye toplamda 22 milyon 422 bin TL tutarında kaynak aktarılacak.


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresinin görev sahasında yer alan Aksaray, Karaman, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde ve Yozgat’ta yürütülen KOP Tarımsal Eğitim ve Yayım Projesi (KOP TEYAP), KOP Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Programı (KOP Kırsal) ve KOP Bölgesinin Hayvancılık Altyapısının Geliştirilmesi Projesi kapsamında desteklenecek 64 proje Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından onaylandı. Bölge illerinde uygulanacak projeler için toplamda 22 milyon 422 bin TL’lik mali destek sağlanacak.



“KOP illerindeki 64 Projeye 22 Milyon TL Destek Sağlanacak”


Bölge kalkınması için çok sektörlü bir yapıya sahip olduklarını belirten KOP İdaresi Başkanı İhsan Bostancı, sürdürülebilir kalkınmanın temel dinamiklerini harekete geçirecek projelere önemli desteklemelerde bulunduklarını kaydederek; “Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank, KOP Tarım Projeleri paketi olarak adlandırabileceğimiz, KOP TEYAP, KOP Kırsal Kalkınma ve KOP Bölgesi Hayvancılık Altyapısının Geliştirilmesi kapsamında 64 projeye mali destek verilmesini onayladı. Bakanımız tarafından onaylanan pakette 18 projenin yer aldığı KOP Kırsal Kalkınma Programında 12 Milyon 666 TL, 41 projenin yer aldığı KOP TEYAP mali desteklemelerinde 7 milyon 550 Bin TL, KOP Bölgesinin Hayvancılık Altyapısının Geliştirilmesi programında 5 proje için 2 milyon 206 bin TL’lik olmak üzere toplamda 22 milyon 422 bin TL’lik destek sağlanacak” dedi.



“Projelerle Modern Tarım, Katma Değeri Yüksek Üretimi Amaçlıyoruz”


KOP Tarım Projeleri paketinin içeriği hakkında bilgiler veren Başkan Bostancı, “KOP TEYAP ile bölge illerinde tarım ve hayvancılık sektörünü kapsayan eğitim ve yayım hizmetlerinin sunulmasına devam edilecek. Bölgede faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla, örgütlü çiftçilerimizi önceleyerek tüm çiftçilerin beşeri kapasitelerinin artırılmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Bu eğitim ve yayım faaliyetleriyle; tarımsal üretimde verimliliğin artırılması, tarımsal yapıda sürdürülebilirliğin sağlanması, kurak iklim yapısına sahip bölgemizde toprak kaynaklarının korunması, su ve enerji kullanımında tasarruf bilincinin oluşturulması, tarımsal üretimin ekonomik olarak yapılmasının sağlanması, modern tarım tekniklerinin çiftçilere benimsetilmesi ve çiftçilerin teknik kapasitesinin, gelirinin ve yaşam kalitesinin artırılması hedeflenmektedir" diye konuştu.



“Yerel Potansiyeli Harekete Geçirilerek Projeler”


Bostancı şunları söyledi:


"Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Programı ile mekânsal ve sosyoekonomik dezavantajları avantaja dönüştüren, güçlü üretim kapasitesi ile dünya standardında ve etkin üretim yapan, istihdam düzeyi yüksek, geliri ülke ortalamasının üzerinde, rekabet ve örgütlenme gücü gelişmiş, pazarlama ağları ulusal ve uluslararası alanda yaygın ve fonksiyonel, sosyal ve fiziki altyapısı sağlam, refah düzeyi yüksek ve şehirle bütünleşik bir KOP Bölgesi kırsalını oluşturmak için mücadele veriyoruz. Bu kapsamda, ‘Bahçe Bitkileri’, ‘Örtü Altı Sebzecilik’, ‘Küçükbaş Hayvancılık’, ‘Serbest Sistem Kanatlı Hayvancılık’, ‘Arıcılık’, ‘Organik ve İyi Tarım’, ‘Tıbbi ve Aromatik Bitkiler’, ‘Örgüt Yapısının Güçlendirilmesi’, ‘Ürün Dağıtım Kanalları ve İşleme Tesisleri’ ve ‘Tarım Dışı Gelir Getirici Faaliyetler’e yönelik projelere destek sağlıyoruz. Destekleme modellerini oluşturulurken, İdaremizin temel olarak benimsediği; yerel potansiyelin harekete geçirilerek, kaynakların yerinde ve etkin kullanılmasını ve değerlendirilmesi, rekabet güçlerinin artırılması, ekonomik ve sosyal bütünleşmenin sağlanması ve ülke genelinde daha dengeli bir yerleşim düzeninin oluşturulması ve mekânsal gelişmenin desteklenmesi stratejisi hedef alınmaktadır.”


Başkan Bostancı, KOP Bölgesinin Hayvancılık Altyapısının Geliştirilmesi Projesi kapsamında ise bölgenin hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olduğu alanlarda; hayvan sağlığı ve hastalıklarının kontrolü ile hayvan, et ve süt ticaretinin geliştirilmesi ve katma değerinin artırılması, hayvan refahının sağlanması ve yetiştiricilerin yaşam şartlarının iyileştirilmesini amaçlayan altyapının geliştirilmesini içeren projelere destek verildiğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.