DİĞER SPORLAR - 27 Ekim 2014 Pazartesi 11:59

Spor Bakanı Kılıç'tan doping uyarısı

A
A
A
Spor Bakanı Kılıç'tan doping uyarısı

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç "Doping konusunda sıkıntılar yaşadık ama şevkimizi kırmasın" dedi.

'Federasyonlar Boyutuyla Türk Sporunun Geleceği' isimli çalıştaya katılan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, spora ayrılan bütçenin verimli kullanılmadığını, harcanan bütçeye ve yapılan işlere bakılınca ortaya ciddi bir tablonun çıktığını ve bu çalıştayda kesinlikle bütçe konuşulmayacağı talimatını verdiğini söyledi. Katılımcılardan proje üretmelerini isteyen Bakan Kılıç, dopingle ilgili olarak ise, "Doping konusunda sıkıntılar yaşadık ama şevkimizi kırmasın" dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Antalya Belek’te bir otelde düzenlenen 'Federasyonlar Boyutuyla Türk Sporunun Geleceği Çalıştayı'nın açılışına katıldı. Antalya Valisi Muammer Türker, AK Parti Antalya İl Başkanı Mustafa Köse, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, federasyon başkanları, kulüp başkanları, akademisyenler ve çok sayıda sporcunun katılımıyla gerçekleştirilen çalıştayda Türk sporunun geleceği konuşuldu.

"ÖZ ELEŞTİRİ YAPMAMIZ LAZIM"

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada katılımcılara seslenerek spor alanında öz eleştiri yapılmasının gerektiğini vurguladı. Herkesin kendisini eleştirmesi ve daha iyi işler yapmak için proje üretilmesini isteyen Bakan Kılıç, AK Parti iktidarının başarısının temelinin proje üretip ve ürettiği projelerin takibini sağlamakta saklı olduğunu söyledi. Burada yapılacak çalıştaya ilişkin bazı grupların 'Daha önce de toplanıp konuşmuştunuz, hiç bir şey olmamıştı' şeklinde karşı çıktığını belirten Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim amacımız sizleri bir arada konuşarak farklı düşünceleri bir pota içerisine getirip eksikleri değerlendirmemiz. Bir çalıştayı yapmayı düşündüğümüzde bazı sesler şunu söyledi; 'Daha önce de toplanıp konuşmuştunuz, hiçbir şey olmamıştı.' Ama biz AK Parti iktidarı olarak 12 senede büyük işler başardık. Bu işleri de projeleri takip ederek başardık. Bu çalıştayda bir araya gelip görüştüğümüz konuları sonunda bir bildiri haline getirip yayınlayacağız. Öz eleştiri yapmamız lazım. Kendimizi eleştirmeliyiz. Daha iyi nasıl bir şeyler yapılır bakmamız lazım. Biz spor deyince hep uluslar arası olimpiyatlar ve uluslar arası yarışmaları düşünüyoruz. Bunlar doğal ama engelli arkadaşlarımız da var, bunların da başarıları var. O nedenle bu boyutun da burada ele alınmasını istiyorum."

"GERÇEKÇİ HEDEFLER ORTAYA KOYALIM"

Çalıştaya katılan herkesin kendi alanındaki sporcularının verilerini çıkarmasını isteyen Bakan Kılıç, veriler ışığında daha gerçekçi hedeflerle daha kolay başarılar elde edilebileceğine değindi. Amerika’yı yeniden keşfetmenin gerekmediğini de vurgulayan Bakan Kılıç, 2016 ve 2020 yılındaki olimpiyatlara dikkat çekerek, "2016-2020 olimpiyatlarında ne yapacağız, bunu da düşünmemiz lazım. Görev alanlarınızdaki projeksiyonlarınız neler bunları görmek istiyorum. Bunları bilelim ki hedeflerimizi gerçekçi ortaya koyalım. Spesifik olarak elde edilen verileri ortaya koyup planlı çalışmalar yapmalıyız. Verileri sizler ortaya çıkarmalısınız. Bu veriler olmazsa başarıların bazılarını tesadüfi olduğunu söyleyenler var. Onları haklı çıkarmış olursunuz. Amerika’nın yeniden keşfedilmesine gerek yok. Antrenörlerimiz ne durumda. Biz bazı verilere sahibiz ama sizlerin de bazı çalışmalar yapması gerekiyor" dedi.

