ASAYİŞ - 28 Kasım 2025 Cuma 14:07

Çamaşırhane cinayetinde "bisküvi içinde uyuşturucu" ve "fitne" iddiaları

A
A
A
Çamaşırhane cinayetinde "bisküvi içinde uyuşturucu" ve "fitne" iddiaları

Kocaeli’nin Kartepe ilçesindeki çamaşırhanede işlenen cinayete ilişkin iş yeri çalışanlarının ifadeleri ortaya çıktı. Kavganın sebebi olarak "bisküvi içinde çıkan uyuşturucu" iddiası ortaya atılırken, çalışanlar arasındaki "kışkırtma ve fitne" tartışmaları da soruşturma tutanaklarına yansıdı.


Olay, 2 gün önce akşam saatlerinde Köseköy Mahallesi Kartal Sokak’ta meydana geldi. Çamaşırhanede çalışan yabancı uyruklu şahıslar arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede bıçaklı kavgaya dönüşürken, Abdolraouf Gorgani ile Muhammadsafa A. yaralandı. Abdolraouf Gorgani hayatını kaybetti, Muhammadsafa A. ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Olaya ilişkin çalışma başlatan polis ekipleri, iş yeri çalışanları Golbahar P., Abdulmatin M. ve Mehdi B’nin de aralarında bulunduğu 7 kişiyi gözaltına alıdı.



Golbahar P.: "Hiç birimizin çalışma izni yoktur"


Bir kişinin hayatını kaybettiği, bir kişinin ise ağır yaralandığı olaya ilişkin iş yeri çalışanlarının ifadeleri ortaya çıktı. İş yerinde aşçı olarak çalışan İran uyruklu Golbahar P. (36) ifadesinde, kendisi ve diğer çalışanların çalışma izni olmadığını, konteynerde kaldıklarını ve aylık 25 bin lira maaş aldığını belirtti.


Sevgilisi Mehdi B.’nin de aynı iş yerinde çalıştığını belirten Golbahar P., "Ben Abdolraouf’u 6 aydır tanırım. Abdolraouf ile hiçbir husumetim yoktur. Abdolraouf ile Muhammadsafa A. arkadaştır. Muhammadsafa kurutma işleri ile ilgilenir. Raouf P., dayımın oğlu olur. Raouf, memlekette iken beni aradı ve çalışmak istediğini söyledi. Raouf, 40-50 günden bu yana bizimle birlikte çalışır. Mehdi B. sevgilim olur. Mehdi’yi 4 seneden bu yana tanırım. Mehdi iş yerinde çalışandır ama Mustafa A. bir işi olduğunda iş yerini Mehdi’ye emanet ederek gider. Ali K., memleketten komşum olur ancak onu Türkiye’ye ben getirmedim. Ali benim bilmediğim bir komisyoncu vasıtasıyla Türkiye’ye geldi. Bende Ali’yi Türkiye’ye geldikten sonra gördüm. Ali’de fabrikada katlama işçisi olarak çalışır" dedi.



"İçeriden Ali’nin, ’Yardım edin, bana vurma’ diye sesleri geliyordu"


Golbahar P., olay günü maktul Abdolraouf Gorgani’nin, iş arkadaşları Ali K’yi darbettiğini öne sürerek, şöyle konuştu:


"Olay günü saat 17.00 sıralarında işimi bitirdikten sonra saat 18.30 sıralarında duş almak için iş yerinin iç kısmında bulanan banyolara gittim. Duştan çıktığımda, ölen Abdolraouf Gorgani, Ali’yi hemen benim kaldığım konteynerin yayında bulunan konteynerinden sürükleyerek kendisinin kaldığı iş yerinin iç kısmında bulunan odaya götürdüğünü gördüm. Bunu iş yerinde çalışanlardan Emrah, Metin, Feribors, Saman ve İşan isimli şahıslar da gördü. Ben bu olayı gördükten sonra odamdan çıkıp Rauf’un odasının önüne gittim. İçeriden Ali’nin, ’Yardım edin, bana vurma’ diye sesleri geliyordu. Bu sesleri duyduktan sonra Emrah, Metin ve Feribors odanın kapısını çaldılar ama Abdolraouf odanın kapısını açmadı."



"Abdolraouf ile Muhammadsafa; Ali’yi ortaya almış onu dövüyorlardı"


Yaklaşık 15 dakika kadar kapıdanın açılmadığını söyleyen Golbahar P., "Ali’nin acı çekmesini engellemek için iş yerinin iç kısmına girdim ve Mehdiye seslenerek ’Ali’yi dövüyorlar, gel yardım et, ben erkeklerin içine giremem’ diye söyledim. Bunun üzerine Mehdi, Abdolraouf’un odasının önüne geldi. O da kapıyı çaldı ama Abdolraouf açmayınca Emrah ile Mehdi odasının kapısını kırdı. İçeride Safa, Ali ve Abdolraouf bulunuyordu. Abdolraouf ile Muhammadsafa; Ali’yi ortaya almış onu dövüyorlardı. Orada bulunan herkes ’Ali’ye vurmayın’ diye Abdolraouf ile Muhammadsafa’ya kızıyordu. Ancak onlar, ’Kimse bize karışmasın, çıkın odamdan, ben istediğime vururum, istediğime vurmam’ diye bağırdı. Abdolraouf ile Muhammadsafa bağırdıktan sonra orada bulunan Emrah, Metin, Armin, Mikail; ’Çocuğa vurmaya hakkın yok’ diye tepki gösterdi" diye konuştu.



