ASAYİŞ - 25 Nisan 2025 Cuma 09:38

Pazar yerindeki cinayetin perde arkası iddianamede anlatıldı

A
A
A
Pazar yerindeki cinayetin perde arkası iddianamede anlatıldı

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde pazar yerinde arkadaşı Yiğit Laç’ı kalbinden bıçaklayarak öldüren sanık hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede, sanığın maktulün kuzeniyle arasında gönül ilişkisi olduğu, Yiğit Laç’ın bu durumu kuzeninin babasına söylemesi ve sanığa ait araca taş atarak camını kırması nedeniyle aralarında husumet başladığı bilgisi yer aldı. İddianamede, öldürme saikiyle bıçağı savurduğu ifade edilen sanık ise pişman olduğunu söyleyerek, "Bilerek ve isteyerek bıçaklamadım, o benim kardeşim gibidir" dedi.


Olay, 28 Eylül 2024’de Doğu Kışla Pazaryerinde meydana geldi. Bir süre önce aralarında araba camı kırma meselesi yüzünden husumet başlayan Enes T. (26) ile Yiğit Laç (22) pazaryerinde karşı karşıya geldi. İki tarafın da ’Sen adam mısın?’ sözleri üzerine büyüyen tartışma kavgaya dönüştü. Çıkan kavgada Enes T., Yiğit Laç’ı kalbinden bıçakladı. Enes T. ayrıca olayı ayırmaya çalışan dayısı Ali Borlak’ı ve Yener Ersin’i yaralayarak kaçtı. Olayın ardından Yiğit Laç hayatını kaybetti, zanlı Enes T. ise polis ekipleri tarafından yakalandı. Adliyeye sevk edilen Enes T. tutuklanarak cezaevine gönderildi.



Müebbet hapis talebi


Enes T. hakkında "bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satma, satın alma taşıma veya bulundurma", "kasten öldürme", "silahla kasten yaralama" suçlarından hazırlanan iddianame, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, Enes T.’nin Yiğit Laç’a yönelik "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis, Umut Can Laç ve Ali Borlak’a yönelik "yaralama" suçlarından ise ayrı ayrı 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Ayrıca, olaya karışan Sedat Borlak’ın ise Yener Ersin’e yönelik işlediği "kasten yaralama" suçundan 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.



"Yiğit’i vuracağım"


İddianamede, görgü tanıklarının ifadelerine de yer verildi. Tanık Eray G., Yiğit ve Umut Can Laç’ın kuzenleri olduğunu ifade ederek, "İkisi de dayımın çocukları olur. Olay tarihinden yaklaşık 2-3 ay kadar önce Yiğit, dayısının kızı İ. ile Enes arasında birliktelik olduğunu öğrendi. Enes uyuşturucu bağımlısıydı. Bu durumdan dayımın da haberi vardı ve bu birlikteliğe kesinlikle karşı çıkıyordu. İ., bunu öğrenip Enes’e söylemesi üzerine Enes, Yiğit’in bulunduğu mahalleye gitti. Burada ikisi arasında tartışma çıktı. Bunun üzerine Yiğit, Enes’in arabasının camını taş atarak kırdı. Bu yaşananları maktulün abisi Umut Can bana anlattı. Ayrıca olaydan 3-4 gün kadar önce fabrikada çalıştığımız esnada Enes’in, kullanmış olduğu sosyal medya hesabından ’Kimin arabasına binerse o arabanın camını kıracağım. Gördüğüm yerde vuracağım, öldüreceğim, anasını, bacısını doğmamış bebeğini sinkaf edeceğim’ şeklinde paylaşım yaptığını Umut Can bana gösterdi. Olaydan bir gün önce de Umut beni arayarak Enes’in sosyal medya hesabından, ’Yiğit’i vuracağım’ şeklinde paylaşım yaptığını ve kardeşinin hayatından endişe ettiği bana söylemişti" dedi.



"Adam mısın?"


