GENEL - 23 Mayıs 2020 Cumartesi 18:35

Başkan Büyükakın, şehitlerin kabirleri başında dua etti

A
A
A
Başkan Büyükakın, şehitlerin kabirleri başında dua etti

İzmit Bağçeşme Namazgâh Şehitliğini ziyaret ederek kabilerin başında dua eden Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Ebed müddet devletimiz var olsun” dedi.

İzmit Bağçeşme Namazgâh Şehitliğini ziyaret ederek kabilerin başında dua eden Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Ebed müddet devletimiz var olsun” dedi.


Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr Tahir Büyükakın, İzmit Bağçeşme Namazgâh Şehitliğini ziyaret ederek, şehitlerin kabrine karanfil bıraktı, dua etti. Okunan Kuran-ı Kerimi dinleyen Başkan Büyükakın, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, “Bayrağımız dalgalanabiliyorsa, ezanlar susmuyorsa, şehitlerimizin bu vatan için canlarını feda etmesinin dışında başka hiçbir sebep yoktur. Onların yüreğindeki bu iman olmasaydı, vatan söz konusu olduğunda gözlerini kırpmadan şehadete yürümeselerdi, bugün biz bırakın bayramları kutlamayı bir vatan sahibi bile olmazdık. Bu vatanı vatan yapan, bayrağı bayrak yapan şüphesiz aziz şehitlerimizin kanlarıdır. Bu vatan için canlarını feda eden şehitlerimizi bu bayramlarda ve sair zamanlarda onları anmak, yakınlarını hatırlamak borcumuzdur. Onları hatırlamak için bugün buradayız, vazifemizi eda ediyoruz. Allah hepsinden razı olsun” dedi.


“Allah bu vatan uğruna canını feda etmekten uzak durmayan, kendini bundan sakınmayan evlatlardan eksik bırakmasın” diyerek açıklamalarını sürdüren Büyükakın, “Bu vatan ancak öyle vatan kalabilir. Bu bayrak ancak öyle bayrak kalabilir. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyada bin yıl ayakta kaldıysak bunun tek unsuru ve tek sahibi şehitlerimizin akıttığı kandır. Şehitlerimizin ailelerine sabır diliyorum. Ahirete irtihal etmiş olanların hepsini rahmetle anıyorum. Bu vatan inşallah ilelebet payidar kalacaktır. Ebed müddet devletimiz var olsun. Bayrağımız inmesin, ezanlarımız dinmesin” diye konuştu.


Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın çok zor bir bölge olduğunu da bir kez daha dile getiren Büyükakın, “Müslüman kanı maalesef akıyor. Küresel kapitalizmin doymak bilmez bir iştahı var. Petrol ve enerji kaynaklarını sömürmek için bölge insanının kanını ve gözyaşını dökmek onların hiçbir zaman vazgeçmediği bir şeydi. Kardeşi kardeşe kırdırmak, insanlar arasına fitne ve fesat tohumlarını ekmek, barış adı altında yaptıkları anlaşmalarla yüzyıllar sürecek kan dökülmelerine sebep olmaktan hiç vazgeçmediler. Bakın coğrafyaya, bakın Ortadoğu coğrafyasına ellerine sürdükleri her yerde ihtilaf var. Ellerine sürdükleri her yerde kan ve gözyaşı var. Bizim ceddimizin barış ve kardeşlik götürdüğü, yüzyıllarca huzur götürdüğü, tüm dinlerin mensuplarının kardeşçe yaşadığı coğrafyalarda insanlar birbirlerinin boğazına çökmüş vaziyetteler. Bunun kazanma ve biriktirme hırsından ve daha çok servet yapma hırsından başka bir şey değildir” şeklinde konuştu.


Türk milletinin tarih boyunca insanlığa çok şey öğrettiğine değinen Büyükakın, “Bundan sonra da Allah’ın izniyle çok şey öğretecek. Bizim milletimizin tekrar ayakları üstüne durması, bölgesinde ve dünyada güçlenmesi, dünya için bir umuttur. Hep söylüyorum. Türk hasretle beklenendir. Bütün coğrafyalarda böyledir. Ortadoğu’da böyledir. Balkanlarda böyledir. Türki Cumhuriyetlerin olduğu bölgede de böyledir. Türkiye güçlü ise çevre güçlüdür. Türkiye güçlü ise çevredeki insanlar huzurludur. Türkiye, barış ve kardeşlik içinde yaşamanın teminatıdır. Allah’ın izniyle gelecekte çok daha güçlü olacağız. Zor günlerden geçiyoruz. Bugünleri de daha güçlü bir şekilde atlatacağız ve inşallah ondan sonra bir daha dünyaya bir medeniyet meşalesini yakacağız. Daha güçlü bir şekilde barışı ve kardeşliği dünyaya yazacağız. Bunun liderliğini yapacağız, Allah’ın izniyle” ifadelerini kullandı.


