YEREL HABERLER - 20 Mayıs 2016 Cuma 11:27

Kırklareli'nde 3 Bin 403 Araca Trafik Cezası Kesildi

A
A
A
Kırklareli'nde 3 Bin 403 Araca Trafik Cezası Kesildi

Kırklareli İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı trafik ekiplerinin, 2016 yılı Nisan ayında yaptığı denetimlerde, 27 bin 031 aracın kontrolünün yapıldığı, bunlardan kusurlu bulunan 3 bin 403 araca idari para cezası tatbik edildiği bildirildi.
İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Trafik güvenliğinin arttırılması ve korunması için Valiliğimizin gözetim ve denetiminde İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı trafik ekipleri tarafından 2016 yılı Nisan ayı içerisinde toplan 27 bin 031 araç kontrol edilmiş olup, bunlardan kusurlu bulunan 3 bin 403 araca trafik idari para cezası tatbik edildi" denildi.
Nisan ayı içerisinde yapılan denetimler sonucunda kusurlarından dolayı 341 aracın trafikten men edildiği ve 65 sürücünün ehliyetine el konulduğu belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
”Nisan ayı içerisinde yapılan denetimler sonucunda kusurlarından dolayı 341 Araç trafikten men edilmiş, 65 sürücünün ehliyetine el konulmuştur. Trafik kurallarına uyulmaması nedeniyle 2016 yılı Nisan ayı içerisinde İlimiz sınırlarında toplam; 46 maddi hasarlı ve 52 yaralamalı olmak üzere toplam 98 trafik kazası meydana gelmiştir. Meydana gelen bu kazalarda 74 vatandaşımız yaralanmıştır. 30 Mayıs 2012 günü yapılan Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu’nun 3. toplantısında kabul edilen “Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı” çerçevesinde, ilimizde her gün ekiplerimizce farklı zaman aralıklarında araç sürücülerine yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütülmektedir. Yapılan bu eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yanı sıra denetleme faaliyetlerine de devam edilmekte olup, 2016 yılı Nisan ayı içerisinde yapılan kontrollerde, 1 bin 476 araç sürücüsüne “Hız limitlerini İhlalden”, 5 araç sürücüsüne “Emniyet Kemeri Takmamaktan” dolayı trafik idari para cezası tatbik edilmiştir.”
“RADARLA HIZ KONTROLLERİ DEVAM EDİYOR”
Kırklareli İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ayrıca, radarla hız kontrollerinin de aralıksız devam ettiği belirtilerek, “2012/16 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ile Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı ile ülkemizde meydana gelen trafik kazaları sonucu ölümlerin yüze 50 oranında azaltılması hedeflenmiştir. Ülkemizde ve ilimizde meydana gelen kazalar analiz edildiğinde, ölümlü ve yaralamalı kazaların birçoğunun hızdan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Kazaların azaltılması için verilen hedefler doğrultusunda, il merkezi İnönü Caddesi, Kurtuluş Caddesi, Edirne Caddesi, Eriklice Caddesi üzerinde sabit olarak çevirme yapmaksızın, şehir içindeki diğer bütün güzergâhlarda ise seyir halinde radarla hız denetimleri her gün aralıklı olarak ekiplerimizce yapılmaktadır. Yıl içerisinde ilimiz genelinde ağırlıklı olarak eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri ile hız ve emniyet kemeri denetimlerini arttırarak trafik kazaları sonucu meydana gelen yaralanma ve ölümlerin azaltılması, vatandaşlarımızın huzur ve güven içerisinde seyahat etmeleri amaç edinilmiştir” ifadelerine yer aldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.