GENEL - 16 Ağustos 2018 Perşembe 11:40

Depremin merkezinde onlarca aile Pisa kulelerinde yaşıyor

A
A
A
Depremin merkezinde onlarca aile Pisa kulelerinde yaşıyor

Binlerce kişinin hayatını kaybettiği Gölcük Depreminin yaşandığı Kocaeli’de halen ayakta olan ve görünümü ile İtalya’daki Pisa Kulesini andıran yamuk binalar, onlarca aileye ev sahipliği yapıyor.

Binlerce kişinin hayatını kaybettiği Gölcük Depreminin yaşandığı Kocaeli’de halen ayakta olan ve görünümü ile İtalya’daki Pisa Kulesini andıran yamuk binalar, onlarca aileye ev sahipliği yapıyor. Evlerin içinde zemine yerleştirilen dairesel cisimler eğime doğru hızla yuvarlanıyor.


17 Ağustos 1999’da saat 03.02’de meydana gelen ve yaklaşık 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki depremin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen ayakta kalan onlarca yamuk bina halen ailelere ev sahipliği yapıyor. Merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999’da saat 03.02’de meydana gelen ve yaklaşık 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki deprem ve çeşitli nedenlerle yan yatan binalarda yaşayan aileler, zemindeki eğriliklere aldırmadan yaşamlarını sürdürüyor. Evlerde bardağa koyulan sular, tabağa koyulan yemekler ve zemine yerleştirilen dairesel cisimler eğime doğru hareket ediyor.



30 senedir 7 santim yatık binada yaşıyor


İzmit merkezinde bulunan ve 30 yıl önce bitişikteki otel inşaatı nedeniyle 7 derece yana yatan binada eşiyle birlikte yaşayan necip Doğru, depremi de Pisa Kulesini andıran binada geçirdiğini ifade etti. Depremde 45 saniye sallanmasına rağmen binada ufak tefek sıva çatlamaları dışında hasar olmadığını söyleyen Doğru, “Ben içinde oturuyorum 40 seneden beri. Burada balçık zemin var. Sağa-sola yatabilir ama öyle bir hasar daha benim binamda olmadı. Arka cepheye 3 cm yatıktı o zaman yan tarafa 7 cm yatıktı. Çünkü ölçme yaptırdık biz” dedi.



“İzmit ovası taşıma gücü düşük”


Binadaki yamulmaların zeminden yumuşak zeminden kaynaklı olduğunu ifade eden Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yard. Doç. Dr Özkan Coruk, “Bölge jeolojik olarak İzmit ovasının genç, henüz daha sıkışmamış, kaya olmamış, kısmen bataklık niteliğindeki yumuşak, taşıma gücü düşük, kil ve kumlu alüvyal birimlerden oluşuyor. Bulunduğumuz kesim de bu özelliklere bağlı olarak taşıma gücü düşük. Bu boyuttaki yapıları herhangi bir mühendislik hizmeti veya zemin iyileştirmesi, derin temel sistemi uygulaması öngörülmediği süre içerisinde taşıma gücü uygun olmayan zemin olarak tanımlayabiliriz” diye konuştu.



“Bitişik düzen binalar olmasaydı ayakta durması mümkün değildi”


Binaların yanlarındaki binalardan destek alarak ayakta kaldıklarını ifade eden Yard. Doç. Dr Özkan Coruk, “Örnekte de gördüğünüz gibi taşıma gücü düşük olduğu için bu tip çok katlı yapılarda, binadan gelecek statik ve dinamik yükü taşıma niteliği olmayan bir zemin. Ve buna bağlı olarak binada da bina yükü devreye girdikten sonra zemin tabakaları, bu yük karşısında oturma gerçekleştirmiş. Oturmaya bağlı olarak da zeminin oturmasının bir tarafta yüksek olmasına, buna bağlı olarak da binanın burada olduğu gibi bir tarafa doğru kaykılmasına neden olmuş. Gördüğümüzde ayakta duran bir bina ama ayakta durmasını sağlayan buradaki bitişik nizamın oluşturduğu birbirini destekleyen binalar. Böyle olunca da her ne kadar yapısal bozukluk kendini gösterse de bina ayakta duruyor. Ancak ayakta durması hasarı olmayan bir bina olduğu anlamına da gelmiyor. Birbirini destekleyen binalar olmasaydı ayakta durması mümkün değildi” şeklinde konuştu.



