ASAYİŞ - 22 Nisan 2025 Salı 16:01

Ünlü halıcı baltayla parçalara ayırıp asitle eritmişlerdi: İşte 6 sanığa istenen ceza

A
A
A
Ünlü halıcı baltayla parçalara ayırıp asitle eritmişlerdi: İşte 6 sanığa istenen ceza

İstanbul’da darp edildikten sonra halıya sarılarak otomobilin bagajında Kocaeli’ye getirilen ve cesedi parçalara ayrılıp, asitle eritilen Herekeli ünlü halıcı Nurhan Ör’ün cinayetine ilişkin tutuklanan 6 sanık hakkında mütalaa verildi. Cumhuriyet savcısı, tüm sanıkların ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını talep etti.


Herekeli ünlü halıcı Nurhan Ör’den (56) 7 Kasım 2023’den itibaren haber alamayan yakınları durumu polise bildirmişti. Polis ekiplerince yapılan çalışmalar neticesinde Nurhan Ör’ün otomobilini Gebze’de terk edilmiş halde bulmuştu. Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince bin saatlik kamera kaydı incelenerek olay aydınlatılmıştı. İstanbul Sultanbeyli’de bulunan oto galeriye getirilen Nurhan Ör’ün darp edilerek bayıltıldığı, daha sonra halıya sarılıp otomobilinin bagajına konularak Kartepe ilçesindeki çiftliğe getirildiği belirlenmişti. Ör’ün vücudunun parçalara ayrılarak, asitle eritildiği tespit edilmişti.


Polis ekiplerinde gözaltına alınan Işık E. (57), Ahmet T. (58), Bahadır T. (31), Ceyhun A. (58), Emrah D. (35), Ferdi G. (38) tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Kan dolduran cinayette zanlılardan Işık E., Ahmet T. ve Ceyhun A’nın lise yıllarından Nurhan Ör ile arkadaş olduğu öğrenilmişti.


Mütalaa verildi


Cinayete ilişkin açılan davanın 3. celsesi, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanıklar, maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı cinayetin nasıl planlandığını mütalaada yer verdi.


Mütalaada, sanıklardan Işık E., Ahmet T. ve Ceyhun A’nın maktul Nurhan Ör ile liseden arkadaş oldukları, diğer sanıklardan Bahadır T’nin sanık Ahmet T’nin oğlu, Ferdi G. ve Emrah D’nin de sanık Bahadır T’nin arkadaşları olduğu belirtildi. Olay tarihinden yaklaşık 1 yıl kadar önce sanık Işık E’nin uzun yıllar sonra Whatsapp grubu üzerinden maktul Nurhan Ör ile irtibat kurduğu ve görüşmeye başladığı, kısa süre sonra aralarında samimi bir ilişki geliştiği ifade edildi. Maktul Nurhan Ör’ün kardeşleri ile birlikte Hereke’de halı atölyelerinin bulunduğu, sanık Işık E’nin Nurhan Ör ile gayrı resmi halı ticareti yapma konusunda görüşmelerinin bulunduğu, Nurhan Ör’ün Körfez ilçesi Kirazlıyalı’da bulunan babadan kalma apartmanın boş olan bir dairesini sanık Işık E’ye tahsis ettiği, Işık E’nin zaman zaman bu evde, zaman zaman da İstanbul Üsküdar’da bulunan annesinin evinde kaldığı kaydedildi.


Sanık Bahadır T. adına kayıtlı İstanbul’da oto galerinin bulunduğu, bu galerinin sanık Bahadır T. ile babası Ahmet T’nin birlikte işlettiğinin vurgulandığı mütalaada, Işık E’nin maktul Nurhan Ör’ü Bahadır T’nin galerisine götürdüğü ve burada Bahadır T. ile tanıştırdığı, bu vesileyle maktul Nurhan Ör’ün sanık Ahmet T. ile de görüşmeye başladığı bilgisine yer verildi.


"En iyi cinayet işleme asitle yok etmek, ceset yoksa cinayette yoktur"


Zaman içerisinde Nurhan Ör’ün şahsi arabalarının satılması için Bahadır T’nin oto galerisine bıraktığı, sanıklardan Ceyhun A’nın Kocaeli Kartepe ilçesi Ketenciler köyünde çiftlik işletmesinin bulunduğu, Işık E’nin maktulün ailesi ve kardeşleri ile de tanıştığı, Nurhan Ör’ün sanıklardan Işık E’nin eşinin arkadaşı olan Esra A. ile evlenmek amacıyla tanıştırıldığı ifade edildi.


