ASAYİŞ - 30 Kasım 2024 Cumartesi 01:27

Yangın ihbarına geldiler, boş ev ile karşılaştılar

A
A
A
Yangın ihbarına geldiler, boş ev ile karşılaştılar

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yangın ihbarıyla harekete geçen ekipler, boş ev ile karşılaştı.


İlginç olay 22.30 sıralarında Gündoğdu Mahallesi İmamoğlu Sokak’ta meydana geldi. Bir dairede duman gören vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verdi. Olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri boş olduğunu ve yangın çıkmadığını belirledi. Gerekli incelemelerin ardından ekipler olay yerinden ayrıldı.



Yangın ihbarına geldiler, boş ev ile karşılaştılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: "Türkiye’nin Yunanistan’ı, Yunanistan’ın da Türkiye’yi daha fazla dinlemeye ve anlamaya ihtiyacı var" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Atina’da Türkiye Araştırmaları Vakfı ve Yunanistan Küresel İlişkiler Enstitüsü iş birliğinde "Kültür ve Spor Perspektifinden İkili İlişkiler" temasıyla düzenlenen Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumunda katılımcılara video mesaj yoluyla hitap etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, IV. Medya ve Akademi Forumunun iki dost ülke arasındaki diyaloğu derinleştirmesini, karşılıklı anlayış ve iş birliğini artırmasını temenni ederek, Atina’daki bu özel buluşmanın, “Birlikte daha fazla neler yapabiliriz?” sorusuna cevap olacağına inandığını belirtti. Ege’nin iki kadim ülkesi Türkiye ve Yunanistan’ın bugüne dek ne zaman ihtiyaç duysa birbirlerine el uzattığını, dost ve komşu olmanın gereğini eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayan Altun, bu karşılıklı dayanışma ruhunun iki devletin bugün akla gelebilecek her alanda pozitif bir diyalog içerisinde olduğunu gösterdiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 yıl aradan sonra geçen yıl Atina’ya yaptığı tarihi ziyareti hatırlatan Altun, bu ziyaretin pozitif diyaloğun en somut göstergelerinden biri olduğunu söyledi. Altun, bu tarihi ziyarette, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte imzaladığı "Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Atina Bildirgesi"ni iki ülke arasında her alanda iş birliği zeminini ve diyalog ortamını kapsadığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atina ziyaretini 13 Mayıs 2024’te bu kez Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in iade-i ziyaretinin takip ettiğini hatırlatan Altun, Atina Bildirgesi’nde sözü edilen dostane ilişkiler ve iyi komşuluğun temellerinin bu ziyaretle daha sağlam bir zemine oturtulduğunu vurguladı. "İki kadim komşuyu birleştiren noktalar, onları ayıranlardan çok daha fazla" İki ülkeyi birleştiren, yakınlaştıran birçok başlık bulunduğuna işaret eden Altun, şunları kaydetti: "Ticaret, turizm, enerji, ulaştırma, telekomünikasyon, denizcilik, bilgi ve iletişim teknolojileri, eğitim, sosyal güvenlik, sağlık, çevre Liste uzayıp gidiyor. Ancak bu listeye, bugün buluşmamızın da konusu olan spor ve kültür kavramlarını özellikle eklemek istiyorum Bizler, spor ve kültürün birleştirici rollerini birer yumuşak güç unsuru olarak görüyoruz. Sadece Türkiye ve Yunanistan’ın değil, tüm dünyanın birbirini daha çok dinleyip anlaması gereken bu çağda kadim kültürlerimizin de birer parçası olan spor ve kültürün birleştiriciliğine inanıyoruz." Bugün Türkiye’nin Yunanistan’ı, Yunanistan’ın da Türkiye’yi daha fazla dinlemeye ve anlamaya ihtiyacı olduğunun altını çizen Altun, "Çünkü hepimiz biliyoruz ki; iki kadim komşuyu birleştiren noktalar onları ayıranlardan çok, çok daha fazla. Özellikle savaşların, gerginliklerin, düzensiz göç gibi risklerin eksik olmadığı bölgemizde, aynı coğrafyayı paylaşan iki komşu ülkenin daha yakın diyalog kurması sadece bir temenni değildir, bir zorunluluktur" değerlendirmesinde bulundu. Yumuşak güç