“Daha kötüsü yıkılarak 1999 yılında karşılaştığımız can kayıplarına neden olacak”


Bu tip binaların riskli yapılar olduğunu anlatan Yard. Doç. Dr Özkan Coruk, “Daha sonraki aşamada İzmit ve Kocaeli bölgesi 1. Dereceden deprem bölgesi. 1999 yılında büyük bir depreme maruz kalan bir bölge. Böyle bir deprem sırasında zemin tabi ki normal statik konumunu kaybederek deprem dalgalarıyla zemin örseleniyor. Böyle bir durumda bu hareket daha farklı bir şekilde binaya yansıyacak. Bina belki yandaki binayla birlikte hareket ederek çökme yıkılma benzeri hasarlar, belki oturulamayacak hasar, belki de daha kötüsü yıkılma gibi bir risk taşıdığı için yıkılarak hiç istemediğimiz 1999 yılında karşılaştığımız can kayıplarına neden olacak” ifadelerini kullandı.


Bu tarz yamulmaların binalarda yaşanmaması için alınacak önlemlerden bahseden Yard. Doç. Dr Özkan Coruk, “Bu tip alanlarda mutlaka zemini çok iyi tanımlamamız gerekiyor. Yani zemin etüdü dediğimiz, zemin ortamının jeolojik özelliklerinin çok iyi araştırıldığı, derine sondajlarla inilip numunelerin alındığı bir etüt yapmamız gerekiyor. Zemin profilini çok iyi tanımlamamız gerekiyor. Tanımladığımız zemin profiline göre bir yapı tasarımı ortaya koymak, o yapı için de uygun temek sistemini tercih etmemiz, o temel sistemi üzerinde yapıyı taşıtmamız gerekiyor” dedi.



“Bizde maalesef Pisa Kulesi gibi yapılarda oturuyoruz”