Esra A’nın gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında tanık olarak alınan ifadesinde özetle; Işık E. ile 9 Mayıs 2023 tarihinde evlenme amacıyla tanıştırıldığını, yaklaşık 2 ay arkadaşlık ettiklerini, bu sırada Işık E’nin maktul Nurhan Ör’ü kastederek "Şanslı domuz" şeklinde sözler söyleyerek kıskandığını, yine sohbet sırasında en iyi cinayetin, öldürüp cesedi asitle yok etmek olduğunu, "Ceset yoksa cinayet de yoktur" şeklinde sözler söylediği belirtildi.


"Senet imzalatacağız"


Dosya kapsamına göre, sanık Işık E. önderliğinde tüm sanıkların eylem ve fikir birliği içinde Nurhan Ör’ün senet imzalatmak ve başka yöntemlerle menfaat temin etmek amacıyla alıkonulması, maddi menfaat temin edildikten sonra öldürülmesi ve cesedinin asitle yok edilmesinin ayrıntılı olarak planlandığı belirtildi.


Bu plan çerçevesinde, temmuz 2023 ayından itibaren sanıklar arasında görüşmeler sıklaştığı ve sanıkların zaman zaman 2-3’erli gruplar halinde veya tek tek sanık Ceyhun A’nın çiftliğine ve sanık Bahadır T’ye ait oto galeriye gelip gitmeye başladıkları vurgulandı. Olaydan yaklaşık 2 ay önce Işık E. ve Ahmet T’nin sanık Ceyhun A’ya hitaben, "Senin çiftliğin bulunduğu yer çok sakin, ileride buraya bazı insanları getireceğiz ve birkaç gün tutacağız, senet vs. imzalatacağız. Tansiyon yükselir, bağrışma çağrışma olur, burada kimse duymaz. Burası çok uygun. Sana da bunun karşılığında para veririz" şeklinde sözler söyledikleri belirtildi.


Kameralar söküldü


Ceyhun A’nın ifadesinde, maddi sıkıntıları nedeniyle bu işe girdiğini, olaydan önce de Işık E’nin kendisine 15-20 bin TL civarında para verdiğini beyan ettiği ifade edildi. Sanık Işık E. önderliğinde yapılan planlamaya göre, maktul Nurhan Ör’ün, sanık Bahadır T’ye ait oto galeride bayıltıcı sprey kullanılıp etkisiz hale getirilecek ve sanık Ceyhun A’nın sahibi olduğu çiftliğe götürüleceği ifade edildi. Çiftlikte bir süre alıkonulduktan ve maddi menfaat temin edildikten sonra da öldürüleceği ve cesedi asitle eritilerek yok edileceği planı da mütalaada detaylıca yer aldı. Bu plan çerçevesinde, Işık E’nin talimatıyla olayın gerçekleştiği günden 1 hafta kadar önce 29 Ekim 2023’de, Bahadır T’ye ait oto galeride bulunan görüntü ve kamera sisteminin Bahadır T. ve Emrah D. tarafından sökülerek devre dışı bırakıldığı da mütalaada yer aldı.


"Maktule benzemek için sakallını boyatıp peruk aldı"


Mütalaanın devamında, maktulü oto galeride bayıltmak için sanıklardan Işık E’nin gerekli kimyasal maddeyi araştırması için sanık Ferdi G’yi görevlendirdiği bilgisine yer verildi. Olay tarihinden önce sanıklardan Emrah D. ile Ferdi G’nin maktulü etkisiz hale getirmek için bayıltıcı sprey, uyku ilacı ve biber gazı cinsinden kimyasal malzemeyi tedarik ettikleri belirtildi.


Yapılan planlamaya göre, maktulü öldürdükten sonra cesedi yok etmek için gerekli olan asit ve malzemenin alınması için Işık E. tarafından Ahmet T. ve Ferdi G. görevlendirildiği kaydedildi. 5 kontörlü hat satın alındığı, alınan hatların cinayetin işlendiği ve ertesi gün sanıklar tarafından kullanıldığı da mütalaada anlatıldı. Sanık Emrah D’nin maktule benzemek için olaydan 1 gün önce sakallarını beyaza boyattığı ve peruk aldığı da belirtildi. Mütalaada, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanık Işık E. önderliğinde tüm sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri aktarıldı.


