POLİTİKA - 31 Mayıs 2019 Cuma 22:37

Enerji Bakanı Dönmez: “Sondaj çalışmalarında KKTC hakları sonuna kadar savunulacak “

A
A
A
Enerji Bakanı Dönmez: “Sondaj çalışmalarında KKTC hakları sonuna kadar savunulacak “

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Sondaj çalışmalarımızda öncelik verdiğimiz husus ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını sonuna kadar savunmak“ dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Sondaj çalışmalarımızda öncelik verdiğimiz husus ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını sonuna kadar savunmak“ dedi.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TPAO’nun Lüleburgaz sahasında Çeşmekolu 2 adlı kuyuda son teknoloji ile ilk kez Türkiye’de Kırklareli’nde yapılan sondaj çalışmasının startını verdikten sonra Lüleburgaz’da bulunan TPAO Trakya Bölge Müdürlüğünde iftar programına katıldı.



“Bu keşiflerle ekonomimize yaklaşık 700 milyon dolar katkı sağlamış olacağız”


Bakan Dönmez burada yaptığı açıklamasında, “Kara alanlarında yaptığımız çalışmalarımızla 300 bin hanenin 10 yıllık ihtiyacına denk gelecek doğal gaz keşfimiz, milletimizde büyük bir heyecan ve övünç ortaya çıkarmıştı. Sonrasında Siirt ve Diyarbakır’da gerçekleştirdiğimiz petrol keşiflerimiz yine milletimizin bizlere olan güvenini daha da artırdı. Diyarbakır ve Siirt’te 3 sahadaki keşiflerimizdeki toplam yerinde rezerv 22,52 milyon varil. Bu keşiflerle ekonomimize yaklaşık 700 milyon dolar katkı sağlamış olacağız. Özellikle Diyarbakır Mermer-1 adlı kuyumuzda başarıyla gerçekleştirdiğimiz hidrolik çatlatma yöntemi hem teknolojik yeterliliğimizi hem de sizlerin operasyonel kabiliyetini göstermesi açısından ayrı bir öneme sahip. 2019‘da da çatlatma operasyonlarımız sürecek.Diyarbakır’da Gözalan ve Batı Bostanpınar, Trakya’da ise Çeşmekolu kuyularında çatlatma operasyonu planlıyoruz. Bunlarla birlikte yine bu yıl, arama sahalarında akışkanlık sağlayarak üretime kazandırmak; üretim sahalarında ise kurtarım faktörünü artırmak amacıyla daha önceden sondajı yapılmış ve çatlatma yapılacak olan kuyuları belirledik. Bu kapsamda Batman Bölgesinde Çalışkan, Derin Kastel ve Doluçanak sahalarında, Adıyaman’da Karakuş ve Batı Gökçe sahalarında, Trakya’da ise Güney Karaçalı, Batı Değirmenköy, Batı Mesutlu sahalarında çatlatma operasyonu gerçekleştireceğiz” dedi.



“Doğu Akdeniz’de bayrağımız iki dev, Fatih ve Yavuz tarafından dalgalandırılacak”


