YEREL HABERLER - 27 Nisan 2017 Perşembe 12:00

Beyşehir’de "Bizi tohumumuzdan ayırmayın" projesi tanıtıldı.

A
A
A
Beyşehir’de "Bizi tohumumuzdan ayırmayın" projesi tanıtıldı.

Konya’nın Beyşehir ilçesinde, Birleşmiş Milletler (BM) GEF (Küresel Çevre Fonu) tarafından küçük destek programı (SGP) kapsamında desteklenmeye layık görülen “Bizi Tohumumuzdan Ayırmayın” konulu projeye yönelik toplantıda Akçabelen Fasülyesi tanıtıldı.

Konya’nın Beyşehir ilçesinde, Birleşmiş Milletler (BM) GEF (Küresel Çevre Fonu) tarafından küçük destek programı (SGP) kapsamında desteklenmeye layık görülen “Bizi Tohumumuzdan Ayırmayın” konulu projeye yönelik toplantıda Akçabelen Fasülyesi tanıtıldı.


Öğretmenevi’nde düzenlenen Akçabelen Fasülyesi Tanıtım Toplantısı’nın açılışında konuşan Beyşehir İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Kaya, ürünün üretiminin yapıldığı coğrafya ile ilgili bilgiler verdi. Bin 214 metre rakımda geçit kuşağında yer alan Akçabelen yöresinde üretilen meyve ve sebzelerin eşsiz bir lezzet ve aromaya sahip olduğunu anlatan Kaya, bölgede üretilen ve burası ile özdeşleşen en önemli tarımsal ürünün ise atadan kalma tohumlarla ve geleneksel yöntemlerle üretilen Akçabelen Şeker Fasülyesi olduğunu söyledi.


Beyşehir’deki fasülye ekim alanının 3 bin dekar civarında olduğunu, bunun yaklaşık bin 500 dekarlık alanını Akçabelen bölgesinin oluşturduğunu ifade eden Kaya, yörede yılda ortalama 300 ton ürün elde edildiğini kaydetti. Kaya, “Bu projemizde, kooperatifimiz tarafından BM GEF Küçük Destek Programı kapsamında desteğe layık görülerek tarımsal bio çeşitlilik korunarak çevre dostu bir üretim modeli uygulanacaktır. Proje kapsamında 150 kişiye, azaltılmış toprak işleme, organik tarım, iyi tarım uygulamaları, toprak verimliliğinin artırılması gibi konularda 62 saat teorik eğitim verilmiş olup, demonstrasyon parseli kurularak yetiştiricilik ile ilgili uygulamalı eğitimler devam edecektir. Proje ile Akçabelen Mahallesi üreticileri, toprak verimliliğini koruyarak, atadan kalma tohumları ile geleneksel yöntemlerle fasülye üretiminin sürdürülmesini sağlamış olacaklardır. Proje hedefleri arasında; güvenli ve sağlıklı ürün elde ederek, coğrafi işaretleme ve markalaşmayla birlikte, ürünün paketlenmesi, Pazar araştırmalarının yapılması, ulusal ve uluslararası düzeyde tüketicilere tanıtılması olacaktır. Coğrafi etiketleme ile ilgili olarak Türk Paten Enstitüsü’ne başvuru sağlanmış olup nihai sonuç beklenmektedir. Proje kapsamında bir adet fasülye eleme ve tasnif makinesi alınacak ve kadın istihdamı sağlanacaktır. Kurum olarak ortağı olduğumuz ve öncülüğünü yaptığımız proje ile bölgemizde marka olma yolunda üreticilerimize her türlü desteği vermek, vizyon ve misyonumuz olmuş ve olmaya devam edecektir. Umarım, yerel bir değerimiz olan Akçabelen Şeker fasülyesi bu ve benzeri çalışmalarla hak ettiği değeri yakalar ve üreticilerimizin de yüzünü güldürür” dedi.



