GENEL - 22 Eylül 2017 Cuma 10:31

Beyşehir Belediyesi, ilçeye tersine göçü toplu konut hamleleriyle başlatacak

A
A
A
Beyşehir Belediyesi, ilçeye tersine göçü toplu konut hamleleriyle başlatacak

Konya’nın Beyşehir İlçe Belediyesi, gurbetten ilçeye tersine göçü hayata geçireceği toplu konut hamleleri ile başlatmayı hedefliyor.

Konya’nın Beyşehir İlçe Belediyesi, gurbetten ilçeye tersine göçü hayata geçireceği toplu konut hamleleri ile başlatmayı hedefliyor.


Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun yaptığı açıklamada, Beyşehir’de geçmiş yıllarda yaşanan gurbete göçü tersi duruma dönüştürmek için yoğun gayret gösterdiklerini söyledi. Beyşehir’in başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yurdun çeşitli illerine geçmişte çeşitli sebeplerle çok büyük göçler verdiğini vurgulayan Özaltun, bunun da ilçe olarak zaman içerisinde giderek azalan bir nüfus tablosuyla karşı karşıya kalmalarına yol açtığını belirtti. Beyşehir’de, dönemlerinde yürüttükleri çalışmalarla nüfusun artan bir trende girmeye başladığına dikkati çeken Özaltun, ilçeye gurbetten tersine göçü yeniden sağlamak için de özellikle yeni toplu konut projelerinin hayata geçirilmesine büyük önem verdiklerini söyledi.


Beyşehir’in yurtiçinde ve Avrupa ülkelerinde çok önemli bir nüfus potansiyeline sahip olduğunu bunun Beyşehir’in çok önemli bir kazanımı olduğunu belirten Özaltun, bunu harekete geçirmek gerektiğini vurguladı.



“Gurbetçiler doğdukları topraklarda toplu konut istiyor”


Bu anlamda, ilçe dışında yaşayan gurbetçilerle yaptıkları her görüşmede, kendilerinden özellikle doğdukları topraklarda toplu konuta yönelik talepler geldiğine dikkati çeken Başkan Özaltun, bu isteklere kayıtsız kalamayacaklarını söyledi. Türkiye’de de ilçelerin en büyük sıkıntısının nüfus kaybı olduğuna vurgu yapan Özaltun, Beyşehir’in dış mahallelerinden yaşanan göçün durması için bundan böyle toplu konut yatırımlarına daha da ağırlık vereceklerini söyledi. Bu konudaki beklentiler için harekete geçtiklerini ve TOKİ Başkanlığı nezdinde kurum olarak girişimlerde bulunduklarına dikkati çeken Özaltun, “Özellikle son dönemde köylerden şehirlere doğru bir nüfus akımı var. Tabi bunun bazı sebepleri var. Ama biz bunun önüne geçebilmek için gerek beldeden, gerekse köyden mahalleye dönüşen yerleşim merkezlerimizi daha yaşanabilir bir hale getirebilmek için kolları sıvamış bulunuyoruz. Beyşehir kent merkezinde artan nüfusla birlikte, doğan konut açığını giderebilmek için birtakım çalışmalar başlattık. TOKİ Başkanlığı ile İlçe Belediyesi olarak ortaklaşa, işbirliği yaparak Beyşehir tarihinde altını çizerek söylüyorum, en fazla toplu konutu son 3,5 yıl içerisinde yaptık. Yaklaşık 500 tane konut Avşar Mahallemizde, 100 adet TOKİ konut ise Huğlu Mahallemizde yükselmeye devam ediyor, yapımları son aşamaya geldi. Bu kapsamda konutlar üretebilmek için Üzümlü Mahallemizde de çalışıyoruz” diye konuştu.



