GÜNDEM - 04 Ağustos 2023 Cuma 11:00

Gönül gözüyle seradan şampiyonalara

A
A
A
Gönül gözüyle seradan şampiyonalara

Kocaeli’de yaşayan doğuştan görme engelli Samet Şafak, gülle ve judo ile ilgileniyor. Haftanın 3 günü serada, 4 günü ise gece gündüz demeden salonda antrenman yapan Şafak, "efsane sporcu" olmak ve uluslararası platformlarda Türk bayrağını gururla dalgalandırmak istiyor.

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yaşayan ve Bizimköy Engelliler Üretim Merkezi’nde seracılıkla uğraşan 30 yaşındaki Samet Şafak, 24 yaşında tanıştığı gülle atma sporuyla yeni bir hayata başladı. Doğuştan yüzde 90 görme engeli bulunan Şafak, 6 yıl gülle atma sporuyla uğraştı. Kısa sürede bu sporu öğrenen Şafak, yaklaşık 2 ay önce Konya’da yapılan şampiyonada ise birinci oldu. Dünya şampiyonu olmak için gece gündüz demeden çalışan Samet Şafak, 6 ay önce de judo sporuna başladı. 6 aylık bir çalışmayla 2 hafta önce Ankara’da yapılan Judo Şampiyonası’na katılan Samet Şafak, burada da derece elde etmeyi başararak, Türkiye 3’üncüsü oldu. Haftanın 3 günü her gün 4 saat boyunca judo antrenmanı yapan Şafak, diğer 3 ise serada sebzelerin bakımını yapıyor.

"Türkiye’de çeşitli dereceleri var"

Samet Şafak’ın antrenörü Gültekin Sevinç, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kağıtspor Kulübü’nde çalıştığını ifade ederek, "16 yıldır judo antrenörlüğü yapıyorum. Özel sporcularla çalışıyorum. Yüzlerce sporcu yetiştirdim. Avrupa Dünya Olimpiyatları’nda sporcularımız 26 madalya kazandı. Samet de aramıza yeni katıldı, atletizmde gülle branşı yapıyordu. Türkiye’de çeşitli dereceleri var. Samet öneri ile yanıma geldi ve ‘Judoyu yapabilir miyim?’ dedi. Denedik, antrenmanlar yaptık ve yapabileceğine inandım. 6 yıl güç sporu olarak gülle yapmış, judoda güç ve kondisyon istiyor" dedi.

"Samet 6 aylık bir çalışmayla judoda Türkiye üçüncüsü oldu"

Samet Şafak’a her zaman inandığını ifade eden Sevinç, "Bu inancım kendisine de yansıdı. Sabah akşam 4 saat antrenmanlarımızı sürdürüyoruz. Samet çok hızlı ilerliyor, Avrupa Dünya Olimpiyat dereceleri alacağına inanıyorum. Daha önce birçok sporcum bu dereceleri elde etti, inşallah kendisiyle de bu başarılara ulaşacağız. Samet çok hızlı ilerliyor. Normalde yeni başlayan sporcuyu sabah akşam 6 gün antrenman yaptırmam ama hızlı ilerliyor ve kendisine inanıyorum. Samet gibi bu kadar çok çalışan sporcu nadir. Samet 6 aylık bir çalışmayla judoda Türkiye 3’üncüsü oldu. Yarışmanın birinci ve ikincisi olimpik takımdan, Avrupa dünya dereceli milli sporculardı. Samet onlarla başa baş mücadele etti. Şu an Samet’e ilk etapta judoyu öğretiyorum. Normalde 5 yıldan aşağıya judocu yetişmez ama Samet 2 yıl gibi sürede judoyu öğrenir ve Avrupa dünya derecelerine çıkar diye düşünüyorum" diye konuştu.

Gönül gözüyle seradan şampiyonalara

"Görme Engelliler Türkiye Atletizm Şampiyonası’nda şampiyon oldum"

Yüzde 90 görme kaybının bulunduğunu dile getiren Şafak, "5 kardeşiz, ablam ve ben doğuştan görme engelliyiz. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kağıtspor’un sporcusuyum. 6 yıldır atletizm gülle atma branşında Türkiye yarışmalarına katıldım. 2 ay önce Konya’da yapılan Görme Engelliler Türkiye Atletizm Şampiyonası’nda şampiyon oldum. 6 ay önce kulüpten arkadaşımın tavsiyesi üzerine judoya başladım. 2 hafta önce de Ankara’da yapılan Judo şampiyonasında Türkiye 3’üncüsü oldum. 6 aylık bir çalışmayla bunu başardım. Antrenörüm Gültekin hocam çok tecrübeli, benimle olağan üstü ilgileniyor. Günde çift idman yaparak Avrupa dünya şampiyonu olmayı hedefliyorum, bunun bana çok yakışacağını düşünüyorum. Olimpiyatlara katılmak istiyorum" şeklinde konuştu.

"6 yıl gülle branşında mücadele ettim"

Spora başlayan özel bireylerin kendilerini daha rahat ifade edebildiğini söyleyen Şafak, "Engelli sporcuların kendilerini daha iyi ifade edebildiklerini öğrendim. Çok şaşırdım ve mutlu oldum. Ben de bunu becerebileceğimi düşündüm. 24 yaşındayken antrenör Tahir Tarım ile tanıştım. 6 yıl gülle branşında mücadele ettim. Çalışmalarımıza hem atletizmde hem judoda devam ediyoruz. 6 aydır judoya ağırlık verdim. Günde çift idman yapıyorum, 4 saat çalışıyorum, 3 saatim yolda geçiyor" ifadelerini kullandı.

