EĞİTİM - 18 Ocak 2018 Perşembe 14:24

Kocaeli’ye 12 bin metrekarelik dev eğitim kompleksi

A
A
A
Kocaeli’ye 12 bin metrekarelik dev eğitim kompleksi

Uğur Okulları tarafından Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde 12 bin metrekare alan üzerine kurduğu dev eğitim kampüsü, bin 300 öğrenciye eğitim verecek.

Uğur Okulları tarafından Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde 12 bin metrekare alan üzerine kurduğu dev eğitim kampüsü, bin 300 öğrenciye eğitim verecek.


Kuruluşunun 50’nci yılında 16 yeni kampüs yatırımı daha yapacak olan Uğur Okulları, Kocaeli’nin Başiskele ilçesindeki yeni eğitim kampüsünün lansmanını gerçekleştirdi. 2018-2019 akademik yılında eğitime başlayacak olan kampüs, 12 bin metrekarelik alan üzerinde, 54 derslikle, bin 300 öğrenciye son teknoloji eğitim verecek. Dev eğitim kampüsünün tanıtım toplantısına; Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcıları Müzeyyen Bedel Yalçın, Nil Çiçek ile Barış Sezgin, Başiskele Kampüsü Kurucuları Yücel Erdoğan ile Necip Katırağ, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İrfan Zeki Er, okul müdürleri ve basın mensupları katıldı. Uğur Okulları Başiskele Kampüsünde kapsamlı eğitim faaliyetlerinin yanı sıra, sportif ve sosyal alanlar da bulunuyor. Okulda, çeşitli laboratuvarların yanında teknolojik eğitimlerin verileceği alanlar da yer alıyor. Okul ilgili ilgili bilgi veren Başiskele Kampüsü kurucularından Yücel Erdoğan, Kocaeli’ye nitelikli bir eğitim kurumu kazandırdıklarını ifade ederek, “Ailesinin bir üyesi olmaktan her zaman gurur duyduğumuz Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük eğitim ağı Uğur Okulları, Kocaeli’de yeni bir sayfa açıyor. Biz de bunun heyecanı ve gururunu yaşıyoruz. Okulumuz yaklaşık 12 bin 500 metrekare genişlikte kapalı alana sahip. Çok büyük sosyal ve sportif alanları var. Kapalı spor salonu, yüzme havuzu, konferans salonu, basketbol sahası, tensi kortu ve halı sahası ile Kocaeli’deki en nitelikli okuldur. Uğur Okullarının 50’nci yılında böyle kampüsün açılışına vesile olan yatırımcımıza da buradan emeğinden dolayı teşekkür ediyoruz” dedi.



“Kocaeli’nin nitelikli eğitim kurumlarının gözdesi olması bizi gururlandırıyor”


Kocaeli İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İrfan Zeki Er ise, Kocaeli’nin nitelikli eğitim kurumlarının gözdesi olmasının kendilerini gururlandırdığını ifade ederek, "Uğur Okullarının da Türkiye’deki eğitim tarihine baktığımız zaman kendisini ispatlamış bir kurumdur. Dershanecilik eğitimlerinden de bildiğimiz çok kapsamlı bir okulumuzdur. İlimizde, hepimizin ortak kaygısı eğitim yöneticisi olarak, geleceğimizin umudu çocuklarımızın nitelikli şekilde yetişmesi için elimizden geleni yapmaktır” diye konuştu.



