EKONOMİ - 23 Mart 2018 Cuma 17:57

PANKOBİRLİK Genel Başkanı Konuk: “Özelleştirmeye karşı değiliz”

A
A
A
PANKOBİRLİK Genel Başkanı Konuk: “Özelleştirmeye karşı değiliz”

AK Parti Karaman Milletvekili ve Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİRLİK) Genel Başkanı Recep Konuk, özelleştirmeye karşı olmadıklarını, şeker fabrikalarının çiftçi kuruluşlarınca işletilebileceğini söyledi.

AK Parti Karaman Milletvekili ve Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİRLİK) Genel Başkanı Recep Konuk, özelleştirmeye karşı olmadıklarını, şeker fabrikalarının çiftçi kuruluşlarınca işletilebileceğini söyledi.


Konya Tarım Fuarı’nda, Konya Şeker A.Ş.’ye ait Torku markasının standını gezerek pancar üreticileriyle bir araya gelen Recep Konuk, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili konuştu. Amerika ve Avrupa’dan örnekler vererek buradaki şeker fabrikalarının tamamının özel sektör eliyle işletildiğini anlatan Recep Konuk, Türkiye’deki şeker fabrikalarının sektörün içindeki kuruluşlar eliyle işletilebileceğini kaydetti. Konuk şöyle konuştu:


“Biz esasen özelleştirmeye karşı değiliz. Devletin gazla, bezle, tuzla olmasının çok sürdürülebilir olduğunu düşünmüyoruz. Yalnız özelliği olan bir özelleştirmenin olmasına da ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Eğer mevcut şekliyle özelleştirilme gerçekleştirilecek olursa, üreticinin içinde olmayan bir yapıyla özelleştirilmesi durumunda bu özelleştirmenin kaos olacağını düşünüyoruz. Sebebini söyleyeyim. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’ndeki şeker fabrikalarının, pancar şekeri işleyen fabrikalarının yüze 100’ü özel sektör işletemediği için kooperatif veya çitçi kuruluşlarına devredilerek tamamı çiftçi kuruluşlarının işlettiği modele dönmüştür. Amerika gibi dünyanın en liberal memleketinde bile eğer şeker pancarı tabiatı gereği özel sektör tarafından işletilememiş ise bu bizim ülkemizde de işletilemez. Zaten Avrupa’da da benzer gelişmeler başlamış. Başta Almanya’da yüzde 80’e, Fransa’da yüzde 80’in üstüne çıkarak bugün kooperatif kuruluşlarına, çiftçi kuruluşlarına bu üretim devredilmiş. Hatta İngiltere’de ve Hollanda’da da bu çiftçi kuruluşlarının işletme kabiliyetleri yüzde 100’e çıkmıştır. Bizim ülkemizde de olması gereken budur.”



“Şekeri, şeker pancarını ve gıdayı başka ellere mahkum etmeyiz”


Üreticinin içinde olmayacağı sanayinin işlemeyeceğini dile getiren Recep Konuk, şekerin stratejik bir ürün olduğunu vurguladı.