"BURADA KESİNLİKLE BÜTÇE KONUŞULMAYACAK"

Çalıştayın amacının bütçe konuşmak olmadığının altını çizen Bakan Kılıç, çalıştaya katılan ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan görevlilere bütçe konuşulmaması konusunda talimat verdiğini de belirterek katılımcılardan sadece plan ve proje üretmelerini istedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin spora gerekli bütçeyi ayıracak kadar zengin olduğunu vurgulayan Bakan Kılıç, "Bugüne dek yapılan çalışmalarda söz dolaşıp bütçeye geldi. Değerli arkadaşlar bu toplantı bir bütçe toplantısı değildir. Buradaki bakanlıktan arkadaşlara ben gerekli talimatı verdim. Burada bütçe konuşulmayacak. Burada bir plan yapılırsa Türkiye Cumhuriyeti o plan için kaynak ayıracak kadar güçlüdür. Verilen kaynakların verimli kullanıp kullanılmayacağı konusunda bir eksiklik var. Ben kaynak ve yapılanlara baktığım zaman ortada çok ciddi bir tablo var. Statların yaşayan alanlar olması lazım. Bugün bir stadyumun bize maliyeti 70 milyon TL’den başlıyor. Ayda iki kere kullanılması için bu kadar kaynak ayrılmamalı. Bu alanlar değerlendirilmelidir" şeklinde konuştu.

"KÜÇÜK ORGANİZASYONLARLA UĞRAŞMAYALIM"

Bakan Kılıç, rekabetin çok üst düzeyde olduğunu ve bu nedenle küçük organizasyonlarla vakit kaybedilmemesi gerektiğine değinerek, "Daha iyi koordine olmamız lazım. Federasyonlarımız birbirine destek olmalıdır. Sporcularımız uluslar arası alanda tecrübe kazanmalı. Rakiplerimiz bunu çok güzel yapıyor. Ciddi manada rekabet var. Çok çalışmamız gerekiyor. Bir sporcunun uluslar arası bir müsabakaya katılması ona farklı bir heyecan katacaktır, tecrübe katacaktır. Türkiye’ye alacağımız organizasyonların sporcularımız ve Türkiye’nin sporuna katkı sağlayacak olanları almamız lazım. Her organizasyon Türkiye’de yapılacak diye bir şey yok. Kimsenin yapmak istemediği küçük organizasyonlarla uğraşmayalım. Mersin’de yapılan organizasyon bakın ne kadar çok ses getirdi. Hükümet desteğinin en büyük avantaj olduğunu da biliyoruz. Erzurum ve Trabzon'da biz bu organizasyonları yaptık" ifadelerini kullandı.

"DOPİNG KONUSUNDA SIKINTILAR YAŞADIK AMA ŞEVKİMİZİ KIRMASIN"

Türkiye’de güzel tesislerin olduğunu ama tesislerin içlerinin boş olduğunu ifade eden Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Yatırımlar devam edecek ama tesislerin ardından envanter çalışmalarının da yapılması lazım. Tesislerin içini doldurmamız lazım. Güzel tesisler yapılıyor ama içleri boş. Bu çalıştayda bu tesislerimizin içlerinin nasıl doldurulacağını konuşalım. Bunları sizlerden istiyorum. Bir takım sıkıntılar yaşadık. Ama bu sıkıntılar bizim şevkimizi kırmasın. Bahsettiğim konu doping. Bizi üzmek isteyenlere izin vermeyelim. Gösterdiğimiz güven karşılık bulmayabilir. Ama biz yolumuzda aynı çizgi ve kaynakla devam edeceğiz. Duruşumuz artık açık ve nettir. Uluslar arası anlamda iyiyiz daha iyi bir noktaya da gideceğiz. Herkes dikkat etsin birbirimizi üzmeyelim. Başarılı bir meslek çalışanı olmak, aynı zamanda başarılı bir sporcu olmaya engel değil. Milli Eğitim Bakanlığı ile erken yaşta sporcu ruhunun oluşması için çalışmalar devam ediyor. Ben kendi kızlarımdan biliyorum" açıklamasında bulundu.