"Her öldürme olayında cezalandırmanın mutlak surette cesedin bulunması gibi bir şarta bağlanamaz"


Cumhuriyet savcısı mütalaasında, maktulün cesedinin parçalara ayrılarak sülfürik asit bulunan varillerde eritildiğinin, sanıklar Ceyhun A. ve Ferdi G’nin beyanlarından anlaşıldığını bildirdi. Mütalaada, olay yerinde maktule ait DNA bulunması itibarıyla maktulün cesedine ulaşılamamış olmasının, hayatın olağan akışına aykırılık oluşturmadığı; sırf maktulün cesedinin bulunamamasının onun öldürülmediği anlamına gelmeyeceği, her öldürme olayında cezalandırmanın mutlak surette cesedin bulunması gibi bir şarta bağlanmasının hukuken ve fiilen mümkün olmayacağı vurgulandı.


Bu durumun ceza adaleti ile de bağdaşmayacağı, sanıkların birden fazla kişi ile silahla maktulü hürriyetinden yoksun kıldıkları, tasarlayarak bir suçu gizlemek, başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için maktulü öldürdükleri, birden fazla kişi ile silahla yağma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı, ayrıca Ceyhun A. ve Ferdi G’nin yasak niteliği haiz silah bulundurarak 6136 Sayılı Kanun’a muhalefet ettikleri kaydedildi.


Ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi


Cumhuriyet savcısı, mütalaasında sanıklar Işık E., Ahmet T., Bahadır T., Ceyhun A., Emrah D. ve Ferdi G’nin "Tasarlayarak bir suçu gizlemek, başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için öldürme" suçundan dolayı her birinin ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Tüm sanıkların "Birden fazla kişi ile cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan dolayı ayrı ayrı 2 yıldan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Ayrıca, haklarında "Birden fazla kişi tarafından silahla yağmaya teşebbüs" suçundan da 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Öte yandan, sanıklar Ceyhun A. ve Ferdi G’nin "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.


Sanık avukatları mütalaaya itiraz ederek, müvekkillerinin tutuksuz yargılanmalarını talep etti. Mahkeme heyeti bu talebi reddederek duruşmayı erteledi.