Proje dünyada 127 ülkede uygulanıyor


Birleşmiş Milletler SGP GEF Küçük Destekler Programı Türkiye Koordinatörü Gökmen Ergun da, desteklenen programın dünyanın 127 farklı ülkesinde uygulandığını, bu ülkelerde Türkiye’de de destek verilen bu programın bir benzerini bulabilmenin mümkün olduğunu dile getirdi. Ergun, “Bunların hepsi bize doğayla barışık bir üretim biçimini geleceği taşımak için iyi bir yapı taşları oluşturuyor. Eğer biz bu yapı taşlarını, düzgün bir şekilde koruyabilirsek ve koyduğumuz taşları neyin üzerine koyduğumuzu, ne diye koyduğumuzu bilirsek bu konuda başarıyı yakalamış oluruz”diye konuştu.


Bu projenin neden küresel ölçekteki bir program tarafından desteklendiğini de anlatan Ergun, “Böyle bir kendi kendimizi yetme şansı, yani dışarıdan hiçbir beslemeye, satın almaya ihtiyaç olmadan kendimize ait bir ürünü bir kere geleceğe taşıyarak kendimizi güvence altına alıyoruz” dedi.


Bu ürünün üretilmesinde çiftçilerin atalarından aldıkları bilgiyi kullandığını vurgulayan Ergun, çiftçilerin zihnindeki bu değerli bilginin kendilerini geleceğe taşıyacağını belirterek, “Yarın bir gün bizim karnımızı doyuran, bizim her türlü bağımsız bir ülke olmaya devam etmemize de vesile olacak. Bir başka aşaması; sosyal olarak bizi birbirimize bağlayacak, kadınlarımızın aktif olarak böyle bir çalışma içine katılması, etkin olması toplumdaki rollerinin güçlenmesine katkı sağlayacak ve çok daha önemlisi bizi ekonomik olarak daha az kırılgan hale getirecek. Diğer önemsediğimiz konu; küresel çevre fonunun küçük destek programları ile biz çevreyi korumak istiyoruz. Çevrede tarımın ciddi bir baskısı var, kullanılan araziler hem ülkemizde, hem dünyada küçük ve kendine yeten arazilerden vazgeçilmeye, böyle uçsuz bucaksız kocaman makinelerin çalıştığı, insanın fazla aktif olmadığı, çok fazla gübre ve kimyasal kullanılan bir üretim biçimine doğru dünya evriliyor. Biz bunun içerisinde, yani gerçekten canlı doğayla dost, kimyasalları gübre vesaireye daha az muhtaç olan bir ürünü yaşatabilirsek, bu konudaki bütün bağımlılıkları da sırtımızdan atmış olabiliriz. O yüzden bu projenin çok ciddi ve önemli bir proje olduğunu söylemek istiyorum. Bu proje etrafında bizleri birleştirdiği için kooperatifimize, başta çiftçilerimiz olmak üzere, desteğini esirgemeyen uzmanlar ile bu projenin arkasında duran büyüklerimize, yöneticilerimize canı gönülden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Toplantıda, konunun uzmanı olan akademisyenler de konuşmalarında fasülye üretimine yönelik sunumlarını gerçekleştirdi. Programın sonunda, verilen eğitimlerin tamamlanmasının ardından sertifika almaya hak kazanan yöredeki üreticilere belgeleri katılımcılar tarafından verildi.