Müşteki Ali Borlak da ifadesinde, "Pazar yerlerinde tezgah açarak geçimimi sağlıyorum. Enes yeğenim olur. Enes’in uyuşturucu madde kullandığını annesi bana anlattı. Yiğit ile Enes arasında yaklaşık 3-4 ay kadar önce araba camını kırma konusundan kaynaklı olarak anlaşmazlık vardı. Olaydan yaklaşık bir ay süre zarfında Enes’in annesi olan kız kardeşim, beni arayarak Enes ile Yiğit’in arasını düzeltme konusunda yardım istedi. Olay günü sabah erken saatlerde yanımda çalışan Enes ve Erkan ile birlikte tezgahı düzenlemeye başladık. Çalıştığımız tezgaha doğru Yiğit’in geldiğini görür görmez Enes ile aralarında bir anlaşmazlık olduğu için, ’Yiğit, yapma abim, git tezgahına’ diyerek onu uyardım. Yiğit’in elinde bıçak veya benzeri bir alet yoktu. Pazar çok kalabalık olduğu için ilk karşılaştıkları anda ne konuştuklarını tam olarak duymadım ancak Yiğit’in, Enes’e hitaben, ’Adam mısın?’ dediğini, aynı şekilde Enes de ’Sen adam mısın?’ dediğini işittim. Yiğit’i uzaklaştırmaya çalıştığım esnada tezgahın arkasında duran Enes, aniden tezgahın üzerinden atlayarak yanımıza geldi. Elinde bulunan bıçak ile sol dizimin arkasından beni yaraladı. Enes beni bıçakladıktan sonra hemen Yiğit’in üzerine doğru yürümeye başladı ve aralarında bir arbede yaşandı. Bu esnada Enes’in elinde beni yaraladığı bıçak vardı. Yiğit’in nasıl bıçaklandığını görmedim" diye konuştu.



"Yiğit araba camımı kırdı"


Pazarcılık yaptığını söyleyen tutuklu sanık Enes T. ise "Yiğit ile çok eski zamandan tanışırız, mahalleden arkadaşımdır. Bundan yaklaşık 2-3 ay kadar önce mahallemde bulunan amcama ait kahvehanenin önüne aracımı bırakıp mahallede dolaşmaya çıkmıştım. Sonrasında döndüğümde araba camının kırıldığını gördüm. Kameraları incelediğimizde olayı Yiğit’in gerçekleştirdiğini anladık. Yiğit bu olay sonrasında hiçbir şekilde benden özür dilemedi ve zararımızı karşılamadı. Ben Yiğit ile hiçbir zaman bu olayı birebir konuşmadım. Ancak girdiğim bazı ortamlarda Yiğit’in bu şekilde yanlış yaptığını ve zararımızı karşılamadığını anlattım. Bu olaydan sonra aynı pazar yerinde aynı patronlara bağlı çalıştığımız için Yiğit ile yüz yüze geldik. Aramızda çok büyük bir sorun yoktu. Sosyal medyadan yapmış olduğum paylaşımların Yiğit ile hiçbir alakası yoktur" şeklinde konuştu.



"Yiğit beni tehdit, anneme de küfür etti"


Enes T., Yiğit Laç’ın bir gün kendisini tehdit ettiğini belirterek, "Olaydan bir gün önce gece vakti Yiğit’in abisi olan Umut Can ile Sezer ve Yener adlı şahıslar beni aradılar. Umut Can benim konumumu istedi. Bundan öncesinde Yiğit beni aradı. Aradığında alkollü olduğunu anladım, ’Seni düşüreceğiz, evden dışarı çık’ şeklinde tehdit etti ve anneme küfür etti. Hatta bu duruma eniştem de şahittir. Sonrasında telefonu alan Sezer benim kendime dikkat etmemi söyledi. Sezer’in kuzeni olan yine mahalleden tanıdığımız Muhammet de Yiğit ile benim aramı bulmak istedi ve konuşma esnasında Yiğit’i susturmaya çalışıyordu. Bu telefon görüşmeleri olaydan bir gece önce meydana geldi" ifadelerini kullandı.



"Yiğit benim kardeşim gibidir"


Olay gününü anlatan Enes T., "Pazar tezgahında çalıştığım esnada Yiğit’in bizim tezgahımızın önüne doğru telaşlı şekilde geldiğini gördüm. Dayım Ali Borlak’a hitaben, ’Adam mısınız, ben sizi uyarmadım mı?’ şeklinde konuştu. Dayımın üzerine doğru yürüyünce dayım da kendisini tezgahtan uzaklaştırmaya çalıştı. Sonrasında Yiğit bana doğru seslendi. Ben de o sırada tezgahın üzerinde bulunan bıçağı alarak Yiğit’e doğru yöneldim. Ortalık karışınca ben elimde bıçakla dağılmalarını söyledim. O esnada birisi benim yüzüme yumruk attı. Ben bıçak ile ilerlerken dayım Ali benim ön tarafımdaydı. Ancak ben onun yaralandığını hiç anlamadım. Ben bıçağı sadece bir kez salladım. Yiğit’e denk gelip gelmediğini hatırlamıyorum. O an yüzüme de yumruk yediğim için herkes üzerime doğru çıktı. Ben kesinlikle bilerek ve isteyerek Yiğit’i bıçaklamadım. Çok pişmanım. Yiğit benim kardeşim gibidir" dedi.