“Eğitim Felsefimizi beş dil iki beceri üzerine kurguluyoruz”


Daha sonra Uğur Okullarının Başiskele Kampüsü hakkında bilgiler aktaran Uğur Okulları Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nil Çiçek, “Uğur Okulları olarak 50’nci yılımızı kutluyoruz. 50’nci yılımız vesilesiyle de Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bin 300 kontenjanlı, çok büyük bir eğitim kampüsü yapıyoruz. Sanıyorum ki Kocaeli’nin en nitelikli eğitim alanlarına sahip kampüsünü yapıyor olacağız. Bu anlamda genel müdürlüğümüzün verdiği destekle güzel bir eğitim kurumu da Kocaeli’ye kazandırmış olduk. Yüzme havuzu, spor salonu, fizik- biyoloji-kimya laboratuvarları, STEM ve Robotik Laboratuvarları ile güzel bir kampüs kazandırdık Kocaeli’ye. Eğitim felsefimizi beş dil, iki beceri üzerine oluşturmuş durumdayız. Birinci felsefemiz anadil. Okumayı çok seven, okuma becerileri yüksek, okuduğunu anlayan bireyler yetiştirmek istiyoruz. Bu yüzden anadil üzerine çok büyük yatırımlar yapıyoruz. İkinci dilimiz, bilimin dili matematik. Matematiğin, kültür ve sanatın hepsinin içinde olduğunu düşünerek bilimin dili matematiği öğretmeyi amaçlıyoruz. Üçüncü olarak İngilizceyi iyi konuşan çocuklar yetiştirmek istiyoruz. Dördüncü dil, teknolojinin dili olan kodlama ve yazılım dilidir. Beşinci dil ise davranış dili. Yani “öncelikle iyi insan olmak”. Bu 5 dilin yanında ise kazanmaları gereken 2 beceriyi de onlara aşılıyoruz: “Sanat ve Spor” Sanatın ve sporun hayatımızın her anında olmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.



“Yurt Dışı Eğitimde BAU Global Pasaportu”


Uğur Okulları öğrencilerin kişisel gelişim dosyalarında Cambridge YLE, KET, PET ve FCE sınav sertifikasyonlarına sahip olmalarını da hedefliyor. Uğur Okulları mezunlarının yurt içi ve yurt dışı üniversitelerde, uluslararası merkezlerde uygulanan TOEFL, IELTS gibi İngilizce yeterlilik sınavlarında başarılı olmaları ve yetkin dil kullanım becerileriyle donanmaları amaçlanıyor. Uğur Okulları bünyesinde bulunan; yurt dışı üniversite ve lise programları, yaz okulu, yurt dışı ve yurt içi geziler konusunda danışmanlık hizmeti sunan Uğur International ile öğrencilerin eğitimlerine katkı sağlanıyor. Öğrenciler, İngilizce eğitimleri için İngiltere, Kanada, Washington D.C. gibi farklı ülke ve şehirlerde Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları çatısı altında yer alan kurumlarda ücretsiz yabancı dil öğrenimi görebilme imkanına sahip oluyor. Öğrenciler, BAU Global iletişim ağında yer alan 5 üniversite, 4 dil okulu ve 5 akademik merkez başta olmak üzere, dünyanın saygın üniversitelerinde öğrenim bursu ve sertifika programı olanaklarından faydalanabiliyor.