Son olarak yapıları Pisa Kulesine benzettiğini dile getiren Yard. Doç. Dr Özkan Coruk şöyle konuştu: “Binaların İtalya’daki Pisa Kulesi ile benzer koşullar taşıdığını anlatan “Pisa Kulesinde de benzer şekilde farklı oturma olduğu, kulenin kendi statik yüküyle farklı oturmanın getirdiği bir sonuç. Ama Pisa Kulesi turistik amaçla kullanılıyor. Yani Pisa Kulesi rahatlıkla düzeltilebilir ama şu anda turistik amaçlı kullanılıyor. Herhangi bir yerleşme veya oturma amaçlı işlevi yok. Ama bizde maalesef Pisa Kulesi gibi yapılarda oturuyoruz.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Türk pilotundan F16’nın sınırlarını aşan manevralar: SOLOTÜRK’ün nefes kesici gösterisi Kırıkkale’de düzenlenen KALEFEST etkinliklerinde, dünyada F-16 uçağıyla gösteri yapabilen sayılı akrobasi timlerinden SOLOTÜRK ekibi vatandaşlara heyecanlı dakikalar yaşattı. Kırıkkale Valiliği tarafından kurumlara arası koordinasyonla kamu kaynağı kullanılmadan düzenlenen KALEFEST coşkusu, SOLOTÜRK’ün gösterileriyle daha da arttı. Türk Hava Kuvvetlerinin (TSK) gösteri timi SOLOTÜRK, KALEFEST ziyaretçilerini nefes kesici şovlarla buluşturdu. Pilotun sortilerle, alçak uçuşu izleyenlere heyecan dolu anlar yaşattı. Manevralar esnasında F-16 uçağını flare ve duman gösterisi izleyicilerden büyük alkış aldı. Meydanları dolduran vatandaşlar, gösteri anlarını da cep telefonu kamerasıyla görüntülemeye çalıştı. SOLOTÜRK ekibinin uçuş gösterisi yaklaşık 20 dakika sürdü. Binbaşı Pilot Murat Bakıcı ile telsizden iletişim kuran Vali Mehmet Makas, "Gökkubemiz, sizin gibi çelik kanatlı aslan parçaları sayesinde emin ellerde" diyerek teşekkür etti. Vali Makas, gazetecilere yaptığı açıklamada, dünyada hiçbir pilotun yapamayacağı gösterileri Türk pilotlarının yaptığını belirterek, Türk’ün çağı Türkiye Yüzyılı’nda uzay ve havacılıkta göklere imza atılacağını söyledi. KALEFEST’in Kırıkkale’de ilk kez gerçekleştirildiğini belirten Makas, "Kırıkkale’mizde bir ilki gerçekleştirdiğimiz KALEFEST Kırıkkale tanıtım günlerinin önemli ayağı olan göklerdeki SOLOTÜRK ekibinin gösterisini izledik. İnsanlarımızda çok heyecanlandı. Türk’ün damarlarındaki asil kanın tekrar hareketlendiğini müşâhade ettik" dedi. SOLOTÜRK gösterisini ilk kez izlediğini belirten Edanur Yalçın, uçuş gösterisinin güzel olduğunu ifade etti. Berivan Kaba, heyecanlı ve keyifli olduğunu anlatan emeği geçenlere teşekkürlerini iletti. Arzu Varlı, Kırıkkale’de bir ilk olduğunu ifade eden daha önce hiç izlemediklerini ve çocuklarının da güzel olduğunu aktardı. Funda Saygılı ise, çocuklarıyla birlikte beğenerek izlediğini ve çok memnun kaldıklarını kaydetti. Sponsorluğunu özel firmaların karşıladığı etkinlikler, Pazar gününe kadar devam edecek.
Muğla Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nden Marmaris’te gerçeği aratmayan tatbikat Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yangın söndürme ekipleri işbaşı eğitimleri Marmaris’te yapılan tatbikat ile tamamlandı. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan ve yapacak olan alev savaşçılarının 2024 yılı iş başı eğitimleri tamamlandı. 12 Orman İşletme Müdürlüğü’nde yapılan iş başı eğitimlerinin sonuncusu Marmaris’te gerçekleştirildi. 23 Mayıs Perşembe günü Asparan Bölgesi’nde yapılan eğitim ve tatbikata Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü emrinde görevli arazöz ve yangın söndürme ekipleri yanı sıra yangın söndürme helikopteri de katıldı. Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde yapılan programda Muğla’nın Marmaris ilçesinde bağlı Asparan mevkiinde Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri ile AKUT, MAGAMESAR’ın da katılım sağladığı iş başı eğitim tatbikatında; haberleşme, iş sağlığı ve iş güvenliği, ilk yardım, ekipman kullanımı konuları da uygulamalı anlatılarak eğitim verildi. Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür Marmaris’te yapılan iş başı eğitimini ve tatbikatı yerinde takip etti. Eğitim sonunda arazöz ve yangın ekipleri ile gönüllülerin katılımı ile en hızlı hortum serme ve hortum ucuna en çabuk su verme yarışması yapıldı. Ekiplerin en hızlı olabilmek için kıyasıya mücadele ettiği yarışmada tatbikat senaryosu gereği ekiplerden 200 metre ötede yanan alana Marmaris İşletme merkez ekibi 1 dakika 59 saniyede ulaşarak ilk müdahale eden ekip oldu. Marmaris Değirmenyanı’nda konuşlu yangın söndürme helikopteri de ayrı bir alanda yakılan alevlere havadan müdahale ederek tatbikata katıldı. "Orman yangınları ile mücadele bir savaş halidir" Marmaris’teki İşbaşı eğitim ve yangın tatbikatı eğitimlerini takip eden Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, katılım sağlayan personele teşekkür