GENEL - 14 Şubat 2019 Perşembe 16:03

CHP’den istifa eden Kesimoğlu: “Koltuk sevdam olsaydı İnce’nin yanında olmazdım”

A
A
A
CHP’den istifa eden Kesimoğlu: “Koltuk sevdam olsaydı İnce’nin yanında olmazdım”

CHP’den istifa eden Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, "Eğer ben koltuk sevdalısı olsaydım, seçime 6 ay kala Muharrem İnce’nin yanında yer almazdım.

CHP’den istifa eden Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, "Eğer ben koltuk sevdalısı olsaydım, seçime 6 ay kala Muharrem İnce’nin yanında yer almazdım. Ben zannettim ki gerçekten Cumhuriyet Halk Partisi’ni yönetenler onlar da demokrasiye inanmışlar. Baykal’a muhalefet ederken 29 milletvekili vardı arkamda. O muhalif milletvekillerinden birinin ismi de Kılıçdaroğlu’ydu" dedi.


CHP’den istifa eden Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, bir restoranda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Başkan Kesimoğlu’nun yanı sıra çok sayıda gazeteci katıldı.



2004’te Baykal 2018’de Kılıçdaroğlu


Toplantıda konuşan Başkan Kesimoğlu, hak etmediği değerlendirmelerle karşı karşıya kaldığını, Muharrem İnce’nin yanında yer aldığından dolayı aday gösterilmediğini ifade ederek, "Hayatımın hiçbir döneminde koltuk sevdalısı olmadım. Eğer koltuk sevdam olsaydı, muhalefet yapmazdım. Bildiğiniz gibi 2004 yılında sayın Baykal’a karşı biz muhalefet hareketi yaptık. 2018 yılında da sayın Kılıçdaroğlu’na muhalefet ettik. Bu muhalefet anlayışımızı ortaya koyarken, demokrasiden ödün vermedik. Kendi koltuğumuzun sevdasında asla olmadık. Ülke sorunlarını kendi sorunlarımızın üstünde ve ötesinde gördük. İsimle değil, ilkeyle siyaset yaptık. Eğer ben koltuk sevdalısı olsaydım, seçime 6 ay kala Muharrem İnce’nin yanında yer almazdım. Ben zannettim ki gerçekten Cumhuriyet Halk Partisi’ni yönetenler onlar da demokrasiye inanmışlar ve ülke için istedikleri demokrasiye eş değerli olarak parti içinde de demokrasiyi işletecekler. Ama gelinen noktada bunun böyle olmadığını gördük" dedi.



"Başkaları gibi kaçak dövüşebilirdim"


Kesimoğlu, isyanının CHP’ninin kurumsal kimliğine olmadığını dile getirerek, "Birilerinin kral çıplak demesi lazım. Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir bölen yaftası asmak istiyor kimi arkadaşlarımız. Bunu da asla kabul etmem mümkün değil. Ben bir bölen hayatımın hiçbir döneminde olmadım, her zaman parti içinde doğruları söyledim. Benim koltuk sevdam olsaydı, başkaları gibi kaçak dövüşebilirdim. Yani parti içi iktidarın yanında yer alıyor gibi görünüp de parti içi muhalefetle de hareket edebilirdim. Ama her fırsatta söylediğim gibi Allah’ın boy kadar yürek verdiği nadir kullardan biriyim ben. Boyum kadar yüreğim var. Asla mertlikten, dürüstlükten ödün vermedim. Elbette ki partimizin menfaati söz konusudur. Ama gelinen nokta Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı ile bu için olmayacağı idi. Bunun için de halkım 5 yıldır hizmet etmekten gurur duyduğum halkım benim görevime devam etmemi istedi. Onun için bu süreci enine boyuna değerlendirerek en doğru kararı vermeye çalışıyorum. Kimisi diyor ki ’2014’te atanırken iyiydi, 2019’da ataman yapılmadı, şimdi konuşuyorsun’. Değerli arkadaşlarım 2014’te ben parlamentoda mutlu ve mesut milletvekilliği yapıyordum. Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu, bana bu görevi verdi, geldim. Elbette ki seçim günlerinin son günleriydi, dolayısıyla benim ön seçim isteyecek bir ortamım yoktu. Kaldı ki benim evim ve ikametgahım Babaeski’deydim. Onun için atamayla mecburen geldim ve Kırklareli halkı da sahip çıktı yüzde 38 ile belediye başkanı oldum" diye konuştu.