“Beyşehir’in dış mahallelerinde de toplu konut atağı”


Özaltun, “Beyşehir’de, Sadıkhacı Mahallemizde ise tarım köy projesi kapsamında 71 konut inşa edilmesi planlanıyor. Toplu konut yapımı için TOKİ Başkanlığı’na Beyşehir Belediyesi olarak başvuru yaptığımız diğer dış mahallelerimiz ise Çukurağıl, Emen, Karaali, Yeşildağ, Karahisar, Gönen, Damlapınar, Bayat ve Bayındır mahallelerimizdir. Mahalle muhtarlarımıza hep şunu söyledik; ‘minimum 100 tane imza toplayın, gelin, TOKİ’ye müracaat edelim’ İster, köyden, ister beldeden mahalleye dönüşen yerleşim merkezlerimiz olsun biz bu konuda Belediye olarak üzerimize düşen görevi layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Dış mahallelerimizi de aynı kent merkezinde olduğu gibi hayata geçirmeyi planladığımız bu projelerle daha yaşanabilir, cazibe merkezleri haline getireceğiz” ifadelerini kullandı.



Emeklilere yönelik TOKİ talebi


Özaltun, Beyşehir ilçe merkezinde bundan sonraki hedeflerinin ise Esentepe Mahallesinde emeklilere yönelik bir toplu konut hamlesini gerçekleştirmek olduğunu da belirtirken, bu konuda da emekli kesiminden kendilerine yoğun bir talep geldiğine dikkat çekti. Özaltun, “Yapımı bitmek üzere olan yeni Devlet Hastanemizin güneybatı cephesinde TOKİ’ye devri gerçekleşen yaklaşık 100 bin metrekarelik alanda tahmini olarak 450 konut yapımı için çalışmalar devam etmektedir. Burada inşa edilmesi planlanan 75 metrekarelik 2+1 B1 proje tipi konutlarla, emeklilerimizi 20 sene gibi uzun vade imkanlarıyla konut sahibi yapmak istiyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Türkiye’nin en büyüğü: Üretilen çantalar 26 ülkeye ihraç ediliyor Elazığ’daki Organize Sanayi Bölgesi’nde 12 bin metrekare alan üzerine kurulan dünyanın 3’üncü, Türkiye’nin ise en büyük çanta fabrikası, ürettiği çantaları 26 ülkeye ihraç ederek, 700 kişiye istihdam sağlıyor. Elazığlı iş adamı Gürkan Talo, Organize Sanayi Bölgesi’nin 6’ncı bölge teşviklerinden yararlanmasının ardından İstanbul’da bulunan iş yerini Elazığ’a taşıyarak, 12 bin metrekare alan üzerine dünyanın 3’üncü, Türkiye’nin ise en büyük çanta fabrikasını kurdu. Burada üretilen ürünler diğer illere gönderilirken, 26 ülkeye de ihraç edilmeye başlandı. 700 vatandaşa ekmek kapısı olan Türkiye’nin en büyük çanta fabrikasında üretilen ürünler, başta Almanya, Fransa ve Belçika’ya ihraç edilerek Elazığ ekonomisine ciddi bir katkı sağlıyor. Talo Çanta Fabrikası sahibi Gürkan Talo, bundan sonraki hedeflerinin dünyada birinci sıraya yükselmek olduğunu ifade etti. Çanta fabrikasının Organize Sanayi Bölgesi’nde 12 bin metrekare kapalı alanda kurulu olduğunu belirten Talo, ’’Yaklaşık 700 personel ile Elazığ’dan yaklaşık 26 ülkeye çanta ihracatı yapan bir fabrikayız. Kapasite olarak Türkiye’de birinci, dünyada ise 3’üncü sıradayız. Bir rakibimiz Çin’de, bir diğeri ise Pakistan’da var. Onların dışında dünyada kapasite olarak 3’üncü sırada biz varız. 700 çalışanımızdan 650’si kadın istihdamından oluşmaktadır. Kadınlara istihdamda öncelikli olarak yer vermemizin nedeni ise kadınların iş gücüne olan katkılarında inanılmaz bir bereket gördük. Bundan dolayı da çalışanlarımızın çoğunluğunu kadın tercih ettik. Bu fabrikada kedi çantasından kadın kol çantasına, seyahat çantasından elbise çantasına, kısaca çantayla ilgili bütün ürünlerin üretimini gerçekleştiriyoruz. Elazığ’da üretmiş olduğumuz çantalarımızı dünyanın üç kıtasına yollamanın gururunu yaşıyoruz. Bütün lojistik merkezlere Elazığ müthiş derecede yakın konumda. Elazığ’a yatırım yapmamızın en büyük nedenlerinden bir tanesi de 6’ıncı bölge teşviklerinden yararlanmasıdır. 