Toplantıya, Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nden akademisyenler, daire amirleri, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Öldürüp gömmüşlerdi, adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2’si tutuklandı, 6’sı serbest kaldı Sakarya’da 20 gündür kayıp olarak aranan ve ağaçlık alanda toprağa gömülü halde bulunan şahsın ölümüne ilişkin adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2’si tutuklanırken, 3’ü adli kontrolle 3’ü savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Alınan bilgiye göre, 11 Nisan gününden sonra kendisinden haber alınamayan yabancı uyruklu Mohammed Azeez Mahdi Mahdi için yakınları kayıp başvurusunda bulundu. Hususa ilişkin inceleme başlatan polis ekipleri, kayıp şahsın bağlantılı olduğu kişilerin ifadelerine başvurdu. Tutarsız ifadeler üzerine sorgularını genişleten ekipler, şahsın öldürülüp Erenler ilçesi Hürriyet Mahallesi’nde ağaçlık alana gömüldüğü bilgisine ulaştı. Bölgede çalışma yapan ekipler, kadavra köpeklerinin yardımıyla Mahdi’nin cesedini buldu. Olay yerine yapılan incelemenin ardından polis ekiplerince Mahdi ile bağlantılı 8 Türk vatandaşını gözaltına alındığı, yabancı uyruklu bir kişinin ise arandığı öğrenildi. Film sahnesi değil tasarlanmış cinayet Mohammed Azeez Mahdi Mahdi’nin yabancı uyrukluları ücret karşılığında taksi minvalinde taşımacılık yaptığı öğrenildi. Çalışmalarını genişleten polis ekipleri, Mohammed Azeez Mahdi Mahdi’nin ölümüne ilişkin detayları ortaya çıkardı. Mahdi’nin kumar mevzusundan kaynaklı alacak verecek meselesi bulunduğu ve alacaklıların öldürülen şahsın taksisine müşteri gibi binerek kafasına sıktıkları öğrenildi. Evli ve 3 çocuk babası Mahdi’yi öldüren şüpheliler, daha önceden kiraladıkları atölye tarzı işyerinin arkasındaki ağaçlık alana götürerek gömdüğü ve şahsın aracını satmaya çalışırken yakalandıkları ortaya çıktı. 2 tutuklama Olaya ilişkin gözaltına alınan şüphelilerden iş yerinin sahibi H.B. (43), Y.Ö. (28), U.A. (40), E.K. (30), Ö.C. (43), K.B. (16), E.S. (21) ve S.T. (30) emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Bahse konu olan olaya ilişkin bir yabancı uyruklu şahsın ise arama çalışmalarının devam ettiği öğrenildi. Hakim karşısına çıkan şüphelilerden H.B. (43) ve E.S. (21) ’Kasten adam öldürme’ suçundan tutuklanırken U.A. (40), E.K. (30), ve Ö.C. (43) adli kontrolle K.B. (16), Y.Ö. (28) ile S.T. (30) savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Ankara Ticaret Bakanlığı: "İsrail ile ihracat ve ithalat tamamen durduruldu" Türkiye, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ve insani yardımları engellemesi üzerine, İsrail’le tüm ihracat ve ithalat işlemlerini durdurma kararı aldı. Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, "Bilindiği gibi, İsrail’in Filistin’e yönelik uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırı saldırıları neticesinde bugüne kadar 15 bini çocuk, 35 binden fazla Filistinli sivil hayatını kaybetmiş, yaklaşık 78 bin Filistin vatandaşı ise yaralanmıştır. Türkiye 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana çatışmaların durdurulması, insani kayıp ve fiziki yıkımın engellenmesi, kalıcı ateşkesin sağlanması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için en üst düzeyde girişimlerde bulunmuş, diplomasinin tüm araçlarını kullanmıştır. Ülkemiz ilk günden bu yana Gazze halkının yardımına koşmuş, başta gıda, sağlık ve tıbbi yardım malzemeleri olmak üzere gemiler ve uçaklarla on binlerce ton insani yardımı bölgeye ulaştırmış, binlerce hastayı tahliye ederek bu zor günlerinde Filistinli kardeşlerimizin yanında olmuştur. Bununla birlikte, İsrail’in sebep olduğu katliam, insani felaket ve fiziki yıkım devam etmiş, İsrail Hükümeti uluslararası ateşkes çabalarını karşılıksız bırakmış ve insani yardımları engellemiştir. Türkiye bunun üzerine 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 54 ürün grubunun İsrail’e ihracatını kısıtlamıştır. Alınan bu kararda, İsrail Gazze’de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda ve kesintisiz insani yardım akışına izin verinceye kadar kısıtlama tedbirlerinin yürürlükte kalacağı vurgulanmıştır. Buna rağmen, İsrail Hükümetinin saldırgan tutumunu sürdürdüğü, Filistin’deki insani trajedinin kötüleştiği müşahede edilmektedir” denildi. Açıklamada, “Bu itibarla, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçilmiş, İsrail’le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulmuştur. İsrail Hükümeti Gazze’ye kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye söz konusu yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacaktır. Öte yandan, işgal altında yaşamak zorunda kalan Filistinli kardeşlerimizin bu kısıtlamalardan etkilenmemesi için Ticaret Bakanlığımız ile Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı arasında gerekli çalışmalar koordine edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin haklı davasını desteklemeye devam edecektir” ifadeleri yer aldı.