İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi (İMP)’nin kurucusu Prof. Dr. Hüseyin Kaptan Körfez geçişi projesi sonrasında Yalova’da beklenen sosyal, mekansal ve ekonomik etkileri değerlendirdi.
Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, İstanbul’un son 50 yılı kapsayan metropolleşme sürecinde Yalova’nın, İstanbul’un sayfiyesi, ekolojik hassasiyetlerin korunduğu, temiz hava, temiz su ve zengin doğasıyla metropolde çalışanların nefes aldığı bir rehabilitasyon alanı olarak İstanbul’dan ayrıldığını belirtti. Yalova’nın tıpkı Gebze ve Tuzla gibi İstanbul’un mahallesi olduğuna dikkat çeken Prof. Kaptan sözlerini söyle sürdürdü: Metropolün kolları Gebze’ye ulaştığında, sanayi ve paralelinde gelen çevre, altyapı, lojistik ve liman sorunları, 500 bin kişilik sanayi işgücü, Gebze’de işçi kenti yarattı. Kültür ve ekolojik hassasiyetler ile sanayi ise hiç bir zaman, hiç bir yerde bir arada var olamadı. Körfez geçişi, İstanbul’un sanayi omurgası olan E-5’in Yalova’ya uzanması demektir. Bu güne kadar vapurla ulaşılan bir kent olarak kendini koruyan, İstanbul’un meyve bahçesi, dağ köyü, rehabilitasyon alanı olan Yalova, Gebze ve Tuzla’nın karşılaşmış olduğu sosyal, mekansal, çevresel ve ekonomik değişimler ile karşı karşıyadır. Unutulmamalıdır ki, Gebze ve Tuzla da Yalova gibi İstanbul’un sayfiyeleri idi"
Bölgedeki sanayi ve gemicilik sektörlerinin Türkiye ekonomisine büyük katkı sağladığını ifade eden Kaptan, "Yalova tersanesi ile yaratılan iş gücü kapasitesi, yan sanayi ile birlikte 80 bine ulaşmıştır" dedi. Tuzla’da yan sanayinin üretildiğini ancak kapasitenin örgütlenemediğini kaydeden Hüseyin Kaptan Yalova’nın Dünya ile rekabet eden bir sanayi konumuna geldiğini sözlerine ekledi.
Körfez Geçişi Projesi’nin Gebze, Tuzla ve Yalova’yla birlikte 800 bin sanayi işgücünün çalışacağı bir bölge oluşturacağını ve bu kişilerin Yalova’da yaşayacağını belirten Kaptan şunları söyledi: "1980’de 5 milyon kişi hedeflenerek planlanan İstanbul bugün 25 milyona doğru giderken, komşu mahalle Yalova’nın bu fırtınadan güzelliğini koruyarak kurtulması pek mümkün görünmüyor. Önemli olan, Körfezin karşısına bakarak, Yalova’yı tehdit eden geleceği görebilmek, kenti hazırlıklı hale getirmektir. Potansiyel tehditleri aşacak yerel politikalar, yine bölge içinde paylaşımla, Kocaeli, İstanbul, Yalova, Bursa kentleri ile birlikte üretilmelidir."
Kaptan, Yalova’nın geleceği, üç metropolün potansiyellerini iyi değerlendirerek yeni bir vizyon çerçevesinde sosyal, ekonomik, mekansal stratejilerini doğru üretmesine bağlı olduğunu ve Yalova’nın bugün yakaladığı bu şansı kullanarak geleceğini doğru kurgulaması gerektiğini kaydetti.