ASAYİŞ - 20 Aralık 2023 Çarşamba 15:53

’Kışlık kıyafet isteyen işçilerin yemekleri kesildi, servisleri iptal edildi’ iddiası

A
A
A
’Kışlık kıyafet isteyen işçilerin yemekleri kesildi, servisleri iptal edildi’ iddiası

Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde faaliyet gösteren Tezcan Galvaniz Fabrikası işçileri, kışlık kıyafetlerinin temin edilmediği gerekçesiyle işi bıraktı. Sinirlenen yetkililerinin yemek vermediğini, servisleri kaldırdığını iddia eden işçiler, fabrika önünde sloganlar eşliğinde durumu protesto etti. İşçiler tarafından kayda alınan görüntüde de fabrika müdürünün, "Yemek verilmeyecek kardeşim. Gidin dışarıda bir yerde, lokantada yiyin. Burası özel mülk" dediği, bir işçinin ise "Bende çalışanıyım. Açız" diyerek karşılık verdiği duyuluyor.


Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi Fabrikalar Sokakta bulunan Tezcan Galvaniz Fabrikası’nda işçiler, yıl başında imzaladıkları sözleşmede bulunan kışlık kıyafet ve iş kıyafeti şartının yerine getirilmediğini gerekçe göstererek işten kaçınma haklarını kullandı. İşçiler; duruma sinirlenen patronun kendilerini yemek saatinde yemekhaneye almadığını ve servislerin mesai bitimi kendilerini almaya gelmediğini öne sürdü. Bugün ise içeriye alınmayan işçiler fabrika önünde sloganlar atarak patronlarını protesto etti. Patronlarından takım elbise değil iş kıyafeti istediklerini söyleyen fabrika işçileri, konunun çözümüne ilişkin yetkililerden yardım istedi.


Öte yandan, işçiler tarafından kayda alınan bir görüntüde fabrika müdürünün, "Çoğu kişiye tebliğ edildi. Yemek verilmeyecek kardeşim. Gidin dışarıda bir yerde, lokantada yiyin. Burası özel mülk. Buranın sahibinin dediği olacak" ifadelerini kullandığı, işçinin ise "Bende çalışanıyım. Açız" dediği duyuluyor.



"Bu bardağı taşıran son damlaydı"


12 yıldır fabrikada çalıştığını söyleyen 2 çocuk babası Kerem Erçin, "Yılbaşında imzalamış olduğumuz toplu iş sözleşmesine uymuyorlar. Bu konu, işçilere yemek, kıyafet, temizlik ve hijyen konularındaki mobingle başladı aslında. Şuan ki meselemiz iş kıyafeti. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Sürecin başından beri işçi her zaman işinin başında oldu. Kışlık kıyafet verilmediği için rapor alan arkadaşlar, çeşitli gerekçeler göstererek cezalara maruz bırakıldı" dedi.



"İşten kaçınma hakkımızı kullandık"


Mağdur olduklarını söyleyen Erçin, "Dün sabah 08.00 - 16.00 vardiyasındaki arkadaşlar olarak fabrikaya giriş yaptık. Kıyafetimiz olmadığı için bu şekilde makine başında çalışırsak ölümlü iş kazalarına maruz kalacağımız gerekçesiyle anayasanın bize vermiş olduğu işten kaçınma hakkımızı kullandık. Bunun akabinde patronumuz ’O zaman size yemek de yok’ dedi. 11.00’da yemekhaneye gittiğimizde fabrika müdürümüz, ’Yemek yok. Burası özel mülk, gidin dışarıda yiyin’ söylemlerinde bulundu. Hepsi videolu kayıtlı şekilde var. İş çıkışında evimize gitmek istediğimizde 16.00’da, servislerin gelmediğini 16.00 - 00.00 vardiyasının işe getirilmediğini, içerideki arkadaşların da kendi imkanlarıyla evine gitmesi gerektiğini söylediler. Arslanbey Organize Sanayi Bölgesinde bir tane bile otobüs, servis yok. Sağ olsun Kartepe Belediye Başkanımız devreye girdi bize 2 servis tahsis etti. Belediye Başkanımız bizi evlerimize bıraktı, çayımızı, poğaçamızı, çorbamızı verdiler. Her zaman yanımızda olduklarını bize ilettiler. Biz patrondan takım elbise istemiyoruz, işini yapabilmek için iş kıyafeti istiyoruz" diye konuştu.