İddianamede, maktul Yiğit Laç ile sanık Enes T’nin uzun süredir birbirlerini tanıdıkları ve aralarında husumet bulunduğu belirtildi. Bu husumetin, maktulün sanığa ait aracın camını kırması ve kuzeniyle yaşadığı gönül ilişkisini kızın babasına söylediğini düşünmesinden kaynaklandığı ifade edildi. Ayrıca, bu sebeplerle zaman zaman aralarında tartışmalar yaşandığı kaydedildi.



"Öldürme saikiyle bıçağı savurdu"


Olay günü pazar yerinde çalışan Yiğit Laç’ın konuşmak maksadıyla Enes T’nin bulunduğu tezgaha doğru yöneldiği, Ali Borlak’ın maktulün önüne geçerek olay yerinden uzaklaştırmak istediği, bu esnada sanığın üzerinde bulunan ve "sustalı" olarak tabir edilen bıçağı çekerek Yiğit Laç’ın üzerine doğru koşmaya başladığının ifade edildiği iddianamede, sanığın kendisine engel olmaya çalışan dayısını ayağından yaraladığı, ardından da maktul Yiğit’in göğüs bölgesini hedef alarak öldürme saikiyle bıçağı savurduğu ve onu da yaraladığı vurgulandı. Ayrıca iddianamede, maktulün ise Enes T’ye yumruk atarak engel olmaya çalıştığı, ayrıca Umut Can Laç’ın da bıçağı aldığı bilgilerine yer verildi.




