GENEL - 17 Temmuz 2018 Salı 14:31

Temel Seviye Tahkik Kursu’nu tamamlanı

A
A
A
Temel Seviye Tahkik Kursu’nu tamamlanı

Selçuk Üniversitesi İmam Matüridi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ve Hayra Hizmet Vakfı iş birliğinde düzenlenen “Temel Seviye Tahkik Kursu”nu başarıyla tamamlayan 30 kursiyere sertifikaları verildi.

Selçuk Üniversitesi İmam Matüridi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ve Hayra Hizmet Vakfı iş birliğinde düzenlenen “Temel Seviye Tahkik Kursu”nu başarıyla tamamlayan 30 kursiyere sertifikaları verildi.


Selçuk Üniversitesi Senato Salonunda düzenlenen belge takdim töreni, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin yaptığı konuşmada, İslam dünyası ve insanlığın günümüzde çok önemli inanç ve düşünce sorunları yaşamakta olduğunu, bu anlamda yazma eserler ve tahkik konusuna ayrı bir önem verdiklerini ifade etti. Sorunların çözümünde tek güç ve kaynağın İslam olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şahin, “İslam’ın orijinal eserlerine günümüzün yorumuyla dönmemiz gerekiyor. Taklitle sadece orijinal eser, düşünce ve görüşleri bugüne aktarmak yetmiyor. Bugünün yorumunu da kendimiz katmamız gerekiyor ve tüm bilimleri de harcı merc ederek bunu sağlamamız gerekiyor. O açıdan bir üniversite çatısı altında İmam Matüridi Uygulama ve Araştırma Merkezi büyük önem arz ediyor. Çünkü her bilim dalı burada yer almaktadır. Hemen hemen her alanda bilim insanı burada mevcut. Ortaklaşa çalışmalar farklı düşünce, fikir, görüş ve algıları ortaya koyacaktır. Geçtiğimiz aylarda Özbekistan ziyaretimiz gerçekleşti. Özbekistan’daki bazı üniversitelerle anlaşma, görüşme ve protokollerimiz oldu. Kütüphane ve üniversiteleri gezdik. Yazma eserleri gördük. Bugün ismini hayırla yad ettiğimiz İmam Buhari, İmam Matüridi Türbelerini ziyaret ettik. Uluğ Bey Rasathanesi’ni ziyaret ettik. Bin yıla varan önde olduğumuz alanlar var ama Batı dünyasından en az 500 yıl önce bugünkü modern bilim algısının temelleri orada atılmış. Batı dünyası ‘biz bunu bulduk’ diye ortaya koyduğu birçok bilgi ve veriyi başta Endülüs, Özbekistan, Buhara, Semerkant olmak üzere Müslümanlardan almıştır. İşte bizim kaynak eserlere, yazma eserlere dönmemiz gerekiyor ve onun yolu da bu tür çalışmalardan geçiyor” diye konuştu.



“Rektör Şahin, “Çekirdek tohuma dönüştü ve toprağa düştü”


Prof. Dr. Şahin, Selçuk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nin kuruluşunun birinci yılını tamamladığını, akademik kadroyu oluştururken belirli hassasiyetlere dikkat ettiklerini aktardı. İslami İlimler Fakültesi’ni “Çekirdek tohuma dönüştü ve toprağa düştü” ifadesiyle betimleyen Prof. Dr. Şahin, “İnşallah bundan sonra da çok güçlü bir meyve ağacı oluşacak. Bu güçlü ağaç, bundan sonraki nesillere de meyvesini sunacak şekilde büyümeye, gelişmeye devam edecek. Günümüz dünyasında Müslümanlar ve insanlık çok büyük inanç ve düşünce sorunları yaşamaktadır. Bunun çözümü de sadece İslam’dadır. İslam’ın da orijinal kaynaklarını, günümüzün yorumuyla değerlendirmekten geçer. İşin özü budur. Bu çerçevede yapılacak her türlü çalışmaya Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü olarak ve sonrasında da Mustafa Şahin olarak elimizden geldiğince hizmet etmeye, katkı sağlamaya devam edeceğiz. Tahkik kursunun düzenlenmesinde emeği geçen ve katkı sağlayan tüm hocalarımıza, vakıf yöneticilerimize, Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğümüze, kursiyerlere teşekkür ediyorum, bu konuda kendinizi geliştirdiniz, gerçekten çok önemli. Çok az sayıda insan var ciddi manada tahkikte bulunabilecek. Sayılarınızın artması lazım, var olanların kalitesinin artması lazım. Bilinen ve aranan insanlar haline gelmeniz gerekiyor” dedi.