Gönül gözüyle seradan şampiyonalara

"Görme engelli olmam şampiyon olmama engel değil"

Antrenman dışında serada çalışan Samet Çalışkan, "6 yıldır Bizimköy Engelliler Üretim Vakfında çalışıyorum, 5 seranın sorumlusuyum. Serada 150 engelli çalışıyor. 2 yaşında oğlum var, onu da spora yönlendirmek istiyorum. Görme engelim yüzde 90, sadece ışık görebiliyorum, başka bir şey göremiyorum. Sporla tanışana kadar çok zor zamanlardan geçtim. Sporla her şeyi aştığımı düşünüyorum. Özgüvenim arttı. Özel bireyin hayatı zor, sporcuysa daha da zor ama istedikten sonra her şey başarılır. Hayalini kurduğum şeylerden bir tanesi Avrupa’dan, dünyadan kürsüye çıkıp madalya almak. Dünya şampiyonluğunun bana çok yakışacağını düşünüyorum çünkü bunun için çok çalışıyorum. Amacım ilerde efsane sporcu olmak ve kendim gibi özel bireylere örnek olmak. Görme engelli olmam şampiyon olmama engel değil" dedi.

Fehime Kartal - Cihan Atik

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; üç ayların başlangıcını müjdeleyen Regaib Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik vurgusu yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Regaib Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, mübarek gecenin manevi iklimine dikkat çekti. Başkan Büyükkılıç, rahmet, bereket ve mağfiret ayları olan üç ayların başlangıcında idrak edilen Regaib Kandili’ne ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Regaib Kandili’nin duaların kabul olduğu, gönüllerin arındığı müstesna zamanlardan biri olduğunu belirten Büyükkılıç, "Bu gece vesilesiyle milletimizin ve tüm İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ediyorum. Yüce Allah’tan bu gecenin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini niyaz ediyorum" dedi. Kayseri’nin farklı medeniyetlerin buluştuğu kadim bir şehir olduğuna vurgu yapan Başkan Büyükkılıç, böylesi anlamlı gecelerin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, "Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren bu gecede yardımlaşma, paylaşma ve kardeşlik duygularımızı daha da artırmalıyız. Daha huzurlu bir Kayseri ve daha güçlü bir Türkiye için dualarımızı eksik etmeyelim" ifadelerini kullandı. Regaib Kandili’nin aynı zamanda Ramazan ayının müjdecisi olduğunu hatırlatan Başkan Büyükkılıç, "Üç ayların başlangıcında yer alan Regaib Kandili, bizlere manevi bir yenilenme fırsatı sunmaktadır. Bu mübarek zamanları dua, tövbe ve ibadetlerle en güzel şekilde değerlendirmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin" şeklinde konuştu. Başkan Büyükkılıç, mesajının sonunda tüm Kayserililerin ve İslam âleminin Regaib Kandili’ni tebrik ederek, "Bu gecenin gönüllerimize huzur, evlerimize bereket, hayatlarımıza umut getirmesini diliyorum. Regaib Kandili’miz mübarek olsun" temennisinde bulundu.
Amasya Türkiye’nin en eski kadastro davası 75 yıl sonra sonuçlandı Amasya’da 1951 yılında açılan dava aradan geçen 75 yıl sonra sonuçlandı. Bir arazinin tapu tescili için açılan dava, davacılardan vefat edenlerin olması ve yapılan itirazlar üzerine yıllardır devam ediyordu. Türkiye’nin devam eden en eski tarihli davası olarak kayıtlara geçen dava, ‘Davacı’ filmini akıllara getirdi. ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda çözüldü 1951 yılında açılan ve açılmadan öncesine de uzanan 3 parselli toplam 126 dönümlük arazinin tapu tescili davası, aradan geçen 75 yılın ardından halen devam ediyordu. Amasya Kadastro Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın ‘Sıfır Kadastro Dosyası’ hedefi doğrultusunda yıllardır sonuç alınamayan davayı çözüme kavuşturdu. Davacı filmi gerçek oldu Amasya’nın Suluova ilçesine bağlı Salucu köyündeki bir arazi üzerinde hak iddia edilmesi nedeniyle açıldığı günden bu yana vefat edenler ve yapılan itirazlardan dolayı sürekli olarak uzayan davada en son 348 taraflı bulunuyordu. Aradan geçen süre zarfında hakim, avukat ve tarafların değiştiği, vefat edenlerin de bir hayli çok olduğu dava akıllara ise başrolde Kemal Sunal’ın olup çok sayıda usta oyuncunun da kadroda yer aldığı 1986 yılında yayınlanan ‘Davacı’ filmini getirdi. Davalı taraflardan Mustafa Küçük (50) çocukluk yıllarında izledikleri ‘Davacı’ filmine o yıllarda güldüklerini, şimdi ise aynı durumda kendilerinin bulunduğunu belirtti. 1980 yılında vefat eden İstiklal Savaşı gazisi dedesi Hasan Arıkan’ın 1945 yılında parasını ödeyip tapusunu aldığı araziye itiraz üzerine 1951 yılında görülmeye başlayan davanın bu yıla kadar sürdüğünü hatırlatan Mustafa Küçük, "Kazandığımız bu dava Türkiye’nin en eski kadastro davasıymış. Bizde yeni öğrendik. Kemal Sunal’ın ‘Davacı’ filmi gerçek oldu" dedi. Kadastro davalarının en uzun süren dava türü olduğunu anlatan Avukat Filiz Alakuş ise, "Yıllar önce açılmış davalarda vefat durumunda yeni mirasçılar ve yeni hak iddia edenler davaya dahil olurlar. Bu dava 75 yıllık bir dava. Kadastro davalarının en eskisi olduğu bize söylendi" diye konuştu.