MEDYA VE BASINI UYARDI

Konuşmasını sonunda yazılı ve görsel basına bir uyarıda bulunan Kılıç, "Sporu vitrine taşıyacak olan medya ve basındır. Sizler neyi ön plana çıkarırsanız kamuoyunda o konuşuluyor. Biliyorum futbol en çok konuşulan alan ama bu diğerlerini göz ardı edecek hale gelmesin. Vitrine ne kadar çok yer verirseniz o başarıyı elde etmeyi çalışanlara da bir motivasyon olur. Farklı dallarda başarı elde eden kardeşlerimizin haberlerini paylaşın. Ümit ve ışık veren başarılara biraz daha önem verelim" dedi.

TÜRKER: "GENÇ NÜFUSU İYİ KANALİZE ETMEMİZ LAZIM"

Çalıştayda konuşan Antalya Valisi Muammer Türker de yaş ortalamasının genç olduğunu ve bu nedenle genç yaşta herkese spor bilincinin aşılanması gerektiğini vurguladı.
Antalya’nın yılın her ayında spor yapma imkanı sağlayan bir il olduğuna da değinen Vali Türker, "Sporun toplumsal boyutuna bakacak olursak yaş ortalamamız 29,5. Genç bir nüfusa sahibiz. Biz bu genç nüfusu iyi yetiştirmeliyiz. Bunu bir güç olarak kullanmamız lazım. Hakkari’de yaş ortalaması 19,5'tu. Genç nüfusu iyi kanalize ederek terör örgütlerinin gençlerimizi kandırmasının önüne geçmiş oluruz. Antalya Türkiye’de spor imkanları açısından zengin bir il. Spor dalları bakımından yılın 12 ayında pek çok spor yapılabilir. İlçe ve il merkezinde birçok spor dallarına ait tesislerin geliştirilmesi için bakanlığımızdan destek bekliyoruz" diye konuştu.

TÜREL: "GENÇLİĞİNİ KURTARAMAYAN TOPLUMLARIN GELECEĞİNİ KURTARMASI ZORDUR"

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise gençliğin farklı kötü grupların hedefi haline geldiğini vurgulayarak, "Bu salonda gençliğimiz konuşuluyor. Gençliğini kurtaramayan toplumların geleceğini kurtarması zordur. Gençliğimiz fevkalade tehlikeli bir dünyada yaşıyor. Uyuşturucu ve terör örgütlerinin avcısı olduğu bir dünyada yaşıyor. Son 12 yılda yapılan çalışmalar gençliğin iyi yetişmesi için iyi adımlar oluyor. Ailede başlayan gençlik eğitimi spor yöneticilerimizle daha ileri safhaya taşınıyor. Bu gelişmeler gençliğin üzerinde farklı amaçları olanları rahatsız etmiştir" açıklamasını yaptı.
Çalıştayın Salı günü komisyon raporlarının katılımcılara okunmasıyla sona ereceği bildirildi.