Son olarak gençlerin iyi yetiştirilmesinin önemine değinen Büyükakın şöyle konuşt: “Gençlerimizin bin yıllık bir davası ve vizyonu olması lazım. Bu memlekete, millete ve dünyaya barış, kardeşlik, insanlık bayrağını taşımak için yetişmeleri gerekiyor. Bu vizyonla düşünmeleri lazım. Bizim milletimiz de bu güç var. Bu değerler üzerine inşa edilmiş bir ruh var. Ben buna yürekten inanıyorum. Nesiller bunun için yetişecek. Ben tarihi bir yükselişin içinde olduğumuzu düşünüyorum. Bu salgın günlerinin de gelecekte rahmete vesile olacağına inanıyorum. Buradan Kocaelili hemşehrilerimin bayramını da bu vesileyle kutlamak istiyorum. Rabbim inşallah bize nice bayramları çocuklarımızla, sevdiklerimizle ve milletimizle beraber yaşatır. İnsanlığın huzur içinde olduğu nice bayramlar görürüz. Tüm hemşehrilerime sağlık, sıhhat, mutluluk ve huzur diliyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan “Bağ Küllemesi Hastalıkları” yüzde 90 verim kaybına yol açabilir Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından arazi kontrolleri kapsamında üzüm bağlarında, külleme, mildiyö, ölükol ve salkım güvesinde ilaçlama dönemleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Tescilli cimin üzümünün bağlarında “Bağ Küllemesi Hastalıkları” ile mücadelenin yapılmaması durumunda yüzde 90 verim kaybı yaşanacağı belirtildi. Bağ Küllemesi, asmanın yaprak, sap, sürgün, salkım gibi tüm yeşil aksamında gelişerek zarar oluşturan önemli bir hastalıktır. Hastalık, iklim şartlarının uygun gittiği ve mücadelesinin doğru yapılmadığı yıllarda yüzde 90’a varan ürün kayıplarına neden oluyor. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesinde Ziraat Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Selahattin Albayrak, konu hakkında üreticileri bilgilendirerek şu uyarılarda bulundu; ‘Hastalığın yapraktaki Belirtileri’ “Hastalık başlangıçta yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen sarımsı-açık yeşil renk açılmalarına neden olur. İleriki dönemde yaprak parlaklığını ve esnekliğini kaybeder, kalınlaşır, gevrekleşir ve kenardan içe doğru kıvrılır. Hastalığın bulunduğu kısımlarda grimsi-beyaz tozlu bir görünüm oluşur. ‘Hastalığın sürgünlerdeki belirtileri’ Sürgünler üzerinde başlangıçta siyaha yakın koyu renkli lekeler oluşur. Sürgündeki bu lekeler sezon sonuna doğru kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir. ‘Hastalığın tanelerdeki belirtileri’ Hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır ve gelişemez. Hastalık tanelerde meyve sapı istikametinde çatlamaya neden olur. Taneler ben düşme dönemine kadar hastalığa duyarlıdır. ‘Mücadelesi ve kültürel önlemler’ Hastalıklı çubuklar budanarak imha edilmelidir. Yetişme sezonu içinde yaprak ve sürgün seyreltmesi yapılarak asmanın iç kısımlarına kadar iyi bir havalanma ve güneşlenme sağlanmalıdır. ‘Kimyasal mücadele’ 1. İlaçlama: Sürgünlerin 25-30 cm uzunlukta olduğu dönemde, 2. İlaçlama: Çiçeklenme öncesi, çiçek tomurcuklarının ayrıldığı dönemde, 3. İlaçlama: Tanelerin saçma iriliğinde olduğu dönemde, 4. ve sonraki ilaçlamalar: Üçüncü ilaçlamadan sonra hastalık gelişimi ve kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak ben düşme dönemine kadar yapılmalıdır. Son ilaçlama ile hasat arasında gerekli bekleme süresine dikkat edilmelidir.”