Pazar yerindeki cinayetin perde arkası iddianamede anlatıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sakaryaspor - Hatayspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında oynanan Sakaryaspor-Hatayspor maçının arından iki takımın teknik sorumluları basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında Sakaryaspor, sahasında karşılaştığı Hatayspor’u 3-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Hatayspor Teknik Direktörü Gökhan Alaş, "Sakaryaspor, tecrübeli ve bireysel yetenekli oyunculara sahip olan bir takım. Ancak atletizm konusunda belli sıkıntıları olduğunu da gözlemlemiştik. Maça başladığımızda özellikle ön alan baskısında birebir eşleşmeli bir baskı pozisyonu almayı, topun arkasına geçtiğimiz durumda da adamdan çok alanı korumaya yönelik bir savunma anlayışıyla maça hazırlandık. Aslında maçın başında bunu biraz da başarabilmiştik. Ancak bir anlık dalgınlık, kademe hatalarında verdiğimiz zafiyet maalesef 1-0 geriye düşmemize sebebiyet verdi. Tabi skor dezavantajını yaşadıktan sonra bizim adımıza oyuna tutunmak kolay olmuyor. İkinci yarıda bazı hamlelerle oyunu canlandırmaya çalışsak da kulübeden oyuna dahil ettiğimiz genç oyunculardan oyunu çevirmeye yönelik bir çıkış beklemek çok iyimser bir tablo olur. Çünkü onlar gelişim odaklı baktığımız süreci pozitif yönde kendi adlarına çevirmeye çalıştığımız bir grup. Gene de mücadelelerinden memnunum. Tabi ki mağlup olduğumuz için çok üzgünüz. Sezonun ilk galibiyetini almak üzere bir anlayışla hazırlandık ama gene üzüntülü bir şekilde buradan ayrılıyoruz. Yapacak bir şey yok. Önümüzdeki maçlara bakacağız. Hatalarımızı tekrara masaya yatıracağız. Kendi adımıza düzeltmemiz gereken bölümleri düzeltip, gençleri bu konuda eğitmeye devam edeceğiz. Kalan maçlarda da Sakaryaspor’a başarılar diliyorum’’ dedi. "Biraz temkinli başladık, ikinci yarı oyunu çözdük’’ Sakaryaspor Teknik Sorumlusu Furkan Köseoğlu ise, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Alemdar bize bir görev tebliğ etti. Biz de elimizden geldiği kadar kısa zamanda takımı toparlamaya çalıştık. Etki etmişiz midir, ufak tefek dokunuşlar yaptık tabi. Önümüzde Çorum maçı var ona hazırlanacağız. Elimizden geldiği kadar bu armayı yükseltmek için, biz Sakarya’nın çocuğuyuz. Elimizden geleni yapacağız. Şuan iyi gidiyoruz moral olarak, inşallah. Kolay bir maç gibi görünüyor ama kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir takım karşımızda. Biraz temkinli başladık. İkinci yarı oyunu çözdük. Mete’nin durumu kötü ama Burak, Çorum maçına sahada olur" diye konuştu.
Kırıkkale Kırıkkale’de FETÖ, uyuşturucu ve dolandırıcılık suçlarından aranan 4 hükümlü yakalandı Kırıkkale’de FETÖ, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık ve taksirle ölüme neden olma suçlarından haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 hükümlü, jandarma ekiplerince yakalanarak cezaevine teslim edildi. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla İl Jandarma Komutanlığınca aranan şahısların yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında farklı suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 firari hükümlü yakalandı. Edinilen bilgiye göre, Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) üye olma suçundan aranan M.R.K. (57), uyuşturucu ticareti yapma suçundan aranan A.G. (35), resmi belgede sahtecilik, Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlama ile kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtmak suretiyle dolandırıcılık suçlarından aranan A.H. (25) ve taksirle ölüme neden olma suçundan aranan N.Y. (56) jandarma ekiplerince yakalandı. Yakalanan şahıslardan M.R.K. hakkında kesinleşmiş 8 yıl 1 ay 15 gün, A.G. hakkında 4 yıl 2 ay, A.H. hakkında 1 yıl 1 ay hapis cezası bulunduğu belirlenirken, söz konusu 3 hükümlü tutuklanarak Keskin Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Hakkında kesinleşmiş 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası bulunan N.Y. ise, tutuklanarak Sulakyurt Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Jandarma ekiplerinin kent genelinde aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüğü bildirildi.
Giresun Giresun’da fındık fiyatı 250 TL’ye geriledi, üretici umudunu yeni yıla bıraktı Giresun’da serbest piyasada fındık fiyatları son bir ayda yaşanan düşüşle 250 liraya kadar gerilerken, elinde ürün bulunan üreticilerin fiyatların yeniden yükselmesine yönelik beklentisi yılbaşından sonraya kaldı. Sezona 270 liradan başlayan fındık fiyatları kısa sürede 350 liraya kadar yükselirken, son bir aylık süreçte yaklaşık 100 liralık düşüş yaşadı. Rekolteye göre pazara inen fındık oranının yüzde 70’lere ulaştığı belirtilirken, üreticinin elinde yaklaşık 130 bin ton ürün kaldığı tahmin ediliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Keşap Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şahin, "2025 yılı fındık hasadının ardından fiyatlar 350 liraya