CAFER ESER - ALPARSLAN ÇINAR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Türk dünyası Samsun’da buluştu: 9 ülkeden kültür şöleni "Dünya Türk Dili Ailesi Günü", Samsun’da uluslararası nitelikte düzenlenen renkli bir kültür programıyla kutlandı. Samsun Büyükşehir Belediyesi ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin(OMÜ) katkılarıyla gerçekleştirilen etkinlikte, Türk dili ailesine mensup 9 ülkeden gelen katılımcılar kültürlerini Samsunlularla buluşturdu. SBB Çok Amaçlı Salon’da düzenlenen programda Azerbaycan, Kazakistan, Güney Türkistan gibi birçok Türk dünyası ülkesinin kültürel değerleri tanıtıldı. Halk oyunları gösterileri, geleneksel müzik dinletileri ve yöresel lezzetlerin sunulduğu etkinlik izleyicilerden büyük ilgi gördü. Türk dünyasının ortak dili, kültürü ve tarihine dikkat çekilen programda, sahnelenen gösteriler salondakilere görsel bir şölen yaşattı. Farklı coğrafyalardan gelen sanatçılar, sergiledikleri performanslarla kültürel bağların gücünü bir kez daha ortaya koydu. Program, Türk dünyasının zengin kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması açısından önemli bir organizasyon olarak değerlendirildi. "Kimliksizleştirme çağrısına kollarımızı makas gibi açıyoruz" Programda protokol konuşmaları da yapıldı. Organizasyonun tertip komitesi adına konuşan Emre Başoğlu, "Maalesef kimliksizleşen, köksüzleşen, mazisini ve tarihini unutan bu anlamda küresel güçler tarafından propaganda yapılan bir çağda yaşıyoruz. Biz bu programı bu yüzden çok önemsiyoruz. Diyoruz ki küresel sistemin köksüzleştirme ve kimliksizleştirme çağrısına kollarımızı makas gibi açıyoruz" ifadelerini kullandı. "Bundan yarım asır önce böyle bir manzarayı nesiller belki de hayal edemezdi" OMÜ Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Serkan Şen, "Türklük artık dünyanın yükselen yıldızı olarak söylenen değil, söyleyen olma hürriyetine doğru hızla ilerliyor. Samsun ilk adımın şehridir. Samsun başlangıçların şehridir. Bu şehirde böylesinde anlamlı bir günü kutlamanın, dünyanın dört bir tarafından gelen öğrencilerle buluşmanın hazzını yaşıyoruz. Bundan yarım asır önce böyle bir manzarayı nesiller belki de hayal edemezdi" dedi. "Bunun sonuçlarını çok güzel yaşayacağız ve hissedeceğiz" Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Necmi Çamaş, "Belki 1940 yıllarda Türklük kelimesini ifade ettiğimiz zaman, Türk dünyasını ifade ettiğimiz zaman zindanlara atılan büyüklerimizden, bugün salonları dolduran gençlerimize selam olsun. 300 milyonluk bir nüfus. Hangisine giderseniz gidin kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz ülkeler. Bunların bir araya geldiği, diri olduğu, iri olduğu zaman dilimi çok yakın. Bu zaman dilimi müjdesini karşımda görüyorum. Bunun sonuçlarını çok güzel yaşayacağız ve hissedeceğiz" şeklinde konuştu. "Düşmanın ülkesi viran olacak, Türkiye büyüyecek, Turan olacak" AK Parti İl Başkanı Mehmet Köse ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Ziya Gökalp, ‘Düşmanın ülkesi viran olacak, Türkiye büyüyecek, Turan olacak’ demişti. Hasret ve vuslat duyguları vardır; biz bütün hasreti vuslat için yaşarız. Bugün burada görüyorum ki, çok büyük bir hasret artık vuslata ermiş durumda. Ancak buna rağmen hasret duygusu hâlâ canlılığını koruyor." Programa katılan öğrencilere verilen teşekkür belgesi ile organizasyon sona erdi.