6’ncı bölge teşviklerinden faydalandığımız için imalatımızı İstanbul’dan Elazığ’a taşıdık. Bundan dolayı da çok memnunuz. Bundan sonraki hedeflerimiz, nasip olursa dünyada birinci olmayı planlıyoruz. Şu anda ilk üç firma arasındaki üretimlerde çok büyük farklılıklar yok, ulaşılabilir bir fark var. Nasip olursa bu gururu Elazığ’a kavuşturacağız” dedi.
Eskişehir (ÖZEL) Toz bulutları oto yıkamacılarda yoğunluk oluşturdu Eskişehir’de yazın beklenenden erken gelmesi ve toz bulutlarının oluşması, kentteki oto yıkamacılarının yoğunluğunun artmasına sebep oldu. Kurak geçen mevsimler sebebiyle yağışların azalması ve toz bulutlarının ortaya çıkması, oto yıkamacılarda yoğunluğa neden oldu. Oto yıkama işletme sahibi Fahri Toğrul, yazın erken gelmesinin işlerini hareketlendirdiğini, ancak toz bulutlarının yıkama sonrası araçların tekrar kirlenmesine neden olduğunu ifade etti. Toğrul, ücretlerin yılbaşından bu yana değişmediğini de söyledi. Ortalama bir araba yıkama süresinin bir saat olduğu söyleyen Fahri Toğrul, “Bir araba yıkaması tek kişiyle bir saat sürüyor, ekip çalışması olduğu zaman süre çok daha azalıyor. Mevsim değişikliği var, ama bu sene yağış da olmadı. Bahar mevsimi kurak geçiyor, yaz erken geldi. Bizim işimiz de yazları daha çok yoğun oluyor, kışın işlerimiz pek olmuyor. Ülkemizde toz bulutu da vardı, toz bulutunun gitmesiyle beraber işlerimiz biraz açıldı. Eski işlerimize kıyasla artık eskisi gibi işlerimiz olmuyor, ama havaların ısınmasıyla birlikte şu anda bir hareketlilik başladı. Toz bulutu geldiği zaman, arabaları yıkadığımızda bile bir saat içerisinde tekrar toza bürünebiliyordu, bundan dolayı bir gün yıkadığımız arabayı ertesi gün tekrar yıkadığımız da olmuştu. Temmuz ve ağustos ayları bizim genel olarak sezonumuz. Sezondan önce de bayram var, sezonun iyi geçmesini umuyoruz. Ücretlerimiz de yılbaşından bu zamana kadar değişmedi, 300 lira ile devam ediyoruz. Bir saat temizliğe baktığımızda 300 lira iyi para. Yaz sezonunda günde 20 ila 30 araba yıkayabiliyoruz, kış sezonunda ise çok daha az” dedi. “Yaz aylarında arabaları bırakıyoruz, daha çok motosiklet kullanıyoruz” Motosikletle temiz ve güzel havanın tadını çıkarttığını belirten motosiklet sürücüsü Ayhan Oğuzhan, “Biz motosiklet sürücüleri olarak zaten kışları kapanıyoruz, bu aylar bizim aylarımız. Bu sene yaz erken geldi biz de piyasaya daha erken çıktık, uzun bir yaz bekliyoruz inşallah. Şehir içinde daha fazla kullanıyoruz, ama şehir dışına da çıkıyoruz. Çok fazla kirleniyoruz tabii, özellikle bahar aylarında daha fazla toz ve sinek kirliliği oluyor motorlarda biz de bu vesileyle yıkamaya getiriyoruz. Toz ve sinek kirliliği nedeniyle sık sık yıkama ihtiyacı duyuyoruz. Bu aralar çok fazla toz ve yağmur geçişleri var bu yüzden haftada ya da 10 günde bir motoru yıkıyoruz” ifadelerine yer verdi. Motosiklet sürücüsü Oğuzhan, kış aylarında genellikle yollara çıkmadıklarını ancak bu sene yazın erken gelmesinden dolayı daha erken yollara çıktıklarını belirtti. Şehir içinde ve dışında arabadan daha çok motosiklet kullandığını dile getiren Oğuzhan, güzel havaların tadını çıkarttığını söyledi.