Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde yaşayan 14 yaşındaki Alper Koç, babasına yardım ettiği karpuz tezgahında hazırlandığı Liseye Giriş Sınavı’nda (LGS) 500 üzerinden 492 puan alarak Lüleburgaz Ramazan Yaman Fen Lisesini kazandı. Okul dönemi derslerine çalışan, yaz aylarında da okulunun önünde karpuz satan Koç, "Hedefim iyi bir mühendis olup ülkeme en iyi şekilde hizmet etmek" dedi.
Lüleburgaz’da yaşayan Hürriyet Ortaokulu öğrencisi Alper Koç, okul dönemleri hiçbir özel ders almadan ve yaz aylarında da öğrenim gördüğü okulun önünde yıllardır babasının traktöründe karpuz satarak büyük bir başarıya imza attı. Yaklaşık 2 milyon öğrencinin girdiği LGS’de 500 puan üzerinden 492 puan alarak ailesine ve öğretmenlerine gurur yaşatan Koç, Ramazan Yaman Fen Lisesine girmeye hak kazandı. Koç, 4 yıldır yaz aylarında babası Ali Koç’un karpuz tezgahına yardıma gittiğini söyleyerek, "Ben 4’üncü sınıftan beri bu işi yapıyorum. Durduğum yerde satıyorum. Babama yardım ediyorum. Boş durmaktan iyidir. Yaz aylarında bazı günlerde çalışıyorum. Babam tekstil fabrikasında işçi. O işte olduğu zamanlar karpuzları ben satıyorum" dedi.
Başarısının sırrının çok çalışmak yerine yerinde çalışmak olduğunu söyleyen Koç, kendinden sonra bu sınava girecek kardeşlerine tavsiyelerde bulundu. Koç, "Ben dersi derste dinledim daha çok. Test çözdüm ama kafam karışmasın diye aşırı fazla çözmedim. Sınavdan birkaç gün önce çözmeyi bıraktım. İyice kafamın rahatlamasını istedim. Biraz rahatlayayım diye dışarı çıktım" şeklinde konuştu.
500 puan üzerinden 492 puan almanın mutluluk verici olduğunu söyleyen Koç, yaptığı birkaç yanlışı da yapmasa 500 tam puan alacağını belirterek, Ramazan Yaman Fen Lisesine 1’inci sıradan girdiğini söyledi. Koç, "492 puan aldım. Ramazan Yaman Fen Lisesine 1’inci sırada girdim. İleride hedefim otomotiv mühendisi olmak. Otomobillerle uğraşmayı çok seviyorum. Hedefim iyi bir mühendis olup ülkeme en iyi şekilde hizmet etmek" diye konuştu.
"Yaz aylarında beni bırakmıyor"
Tekstil işçisi olan baba Ali Koç, Alper’in karpuzun iyisinden anladığını söyleyerek, "Ben oğlumun her zaman arkasında oldum. Ona sadece derslerine bakmasını söyledik. Ona işinin sadece ders olduğunu söyledim. Yaz aylarında da beni yalnız bırakmıyor. Hem ticareti hem de hayatı öğreniyor burada. Okumakla çalışmanın arasındaki farkı görsün diye çalışıyor burada. Benim 3 çocuğum var. En büyüğü Alper. Ben de tekstil fabrikasında çalışıyorum. Oradan çıkıp buraya tezgahın başına geliyorum. En büyük dileğimiz oğlumuzun göğsümüzü kabartması. Hem insanları hem de ticareti bilsin istiyorum. Her çocuk ilk başta mutlaka zorlanır ama Alper böyle yaparak kendini hayata daha iyi hazırlıyor" şeklinde konuştu.