"O muhalif milletvekillerinden birinin ismi de sayın Kılıçdaroğlu’ydu"


"Benim derdim belediye başkanı seçilmek veya seçilmemek değil" diyen Kesimoğlu, "Bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin sayesinde iki dönem milletvekilliği yaptım. Ön seçimle birinci sıradan milletvekili oldum. 2014 yılında sayın genel başkanın talimatıyla aday oldum ve 5 yıldır belediye başkanlığı yaptım. Cumhuriyet halk Partisi’nin sayesinde ben bu görevlere geldim. Benim Cumhuriyet Halk Partisi’nin kimliği ile uzaktan yada yakından olumsuz bir değerlendirmem yok ve olamazda zaten. Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetimine isyan ediyorum. Yönetimin almış olduğu kararlara direniyorum, o kararları kabul etmiyorum. Cumhuriyet Halk Partililiğimi ölçmek, kimsenin hakkı da haddi de değildir. Ben gözümü Cumhuriyet Halk Partisi’nde açtım. Özenle koruduğum, bilinçle korudum, ilkeyle korumaya devam ediyorum. Benim o altı ok 40 yıldır yüreğimde. Benim yüreğimden onu silmeye hiçbir kimsenin gücü yetmez. 2014 yılında da sayın Baykal’a muhalefet ederken 29 milletvekili vardı arkamda. O muhalif milletvekillerinden birinin ismi de sayın Kılıçdaroğlu’ydu. O anlayışımızı biz ortaya koyduk ve hiç ödün vermedik. Benim Cumhuriyet Halk Partililiğim ölene kadar devam edecektir. Bu kararı tanımadığım için Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyeliğinden istifa ettim. Ama aklımda, yüreğimde elbette her zaman Cumhuriyet Halk Partisi atacak. Yakın bir zamanda Cumhuriyet Halk Partisinin kuruluş felsefesine uygun, Mustafa Kemal Atatürk’ün armağan ettiği, gerçek anlamda sahip çıkacak yöneticiler gelecekler. Ben de yuvama büyük bir onurla gururla döneceğim" ifadelerini kullandı.



"2007 seçimlerinde deniz kazasına uğradık. 2019 seçimlerinde de kılıç yarası aldık"


"Ben gücümü genel merkezden değil, demokrasilerde en büyük güç olan halkın gücünden alıyorum" diyen Kesimoğlu, "Başka bir partiye başvurum olmamıştır. 2004 yılında parti içinde demokratik bir tüzük dedik, çağdaş bir program istedik ve bu iki anlayışı ete kemiğe büründüren kadronun iş başına gelmesini istedik, 2007 seçimlerinde deniz kazasına uğradık. Yine bizim parti içinde ve ülke için demokrasi mücadelemiz devam etti, koltuk sevdamız olmadığı için mücadelemizi büyük bir özveriyle yürüttük. 2019 seçimlerinde de kılıç yarası aldık. Hiç önemli değil. Ben anamdan ne milletvekili olarak doğdum, ne de belediye başkanı olarak doğdum. Ama ben bu birikimimi halkıma hizmet olarak değerlendirmek istiyorum bütün derdim bu" ifadelerine yer verdi.