"Yemekhaneye dahi alınmadık"


İşçilerden Hakan Tarakçı ise "500- 600 derece arasında sıcak bir bölgede çalıştığımız için yanmaz kıyafet ihtiyacımız oluyor. Yanmamamız için üstümüze uygun bir şekilde verilmesi gereken kıyafetler verilmiyor. Eldiven ve tam takım işçi kıyafeti gelmediği zaman direkt vücudumuza temas edip yakıyor. Dün 08.00 - 16.00 vardiyasında olan arkadaşların arasında bende vardım. Çalışamadığımızı belirttik. Sendikamız sağ olsun bu konuda bize destek oldu ve işten kaçınma hakkımızı kullandırttı. Gün içinde yemek saatinde yemekhaneye dahi alınmadık. Oturmak istedik. Oturmak istediğimiz yerin kapısını kilitlediler, içeri giremezsiniz tutumu içerisindeydiler. Bırakın içeriye girmeyi bizi orada oturtturmadılar. 16.00’da servisle eve geçmemiz gerekiyor. Ben Kartepe Belediyesi’nin servis aracı gelmeseydi burada kalmıştım. Aracım olmadığı için gitme şansım yok" ifadelerini kullandı.



’Kışlık kıyafet isteyen işçilerin yemekleri kesildi, servisleri iptal edildi’ iddiası

