ASAYİŞ - 25 Nisan 2019 Perşembe 06:57

Belediyeye ait depo alev alev yandı

A
A
A
Belediyeye ait depo alev alev yandı

Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde alevlere teslim olan belediyeye ait depoda çıkan yangın 2 saatte söndürülebildi.

Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde alevlere teslim olan belediyeye ait depoda çıkan yangın 2 saatte söndürülebildi. Alevlerin sardığı depo havadan görüntülendi.


Olay, Kocaeli’nin Kartepe ilçesi Fatih Sultan Mahallesi 17 Ağustos Caddesi’nde bulunan Kartepe Belediyesi’ne ait depoda meydana geldi. Edinilen bilgilere saat 04.00 sıralarında Kartepe Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne ait malzemelerin bulunduğu depoda henüz öğrenilemeyen bir sebepten dolayı yangın çıktı. Binadan yükselen dumanları gören depo güvenliği, durumu hemen 112 Acil Yardım ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Kısa süre sonra olay yerine gelen itfaiye ekipleri, alev topuna dönen depoya müdahale etmek için çalışma başlattı.



Yangın, 2 saate söndürülebildi


Ekipler tarafından yapılan söndürme çalışmaları sürerken, meydana gelen patlamalarla yangın bina dışına da sıçradı. Çıkan yangında depoda park halinde olan bir kamyonet de alevlere teslim oldu. Çevre ilçelerden sevk edilen itfaiye ekipleri tarafından alevler kontrol altına alınarak, yaklaşık 2 saatte söndürülebildi. Çıkan yangında yaralanan ya da dumandan etkilenen olmazken, depoda bulunan bir kamyonet ve malzemeler kullanılamaz hale geldi. Ekipler, yangının çıkış sebebinin belirlenmesi için inceleme başlatırken, alevlerin sardığı depo havadan görüntülendi.



“Belediyemizin en işlek depolarından birisiydi”


Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman da olay yerine gelerek, ekiplerden yangın hakkında bilgiler aldı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Kocaman, itfaiye ekiplerine teşekkür ederek, “Belediyemizin Fen İşleri Müdürlüğü’ne ait depoda çıkan yangından biz de yaklaşık 1 saat önce haberdar olduk. İtfaiyemizin müdahalesi sonucunda yangın söndürülmüş. Hiçbir arkadaşımızda sıkıntı yok. Öncelikle bu teselli oldu. İçeride bir aracımız, çim biçme amacı ile kullanılan motorlar, jeneratörlerimiz ve birkaç malzememiz vardı. Bunların içerisinde benzin olduğunu biliyoruz. Ama yangının neyden kaynaklandığına dair bilgiye şu an sahip değiliz. İtfaiyedeki arkadaşlarımız, civar bölgelerden gelen itfaiye arkadaşlarımıza da teşekkür ediyoruz. Belediyemizin en işlek depolarından birisiydi. Gece vakti çıkan yangın, bekçimiz fark etmiş. Çıkış nedenine dair şu an bir şey söyleyemiyorum” dedi.