"Muharrem bey benim 20 yıllık arkadaşım"


Yaptığı hiçbir işten pişmanlık duymadığını da aktaran Kesimoğlu, "Politikacı gelecek seçimleri, siyaset adamı gelecek kuşakları düşünür. Ben kendimi önce Allah’a sonra da Kırklareli halkına emanet ediyorum. Onların önce sevgisini, ilgisini, desteğini samimi buluyorum. Ona da karşılıksız davranamam. O emekleri harcatmam. Buradayım, kenara çekilmeye niyetim yok. Önümüzdeki 5 yıl kaldığım hizmetlere yenilerini eklemek için varım. Muharrem bey benim 20 yıllık arkadaşım. Siyasetten yol arkadaşım, yoldaşım, dostum. Kendisiyle de elbette ki görüştüm. O da aynı görüşü paylaştı, ’Halkın gücü, halkın görüşü elbette ki önemlidir. Sen seçimi al bize söz hakkı doğar, siz alın bakalım seçimi, Kesimoğlu’nu siz aday göstermediniz ama seçime girdi, seçimi aldı diyeyim ben de onların yüzüne vurmasını bilirim’ dedi" şeklinde konuştu.


Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kesimoğlu, "Sorunun cevabı içerisinde. İddia var milletimiz gerçekten çok üretken, çok espritüel. Benim dün cumhur ittifakının çatı adayım olduğu konuşuldu, DSP’ye başvurduğum ve aday yapılmadığım konuşuldu. Başka partilerden aday olduğum konuşuldu. Ben teşekkür ediyorum meyveli ağaç taşlanır. Yakıştırmalar olabilir ama benim herhangi bir başvurum yoktur. Herhangi bir görüşmem yoktur. Bunları da doğru bulmuyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yeni doğan bebeğini 3. kattan atarak ölümüne neden olan şüpheliye ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi Şişli’de yeni doğurduğu bebeğini 3. kattaki banyonun penceresinden apartman boşluğuna atan ve bebeğin cesedini çürümeye bırakan şüphelinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şişli’de 18 Aralık 2023’de yaşadığı evin banyosunda kendi başına doğum yaptığı ve ardından 3. kattaki banyonun penceresinden bebeğini aşağıya atarak ölümüne neden olduğu iddia edilen şüpheliye yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Kader K. (23) ‘şüpheli’ sıfatıyla, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ‘müşteki’ sıfatıyla, şüphelinin yeni doğan kızı ise hüviyeti meçhul bebek olarak ‘maktul’ sıfatıyla yer aldı. Yeni doğan bebeğini çürümeye bırakmış Hazırlanan iddianamede, polis ekiplerine yapılan ihbar üzerine olay yerine gidildiği ve 2 bina arasındaki boşlukta, yerde tamamen çıplak bebek cesedi bulunduğu belirtilerek soruşturma işlemlerine başlandığı aktarıldı. Bebeğin bulunduğu zeminin beton olduğunun aktarıldığı iddianamede, bebeğin baş bölgesinde parçalı kırık olduğu değerlendirilen derin yaralanmanın olduğu, kordon bağının bulunduğu ve bebeğin cesedinin çürümeye başladığı kaydedildi. Aile ve yakınlarının hoş karşılamayacaklarından korktuğu belirtildi İddianamede, şüpheli Kader K.’nın uzaktan akrabası ile evlilik dışı gönül ilişkisi olduğu, şüphelinin bu birliktelik nedeniyle gebe kaldığı, gebe olduğunu ailesine ve yakınlarına hoş karşılamayacaklarından korkması nedeniyle söyleyemediği, banyoda kendi başına doğum gerçekleştirdikten sonra ise durumu kimseye açıklamayacağını düşünerek içinde bulunduğu 3 kattaki evin banyo penceresinden yeni doğan bebeğini aşağıya, beton zemin üzerine attığı kaydedildi. ‘’Attıktan sonra baktığımda kanlı vaziyette yerde yatıyordu, sonrasında daha çocuğa hiç bakmadım’’ Şüpheli Kader K.’nın ifadesine de yer verilen iddianamede, doğumdan sonra bebeğin hiç yaşam belirtisi göstermediğini söyleyerek, ‘’Çocuğu olduğu haliyle banyonun camından aşağıya attım ve tekrar odama gittim. Attıktan sonra camdan baktığımda çocuk kanlı vaziyette yerde yatıyordu. Sonrasında daha çocuğa hiç bakmadım. Bu durumdan dolayı pişmanım’’ dediği anlatıldı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi Hazırlanan iddianamede şüpheli Kader K.’nın ‘beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan altsoya karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.