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya CW Enerji bir şirketi daha güneşle buluşturdu Fotovoltaik güneş paneli ve hücre üreticilerinden biri olan CW Enerji, bir şirket ile yaptığı sözleşme çerçevesinde Şanlıurfa’da arazi GES’in kurulumunu başarıyla tamamladı. Fotovoltaik güneş paneli ve hücre üreticilerinden biri olan CW Enerji Kaptanoğlu bir şirket ile yaptığı sözleşme çerçevesinde Şanlıurfa arazi GES’in kurulumunu başarıyla gerçekleştirdi. Konu hakkında açıklamalarda bulunan CW Enerji CEO’su Volkan Yılmaz, CW Enerji olarak Türkiye’nin enerji dönüşüm sürecine katma değer sağlayan projelere imza atmaya devam ettiklerini söyledi. Yılmaz, çevre dostu uygulamaları yaygınlaştırma hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ederek, "Türkiye’nin önde gelen grup şirketlerinden Kaptanoğlu Denizcilik Grup’a ait Desan Deniz İnşaat Sanayi A.Ş. ile güzel bir projeyi hayata geçirdik. Bu kapsamda; Şanlıurfa’da firma için arazi GES’in kurulumunu tamamladık. Hayata geçirdiğimiz projemiz ile bir kez daha temiz ve yeşil enerji dönüşümüne önemli bir katkı sağladık" dedi. "Hem doğaya hem ekonomiye katkı" Kurulan güneş enerji santralinin firmanın enerji ihtiyacını çevre dostu bir şekilde karşılamanın yanı sıra çevresel sürdürülebilirliğe de büyük bir fayda sağlayacağına dikkat çeken Yılmaz, "Sanayimizin enerji ihtiyacını çevreci, ekonomik ve yerli çözümlerle karşılamak bizler için gurur verici. Projenin hem teknolojik gücümüzü hem de sürdürülebilirliğe olan katkımızı göstermesi açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Türk denizcilik sektörünün köklü ve öncü kuruluşlarından Desan Deniz İnşaat Sanayi’nin çevreci üretim yaklaşımını benimseyerek bu alanda güçlü adımlar atması son derece değerli bir gelişme" şeklinde konuştu. Yenilenebilir enerji projeleriyle hem doğaya hem de ekonomiye katkı sağlamayı hedeflediklerinin altını çizen Yılmaz, temiz enerji çözümleriyle karbon ayak izini azaltma misyonlarını da yerine getirdiklerini kaydetti. Sürdürülebilir bir yatırım güvencesi sunuyoruz Türkiye’nin birçok farklı il ve ilçesinde kurulumunu tamamladıkları hem çatı hem arazi güneş enerji santralleri ile iz bırakmayı sürdürdüklerine dikkat çeken Yılmaz, "Geliştirdiğimiz yüksek verimli, son teknoloji güneş panelleriyle yüksek performans ve güvenilirliği odağına alan güçlü bir markayız. Üretimini gerçekleştirdiğimiz paneller, dayanıklılıkları, uzun ömürleri ve yüksek performans değerleriyle her ölçekteki projeye maksimum verimlilik sağlıyor. Uluslararası kalite standartlarına uygun olarak ürettiğimiz ürünlerimiz, zorlu iklim şartlarında dahi güvenle çalışabilecek bir teknolojiye sahip. Uzun yıllara dayanan tecrübemizle müşterilerimize yalnızca bir enerji çözümü değil, sürdürülebilir bir yatırım güvencesi sunuyoruz" diye konuştu. Her yeni projede doğaya, ekonomiye ve geleceğe dokunmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Yılmaz, önümüzdeki dönemde de güneş enerjisinin Türkiye’deki yaygınlığını artırmaya yönelik projelere imza atmaya devam edeceklerini kaydetti. "GES ile ciddi bir karbon emisyonu azaltımı elde edeceğiz" Desan Deniz İnşaat Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cenk İsmail Kaptanoğlu da, "Tersanemizin enerji ihtiyacını çevreci ve yenilenebilir kaynaklarla karşılamak hem doğaya karşı sorumluluğumuzun bir gereği hem de ileriye dönük vizyonumuzun temel unsurlarından biri. CW Enerji ile hayata geçirdiğimiz bu çalışma sayesinde enerji tüketimimizi güneşten sağlayacağız. GES ile ciddi bir karbon emisyonu azaltımı elde edeceğiz "dedi.
Denizli 13 yaşındaki ikizler Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile mücadele ediyor 15 milyonda bir görülen Kromozom 4q Delesyon Sendromu rahatsızlığı ile dünyaya gelen ikiz kardeşler, yaşadıkları zorluklara rağmen hayata gülümsüyor. 13 yıl önce dünyaya gelen ikiz kardeşler, 15 milyonda bir görülen hastalıkla yaşam mücadelesi veriyor. Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile hayata merhaba diyen Batuhan ve Emirhan Akar kardeşler, 13 yıllık yaşamlarında karşılaştıkları zorluk ve engelleri anne ve babasının sevgisiyle aşmaya çalışıyor. Yaşı büyüyen çocuklarının bakım ve sorumluluklarının da büyüdüğünü ifade eden anne Selin Akar, "Gençlik çağına gelen çocuklarım büyüdükçe bakımları zorlaşsa da ömrümün sonuna kadar yılmadan çocuklarıma bakacağım" dedi. Soner - Selin Akar çiftinin ikinci çocukları olarak 13 yıl önce dünyaya gelen Batuhan ve Emirhan Akar doğuştan genetik bir rahatsızlık olan Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile dünyaya geldi. Hamilelik sürecinde kontrollerde çocuklarının sağlıklı olduğunu belirten anne Selin Akar, "Hamileliğimde gittiğimiz doktor, çocuklarımın herhangi bir rahatsızlığından bahsetmedi. Doğumda çocuklarımız Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile doğdu. 15 milyonda bir görülen hastalık olduğunu söylediler. Doğdukları günden itibaren tedavi sürecimiz devam ediyor. Öğrenme ve konuşma zorluğu ile hareketlerinde kısıt var. Şimdi okulda özel eğitim alıyorlar" dedi. Her gün okula gidiyorlar Batuhan ve Emirhan’ın özel eğitim sınıfında eğitim gördüğünü belirten anne Selin Akar, "Okul çağı ile birlikte çocuklarımın eğitim hayatı başladı. Gümüşsu Mahallesi’nde farklı özel eğitim sınıfında okula devam ediyorlar. Hareket ve kendilerini ifade etme konusunda güzel ilerleme var. Çocuklarımızın sosyalleşmesi ve kendilerini ifade etmeleri açısından aldıkları eğitim çok önemli" dedi. Doğumla birlikte büyük zorluklarla karşılaştıklarını belirten baba Soner Akar, Batuhan ve Emirhan’ın hayatlarındaki en güzel detay olduğunu belirterek, "Doğduklarında çok mutlu olduk. Hayatımızın en güzel ve özel anlarını Batuhan ve Emirhan’la yaşadık. Hastalıkları onları daha çok sevmemizi sağlarken aramızdaki bağı daha da güçlü yaptı" dedi. Batuhan ve Emirhan’dan büyük bir çocukları daha olduğunu belirten baba Soner Akar, "Büyük oğlumuz lise çağında yatılı olarak Çivril’de eğitim görüyor. Kardeşleri ile arasında çok güçlü bir bağ var. Batuhan ve Emirhan 13 yaşında olmalarına rağmen 4-5 yaşında bir bebek gibiler. Batuhan bana Emirhan annesine çok düşkün. Biz ve abisi ikisine de çok düşkünüz" dedi. Doğumdan sonra emekli bir öğretmenin çocuklardan birini evlatlık olarak almak istediğini belirten baba Soner Akar, "Batuhan ve Emirhan doğduktan sonra hastaneden karşılaştığımız emekli ve çocuğu olmayan bir öğretmen çocuklarımdan birini evlat edinebileceğini söyledi ama biz böyle bir şeyi hiçbir zaman düşünmedik" dedi. Bez maliyeti çok yüksek Batuhan ve Emirhan’ın ilaç ve hastane masraflarının devlet tarafından karşılandığını belirten baba Soner Akar, "Batuhan ve Emirhan’a verilen rapor ile tedavi ve ilaç giderleri karşılanıyor. Biz de Çivril Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakfı aracılığıyla bakım yardımı alıyoruz. İki çocuğun da bakıma muhtaç olması yüzünden bir işte çalışmamız imkansız. Kendi evimizde hayvancılık ve çiftçilik de yapıyoruz. Çocuklar büyüdükçe bez sarfiyatları arttı. Artık gün içinde çok fazla bez değiştirmek zorunda kalıyoruz. En büyük sıkıntımız bez. Devlet bez ödemesi yapıyor. Daha önce bez desteği veriyordu o daha iyi oluyordu. Devletin verdiği ödeme ile dışardan bez almak çok maliyetli. Bu konuda da hayırseverler ve Çivril Belediye Başkanımız yardımcı oluyor" dedi. Babasının evinin bir kısmını kullandıklarını belirten Soner Akar, "Kendimize ait bir evimiz yok. Köyde babamın evinin yan tarafına küçük bir oda yaptım. İki oğlum ve eşimle burada yaşıyoruz. Tek amacım çocuklarımın sağlıklı bir hayat sürebileceği bir ortam bir ev yapmak" şeklinde konuştu. Batuhan ve Emirhan’ın bakımında en çok kıyafet sorunu yaşadığını dile getiren anne Selin Akar, "Batuhan ve Emirhan zor konuşan, zor hareket eden çocuklar. Yemeklerini ben yediriyorum bakmak zor ama güzel. Ben çocuklarımın bakımında en çok kıyafet bulmak konusunda zorlanıyorum. Bez kullandıkları için gün içinde okulda birkaç defa kıyafet değiştiriyorlar. Her gün defalarca çamaşır yıkamak zorundayım. En büyük mutluluğum onları temiz güzel kıyafetlerle okula göndermek" ifadelerini kullandı. Hayatlarını ve yaşamlarını Batuhan ve Emirhan’a göre yeniden şekillendirdiklerini belirten baba Soner Akar, "Kendimiz için değil çocuklarımız için yaşıyoruz evlenirken hayallerimiz vardı hayallerimizi öbür dünyaya bıraktık bu dünyada çocuklarımız için yaşıyoruz. Her şey onların sağlıklı bir ortamda kendilerine yetebilen birer birey olarak yetişmeleri" dedi.