Polis ekipleri, yangının çıkış sebebinin belirlenmesi için inceleme başlattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Hazine avcıları ahırdan tünel kazarak tümülüsün altını oydu Muş’ta yapısı itibarıyla piramitleri andıran topraktan yığma ve içinde mezar odası bulunan binlerce yıllık tümülüsler, definecilerin tahribatına uğrayarak yok olma ile karşı karşıya kaldı. Muş Ovası’nda yer alan ve antik dönemlere ait önemli yapılardan biri olan Yaygın Çarşı Tümülüsü, altın bulma iddiasıyla hazine avcıları tarafından tahrip edildi. Tarihi ve kültürel değer taşıyan bu tarihi eserin zarar görmesi, kamuoyunda büyük tepki uyandırdı. Tepenin yakınında bulunan bir ahırın içerisinden tünel kazarak tümülüsün altına kadar ilerleyen hazine avcıları, tümülüsün yanı sıra çevredeki diğer tarihi yapıları da tehdit ederek ciddi zararlara yol açtı. Hazine avcılarının izinsiz ve kontrolsüz kazı faaliyetleri, Yaygın’daki tarihi binaya da ciddi zarar verdi. Bu kazılar sırasında, binanın duvarlarında çatlaklar oluşurken temellinde ise ciddi hasarlar meydana geldi. Ahırdan kazılan tünel yağmurun yağması ile çökünce durumu fark eden vatandaşlar jandarma ve AFAD ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen ekipler, burada yaptıkları çalışmalar neticesinde konu ile ilgili soruşturma başlattı. Tarihi yapılara zarar veren hazine avcılarına tepki gösteren Maşallah Çelik, “Tepenin yakınındaki bir ahırın içinden tünel kazarak binanın altına kadar gelmişler. Yağmurların yağması ile tünel çöktü. Biz de fark ederek jandarmaya haber verdik. Jandarma ve AFAD gerekli incelemelerini yaptı. Burası tarihi bir yer, burayı korumamız lazım. Devletin desteği ile bu hazineciler yakalanmalı. Bina şu an çökme riski yüksek. Hazineciler binanın altını ağaç kütükleriyle destek vermişler. Bu bina ve bu tepe bizler için çok önemli” dedi.
Erzurum Güleç; “1 Mayıs emek ve dayanışma günümüz kutlu olsun” Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Teşkilatlanma Sekreteri Mehmet Güleç, 1 Mayıs gündemiyle ilgili yaptığı basın açıklamasında “1 Mayıs emeğin, emekçinin bayramını en içten dileklerimizle kutlarken alın terinin karşılığını alamayan emekçimizin sesini bu anlamlı günde bir kez daha haykırmak istiyoruz” dedi. Emeklinin, işçinin, memurun toplumun tüm kesimlerinin yaşanan ekonomik kriz ortamında, yüksek enflasyon ve artan geçim sıkıntısı karşısında olumsuz yönde etkilenmeye devam ettiği belirten Güleç, açılmasını şöyle sürdürdü; “Emekli maaşının yetersizliği emeklilerin birçoğunun çocuklarından destek almasına veya onların yanına sığınmalarına, çocuklarının ise artan geçim sıkıntısı ve giderek düşen alım gücü karşısında daha da zorlanmalarına sebep olduğu görülmektedir. Bu duruma büyükşehirlerde artan fahiş kira bedellerini de ekleyince durumun içinden çıkılmaz bir hal aldığı görülmektedir. Her sektör ve alanda yaşandığı gibi eğitim çalışanları üzerinde de ekonomik sorunların getirdiği yük gün geçtikçe daha da artmaktadır. Eğitim camiasının yığınla çözülmeyi bekleyen meseleleri sorunun bir boyutu iken artan ekonomik darboğazla birlikte yaşanan sıkıntılarda sorunun bir diğer boyutunu oluşturmaktadır. Yaşanan ekonomik buhran karşısında ne emekli öğretmenin aldığı emekli ikramiyesinin değeri kalmıştır ne de emekli öğretmen maaşıyla çocuk okutmak ve evlendirmek mümkün olabilmektedir. Şartların iyileştirilmesi gerekmekle birlikte hâlihazırda görev yapmakta olan ve bilhassa mesleğinde 10 hizmet yılını doldurmamış öğretmenlerimizin maaşlarının düşük oluşu eğitim camiamızın kıymetli emekçileri olan öğretmenlerimizin alın terinin ne kadar ödendiği gerçeğini de ortaya koymaktadır. Asla emeğin karşılığı olmayan ek ders ücretlerine de gerekli zammın yapılması ve büyükşehirlerde görev yapan memura kira desteği verilmesi elzemdir. Öğretmenin mali ve sosyal hakları yok denecek ölçüde emeğinin karşılığını almaktan uzaktır. Alelacele çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yetersiz ve birçok soruna davetiye çıkarıcı nitelikte olduğunu ifade etmiştik. Bu gün gelinen noktada Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun sorunlarla dolu olduğu ortadadır. Öğretmenler Odası’nda gelir dengesizliği oluşmuş ve hatta uçurumlar oluştuğu görülmüştür. Emekçilerimiz emeklerinin karşılığını alabilmeyi beklemekte, sosyal ve ekonomik hakları tanımlanmış, daha adil ve şartları iyileştirilmiş bir meslek kanunu beklemektedir. Çalışan memurlarımızın tamamı bayram ikramiyesinden faydalanmayı beklerken diğer yandan atanmayı bekleyen binlerce meslektaşımızı da hatırlatmayı emeğe saygının bir gereği olarak gördüğümüzü beyan etmek isteriz. Zira o kadar yıl okuyup, puanlarını alıp atanmayı bekleyen meslektaşlarımızın da biran evvel okullarına, öğrencilerine kavuşmalarını temenni ediyoruz. 9 aydır bekletilen ve mülakatın kaldırılacağına ilişkin söz verilen öğretmenlerimizin kontenjanlarının biran evvel gönülleri rahatlatacak bir sayıyla ilan edilmesini arzuluyoruz. Üniversitelerde görev yapmakta olan üniversite idari personelinin (GİH, THS, YHS, SHS, 4/B Sözleşmeli) en temel haklardan biri olan tayin/nakil hakları olmaksızın çalıştırılması 21. Yüzyılda kabul edilebilir bir durum değildir. Üniversitelerde görev yapan tüm personelin tayin hakkı için Üniversiteler Arası Atama ve Yer Değişikliği Yönetmeliği’nin hazırlanarak yürürlüğe girmesi gerekmektedir. Bu yönetmelikte yer değişikliğinin şartları, mazeret tayinleri, eğitim hakkı tayini, becayiş vb. düzenlemelerin net bir şekilde ifade edilmesi ve bu düzenlemelerin rektörlerin keyfi kararına bırakılmaksızın, torpil vb. durum söz konusu olmaksızın gerekli tedbirlerin alınması elzemdir. Bu çalışanlarımızla ilgili sürgün maddesi diye bilinen 13-b/4 geçici görevlendirme maddesinin tamamen kaldırılması, eğitim ve öğretim hizmet kolunda verilen zam, tazminat, üniversite ödeneği, teşvik vb. haklardan da faydalanmalarını sağlayacak şekilde yasal düzenlemelerin yapılması elzemdir. Tüm bu sorunların çözümü için TBMM Milli Eğitim Komisyonunu oluşturan vekillerimizi göreve davet ediyoruz. Bizlerde 1 Mayıs günü tüm teşkilatlarımızla birlikte Ankara’da meydanda olacağız. Her alanda emek sarf eden tüm emekçilerimizin bu emeklerinin karşılığını alabilmelerini temenni ediyor, birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs Bayramı’nı kutluyorum. Emekçilerimizin hakları için mücadele etmeye devam edeceğimizi bu vesileyle bir kez daha ifade etmek istiyorum.”