ve başarı dileklerini ileterek, orman yangınları ile mücadelenin bir savaş hali olduğunu belirtti. Ülküdür, "Muğla Orman Bölge Müdürlüğümüz olarak orman yangınlarıyla mücadele konusunda hem karadan hem havadan teknolojinin son imkanlarını kullanarak yangınlara karşı mücadele vermekteyiz’’ dedi. Muğla Orman Bölge Müdürü Ülküdür bugün yapılan eğitim ve tatbikat ile ilgili, "Bugün burada ’işbaşı Eğitimleri’ diye tabir ettiğimiz eğitimleri tamamlıyoruz. Şu ana kadar 11 işletme müdürlüğümüzde Nisan ayından itibaren eğitimlerimiz tamamlandı. Bugün sizlerle birlikte burada 12. İşletme Müdürlüğümüz, Marmaris’te de yangın sezonu öncesinde bu eğitimlerimizi tamamlamış bulunmaktayız. Burada kişisel koruyucu donanım malzemelerinden, ilkyardım malzemelerinden yine iş güvenliği ve sağlığı konularında uzman kişilerce de eğitimlerimiz verilmektedir. Bu eğitimlere orman işletme müdürlerimiz, muhafaza memurlarımız, müdür yardımcılarımız, işletme şeflerimiz, arazöz operatörlerimiz ve yangın söndürme işçilerimizin hepsi katılmaktadır. Ekiplerimiz bizzat yangında sahada görev alan ekiplerimizdir’’ şeklinde bilgi vererek 2024 yılında 157 teknik elemana, 400 orman muhafaza memuru ve 965 arazöz operatörü ve yangın işçisi olmak üzere toplamda bin 251 personelin eğitimleri tamamladığını belirtti. "Kara ve hava gücü envarterimiz ile mücadele ve müdahalelere hazırız" Ülküdür, "Muğla Orman Bölge Müdürlüğü olarak hava gücümüz ve kara gücüyle müdahale etmekteyiz. Kara gücümüzü 117 arazözümüz 40 su tankeri, 15 greyder, 15 dozer ve 151 ilk müdahale aracından oluşmakta. Yine bin 251 personelimizle kara gücü olarak görev yapmaktayız. Hava gücü olarak 6 helikopter, 6 uçağımız, 14 helikopterimiz ve 1 adet insansız hava aracı yangınları gözetlemek üzere kullandığımız toplamda 21 hava aracı ile mücadelemizi sürdürmekteyiz’’ dedi. "Orman gözetleme kulelerinde 360 derece dönebilen duman avcısı kameralar çalışıyor" Yangınları önleme ve yerinde tespit etmede önemli rol oynayan gözetleme kuleleri ve cihazları ile ilgili de konuşan Ülküdür, "Bölge müdürlüğümüz Aydın ve Muğla illerini kapsamakta olup, 1 milyon 156 bin 616 hektar ormanlık alana sahip. Burada 51 adet gözetleme kulemiz mevcut. Bunların 24 tanesinde akıllı gözetleme sistemi dediğimiz, kendi aramızda duman avcıları diye tabir ettiğimiz 360 derece görüş kamera kayıtları alabilen, 10 kilometre mesafede en küçük dumanı bizlere alarm ve sinyal vererek ikaz eden ürünlerimiz mevcut" ifadelerini kullandı.
Şırnak Cizre’de 6. sınıf öğrencileri 8 ayda hafız oldu Şırnak’ın Cizre ilçesinde hafızlık eğitimi alan 6. sınıf öğrencileri, 6 ve 8 ayda hafızlığını tamamlamanın gururunu yaşıyor. 130 hafız öğrenciye hizmet veren Hazreti Hatice Hafızlık Yatılı Kız Kur’an Kursu öğrencilerinin başarısı dikkat çekiyor. 6 ve 8 ay gibi kısa sürede hafız çıkaran kursta öğrencilere hafızlık eğitiminin yanı sıra sosyal aktivitelerle destek veriliyor. Cizre İlçe Müftülüğüne bağlı Hazreti Hatice Yatılı Kız Kur’an Kursu’nda hafızlık eğitimi alan ve aynı zamanda Şehit Ömer Halis Demir İmam Hatip Ortaokulu’nda eğitim gören öğrencilerden Şeyma Page 6 ayda hafız olurken, arkadaşları Ecrin Adanır, Tuana Akşit Meryem Bilik ve Eylem Dalga 8 ayda hafızlığını tamamladı Hafızlık projesi kapsamında eğitim verdiklerini söyleyen kurs yöneticisi Hacer Çağır, "130 öğrenciye hizmet veriyoruz. Öğrencilerimizin çoğu 6. sınıf öğrencisi. Öğrencilerimizin kısa zamanda hafız olmaları konusunda çalışıyoruz. Uzun dönem hafızlık yapan öğrencilerde akademik anlamda gerileme oluyor. Hafızlık yapan öğrencilerimize haftada bir örgün eğitimden dersler de veriyoruz. Okula giderek bu derslerini alıyorlar. Özel hocalarımızın desteği ile burada da eksik kalan derslerin eğitimini de veriyoruz" dedi. Hazreti Hatice Yatılı Kız Kur’an Kursu’nda öğrenci olduğunu belirten 6 sınıf öğrencisi Şeyma Page, "6 ayda hafız oldum. Hafızlık yaparken haftada bir gün örgün okula giderek matematik, fen bilgisi derslerini alıyoruz. Hocalarımız gece gündüz bizimle ilgileniyorlar, Allah onlardan razı olsun. Hafız bir doktor olmak istiyorum" diye konuştu. 11 yaşındaki Meryem Bilik, 8 ayda hafızlığımı bitirdiğini ifade ederek, "6 sınıf öğrencisiyim, haftada bir gün okula giderek diğer dersleri de görüyoruz. Hocalarımız bizimle ilgileniyorlar, bizlere destek oluyorlar. Peygamberimiz hafız olduğu için ben de onun gibi hafız olmak istedim. Hafız bir doktor olmak istiyorum" şeklinde konuştu. Hafız olan öğrencileri makamında kabul eden İlçe Müftüsü Süleyman Baran, öğrencilere kitaplar ve çeşitli hediyeler verip onları yetiştiren Kur’an kursu öğreticilerine ve ailelerine verdikleri emeklerden dolayı teşekkür etti.