İstanbul PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri’ne operasyon: 11 gözaltı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile şirket yetkilileri hakkında yürütülen soruşturma kapsamında operasyon düzenlendi. 11 kişi operasyonda yakalanırken, Payco Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. şirketine, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği kararıyla el konuldu.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile şirket yetkilileri hakkında yasadışı bahis ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası denetim raporu ile Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığınca düzenlenen rapor incelendi. Her iki raporda da yasadışı bahis ve yasadışı forex/dolandırıcılık faaliyetlerinden elde edilen suç gelirlerinin, elektronik para ve ödeme hizmeti sunan kuruluşlar üzerinden sistematik şekilde finansal sisteme sokulduğu ve çok sayıda şirket üzerinden aklandığı belirlendi. Öte yandan eylemin bireysel bir faaliyet değil örgütlü bir yapılanma tarafından yürütüldüğü de tespit edildi. Soruşturma kapsamında elektronik para kuruluşu bünyesinde 1 örgüt lideri, liderliğe bağlı 3 yönetici, bu yöneticilerin talimatları doğrultusunda operasyonel düzeyde faaliyet yürüttüğü değerlendirilen 7 örgüt üyesinden oluşan hiyerarşik bir suç örgütü yapısının oluşturulduğu ve çok sayıda yüksek riskli ve suçla bağlantılı finansal hareket belirlendi. Bu kapsamda İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Yalova’da, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce eş zamanlı operasyon düzenlendi. 11 şüpheli gözaltına alınırken, şüphelilere ait malvarlıklarına ve Payco Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. şirketine, İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla el konuldu.
Düzce Düzce’de bebek, çocuk ve genç akademisi eğitim yapıldı DÜZCE(İHA) – Düzce’de Sağlıklı Hayat Merkezleri bünyesinde ailelere ve çocuklara eğitim ile danışmanlık hizmeti sunmak amacıyla bebek, çocuk ve genç akademisi programı hayata geçirildi. Sağlık Bakanlığı, Sağlıklı Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda toplum sağlığının güçlendirilmesi amacıyla bireylerin yaşam döngüsünün tüm dönemlerinde desteklenmesini hedefleyen çeşitli faaliyet ve programlar yürütüyor. Özellikle beyin gelişiminin en kritik olduğu bebeklik ve erken çocukluk döneminde ailelerin bilinçlendirilmesi, ergenlik döneminde ise çocukların düzenli sağlık kontrollerinin sağlanması bu çalışmaların öncelikleri arasında yer alıyor. Bu kapsamda, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından Sağlıklı Hayat Merkezleri bünyesinde ailelere ve çocuklara eğitim ile danışmanlık hizmeti sunmak amacıyla bebek, çocuk ve genç akademisi programı hayata geçirildi. Düzce’de ilk kez yapıldı Düzce’de ilk eğitim programı, Akçakoca İlçe Sağlık Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Sağlıklı Hayat Merkezi tarafından gerçekleştirilerek ilçede bebek, çocuk ve gençlere yönelik kapsamlı eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunuldu. Sağlık okur-yazarlığı arttırılıyor Düzce İl Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz, ilki düzenlenen Bebek, Çocuk ve Genç Akademisi Eğitim Programı ile ilgili yaptığı açıklamada "Bebek Akademisi kapsamında; anne adaylarına ve ebeveynlere psikolojik destek, ebeveynlik rolleri, bebek bakımı, beslenme ve bağışıklama gibi konularda bilgilendirmeler yapılmaktadır. Çocuk Akademisi’nde; çocuklar ve ebeveynlerine gelişim basamakları, uygun oyun ve kitap seçimi, tuvalet ve uyku eğitimi, sağlıklı beslenme, diş sağlığı, düzenli muayeneler ve okul öncesi aşılar hakkında eğitimler verilmektedir. Genç Akademisi ise ergenlere yönelik düzenli sağlık kontrolleri, fiziksel ve ruhsal değişimlerin yönetimi, sağlıklı yaşam alışkanlıkları, teknoloji kullanımı, stresle baş etme yöntemleri, ergenlik dönemine özgü aşılar ve zararlı alışkanlıklardan korunma konularını kapsamaktadır" ifadelerinde bulundu Yasin Yılmaz son olarak, gerçekleştirilen akademi programlarıyla ailelerin, çocukların ve gençlerin sağlık okuryazarlığının artırılmasının; toplumda daha bilinçli, sağlıklı ve güçlü bireylerin yetişmesine katkı sunmayı hedeflediklerini ifade etti.