Tanıtım toplantısı fotoğraf çekimi ve basın mensuplarının sorularının cevaplanması ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi eden cihaz geliştirildi Hitit Üniversitesinde yürütülen proje ile nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi edebilen cihaz geliştirildi. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, nörolojik hastalıkları ilaçsız tedavi edebilmek amacıyla çalışma başlattı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında desteklenen proje çerçevesinde hastaları ilaçların toksik doz ve yan etkisine maruz kalmadan tedavi edebilecek yerli ve milli cihaz üretildi. Cihazın geliştirilmesi için yürütülen çalışmalarda Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Işık ve Doktor Öğretim Üyesi Serkan Dişlitaş yer aldı. Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, geliştirdikleri cihaz ile beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmadan beyindeki oluşacak olan elektrik uyarısıyla nörolojik rahatsızlıkları tedavi etmeyi amaçladıklarını söyledi. Nöromodülasyon (sinir dokularının yeniden düzenlenmesi) yönteminde 1950’li yıllardan itibaren ses, elektrik uyarısı ve manyetik uyarılardan faydalanmaya başlandığını ifade eden Akçay, bu tedavi yönteminin invaziv ve non-invaziv olarak iki şekle ayrıldığını kaydetti. Akçay, non-invaziv (kesi yapılmadan) olarak adlandırılan; beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmayan tedavi yönteminde beyinde oluşacak elektrik uyarısıyla tedavinin amaçlandığını belirterek 2000’li yıllardan sonra bu tedavi yönteminin klinikte yer almaya başladığını ifade etti. “Beyine elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz” Geliştirdikleri cihaz ile beyne elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesinin hedeflendiğine dikkat çeken Akçay, şunları söyledi: “Beyne elektrik uyarısı vererek yapacağımız bu tedavi yöntemini diğer tedavi yöntemleriyle kıyasladığımız zaman; örneğin ilaçlarda toksik doz veya yan etkisi gibi durumlar olurken bu tedavi yönteminde ise yan etkisi diğerlerine göre neredeyse yok denecek kadar çok az olup avantajları, tedavi etkinliği daha yüksektir. Klinik çalışmalara daha fazla ihtiyaç olduğundan dolayı ekibimizin geliştirmiş olduğu cihazla yapılan tedavi yönteminin preklinik çalışmaları tamamlanmış olup şimdi ki aşamalarımızda ise klinikteki çalışmalarımızı özellikle epilepsi, nöropatik hastalarında Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Sinan Eliaçık hocamız ile uygulamayı amaçlamaktayız.” Yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz Geliştirilen cihazın tamamen yerli ve milli olduğunu vurgulayan Akçay, “Yurt dışında üretilen cihazların Türkiye’ye maliyeti ortalama 30 bin dolar civarında. Yerli üretim olanlarda ise yaklaşık maliyet 5-6 bin dolar civarında. Biz ise cihazı yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz. Yapmış olduğumuz cihazı diğerlerinden farklı olacak şekilde ürettik. Sabit bir akım vermek yerine beyindeki elektrik direnci ve kafa direnci ölçülerek bu dirence uygun olan yani tedavideki etkin ilaç diye tabir edebileceğimiz gerçek elektrik değerini verip beyne modüle ederek hastalarımızın tedavisini amaçlıyoruz. Böylelikle sabit bir tedavi değil bireye özgü elektrik uyarısı vererek tedavi hedeflenmiş oluyor. Bu amaçla da tedavinin etkinliği daha da arttırmayı sağlamış oluyoruz.” diye konuştu.