unsuru olarak kültür ve sporun birleştiriciliğinin bu noktada devreye girdiğini ifade eden Altun, Türkiye’de görev yapan Yunan ve Yunanistan’da görev yapan Türk sporcuların, yine benzer şekilde Ege’nin iki yakasında varlık gösteren kültür elçileri ve sanatçıların ülkeler arasındaki diyalog köprüsünün çelik halatları olduğunu dile getirdi. Bu çelik halatların tuttuğu köprüde pek çok ortak eserin ortaya çıktığını belirten Altun, "William Shakespeare’in unutulmaz eseri Romeo ve Juliet’in geçtiğimiz Nisan’da İstanbul’da, Atatürk Kültür Merkezi’nde Türkçe, ve İngilizcenin yanı sıra Yunanca sahnelenmiş olması bunun somut tezahürlerinden biridir" dedi. "Dostluğumuzu pekiştirecek, güçlendirecek her girişime destek vermeye sonuna kadar hazırız" Altun, forumun iki ülke ilişkilerinde yakalanan olumlu ivmenin sürdürülmesine katkı sağladığını belirterek şunları kaydetti: “Bizlere düşen Türkiye ve Yunanistan arasındaki tarihi komşuluk ilişkisine sadık kalmak, eğer varsa sorunlarımızı başkalarıyla değil birbirimizle konuşmaktır. Tarihi tecrübelerimiz göstermektedir ki, konuştuğumuzda ve yapıcı bir diyalog çerçevesinde bir araya geldiğimizde bundan en çok Türk ve Yunan halkları fayda görmektedir, ülkelerimiz fayda sağlamaktadır. Bize düşen, hassasiyetlerimize karşılıklı olarak saygı duymaktır. Biz Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da defaatle vurguladığı gibi, ’dostlukları artırmanın’ tarafıyız. Yunanistan’la da dostluğumuzu pekiştirecek, güçlendirecek her girişime destek vermeye sonuna kadar hazırız." Bundan sonra da iyi komşuluk ilişkilerini kökleştirip diyalog kanallarını genişletmek ve çeşitlendirmek suretiyle bunun sürdürüleceğinden şüphe duymadığını aktaran Altun, "Yeter ki samimi olalım. Yeter ki hakikatten yana olalım. Ve yeter ki adalet ve hakkaniyeti ilişkilerimizin temel dayanak noktası olarak görelim" ifadelerini kullandı.
Antalya Estetik meme kanseri cerrahisi ile eskisinden daha güzel bir görünüm Meme Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Halit Özgül, son yıllarda giderek yaygınlaşan Onkoplastik meme kanseri cerrahisi ile hastanın meme kanserini tedavi edilirken, aynı zamanda estetiğinin bozulmaması hatta eskisinden daha güzel olması artık mümkün olabileceğini söyledi. Geleneksel meme kanseri cerrahisi tekniklerinin plastik cerrahinin kozmetik avantajlarıyla birleştirildiği ve son yıllarda popülerleşerek daha fazla uygulanmaya başlanan Onkoplastik meme kanseri cerrahisi, hastanın meme kanserini tedavi ederken, aynı zamanda estetiğinin bozulmaması hatta eskisinden daha güzel olmasına imkan sağlıyor. Bu sayede hasta meme kanserinden kurtulurken, kendini daha da iyi hissettiği bir görüntüye kavuşuyor. Memorial Antalya Hastanesi Meme Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Halit Özgül onkoplastik meme kanseri cerrahisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. "Hem kanserden kurtuluyorlar, hem de estetik bir memeye kavuşuyorlar" Onkoplastik meme cerrahisinin amacının cerrahinin istenmeyen etkilerini en aza indirirken kanseri ortadan kaldırmak ve hastaların hem fiziksel hem de duygusal olarak iyileşmesine yardımcı olmak olduğunun altını çizen Op. Dr. Halit Özgül, “Onkoplastik meme kanseri tedavisinde; kanser nedeniyle alınan kitleden oluşan boşluk hastanın kendi meme dokusu ile doldurulur. Bu sayede hastalar hem kanserli meme dokusundan kurtulur, hem de daha estetik meme yapısına kavuşurlar. Onkoplastik meme kanseri cerrahi tedavisinde kanser cerrahisi prensiplerinden taviz verilmeden ve plastik cerrahi yöntemleriyle, ya hastanın kendi dokuları kullanılarak ya da bazı implantlar yani protezler kullanılarak memeler kozmetik olarak güzel bir görünüme kavuşturulur” dedi. "Psikolojik destek sağlıyor" Onkoplastik meme kanseri cerrahisinin önemli avantajı hastaya sağladığı fiziki görünüm ve psikolojik