"Kimin kime bıçakla vurduğunu görmedim"


İş yerinde kavga çıktığını, ardından Mustafa A’yı arayıp durumu bildirmek üzere alandan uzaklaştığını anlatan Golbahar P., telefon görüşmesinin ardından olay yerine geldiğinde herkesin kaçıştığını gördüğünü söyledi. Ardından yanındaki arkadaşıyla birlikte bir süre saklandığını anlatan Golbahar P., "Kapının arkasında saklandım. Burada beklerken 2 ambulansın iş yerine geldiğini gördükten sonra ise birilerinin yaralandığını anladım" şeklinde konuştu.


Bıçaklama anını görmediğini söyleyen Golbahar P., "Kimin kime bıçakla vurduğunu görmedim, o esnada Mustafa abi ile konuşuyordum. Olay yerinde ben hiç kimsenin elinde bıçak görmedim. Yaşanan olaya bir dahilim yoktur" ifadelerini kullandı.



"Suçu Mehdi’nin üzerine atmaya çalışıyorlar" iddiası


İfadesinde iş yerindeki gruplaşmalara dikkati çeken Golbahar P., kimseyle husumeti olmadığını ancak karşı grubun suçu sevgilisi Mehdi B’nin üzerine yıkmaya çalıştığını savundu. Golbahar P., "Emrah, Metin ve Feribos, Mehdi’nin üzerine suç atmak istiyor. Mehdi ile Raouf’un elinde bıçak görmedim. 17 kişi birbirine girmişti. Ben bir şey görmedim. Semiha bizim iş yerinde çalışır. Semiha olay esnasında olayın yaşandığı odanın önüne geldi ve olan biteni izliyordu. Bir yandan da ’Kavga etmeyin’ diye bağırıyordu. Semiha sürekli iş yerindeki insanların arasına fitne sokuyordu. Herkese ’O senin hakkında bunu dedi, bu senin hakkında bunu dedi’ diye söylüyordu" iddialarında bulundu.



Abdolmatın M.: "Mehdi, sağ arka cebinden bıçak çıkarıp Abdolraouf’a saldırmaya başladı"


Olay anına tanıklık eden Abdolmatın M. ise kavganın seyri hakkında bilgiler verdi. Golbahar P.’nin "Ali’yi dövüyorlar" diye bağırması üzerine şüpheli Mehdi B.’nin kapıyı tekmeleyerek açtığını belirten Abdolmatın M., şöyle konuştu:


"İçeride Ali ve ölen Abdolraouf odanın içerisinde kavga etmeksizin kendi aralarında yüksek sesle konuşuyorlardı. Mehdi ile Abdolraouf arasında karşılıklı kavga çıktı ama ben ilk kimin vurduğunu görmedim. Ayırmak için yanlarına yaklaşmak istediğimde Mehdi beni iterek yana gönderdi, daha sonra ise kendisi de dışarıya çakmak için kapıya yöneldi. Bu esnada ise Abdolraouf, Mehdi’nin ensesinden tutunca Mehdi ise sağ arka cebinden bıçak çıkarıp Abdolraouf’a saldırmaya başladı. Bu saldırdığı esnada herkes koridordaydı."



Semiha Ü.: "Abdolraouf, Ali ile Armin’e iyi çalışmadıkları için ’Sizi işten çıkaracağım’ diye söylemiş"


Bir başka çalışan Semiha Ü. ise husumetin bir hafta öncesine dayandığını öne sürdü. Maktul Abdolraouf Gorgani’nin, Ali ve Armin’i "İyi çalışmıyorsunuz, sizi işten çıkaracağım" diye tehdit ettiğini, bunu duyan Golbahar’ın ise sevgilisi Mehdi’ye mesaj attığını iddia eden Semiha Ü., grubun daha sonra maktulün konteynerine giderek tartıştığını anlattı. Semiha Ü., "Bu mesaj sonrasında Mehdi, Raouf, Ali ve Golbahar birlikte Abdolraouf’ın yattığı konteynere gittiler ve onunla konuştular, aralarında tartışma çıktı ama yabancı konuştukları için ne konuştuklarını anlayamadım. Daha sonra ise Abdolraouf uyandı ve içeriye geldi. Bende Abdolraouf’ya neler olduğunu sorduğumda Abdolraouf, ’Abla gelip beni uyandırdılar, ileri geri konuştular’ diye söyledi" dedi.