Denizli PAÜ Hukuk Fakültesinde ‘Meclis Simülasyonu’ etkinliği düzenlendi Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hukuk Fakültesi ve Hukuk Topluluğu tarafından öğrencilerin yasama faaliyetini deneyimledikleri ve yasa yapım sürecine tanık oldukları, hoşgörü ve uzlaşma ortamında ideal meclisin nasıl gerçekleşeceğini görüp, pratikte uygulayabildikleri bir etkinlik olan Meclis Simülasyonu etkinliği düzenledi. 3-6 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan ve Denizli’de ilk kez düzenlenen Pamukkale Üniversitesi Meclis simülasyonu etkinliği Eğitim Fakültesi Melek Sözkesen Konferans Salonu’nda gerçekleşen açılış töreni ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından program açılış konuşmaları ile devam etti. Adalet Demokrasi ve Hukuk Orjinli Çalışmalar (ADHOC) Derneği Koordinatörü Şebboy Deren Güçlü yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Burada Pamukkale Üniversitesi ekibine baktığımda 5-6 aylık inanılmaz bir organizasyon sonucunda gerek divan üyeleri olsun gerek akademi ekibi organizasyon ekibimiz olsun, sponsorluk ekibimiz olsun gerçekten çok güzel bir çalışma ortaya koydular ve gerçekten çok güzel de bir organizasyon ortaya çıkaracaklar. Önümüzdeki dört gün boyunca bunu deneyimliyor olacaksınız. Dilerim ki gerçekten çok güzel bir şekilde eğlenirsiniz ve keyif alırsınız demek istiyorum. Burada dört gün boyunca hepiniz milletvekili olacaksınız. Farklı farklı partileri temsil edeceksiniz. Ancak burada unutmamız gereken bir şey var ki hiçbirimiz birbirimizi kırmadan gerçekten dostluk çerçevesinde hep beraber tanışarak ve keyifli vakit geçirerek buradaki arkadaşlığımızın baki kalacağını umut ederek ve olmasını sağlayarak da keyifli vakitler geçirmenizi istiyorum. Lütfen birbirinizi genel kurulda olsun komisyonlarda olsun birer parti için kırmayın. Gerçekten çok güzel bir organizasyona imza atılacağına eminim. Şimdiden herkese keyifli bir yasama dönemi diliyorum.” “Bu simülasyonda öğrencilerimiz, kanun tekliflerini inceleyecek, tartışacak, fikir alışverişi yapacak ve yasamanın işlevini öğrenecektir.” Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Kabakçı Karadeniz yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Hukuk fakültesi olarak amacımız, Evrensel hukuk ilkelerini ve insan haklarını benimseyerek, hukuki sorunları teorik ve pratik anlamda çözme yetkinliğine sahip hukukçular yetiştirmektir. Bu nedenle meclis simülasyonu çok önemlidir. Bu simülasyonda öğrencilerimiz, kanun tekliflerini inceleyecek, tartışacak, fikir alışverişi yapacak ve yasamanın İşlevini öğrenecektir. Öğrencilerimizin yasama faaliyetlerinde bizzat bulunmalar ve etkin rol almaları, fikirlerini özgür bir şekilde dile getirmeleri önemlidir. Meclis simülasyonu etkinliğinde farklı fakültelerden milletvekilleri ver almaktadır. Ancak sunu da belirtmeliyim ki hukukçuların milletvekilliğine ilgisi fazladır. 28. Dönem Milletvekillerinin Meslekleri incelendiğinde; TBMM’de en fazla iş insanı, avukat ve akademisyenin yer aldığı görülmektedir. Milletvekillerinin %20’sinin hukukçu olması bu ilginin kanıtıdır. Gerek Öğrenci Topluluklarımız gerekse Dekanlığımız yıl içinde sayısız akademik, sosyal, kültürel ve benzeri alanlarda çalıştay, panel, eğitim, konferanslar ve geziler düzenlenmektedir. Fakültemizin gerçekleştirdiği eğitim faaliyetleri ve başarılı etkinlikler, üniversite ve eğitime katkı veren ilgili kamu kurum ve kuruluşların, Rektörlüğümüz ve Denizli Barosunun uyumlu iş birliği ve ortak çabanın sonucudur. Fakültemizin gerek daha iyi Fiziki alana kavuşması için gerekse akademik kadrolar noktasında verdikleri büyük destek ve etkinliklerimize gösterdiği ilgi için rektörümüz sayın Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a, teşekkür ederim. Hukuk Topluluğu Danışmanı Öğr. Üyesi Fatih, Yurtlu’ya ve Hukuk Topluluğu öğrencilerine böyle bir etkinliği düzenledikleri için teşekkür ediyor ve meclis simülasyonunun verimli geçmesini diliyorum.” Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Hukuk fakültelerindeki kaliteli eğitimin kamu yönetimine etkisini bizzat meslek itibariyle gören bir durumdayız. Kaliteli hâkim ve savcı yargı kararlarını okurken bizlerin içini açıyor. Yine, avukatlık hizmetinde verilen kaliteli bir hukuk eğitiminin de toplum yaşamından adaletin tecellisine katkısı hiçbir zaman yadırganamaz. Bu faaliyetin düzenlenmesinde emeği geçen tüm öğretim üyelerimizi ve öğrencilerimizi tebrik ediyorum.” “Demokrasi dediğimiz şey gerçekten meclisten geçmekte” Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Pamukkale Üniversitesi, son akreditasyonla 208 üniversiteden 70 üniversitenin arasına girmiştir. Bu gurur, üniversitemizdeki tüm akademik-idari personelinin ve tüm öğrencilerinin katkısı ile olmuştur. Ben bu süreçte emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Akreditasyon, Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun vermiş olduğu bir belge. Bu belge “Kurumsal Akreditasyon” belgesi. Bu belge ile Üniversitemiz, ÖSYM kılavuzunda akredite olan üniversiteler içerisinde yer almış oldu. Bu ne demek? Bu yarın Pamukkale Üniversitesi’nden alınan diplomalar, Avrupa ve Amerika geçerli demek. Dolayısıyla, böyle bir sevinci bu etkinlikte paylaşmak istedim. Çünkü Pamukkale Üniversitesi hak ettiği yer hali hazırda bulunduğu yer değil. Daha yükseklere çıkması gereken bir üniversite. Çünkü Denizli, Türkiye’de ilk onda yer alıyor, Pamukkale Üniversitesi ilk onda yer alması abartılı olur diyorum, yirminci sırayı kollaması gerekiyor. Bunun için biz elimizden geleni yapacağız ama geleceğimiz olan bu gençler belki bu yirmili sıraları bizlere gösterirler. Çünkü yapmış oldukları etkinlikler gerçekten muhteşem. Ben, üniversitemizin öğrenci toplulukları ile çok gurur duyuyorum. Topluluklarla buluşalım dediğimizde hemen buluşabiliyoruz. Topluluk başkanları geliyor, yardımcıları geliyor. Bu bizim çok aktif bir üniversite olduğumuzu ve öğrencilerimizin çok bilinçli olduğunu gösteriyor. Şimdi mesela, Filistin yürüyüşü yapacağız. Dün yirmi iki topluluk hemen geldi iki saat içerisinde geldiler ve neler yapacağımızı beraber konuştuk. Ben çok gurur duyuyorum. Demek ki öğrencilerimiz şu andaki Pamukkale Üniversitesi’nin seviyesinden memnun değiller. Onların bu yapmış oldukları çalışmalar inşallah Üniversitemizi ilk yirmilere çıkaracak ve bizler de onlarla gurur duyacağız. Demokrasi dediğimiz şey gerçekten meclisten geçmekte. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözüyle kendini tescil etmiş bir kurumdur TBMM. TBMM Milli Mücadele kahramanı olduğu gibi 15 Temmuz’un da kahramanıdır. TBMM ile gurur duyuyorum, ebediyen var olsun diyorum. Diğer taraftan küçük bir anımı paylaşayım. 1996’da Amerika’ya gittim. Tabi Amerika’da gittiğimiz yerde ormanlık alanlar, şehirle doğa ile bir bütün halindeydi. Bana dediler ki: Hocam, burada yanına sincaplar gelir oturur bir şey yapma onlara. Bunlara bir şey yapmanın çok büyük cezaları vardır. Nasıl bir özgür dünyaymış burası dedim. Gerçekten hayran olmamak elde değil ama son zamanlarda gördüğümüz gibi şu anda yaşanan Amerikan üniversitelerde Filistin mitinglerinin nasıl bir karşılık bulduğunu da hepimiz gözler önünde seyrediyoruz. Bu durum, demokrasinin de yine her yerde her zaman aynı olmadığını da bize göstermiş oldu. Dolayısıyla, milletler kendi varlıklarını koruyabilmek için devletlerin idamesini sağlayabilmek için ciddi kararlar alabilmekteler” Açılış konuşmalarının ardından program, milletvekili yeminlerini gerçekleştirmek üzere simülasyonun divan başkanı PAÜ öğrencisi Aleyna Ece Sönmez’in, tüm milletvekilleri ile birlikte ettiği yemin ile sona erdi. Etkinliğin devamında program sergi salonunun gezilmesi ile sona erdi.