EKONOMİ - 19 Kasım 2019 Salı 09:21

Arsenal’ın tuzu Kırıkkale’den

A
A
A
Arsenal’ın tuzu Kırıkkale’den

Kırıkkale’de dağların eteklerindeki doğal kaynak suyundan elde edilen ve mineral zenginliğiyle öne çıkan tuz, ihraç edildiği 8 ülkenin yanı sıra dünyaca ünlü futbol takımlarından Arsenal’a da gönderiliyor.

Kırıkkale’de dağların eteklerindeki doğal kaynak suyundan elde edilen ve mineral zenginliğiyle öne çıkan tuz, ihraç edildiği 8 ülkenin yanı sıra dünyaca ünlü futbol takımlarından Arsenal’a da gönderiliyor.


Delice ilçesinde 10 milyonluk bir yatırımla Türkiye’nin en büyük doğal kaynak suyu tuzlasında kurulan tesiste, dağların eteklerinden çıkan suyun sera tipi havuzlarda toplanıp güneş ışınlarıyla buharlaştırılması sonucu kimyasal işleme maruz kalmadan doğal yöntemlerle tuz üretimi yapılıyor.


Dünyanın en düşük sodyum oranına sahip olan ve mineral zenginliğiyle öne çıkan tuz, başta ABD, Almanya, Japonya, İngiltere, Avustralya, Belçika, Kore ve Yeni Zelanda gibi ülkelere ihraç ediliyor. Özellikle tuzdaki doğal iyot ve magnezyum oranının yüksek olması nedeniyle kramp ve eklem ağrılarını yok ediyor, vanadyum sayesinde de kas ve kemik gelişimini sağlıyor. Mineral zenginliğiyle öne çıkan tuz, dünyaca ünlü futbol takımlarının yanı sıra maratoncuların ve Ragbicilerin de ilgisini çekti.


Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Gözüyukarı, üniversitelerde yapılan araştırmalar sonucu 1.45 miligram doğal iyot, magnezyum, stronsiyum ve vandyum gibi minerallerinin yüksek oranda olması nedeniyle dünyanın en kaliteli tuzu olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Gözüyukarı, başta ABD olmak üzere dünyanın bir çok ülkesine tuz ihracatı yapıldığını ve İngiltere futbol kulüplerinden Arsenal takımına tuz göndermeye devam ettiklerini aktardı.



"Dünya’da hiçbir tuzda bulunmayan stronsiyum diye bir mineral var"


Spor camiasının ve futbol kulüplerinin tuza ilgi göstermeye başladıklarını ifade eden Gözüyukarı, "Dünyanın en kaliteli tuzu olduğunu Kırıkkale Üniversitesi literatür çalışması yaptı ve ilan edip, Türk Patente sundu. 2-3 ay süre sonunda dünya kamuoyuna da açıklayacaklar. Biliyorsunuz ki dünyanın en büyük sorunu iyot noksanlığı. Şuan bu tuzda 1.45 miligram doğal iyot mevcuttur. Türkiye’nin en büyük hastalığı da tiroit hastalığı. Troitleri çalıştıran bunun içerisindeki doğal iyot olması. Mineral bakımınından tek iyotla da kalmıyor bunun yanı sıra gümüş mineralleri var. Altın mineralleri var. Dünya’da hiçbir tuzda bulunmayan stronsiyum diye bir mineral var. Biliyorsunuz stronsiyum çocuklarda, gençlerde, yaşlılarda inanılmaz kemikleri güçlendiriyor. Vanadyum diye bir mineralimiz var. Vanadyum’un faydası da kasları güçlendiriyor. Magnezyum bakımından oldukça zengin. Magnezyum da kramp ve kas ağrılarını kısa bir sürede yok ediyor ve tedavi oluyorsunuz" dedi.



"Her yeden talep gelmeye başladı"


En çok Amerika Birleşik Devleti’nden (ABD) talep geldiğini ve dünyanın birçok ülkesine tuz ihracatı yaptıklarını dile getiren Gözüyukarı, şöyle devam etti:


"Amerika’nın en büyük mağazalar zincirine girecek. Kendi markamızla göndermeye başlıyoruz. Kore’den talep var. Japonya’dan var. Avustralya’ya gönderiyoruz. Yeni Zelanda’ya gönderiyoruz. Belçika’da bizim tuzlarımız var. İngiltere’de, Almanya’da, Moskova’da yani her yeden talep gelmeye başladı. Şuan yetiştiremiyoruz. Tesisi de bir yandan büyütme gayreti içerisine girdik."



"İngiltere’de Arsenal takımına gönderdik, sürekli kullanıyorlar"


Gözüyukarı, "Sporcular çok kullanıyor, kramp ağrıları yok oluyor. Eklem ağrılarına inanılmaz faydalı. Avustralya’da Ragbiciler bizim tuzlarımızı kullanıyor. Yeni Zelanda’da kullanıyorlar. İngiltere’de çok sayıdaki takım bizim tuzumuzu kullanıyor. Spor yapanlar ve ünlü maratoncular. Onların artık vazgeçilmesi oldu. Bunun sebebi de tabi ki vanadyum ve magnezyumun zengin olması. Talep görmesinin en büyük sebebi bu minerallerin dolgun olması. Futbol camiasında Türkiye’deki takımlarda kullanmaya başladı. İngiltere’de Arsenal takımına gönderdik, sürekli kullanıyorlar. Oradaki takımlarda haliyle kullanıyorlar" diye konuştu.



"Dünyanın en düşük sodyum oranına sahip"


Dünyanın en düşük sodyum oranına sahip olan tuzu tansiyon hastalarının da tercih ettiğini kaydeden Gözüyukarı, "Bizim tuzu en çok tansiyon ve hiper tansiyon hastaları kullanıyor. Bunun sebebi de dünyanın en düşük sodyum oranına sahip olması. Diğer tuzlarda 38 çıkıyor. Dünya’nın en kaliteli dedikleri 3 tuz firmasından 35-36 çıkıyor. Sodyum oranı bizde 34 çıkıyor. Bunu da Kırıkkale Üniversitesi literatür çalışmasıyla kanıtladı. Şuan dünyada en düşük sodyuma sahip tuz bu. Bunun sodyum oranının düşük olması da mineral zenginliğinden kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.