“Çalışmalar için iyi bir altyapı ve birikime sahip olmak gerekir”


Selçuk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seyit Bahcıvan, 1982 yılından bu yana tahkik alanında çalışmalarına devam ettiğini belirterek, alana ilişkin anekdotlarını katılımcılarla paylaştı. Rektör Prof. Dr. Mustafa Şahin’e, Selçuk Üniversitesi İmam Matüridi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni kurmasından dolayı teşekkür eden Prof. Dr. Bahcıvan, “Tahkik işi orijinal bir tarihi eserin orijinal yapısını koruyarak vücuda tekrar getirme meselesidir. Alanda, eser hangi konudaysa o alanda çok iyi bir altyapı ve birikime sahip olmak gerekir” ifadelerini kullandı.



“Arkadaşlarımızın güzel eserler ortaya çıkaracaklarına kaniyiz”


Selçuk Üniversitesi İmam Matüridi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Recep Tuzcu, Rektör Prof. Dr. Şahin’in İmam Matüridi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni açarak, kendilerine Hanefi ve Matüridi gelenekte bir vizyon yüklediğini söyledi. Bu çerçevede bu geleneğin eserlerini de günümüz dünyasına kazandırmak üzere, eserler bağlamında bu kursu düzenlediklerini dile getiren Doç. Dr. Tuzcu, “Arkadaşlarımız güzel bir temel eğitimden geçti. İnşallah kendi sahalarına ait daha güzel eserler ortaya çıkaracaklarına sonsuz kaniyiz. Programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.


Hayra Hizmet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Varol, vakıf olarak eğitim ve öğretimin yanında olduklarını belirterek, kursun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.