Aydın ADÜ’den sürdürülebilirlik odaklı örnek proje Aydın Adnan Menderes Üniversitesi tarafından hazırlanan ve Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen proje ile üniversite ve lise öğrencileri sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm odağında bir araya gelecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim, Araştırma ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen "Gençlerle Sürdürülebilir Yaşayan Bir Ekosistem İçin El Ele" başlıklı proje, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Buharkent Meslek Yüksekokulu tarafından hazırlanarak onaylandı ve uygulama sürecine alındı. "G-1092 Gençlerle Sürdürülebilir Yaşayan Bir Ekosistem İçin El Ele" adlı proje, ADÜ Buharkent Meslek Yüksekokulu Malzeme ve Malzeme İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Tuba Top yürütücülüğünde hayata geçirilecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın "Gönüllüyüz Biz" Proje Destek Programı kapsamında kabul edilen proje, üniversite ve ortaöğretim öğrencilerini sürdürülebilirlik ve çevresel farkındalık odağında bir araya getirmeyi amaçlıyor. Buharkent Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Mehmet Kaya’nın destekleriyle yürütülecek projede, Dr. Öğr. Üyesi Ramiz Boy teknik danışman, Öğr. Gör. Dr. Gözde Çetin ise atık yönetimi danışmanı olarak görev alıyor. Proje kapsamında, atıkların çevreye zarar vermeden önce kaynağında ayrıştırılması ve etkin biçimde yönetilmesi yaklaşımı esas alınıyor. Buharkent İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de katkılarıyla, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol çerçevesinde yürütülecek faaliyetlerde, Buharkent MYO bünyesinde oluşturulan "Buharkent Gönüllüleri" ekibi ile Buharkent Anadolu Lisesi öğrencileri ortak çalışmalara katılacak. İl Gençlik ve Spor Müdürlüğünün onayıyla gerçekleştirilecek uygulama sürecinde, lise öğrencilerine üniversite öğrencileri tarafından atık yönetimi ve geri dönüşüm konularında teorik ve uygulamalı eğitimler verilecek. Eğitimlerin ardından sahaya çıkan öğrenciler tarafından toplanan plastik atıklar, Buharkent MYO Polimer Teknolojisi Laboratuvarı’nda enjeksiyonla kalıplama yöntemi kullanılarak işlenecek. Geri dönüşüm sürecinin sonunda elde edilen plastik malzemeler, anahtarlık ve bardak altlığı gibi günlük kullanım ürünlerine dönüştürülerek geri dönüşüm uygulamalarının somut ve işlevsel çıktıları ortaya konacak. Proje ile gençlerin çevresel sorumluluk bilincinin artırılması, sürdürülebilir üretim anlayışının yaygınlaştırılması ve üniversite-toplum iş birliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor.
Amasya Ferhat diyarı Amasya’da pekmez için dağı deldiler, gören şaştı kaldı Ferhat’ın Şirin uğruna dağları deldiği aşk efsanesinin yaşandığı Amasya’da bu kez pekmez için açılan mağaralar gündem oldu. Yol kenarındaki kayalık alanda kazmayla açılan oyuklar, görenleri şaşkına çevirirken işin aslı sonradan ortaya çıktı. Şeyhcui Mahallesi’nde orman yolu olarak bilinen mevkide üstü ağaçlık kayalık alanda kazılan mağaralar her geçen yıl genişledi. İçerisine birden çok insanın rahatlıkla sığabileceği hale dönüştü. Bölgeden geçenler durumu araştırdı. Mağaraların üzüm pekmezi yapımında kullanılan killi toprağın temini için kazıldığı anlaşıldı. Son 3 yıldır daha da genişledi Zaman zaman insanların buradan toprak götürdüklerini gördüklerini belirten mahalle sakinlerinden Sevgi Taşağıl, "İlk başta toprak kayması gibi düşündüm. Sonra pekmez için kazıldığını öğrendik" dedi. Esra Başkol da, kazılan alanın son 3 yıldır daha da genişlediğini söyledi. "Buraları Ferhat gibi kazmışlar" Üzüm pekmezi yapımında bu tür toprağın kullanıldığını anlatan Ercan Eftelioğlu, "Buraları Ferhat gibi kazmışlar. Ama pekmez toprağı için kazmışlar. Bu toprak kullanılmazsa pekmezin kıvamı istenildiği gibi tutmuyor. Üzüm pekmezinde kullanılıyor. Pekmez aşkı böyle böyle şey" diye konuştu. Yoldan geçerken karşılaştığı bu durumun tehlike oluşturduğuna işaret eden Cem Yeni ise, "Ağaçların kökleri dışarı çıkmış. Eğer biraz daha kazarlarsa ağaçlar yolun kıyısındaki elektrik tellerinin üstüne devrilebilir. Yetkililerin önlem alması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Kocaeli Gölcük’e yeni mezarlık alanları hazırlandı 17 Ağustos Mezarlığı’nın dolmasıyla birlikte Gölcük ilçesinde ortaya çıkan mezarlık ihtiyacına çözüm üretmek amacıyla Hisareyn ve Panayır mahallelerinde yeni mezarlık alanları hazırlandı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Gölcük ilçesinde