(FK-HFV-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi’de 75 yaşındaki diyaliz hastası kadının, araçtan inerken düşürüldüğü iddiası İstanbul’un Sultangazi ilçesinde özel bir diyaliz merkezinde tedavi gören 75 yaşındaki diyaliz hastası kadının, araçtan iniş sırasında düşürüldüğü iddia edildi. Bilinç kaybı yaşadığı belirtilen yaşlı kadının yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam ederken oğlu, "Annem bilinç kaybı yaşıyor, bir iyileşme söz konusu değil. Servis, hastanenin bir parçasıdır. Sorumluluğun onlarda olduğunu düşünmekteyiz" dedi. İddiaya göre, 11 Aralık günü Sultangazi’de bulunan bir diyaliz merkezinde tedavi gören 75 yaşındaki Deste Maşa, araçtan inişi sırasında düşürüldü. Yaşlı kadın hemen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Bilinç kaybı yaşadığı belirtilen kadının yoğun bakım ünitesinde tedavisine devam edildiği ifade edildi. "Annemizin düştüğü bize telefonla aranarak haber verildi" Annesi düştükten sonra kendisinin telefonla arandığını söyleyen Serdar Maşa, "Bize annemizin düştüğü söylendi. Annemiz düştükten sonra da acile kaldırıldı. Şu anda yaklaşık 13-14 gündür bilinç kaybıyla yoğun bakımda tedavisi devam ediyor" dedi. "Şahsi fikrimiz hastanenin bir sorumsuzluğunun olduğu yönündedir" Hastanenin sorumsuzluğunun olduğunu savunan Serdar Maşa, "’Anneniz düştü, acile sevk ediyoruz’ gibi bir bilgi verildi, bize detay verilmedi. Birkaç defa arama dışında herhangi bir iletişim söz konusu olmadı. Kasıt olduğunu söylemek için daha erken olayı takip ediyoruz. Ama deliller ışığında, şahsi fikrimiz hastanenin bir sorumsuzluğunun olduğu yönündedir. Hastane tarafından bize her seferinde refakatçi olacağına dair bir bilgi verilmedi. Servis, hastanenin bir parçasıdır. Sorumluluğun onlarda olduğunu düşünmekteyiz. Söylediğim gibi birkaç defa arandık, durumumuz onun haricinde bir iletişime geçilmedi" dedi. Konu hakkında şikayette bulunduklarını anlatan Maşa, "Son durum annem bilinç kaybı yaşıyor, bir iyileşme söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
Samsun Ziraat Türkiye Kupası: Samsunspor: 2 - Eyüpspor: 1 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası B Grubu ilk hafta maçında Samsunspor, Eyüpspor’u 2-1 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 68. dakikada Holse’nin pasında kaleyi karşısına alan Mouandilmadji’nin şutunda meşin yuvarlak az farkla üstten auta çıktı. 82. dakikada çalımlarla ceza sahasına giren Mendes’in şutunda top sağdan dışarı gitti. 90. dakikada defansın arkasına atılan ara pasa hareketlenen Berke Baran’ın şutunda top filelerle buluştu. 2-1 Stat: Samsun Yeni 19 Mayıs Hakemler: Ömer Faruk Turtay, Murat Ergin Gözütok, Kerem İlitangil Samsunspor: Alpert Posiadala, Joe Mendes, Toni Borevkovic, Rick van Drongelen, Logi Tomasson (Deniz Şeker dk. 76), Antoine Makoumbou (Eyüp Değirmenci dk. 88), Soner Aydoğdu, Carlo Holse (Muhammet Akyüz dk. 88), Emre Kılınç (Soner Gönül dk. 46), Tahsin Bülbül (Polat Yaldır dk. 62), Marius Mouandilmadji Yedekler: Efe Üstün, Efe Törüz, Zeki Yavru, Polat Yaldır Teknik Direktör: Thomas Reis Eyüpspor: Jankat Yılmaz, Talha Ulvan, Berhan Şatlı, Gilbert Mendy, Ömer Ceyhan, Ömer Kara, Eren Aydoğdu (Talha Akkaya dk. 46), Deniz Aydoğdu (Ömer Uğurlu dk. 88), Ömer Ay (Berke Baran dk. 80), Christ Sadia (Burak Işık dk. 69), Metehan Altunbaş Yedekler: Kerim Yerlikaya, Levent Deniz, Rıdvan Canıbek, Samet Kalan, Yunus Tuzluoğlu, Emir Yalçın Teknik Sorumlu: Umut Eskikök Goller: Mouandilmadji (dk. 10), Soner Aydoğdu (dk. 33) (Samsunspor), Berke Baran (dk. 90) (Eyüpspor) Sarı kartlar: Holse (Samsunspor), Ömer Ay (Eyüpspor)
Ankara TBMM’deki istismar soruşturmasında 5 sanık hakkında 16 yıl 6’şar aya kadar hapis talebiyle iddianame hazırlandı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TBMM’deki stajyer öğrenciye yönelik istismar iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma çerçevesinde 5 sanık hakkında "çocuğa karşı cinsel taciz" ve "sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı" suçlarından 16 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında, 18 yaşından küçük 4 mağdurenin TBMM’de stajyer olarak bulundukları dönemlerde Meclis lokantasında çalışan Halil İ.G., Durmuş U., İbrahim B., Ramazan Ç. ve Recep S. tarafından taciz edildikleri iddiası üzerine Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğüne başvuruda bulunmalarının ardından soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı. İddianamede, mağdurelerin ifadeleri sonrasında 5 sanığın gözaltına alındığı, Halil İ.G., Durmuş U., İbrahim B. ve Recep S.’nin tutuklandığı Ramazan Ç.’nin ise adli kontrolle serbest bırakıldığı anlatıldı. İddianamede, mağdurelere yönelik, kamu görevi ve hizmet ilişkisinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak, eğitici öğretici yükümlülüğü olan kişilerden olması nedeniyle bahse konu zincirleme şekilde çocuğa karşı nitelikli cinsel taciz suçunun işlendiği ifade edildi. Sanıkların, ayrıca mağdurelerle iş yeri ve iş dışında davranışlarıyla sarkıntılık düzeyinde cinsel istismar suçunu işledikleri anlatıldı. Adı geçen sanıklar hakkında, "sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı" ve "çocuğa karşı cinsel taciz" suçlarından 16 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.