destek olduğunu belirten Özgül, “Genellikle her iki memeye eş zamanlı yapılması önerilir. Yani tek ameliyatla hem kanserli dokuların çıkartılıp aynı seansta yeniden şekillendirme yapılması önerilir. Bu sayede hasta ameliyattan uyandığında yeni ve daha güzel görünüme sahip olduğunu görecektir. Sadece bir cerrahi seans gerektiren Onkoplastik meme cerrahisinin avantajlarından birisi de daha fazla dokunun çıkarılmasına izin verir, bu da daha büyük tümörler için faydalı olabilir. Operasyon daha simetrik memeler üretmeyi kolaylaştırırken, radyasyon tedavisinden önce yapılır ve bu da hastaların cerrahi yaralarını radyasyona maruz bırakmanın komplikasyonlarından kaçınmasına yardımcı olur” ifadelerini kulandı. "Kanserin özelliklerine göre ameliyat tekniği belirleniyor" Onkoplastik cerrahisinin, hastaların önceden var olan kozmetik endişelerini ele alma fırsatı sunduğunu söyleyen Özgül, “Kanserin özelliklerine, hastanın sağlığına ve vücuduna ve istenen sonuca bağlı olarak birçok farklı onkoplastik teknik vardır. Genel tedavi hedefi, memenin görünümünü korurken veya iyileştirirken, aynı anda optimum kanser kontrolü elde etmektir. Onkoplastik meme kanseri cerrahisi sonrasında 1 veya 2 gün hastanede yatılır. Daha sonra kontrollerde pansuman ve ameliyatta dren konulmuş ise dren takibi yapılır. Onkoplastik meme cerrahisi sonrası hastanın onkolojik tedavileri varsa, devam edebilir. Kemoterapi ve radyoterapi uygulanacaksa bunların düzenlenmesi ve hastanın ömür boyu takibi açısından medikal onkoloji uzmanı ile iletişimde olması gerekmektedir. Onkoplastik meme kanseri cerrahisinde hastanın yaşı, kanserin boyutu, meme kanserinin yerleşim yeri, kanserin memede olan yaygınlığı, kanserin tipi ve özellikleri, hangi evrede olduğu, memenin büyüklüğü ve şekli, memenin sarkıklığı ve yapısı, var olan hastalıklar ve kullanılan ilaçlar, hastanın sigara ve alkol gibi alışkanlıkları önemlidir” şeklinde konuştu.
Denizli Uluslararası Denizli Kısa Film Festivali başladı Denizli Büyükşehir Belediyesinin ilkini düzenlediği Uluslararası Denizli Kısa Film Festivali başladı. “Sanat şehri Denizli” için bir adım daha atıp Uluslararası Kısa Film Festivalini hayata geçirdiklerini kaydeden Başkan Çavuşoğlu, “Geleceğe umutla bakan Denizli hayalini hep birlikte gerçekleştireceğiz” dedi. Denizli Büyükşehir Belediyesinin ilk kez düzenlediği Uluslararası Denizli Kısa Film Festivali başladı. Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen festivalin açılış gösterimine, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Başkanvekili Ali Marım, Genel Sekreter Bülent Bozbaş, DESKİ Genel Müdürü Egemen Emre Beşli, davetliler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Başkan Çavuşoğlu açılış konuşmasında gösterime gelen tüm hemşehrilerine teşekkür ederek, “Biz istedik ki, insanların hayatın içerisinde bulunduğu, mutlu oldukları, yaşamaktan keyif aldıkları bir Denizli oluşturalım; sanatın da bir şehri olalım hayalimiz vardı. Bugün onunla ilgili bir adım daha atıp Uluslararası Denizli Kısa Film Festivali’ni başlatıyoruz. Tarımıyla, turizmiyle, hayvancılığıyla, sanatıyla, doğasıyla, sosyal yardımlarıyla beraber bu şehri hep birlikte keyifli hale getirmek istiyoruz. Biz Denizli’yi yüzü gülen insanların şehri haline getirelim istiyoruz” dedi. İlk gün 9 film izlendi Konuşmanın ardından, sinema sanatının zenginlik ve özgünlüğünü Denizli halkıyla buluşturmayı ve bu alandaki güzel eserleri geniş kitlelere tanıtmayı hedefleyen Uluslararası Denizli Kısa Film Festivali ilk gününde 9 film izleyicisiyle buluştu. Günaydın Anne, Le Periple D’abella, 220, Yara, Ekmek Teknesi, Kota, Geceyle Gelen, Rehber ve Aç Karnına Çıkmayalım adlı filmleri ilgiyle izleyen vatandaşlar keyifli bir gece geçirdi. Beş günde toplam 43 filmin ücretsiz olarak beğeniye sunulacağı festivalin ücretsiz davetiyeleri ebilet.denizli.bel.tr adresinden alınabiliyor. 