artan mezarlık ihtiyacını karşılamak üzere kapsamlı bir çalışmayı daha hayata geçirdi. Mezarlıklar şube müdürlüğü koordinesinde yürütülen çalışmalar kapsamında Gölcük Hisareyn Mahallesi’nde bulunan 7.566,12 metrekarelik alan, Orman Genel Müdürlüğü’nden tahsis edildi. Tahsis işleminin ardından alanda zemin düzenleme ve tesviye çalışmaları tamamlandı. Mezarlık içi ulaşımı sağlamak amacıyla iç yol serimleri yapılırken, güvenlik ve sınır bütünlüğü için alanın çevresinin taş duvar ve tel çit ile çevrilmesi planlandı. Mezarlık altyapısına uygun hale getirilen alan, "Gölcük Kent Mezarlığı" olarak düzenlendi. Defin işlemleri resmen başladı Tüm düzenleme ve altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından yeni mezarlık alanında defin işlemlerine resmi olarak başlandı. Hisareyn’de hayata geçirilen kent mezarlığı, Gölcük’ün uzun vadeli mezarlık ihtiyacını karşılayacak önemli bir yatırım olarak öne çıkıyor. Büyükşehir belediyesi, yalnızca mevcut kapasiteyi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda gelecekte oluşabilecek ihtiyaçları da öngörerek yeni mezarlık alanlarının tespiti için çalışmalarını sürdürüyor. İlçede ihtiyaç duyulan bölgelerde alan taramaları yapılırken, kurumlar arası görüşmeler devam ediyor. Gölcük Panayır Mahallesi’nde ise 5.385,55 metrekarelik alanın Orman Genel Müdürlüğü’nden tahsisi gerçekleştirildi. Alanın planlama, düzenleme ve altyapı hazırlıklarını kapsayan mezarlık oluşturma çalışmalarının kısa sürede başlatılması hedefleniyor.
İstanbul Paribu Cineverse, Emaar Square Mall’daki yeni "ScreenX Salonu" ile sinema deneyimini yeniden tanımlıyor Paribu Cineverse, Emaar Square Mall’da hayata geçirdiği Türkiye’nin en büyük ScreenX salonu ile sinema teknolojilerinde yeni bir dönemin kapılarını araladı. Birden fazla yeni nesil sinema teknolojisini aynı salonda buluşturan bu özel deneyim alanı; görüntü, ses ve konforu bütünsel bir yaklaşımla ele alarak izleyicilere alışılmışın ötesinde bir sinema deneyimi sunuyor. Paribu Cineverse, Emaar Square Mall’da hayata geçirdiği yeni ScreenX salonu ile sinema teknolojilerinde önemli bir adım attı. Ana perdenin yanı sıra yan duvarlara kadar uzanan panoramik görüntü alanı sayesinde izleyiciyi filmin merkezine taşıyan salon, görüntü, ses ve konforu bütünsel bir yaklaşımla ele alarak sinemayı yalnızca izlenen değil, yaşanan bir deneyime dönüştürüyor. Türkiye’de ilk kez Paribu Cineverse Emaar Square Mall’da 19 Aralık’ta, "Avatar: Ateş ve Kül" filmiyle kapılarını açan yeni ScreenX salonu, yalnızca ana perdeyi değil; salonun yan duvarlarına doğru genişleyerek izleyicinin tüm görüş alanını kapsıyor. Bu sayede sahneler izleyiciyi çevreliyor, seyir deneyimi daha derin ve etkileyici bir boyut kazanıyor. "Bu format seyircide bir filmin izleyicisi olma değil; o sahnenin içinde yaşıyor olma hissini uyandıracak" CGV Mars Cinema Group Dijital Sinema Sistemleri Müdür Yardımcısı Ferhat Ersoy, ScreenX formatlı yeni salonda seyircilere sunulacak olan yüksek teknoloji sinema deneyimiyle ilgili şu ifadelere yer verdi: "Bugün burada açmış olduğumuz salon ’ScreenX’ formatında gösterim yapacağımız bir salon. Bu format ana perdenin yanı sıra yan duvarlarda da görüntü verme esasına dayanıyor. Bu sayede izleyiciler ana perdede akan sahnenin devamını salonun sağ ve sol duvarlarında da izleyerek filmin tamamen içerisindeymiş gibi bir his yaşayabiliyor. Biz geleneksel sinemada hep ana perdeye ve tek bir merkeze odaklanıyoruz fakat bu sahnenin sağında ve solunda da akan görüntü olduğu zaman ve bunu ayarlanabilen, yatabilen koltuklarla birleştirdiğimiz zaman izleyici bütün bir filmi hiç kaçırmadan izleyebiliyor olacak. Bu da seyircide bir filmin izleyicisi olma değil; o sahnenin içinde yaşıyor olma hissini uyandıracak." "Seyirci ’ben bu filmi izlemiyorum, ben bu filmi yaşıyorum’ diyecek" ScreenX formatının geleneksel sinemaya göre pek çok farklı ve özel deneyim sunduğuna değinen Ferhat Ersoy, "Bu