kadar çıktı, ancak yaşanan dalgalanmalar sonucunda bugün serbest piyasada fındık 250 liradan işlem görüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hasat döneminde açıklanan 453 bin tonluk rekoltenin büyük bölümü pazara indi. Üreticiler fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle acil ihtiyacı olmayan ürünlerini piyasaya sürmedi. Ancak beklenti gerçekleşmedi, fiyatların gerilemesiyle hem üreticiler hem de yüksek fiyattan alım yapan tüccarlar hayal kırıklığı yaşadı. Sezon başından bugüne 260 ila 350 liradan fındık alan tüccarlar da fiyatların artacağı düşüncesiyle satış yapmadı, ancak onların da beklentileri boşa çıktı" dedi. Elinde fındığı bulunan üretici ve tüccarın umudunun yılbaşı sonuna kaldığını ifade eden Şahin, "Üretici ve tüccar, artık sanayicinin stoklarının tükenmesini bekliyor. Fabrikaların yeni yılın ilk aylarından itibaren ürün tedariki için yeniden piyasaya inmesi bekleniyor. Bu süreçle birlikte yeni yıl sonrasında serbest piyasada bir hareketlenme yaşanabilir ve fındık fiyatlarının yeniden yükselmesini umut ediyoruz" diye konuştu.
Ankara Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldüren doktor hakkında gerekçeli karar açıklandı Ankara’da sahiplendiği köpekleri cinsel istismarda bulunup öldürmekten 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor hakkındaki gerekçeli karar açıklandı. Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldürdüğü gerekçesiyle Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor Muhammet Mustafa Duman (28) hakkında verilen cezanın gerekçesi açıklandı. Mahkeme, sanık Duman’ın Mart ve Nisan 2025 tarihleri arasında farklı zamanlarda sahiplendiği en az 8 yavru köpeğe ikametinde cinsel saldırıda bulunarak öldürdüğünün kamera kayıtları, dijital materyaller, bilirkişi raporları ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu belirtti. "Kamera, dijital delil ve mesajlar birbirini doğruladı" Gerekçeli kararda, sanığın 30 Mart 2025’te 5 yavru köpeği, 26 Nisan 2025’te ise 3 yavru köpeği ikamet ettiği villaya getirdiği, kısa süre sonra çöp poşetleri ve kutularla evden ayrıldığı, ardından temizlik yaptığının kamera kayıtlarıyla tespit edildiği bilgisi yer aldı. Sanığa ait cep telefonunda ele geçirilen ve silinen dosyalardan kurtarılan videolarda, kanlar içinde hareketsiz yavru köpeklerin bulunduğu, sanığın bu görüntüleri kayda aldığı ve kardeşine göndererek silmesini istediği mesajlaşmaların bulunduğu kaydedildi. "Duvar boyama ve temizlik delil karartma olarak değerlendirildi" Mahkeme, sanığın karakoldaki ilk ifadesinden sonra serbest bırakılmasının ardından duvarlardaki kan izlerini yok etmek amacıyla evini boyadığı, gece saatlerinde babasıyla birlikte evden çöp poşetleri ve eşyalarla ayrıldığı tespitlerine yer verdi. Gerekçeli kararda bu durumun delil karartma çabası olduğu ifade edildi. Sanık Duman’a ait cep telefonunda yapılan incelemede ise hayvanlara yönelik cinsel içerikli binlerce görüntünün izlendiği, bazı görüntülerin ekran görüntüsü alınarak kaydedildiği, internet aramalarında "hayvan ile cinsel birliktelik" ve "Bestialii" (zoofili, hayvanlarla cinsi münasebet sapkınlığı) gibi anahtar kelimelerin kullanıldığının belirlendiği kaydedildi. Mahkemenin bu kapsamda sanığın müstehcenlik suçunu da işlediğine hükmettiği belirtildi. Sanığın sahiplendiği köpeklerin ikametinin camını açık unuttuğundan ötürü kaçtıklarını iddia etmesine ilişkin ise kararda, bu durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve inandırıcılığının bulunmadığı anlatıldı. Yavru köpeklerin yürümekte dahi zorlandığı anlatılan gerekçeli kararda, köpeklerin cama tırmanarak kaçmalarının mümkün olmadığı belirtildi. Kararda, sanığın cinsel amaçlarla söz konusu yavru köpekleri evine getirdikten hemen sonra bu köpeklere cinsel saldırırda bulunarak öldürdüğü, daha sonra bu yavru köpekleri poşetlere koyarak aynı gün çöpe atarak cesetlerinden kurtulduğu anlatıldı. Buna istinaden sanığın cep telefonuyla çektiği görüntü kayıtlarında da poşet üzerinde ölü vaziyette kanlar içinde yavru bir köpeğin bulunmasının bu durumu kanıtladığı ifade edildi. "Zincirleme suç hükümleri uygulandı" Gerekçeli kararda, sanığın eylemleri farklı tarihlerde farklı hayvan gruplarına, yenilenen kasıtla işlediği gerekçesiyle ayrı ayrı suçlar olarak değerlendirildiği belirtildi. Bu nedenle sanık hakkında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 28/A maddesi kapsamında ayrıca zincirleme suç hükümleri uygulanarak cezaların artırıldığı belirtildi. Yerel mahkemede yapılan son duruşmada sanık Duman, ’köpekleri öldürme’ suçundan 5 yıl 2 ay, ’hayvanlara cinsel istismar’ suçundan ise 4 yıl 7 ay olmak üzere toplam 9 yıl 9 ay hapis cezası ile 20 bin 550 lira adli para cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca sanık Duman’a ’müstehcenlik’ suçundan 1 yıl 15 gün hapis ve 750 lira adli para cezası verilmiş ancak cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.