6 Aralık’a kadar her gün saat 19.00’da gösterime girecek filmler eşliğinde sinemaseverlere ücretsiz gazoz ve patlamış mısır ikram edildi. Denizli’de ilk kez düzenlenen Uluslararası Kısa Film Festivali’nin ödül gecesi 7 Aralık 2024 Cumartesi günü saat 21.00’de yapılacak. Jüri koltuğunda, oyuncu Ece Özdikici, oyuncu ve akademisyen Gülşah Fırıncıoğlu Yaşar, oyuncu ve yönetmen İskender Altın, oyuncu Mehmet Ali Nuroğlu, oyuncu Sezin Bozacı, oyuncu Ufuk Kaplan ve Prof. Dr. Zuhal Özel Sağlamtimur oturacak. Eserleri değerlendiren jüri; En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Belgesel, En İyi Animasyon, En İyi Müzik, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, Jüri Özel Ödülü ve mansiyon ödüllerini açıklayacak. Yaşam Boyu Başarı Ödülünün de sahibini bulacağı gecede programın sunuculuğunu İpek Dağıstanlı yapacak.
Erzurum Tanfer: “En büyük engel sevgisizliktir” Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle yayınladığı mesajda, engelli bireylerin yaşam konforunu yükseltecek her türlü faaliyetin toplum bilincine katkı sunacaklarını vurguladı. Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, yayımladığı mesajında şu ifadelere yer verdi: “Birleşmiş Milletler tarafından ‘Dünya Engelliler Günü’ olarak ilan edilen 3 Aralık, engelli bireylerin toplumsal yaşamdaki eşitlik mücadelesine dikkat çekilen ve onların haklarını daha güçlü bir şekilde savundukları anlamlı bir gündür. Toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olan engelli bireylerin yaşam şartlarını iyileştirmek, sorunlarına kalıcı çözümler üretmek ve fırsat eşitliği sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Sadece 3 Aralık’ta değil her zaman engelli bireylerin hep yanı başında olacağız. Dayanışma ve sevgiyle tüm engelleri aşabileceğimize inanıyoruz.” “Dayanışma ve sevgiyle tüm engelleri aşılır” Ayrıcalıklı vatandaşların toplumsal yaşamda karşılaştıkları zorlukların daha fazla konuşulması, farkındalık oluşturması ve onların haklarına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Tanfer; Toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olan engelli bireylerin yaşam şartlarını iyileştirmek, sorunlarına kalıcı çözümler üretmek ve fırsat eşitliği sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bizler, dayanışma ve sevgiyle tüm engelleri aşabileceğimize inanıyoruz. Bu anlayışla, her bir vatandaşımız için erişilebilir , engelsiz ve mutlu bir şehir hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Birlikte daha güçlü, daha güzel bir geleceğe hep birlikte, daha adil, daha kapsayıcı ve daha anlayışlı bir toplum için el birliğiyle hareket etmeye devam edeceğiz. Fiziksel ve zihinsel engelleri kalplerimizde yok ederek gerçek bir toplumsal değişim oluşturabiliriz. Engelli vatandaşlarımıza sahip çıkmak her şeyden önce bir insanlık görevidir. Toplumun içerisinde, özel ve değerli bireyler oldukları bilinciyle, hayatın içerisinde engellerin kaldırılarak, toplumsal yaşama katılımlarının hayatımızı daha da güzelleştireceğine inanıyoruz. Engelli vatandaşlarımız azimleriyle toplumun diğer kesimleri gibi birçok şeyi başarabilirler, geleceğe umutla ve sevgiyle bakabilmeleri son derece önemlidir. En büyük engel sevgisizliktir. Erzurum Kent Konseyi olarak, hep birlikte eşit, erişilebilir ve engelsiz bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz. Engelli kardeşlerimizin sorunlarını bilmek, mücadelelerine her zaman destek vermek çok önemli. Engelli bireylerimizin sosyal, ekonomik, politik ve kültürel hayata her anlamda sorunsuzca katılımının sağlanmasını temenni ediyor, Kent Konseyi olarak 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü anlamlı kılan tüm bireylerimize aileleri ile birlikte sağlıklı huzurlu ömürler diliyor, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.” diye konuştu.