"Mehdi ile yanındakiler sürekli olarak kavga etmek için sebep kolluyorlardı"


Semiha Ü., zanlıların bir süredir gerginlik çıkardığını öne sürdü. Golbahar P’nin, sevgilisi Mehdi B’yi diğer çalışanlara karşı sürekli dolduruşa getirdiğini iddia eden Semiha Ü., şunları kaydetti:


"Golbahar iş yerinde iken sürekli kendi kendine, ’Bu mutfağı pis bırakıyorlar, benim yaptığım yemekleri beğenmiyorlar’ gibi şeyler söylüyordu. Bir gün laf arasında ölen Abdolraouf için, ’Bu iş yerine sorumlu olacak eleman getirecek, bizi işten çıkarmak istiyor’ diye sürekli söylenip Mehdi ve onun işe aldırdığı kişileri dolduruşa getiriyordu. Yaşanan bu olaylardan dolayı bir haftadır, Mehdi ile Abdolraouf’un grubu birbiriyle konuşmuyordu ama Mehdi ile yanındakiler sürekli olarak kavga etmek için sebep kolluyorlardı."



"Mehdi daha önce de bıçak çekiyordu"


Olay anında Mehdi B’nin odaya girer girmez cebindeki çakıyla maktule saldırdığını belirten Semiha Ü., diğer kişilerin ise olaya müdahaleyi engellediğini savundu. Semiha Ü., "Ben odaya girdikten sonra her ikisine, ’Ne oluyor?’ diye söylemeye kalmadan Mehdi elinde bulunan çakı bıçağı ile Abdolraouf saldırmaya başladı. Mehdi odaya girer girmez eli ile Abdolraouf’un yakasını tuttu ve ona saldırmak istedi. Bu sırada Bahar, Raouf ve Ali ise bizim bulunduğumuz odanın kapısında duruyorlardı ve Abdolraouf’un yakınları olan Emrah, Metin ve Feribors’un odaya girmesine, olay müdahale etmesine mani olmaya çalışıyordu. Mehdi odaya girdikten sonra ölen Rauf ile aralarında yaklaşık 10 dakika kadar boğuşma oldu ve hiç kimse Abdolraouf yardım için içeriye giremedi. Mehdi daha önce de bıçak çekiyordu ama kimseye zarar vermiyordu Ama son olayda Mehdi bilinçli olarak Abdolraouf ile Muhammadsafa’yı yaraladı. Olayda Abdolraouf veya diğer şahısların elinde hiç bir kesici alet, bıçak ve künt cisim yoktu" diye konuştu.



Golbahar P.: "Semiha yanlış biliyor"


Hakkındaki "sevgilisini dolduruşa getirip kavgaya azmettirdiği" iddialarını reddeden Golbahar P., Semiha Ü’nün olayları yanlış bildiğini savundu. Geçmişteki gerginliğin işten çıkarma değil, yemek meselesi olduğunu öne süren Golbahar P., bu olayda da kavga çıkmadığını söyledi. Semiha Ü.’nün olay anını görmediğini, ambulans geldikten sonra yanlarına geldiğini iddia eden Golbahar P., sevgilisi Mehdi B.’nin kimseye bıçak çekmediğini savundu.



"Bisküvi içinden uyuşturucu çıktı" iddiası


Golbahar P., maktul Abdolraouf Gorgani’nin Ali K’yi darbetme sebebinin ise "uyuşturucu yüzünden tutuklanan arkadaşları" olduğunu ileri sürdü. Golbahar P., "Daha önceden iş yerinde İbrahim diye biri çalışıyordu ama memlekete gitmişti. Geri gelirken ise herkes İbrahim abiye, ’Memleketten bir şeyler getir’ demiş. Ali de memleketten bir şeyler istemiş ama Ali’nin eşyaları arasında uyuşturucu madde çıkmış. Bundan dolayı Abdolraouf, Ali’yi dövüyordu. Söylemek istediklerim bunlardan ibarettir. Ben kimseyi azmettirmedim. Hiç olaya karışmadım, suçsuzum" dedi.


Öte yandan, Ali K’nın memleketinden dönen eski çalışan İbrahim isimli kişiden bazı eşyalar istediği, getirilen eşyaların arasındaki bisküvilerin içinde uyuşturucu madde ele geçirildiği, bu olay nedeniyle İbrahim’in tutuklandığı, maktul Abdolraouf’un da arkadaşının tutuklanmasından Ali K’yı sorumlu tuttuğu ve "Senin yüzünden tutuklandı" diyerek hesap sorması üzerine Ali K’yı darbettiği iddia edildi.



Çamaşırhane cinayetinde "bisküvi içinde uyuşturucu" ve "fitne" iddiaları

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.