ABD’de Elektrik Elektronik Mühendisliği eğitimini tamamladıktan sonra yurda dönen Eray Altunbozar’ın Kocaeli Bilişim Vadisi’ndeki atölyesinde hayat bulan AirCar projesi, Türkiye’yi uçan arabalar çağında öncü yapmaya hazırlanıyor.
"Projeye 2017’de başladım"
AirCar’ın geliştirilme sürecini anlatan Eray Altunbozar, bu projeye 2017 yılında başladığını ve yaklaşık 7 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu belirtti. Altunbozar, "Firmamız yaklaşık 7 yıldır faaliyette. Elektrikli otonom uçan araç yapan bir firma. Şu anda Gebze’deki Bilişim Vadisinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Aracın 7’nci prototipini geliştirdik" dedi.
Girişimcilik konusunda kendisini geliştiren bir mühendis olduğunu aktaran Altunbozar, 2017 yılında uçan otomobil yapmaya karar verdiğini söyledi. Altunbozar, "Dronların dünya genelinde yaygınlaşmasıyla bende araştırmalarıma başladım. Araştırdıktan sonra bu işi yapmaya karar verdim. Zamanının geldiğini düşündüm. ’2017’de başlarsak anca vakti geldiğinde hazır oluruz’ diye düşündüm. O niyetle başladım ve buraya kadar geldik" diye konuştu.
"Biz hazırız, AirCar’ı göklerle buluşturabiliriz"
Altunbozar, AirCar’ın yalnızca test aşamasında olduğunu ve gerekli destekle seri üretime geçebileceğini vurgulayarak, "Biz hazırız ancak AirCar’ı üretmek, kısmen seri üretime almak maliyetli, külfetli bir konu. Devletimiz yardım ederse biz hazırız, AirCar’ı göklerle buluşturabiliriz. Şu anda test aşamasında uçuyoruz" şeklinde konuştu.
"Biz bunu Türkiye’de yaparsak ithal etmeyeceğiz, paramız yurt dışına gitmeyecek"
Genç mühendis Eray Altunbozar, AirCar’ın sağlayacağı avantajlara da değindi. Altunbozar, "İstanbul’da trafikte bir yere gidemiyoruz. Çok fazla vaktimiz gidiyor. Herkesin vaktine yazık. AirCar gibi elektrikli ve otonom hızlı uçan araçlar bu problemi azaltabilir. Uçan arabalar çağının başlangıcı, nasıl elektrikli arabalar yavaş yavaş artan bir oranda yayıldıysa bunlar da yayılacak. Biz bunu Türkiye’de yaparsak ithal etmeyeceğiz, paramız yurt dışına gitmeyecek. Yerli ve milli olarak vatandaşlarımızla buluşturacağız" ifadelerini kullandı.
"Fabrikalaşmak ve seri üretime geçmek lazım"
Öz sermaye ile projesini bu aşamaya kadar getirebildiğini anlatan Altunbozar, "AirCar’ın bir çoğu öz sermaye ile ilerledi. Devletten, TÜBİTAK’tan Ar-Ge geliştirmeleri için iki projede desteklendik ancak bundan sonra fabrikalaşmak ve seri üretime geçmek lazım. Devletimiz, ’AirCar gibi uçan arabalar Türkiye’de üretilsin’ gibi karar alırsa bizde Türkiye’de bunun fabrikasını kurmak, senede en azından 500-1000 adet üretebilecek tesisi yapmak istiyoruz. Bunun planlamasını yaptık" dedi.
"30 saatlik eğitimi tamamlayan birisi AirCar’ı uçurabilecek"
Aracın tasarımından üretimine kadar tüm detaylarını ekibiyle birlikte geliştirdiğini söyleyen Altunbozar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Motorları, koltukları, yazılımı, kullandığımız komponent, kablolama, bataryaların entegrasyonu gibi tüm detayların hepsini biz geliştirdik. Tüm sisteme hakimiz. Bizde gayet gelişmiş bir model yaptık. Araç 2 kişilik ve yaklaşık 300 kilogram. 2 kişiyi taşıyabiliyor, yaklaşık 200-250 kilogram yük taşıyabiliyor. Otonom özelliği var ama şu anki regülasyon bize mutlaka pilotun ve joystickin olmasını zorunlu koşuyor. Oto pilot olabilir ama mutlaka pilotta içinde olmalı. Bu pilotun 30 saatlik eğitim alması gerekiyor. 30 saatlik eğitimi tamamlayan birisi AirCar’ı uçurabilecek. 2 kişiyle yaklaşık 45 dakika uçabileceğiz. Bu da İstanbul’un bir ucundan bir ucuna uçmaya yeterli. Elektrikli, 15 dakika içinde piller şarj olabiliyor. Saatte 90 kilometrelik hızla seyredebiliyor."
Test sürüşlerinin başarılı geçtiğini belirten Altunbozar, "Artık dünya bu yöne evrildi. Devletimizin de desteğiyle, Türkiye’nin uçan otomobil konusunda başta gelen ülkeler arasında olacağına inancım tam" dedi.
Osman Ayaydın - Mert Gürenç