formatın geleneksel sinemadan ayrılan en büyük özelliği ana perdenin haricinde sağ ve sol duvarlarda da görüntünün olması. İzleyici burada öncelikle standart bir sinema filmini izlermiş gibi izlemeye başlayacak; yani perdeye odaklanacak ve perdeyi izleyecek. Ardından bir anda sağında ve solunda da görüntüler akmaya başlayınca, ’ben bu filmi izlemiyorum, ben bu filmi yaşıyorum’ diyecek. Elbette ki özel ses sistemimiz sayesinde görüntüyle birlikte ses de izleyiciyi kapsadığında izleyici adeta filmin bir kahramanı olacak. Misafirlerimiz tüm konforuyla ve rahatlığıyla o filmin bir karakteri ve oyuncusu olabilecek" dedi. "ScreenX formatını sinemanın geldiği son versiyon olarak adlandırıyoruz" Aksoy, son dönemlerde artan seyirci sayısının yeni nesil sinema deneyimine olumlu yönde katkı sunacağına inandığını belirterek, "Diğer formatlardan farklı olarak biz burayı ’sinemanın son versiyonu’ olarak adlandırıyoruz çünkü tek bir teknolojiyle sınırlı değil; farklı teknolojilerin ve farklı tasarımların bütünleştirdiği bir salon. Bu noktada özellikle yılın son aylarında yükselen seyirci sayıları, bizi hem bu yıl için hem de gelecek yıllar için umutlandırıyor. Başka bu salonumuz olmak üzere bütün seyircilerimizi ve sinemaseverlerimizi bu sinema salonumuza bekliyoruz" şeklinde konuştu. "Aksiyon sahnelerinde sanki biz de onlarla beraber uçuyormuşuz, birlikte yüzüyormuşuz gibiydi" Yeni salonda filmin ilk izleyicilerinden olan Dilara Pınaryolu, salonun çok keyifli ve gerçek bir deneyim sunduğunu dile getirerek, "Daha önce hiç deneyimlemediğimiz bir şeydi. İlk başta çok şaşırdık, yanlarda ekran olduğunu görmek garip geldi ama sonrasında filmin tamamen içine girebildik. Hele ki böyle bir filmde gerçekten bizi o dünyanın içine aldı diyebilirim. Özellikle aksiyon sahnelerinde yan ekranlar çok kullanıldı; o sahnelerde sanki biz de onlarla beraber uçuyormuşuz, birlikte yüzüyormuşuz gibiydi. Bizim için çok güzel bir deneyimdi" dedi. "Filmin içinde bulunmak ve her açıdan her duyguya hitap eden bir şeyin içinde yer almak çok keyifliydi" İzleyicilerden Itır Ataç salonla ilgili düşüncelerini, "Sinemayı çok seviyorum, film izlemekten de çok keyif alıyorum. İlk kez böyle bir şey deneyimledim, çok güzeldi. Filmin içinde bulunmak ve her açıdan her duyguya hitap eden bir şeyin içinde yer almak çok keyifliydi. Bir yandan da sanki evdeymiş gibi bir rahatlık vardı, hem de normal bir sinema salonunda filmi sadece tek bir açıdan izlerken burada 3 farklı perdeden izleyebilmek çok güzel bir deneyim oldu" diyerek aktardı. "Gerçekten oradaymışım gibiydi, filmi sanki içinde izliyormuşum gibiydi" Son olarak Parla Evliyazade ilk kez karşılaştığı yeni nesil film izleme deneyimiyle alakalı olarak, "Çok güzeldi, kendimi oradaymış gibi hissettim. Çok heyecanlıydı, ilk kez böyle bir deneyim yaşadım, çok güzeldi. Gerçekten oradaymışım gibiydi, filmi sanki içinde izliyormuşum gibiydi. Kesinlikle bir daha geleceğim, herkese de öneriyorum" ifadelerini kullandı. ScreenX ile görüntüde sınırlar ortadan kalkıyor Paribu Cineverse Emaar Square Mall’daki ScreenX salonu, Türkiye’de birden fazla yeni nesil sinema teknolojisini aynı salonda buluşturan, eşi benzeri olmayan bir deneyim alanı olarak öne çıkıyor. Türkiye’de ilk ve tek olan yeni nesil RGB lazer projektör ile 4K çözünürlükte sunulan kusursuz görüntü kalitesi; bu kaliteyi izleyiciye en doğru şekilde yansıtan özel geliştirilen sinema perdesi, ScreenX formatında sunulan Türkiye’nin en geniş görüntü alanı ile sinema deneyimini zirveye taşıyor. 16,92 x 9,14 metre ölçülerindeki salon, Türkiye’nin en büyük ScreenX perdesine ev sahipliği yapıyor. Öte yandan özel tasarım geniş ve ayarlanabilir koltuklar ile izleyicinin maksimum konforla filme odaklanmasını hedefleyen 176 kişilik kapasiteye sahip bu yeni salon, sinemayı yalnızca izlemekle kalmadan, seyirciye adeta filmin içinde yer veren bir deneyim yaşamak isteyen tüm sinemaseverleri bekliyor.