Uzun yıllardır üretimde olan Batı Raman sahasında kurtarım faktörünü artırmak amacıyla 4 kuyuda özel yöntemle çatlatma çalışmasına da başlayacaklarını aktaran Bakan Dönmez, “Bu gayretli çalışmalarımızın da katkısıyla Türkiye Petrolleri’nin 2018’de günlük petrol üretimi 43 bin 500 varilin üzerine çıkararak son 17 yılın en yüksek yurt içi üretim rakamına ulaştı. Bir başka deyişle 2018’de yurt içi petrol üretiminde son 17 yılın rekorunu kırdık. 2019’da ise günlük ortalama petrol üretimimiz 45 bin 800 varil olarak gerçekleşiyor. Yani her geçen gün daha fazla üretiyor, ülkemize daha fazla katkı sağlıyoruz. Bugün itibariyle, Türkiye Petrolleri eliyle bin 220 kuyuda petrol, 113 kuyuda ise doğal gaz üretimi yapıyoruz. Özel sektörümüz de 252 kuyuda ham petrol üreterek milletimizin kullanımına sunuyor. Doğal gaz tarafında ise 110’un üzerinde kuyuda doğal gaz üretimi devam ediyor. 2019’un ilk 3 ayında özel ve kamu ham petrol üretimimiz 4,8 milyon varil oldu. Doğal gaz üretiminde ise yüzde 33’lük bir artışla 134,5 milyon metreküpe ulaştık. Sizleri ve şahsınızda bu başarıda emeği geçen bütün çalışanlarımızı tebrik ediyorum. Karada yaptığımız çalışmalarımız dışında, denizlerdeki arama ve sondaj faaliyetlerimiz de sürüyor. Fatih Sondaj Gemimiz Doğu Akdeniz’de Finike-1 kuyumuzda sondaja planlandığı gibi devam ediyor. 2 bin 338 metre deniz derinliğinde gerçekleşen sondaj faaliyetinin 100 günün üzerinde sürmesini planlıyoruz. Amacımız sondaj sonunda petrol veya doğal gaz bularak milletimizin hizmetine sunmak. Teknik özellikler bakımından Fatih’in kardeşi olan ikinci derin deniz sondaj gemimiz Yavuz’un da teknolojik geliştirme ve iyileştirme çalışmaları sürüyor. Yerli ve milli teknoloji kullanılarak yaptığımız upgrade çalışmalarımızın yüzde 80’i tamamlandı. Bir aksilik yaşanmadığı takdirde Yavuz, Temmuz’da sondaja hazır duruma gelecek. Böylece Doğu Akdeniz’de bayrağımız iki dev, Fatih ve Yavuz tarafından dalgalandırılacak” diye konuştu.



KKTC’nin hakları sonuna kadar savunulacak


Bakan Dönmez konuşmasının devamında, “Her zaman söylediğimiz gibi bizim arama veya sondaj çalışmalarımızda öncelik verdiğimiz husus ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını sonuna kadar savunmak. Türkiye olarak Kıbrıs ve Akdeniz’de her zaman çözümden yana tavır takınarak bölgemizde uluslararası hukukun en önemli savunucusu olduk. Ne kimsenin hakkını yemeye ne de kendi hakkımızı yedirmeye niyetimiz var. Bizim derdimiz ruhsatlı bölgelerimizdeki yer altı kaynaklarımızı insanımızın huzuru ve refahı için kullanmak. Akdeniz’de kirli hesapları olanlar, bölge dışı aktörlerin arkasına saklanarak bir oldubittiyle Kıbrıs Türklerinin hakkına göz dikenler, bu çılgınlıklarından şimdiden vazgeçsinler. Türkiye, Kıbrıs Türkü’nün ezilmesine dün nasıl seyirci kalmadıysa bugün de eli kolu bağlı tribünden seyredemez” şeklinde açıklamada bulundu.



“Kuzupınarı-1 kuyumuzda sığ deniz sondajımıza 3 bin 439 metre derinlikte devam ediyoruz“


Denizlerdeki çalışmaların sadece Fatih ve Yavuz Gemilerimizle sınırlı olmadığını da aktaran Bakan Dönmez, “Aynı zamanda Oruç Reis ve Barbaros Hayreddin Paşa genizlerimiz de çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bunlardan yüzde 90 oranında yerliliğe sahip ve hem iki hem üç boyutlu sismik arama yapabilen Oruç Reis gemimiz Marmara Denizi’nde aramalarını sürdürüyor. Diğer taraftan Barbaros Hayreddin Paşa gemimiz de KKTC’nin ruhsat alanlarında “Lefkoşa-2 3 Boyutlu Sismik Arama Projesi” kapsamında denizlerimizin altında ne varsa insanımızın hizmetine sunmak için kulaç atmaya devam ediyor. Denizlerimizi derin ya da sığ deniz farkı gözetmeksizin tarıyor ve sondaj faaliyetlerimizi nihayete ulaştırmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda Kuzupınarı-1 kuyumuzda sığ deniz sondajımıza 3 bin 439 metre derinlikte devam ediyoruz. Çalışmalarımız planlandığı gibi sürüyor. İnşallah kuyumuzu Haziran sonunda bitirmeyi planlıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.