Konuk, fabrika uzaklaştıkça şeker pancarında nakliye fiyatının artacağını ve üreticinin bu ürünü yetiştirmekten vazgeçeceğini ifade ederek, “Birim alanına 1 hektardan yaklaşık 75 ton şeker pancarı üretilir. Aynı 1 hektar araziden yaklaşık 4 ton ayçiçeği üretilir. Sadece ikisiyle mukayese ederek derdimi daha doğru anlatabilirim. Bu 1 hektar arazideki şeker pancarını bulunduğunuz bölgeden bir başka bölgeye transfer etmek isterseniz gelirinizin mesela Trakya’ya transfer ettiğinizi düşünün, gelirinizin yüzde 120’sini nakliye olarak ödemek durumundasınız. Yani şeker pancarı yetiştirildiği yerden uzaklaştıkça ekonomik değerini kaybeder. Gelirinizin yüzde 120’sini yani gelirinize ilave cebinizden para koyarak bir başka fabrikaya transfer edebilirsiniz. Aynı ayçiçeğini aynı bölgeye transfer etmek isterseniz gelirinizin yaklaşık yüzde 10’unu ödemek durumunda kalırsınız. İkincisi bu ürün başka bölgelerle transfere tabii tutulduğu zaman bu ürünün tabiatı gereği münavebe bozulur. Münavebe bozulduğu zaman halk tabiriyle pancar kanseri tarlalarda başlar ve pancar üretemezsiniz. Bunu niye söylüyorum, bunu şunun için söylüyorum. Ürünün başka bir yere transferi bir sonraki yıla saklama veya farklı farklı fabrikalara verme şansı olmadığı için ürün bulunduğu bölgedeki fabrikaya mahkumdur. Eğer bölgenin fabrikası tek alıcıysa ve özel sektörse elbette özel sektör haklı olarak karını maksimize etmek için elinden geleni yapacaktır. Tek taraflı kar anlayışı da bu çiftçiyle sanayicinin birlikte yürümesine engel olacaktır. Bu şuna benziyor. Bir hayvan pazarında bir tane alıcı var. Herkes o hayvan pazarına her daim aynı hayvanı getirir mi tek alıcıdan dolayı? Getiremez, orada rekabet olmaz. Ürün rekabetini kaybeder. Şeker pancarının da rekabeti tek alıcıdan dolayı kaybolur. Dolayısıyla zamanla bu üretim düşer. Bunu ben söylemiyorum, test edilmiş. Nerede test edilmiş? Birleşik Devletler’de test edilmiş. Fransa’da, Almanya’da, Hollanda’da, İngiltere’de, Polonya’da test edilmiş. Hepsinde benzer sonuçlarla karşılaşıldığı için hızla üretici kuruluşları ihdas edilerek kooperatifler veya çiftçi kuruluşları oluşturularak bu şeker sanayinin işletilmesi üretenle sanayi birlikte işletecek bir modele evrilmiştir. Biz de bugün yarın geç olmadan benzer modellere evirerek Konya’da, Kayseri’de, Amasya’daki örneklerin varsa aksak bir tarafı onları da izale ederek bu modelle ülkemiz için çok kıymetli olan, çok değerli bulduğumuz stratejik bir ürünü, şekeri ve şeker pancarını özellikle gıdayı başka ellere, yabancı ellere mahkum etmeyiz diye düşünüyorum” diye konuştu.



“5 yıllık süreç yarın varılacak bir süreçtir”


’Özelleştirmeye ilişkin ihale şartnamesi hazırlanırken PANKOBİRLİK’ten bir görüş alındı mı? Çünkü 5 yıl sonra fabrikaların kapanıp kapanmayacağı da belli değil, bunun da garantisi yok. Pancarı bir başka bölgeden alma maddesi de var. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz’ şeklindeki soruya ise Konuk, “Bunun tekrar gözden geçirilmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Konuk açıklamasını şöyle sürdürdü:


“Öncelikle şunu söyleyeyim o yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Bir başka bölgeden bir başka bölgeye şeker pancarının transferinin münavebeyi bozacağını biliyoruz. Dolayısıyla da bozulmuş münavebeyle de ürünün üretme şansı yok. Ürünün hayatiyetini sürdürme şansı yok. Bizim vizyonumuzla çok örtüşmediğini düşünüyorum. 5 yıllık süreç yarın varılacak bir süreçtir. 5 yıl sonrasının açıklaması yok. Yani 5 yıl sonra bu ürünün az önce söylediğim kaygılardan dolayı karşılaşacağı sorunları çözeceği yeni yılları yok diye düşünüyorum. Dolayısıyla bunun tekrar gözden geçirilmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri Liseliler buluştu Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu; Kayseri Liseliler Derneği’nin düzenlediği Kayseri Liseliler Buluşması etkinliğine katılarak dernek üyeleri ile bir araya geldi. Kayseri Lisesi’nden mezun olduğu için son derece mutlu olduğunu dile getiren Başkan Palancıoğlu sözlerine şu şekilde devam etti; "Yurt dışında böyle kadim okulların mezun dernekleri çok yaygın şekilde faaliyet gösteriyor. Dolayısıyla Kayseri Lisesi’nin de böyle bir derneğinin olması son derece önemli. Türkiye’de en çok okul yapan belediye olarak eğitime oldukça önem veriyoruz. Son 5 yıl içerisinde ilçemize toplam 21 adet okul kazandırdık. Bu okulların içerisinde Türkiye’ye örnek olacak, inşallah yüz yıl sonra da Kayseri Lisesi gibi hatırlanacak olan Havacılık ve Uzay Bilimleri Lisesi’ni hayata geçiriyoruz. Bu dönem kuracağımız diğer bir okul da Dahiler Koleji olacak. Üstün zekalı öğrencilerin eğitim alacakları, Türkiye’nin yüz yılına hitap edecek projelerin ve gençlerin yetiştiği güzel bir okul olacak." Kayseri Lisesi Dernek Başkanı Ömer Uzunoğlu ve Kayseri Lisesi Derneği Onursal Başkanı Mehmet Savruk, Kayseri Lisesi’nden mezun olan Başkan Palancıoğlu’na destekleri için teşekkür etti. Kayseri Liselileri bir araya getiren etkinlik, Başkan Palancıoğlu’nun Kayseri Lisesi’nin eski mezunlarından Mehmet Çanakçıoğlu’na plaket takdim etmesiyle sona erdi.
Muğla Muğla Büyükşehir’in Oyuncak Kütüphanesi çocukların yüzünü güldürüyor Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin çocuklarda fırsat eşitliği sağlamak amacıyla hayata geçirdiği oyuncak kütüphanesi ve eğitim merkezi çocukların yüzlerini güldürüyor. Oyuncak Kütüphanesinden faydalanan annelerden Rabia Erdoğmuş “Oyuncak kütüphanesi çocuklarımıza çok büyük katkı sağladı. Oyuncak kütüphanesinin çocuğuma katkısı olduğuna inanıyorum. Buradan çok memnunuz” dedi. Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi içerisinde açılan Oyuncak Kütüphanesi çocukların uğrak yeri olmaya devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Oyuncak Kütüphanesi projesi ile her çocuğun oyuncağa ulaşabilmesini hedefliyor. Büyükşehir Belediyesi oyuncak kütüphanesi dört bölümden oluşuyor. Oyuncak kütüphanesinde kütüphane mantığı ile çocukların oyuncakları belli bir süreliğine alıp oynadıktan sonra geri iade edebileceği birinci alan, birlikte eğitim ve etkinliklerin yapılacağı ikinci alan, psikolojik danışmanlık, oyun terapisi verilecek üçüncü alan, ihtiyaç sahibi ve depremzede çocuklara verilmek üzere bağışların kabul edildiği dördüncü alan bulunuyor. Çocukların psikolojik, sosyal ve diğer alanlarda gelişimlerine katkıda bulunmak, her çocuğun her oyuncağa erişimini sağlamak, engelli bireyler içinse benlik kaygısı, baş etme becerileri kazandırmaya yönelik bir organizasyon olan Oyuncak Kütüphanesi Projesi yerel yönetimlerde bir ilk olma özelliğine sahip. Muğla Büyükşehir Belediyesi Oyuncak Kütüphanesinden faydalanan annelerden Rabia Erdoğmuş “Burada çocuklarım parmak boyama, sulu boya ve farkla değişik etkinlikler yapıyor. Oyuncak kütüphanesi çocuklarımıza çok büyük katkı sağladı. Çocuklar bir arada olunca öğrenmeleri daha kolay oluyor. 5-6 aydır buraya gelip gidiyoruz. Çocuğuma da katkısı olduğuna inanıyorum. Buradan çok memnunuz” dedi.