Açılış konuşmalarının ardından, protokol üyeleri tarafından kursiyerlere sertifikaları takdim edildi. Sertifika törenine, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut, Konya Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Göktepe, Selçuk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seyit Bahcıvan, Selçuk Üniversitesi İmam Matüridi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Recep Tuzcu, Hayra Hizmet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Varol, öğretim üyeleri ile kursiyerler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye’de konser verecek olan Kızılordu Korosu’na protesto Çoğulcu Demokrasi Partisi, önümüzdeki günlerde Türkiye’de konserler verecek olan Kızılordu Korosu’nu protesto etti. Çeşitli pankart ve dövizlerin açıldığı eylemde konuşan partinin Genel Başkanı Faruk Arslandok, "Bu yas ve anma günlerine denk gelen tarihlerde, soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" dedi. Çoğulcu Demokrasi Partisi, Mayıs ayında Türkiye’de konserler verecek olan Rus Kızılordu Korosu’nu, Kırım Tatar ve Çerkez halklarının sürgün ve soykırım kurbanlarını andığı günlerde konser vereceği gerekçesiyle protesto eylemi düzenledi. Beyoğlu’nda düzenlenen eylemde ’Kanımızı içtiniz, hiç olmazsa yasımıza saygı gösterin’, ’Kafkasya ve Kırım Yas Tutarken Kızılordu Baykuşları Çatımızda Ötemez’ gibi yazıların olduğu dövizler ve pankartlar açılarak koro için tepki gösterildi. "Soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" Konuya ilişkin açıklama yapan Çoğulcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Faruk Arslandok, "Çerkes’ler ve Kırım tatarları Rus çarlığı tarafından anayurtları işgal edilmiş, Rus çarlığı ve Sovyet Rusya tarafından farklı zamanlarda soykırıma ve sürgüne uğratılmış iki halktır. Çerkes’ler Rus Çarlığı’nın anavatanlarını işgal girişimine karşı 101 yıl yurtlarını ve özgürlüklerini korumak için, bu orantısız güce karşı destansı bir özgürlük mücadelesi vermişlerdir. Bu mücadele sırasında Rus Çarlığı’nın devasa imparatorluk ordusu orantısız bir güçle, yurdunu ve özgürlüğünü savunan Çerkes halkına acımasız bir soykırım uygulamıştır. Bu yıl da, Çerkes’ler ve Kırım Tatarları, önceki yıllarda olduğu gibi Soykırım ve sürgün anmalarına hazırlanırken çok talihsiz bir gelişme gündeme gelmiştir. Rus Kızıl Ordu Korosu’nun tam da bu anma tarihlerine denk gelen bir organizasyonla, 14 - 25 Mayıs tarihleri arasında, ülkemizde bir dizi konser vereceği duyurulmuştur. Çerkes ve Kırım Tatarları için çok büyük anlamı olan bu yas ve anma günlerine denk gelen tarihlerde, soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" ifadelerini kullandı.
Mersin Volkan Demirel: "İstifa etmek istedim, etmem de gerekiyordu ama olmadı" Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel, Başakşehir mağlubiyeti sonrası yaptığı açıklamada, bütün sorumluluğun kendisine ait olduğunu belirterek, ""İstifa etmek istedim, etmem de gerekiyordu ama olmadı"" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Hatayspor, Mersin Stadyumun’da oynan karşılaşmada Başakşehirspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılama sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel, alınan sonuca rağmen oyuncularının hem bugünkü maçta hem de geçen haftaki Antalyaspor maçında ellerinden gelen mücadeleyi yaptıklarını vurguladı. Demirel, "Bu hafta pozisyona dahi girmeden iki farklı üstünlük kurdular. Son yaptığımız değişikliklerle Dadashov’un golü ve sonra yine hem maçın başındaki pozisyonlar hem de gollerden sonraki pozisyonlarda alabileceğimiz maçı ne yazık ki mağlup olarak yine hanemize sıfır puanla bir sonraki haftaya taşıyoruz" diye konuştu. "Bu takımı kuran benim, sorumluluk bana ait" Antalyaspor maçının da aynı şekilde, Antalyaspor’un herhangi bir pozisyonu olmadan yine iki şutla bittiğini kaydeden Demirel, "Bu hafta da aynı şekilde. Yani şunu demek istiyorum. Oyuncular ellerinden gelen mücadeleyi yapıyor. Biz genç bir takımız. Türkiye ligini bilmeyen oyunculardan kurulu bir takımız. Bunları neden söylüyorum? Son dakika 2-1, bütün herkes gitmiş. Orada bile pas yapmaları aslında ne kadar bu lige yabancı olduklarını ya da ne kadar genç olduklarını gösteriyor. Tecrübeli olmadıklarını gösteriyor. Bunu da söylüyorum hep. Bu takımı kuran benim, sorumluluk bana ait. Ama elimizden geldiği kadar bu sene sezon başından beri ettiğimiz bir çok mücadele var. Bu 4 maçta da saha içinde yine elimizden gelen mücadeleyi vermek istiyoruz, vereceğiz de. Kimsenin şüphesi olmasın. Ama sonucunda inşallah hakkımızda, tüm herkes için bunun altını çizerek söylüyorum. Tüm herkes için inşallah en hayırlısı olur. Ama biz elimizden geldiği kadar 4 hafta boyunca ligde kalmak için mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Bu takım düşecekse, bütün sorumluluk bende" Volkan Demirel, ilk gol öncesi yaşanan pozisyondaki penaltı itirazıyla ilgili bir soruya ise şu şekilde yanıt verdi: "Bu da bizim tecrübesizliğimizi gösteriyor. Çünkü mesela evet penaltı pozisyonunda biz itiraz ediyoruz ama takım o ara yine bir durdu. Sonrasında atılan bir uzun top, indirilen top ya da şut attıklarından sonra direğe çarparak gol olan bir pozisyon. Yani aslında futbol detaylarda gizli. Ama tabii ki bunu kimseye anlatamıyorsunuz. Futbol biraz ülkemizde at gözlüğü ile izlendiği için herkes olan duruma veya olan skora göre, her şey sonuç odaklı olduğu için ülkemizde, o yüzden diğer detayları görmekten, düşünmekten, konuşmaktan çekiniyoruz. Ben yine söylüyorum. Ben bunların arkasına sığınmıyorum. Eğer bir pasta varsa ve bu takım düşecekse bütün sorumluluk bende. El kaldırıyorum. Ama bu takım düşmeyecekse, ligde kalacaksa da pasta ortada isteyen istediğini yiyebilir. Ne olduğunu, ne bittiğini biz biliyoruz, oyuncular biliyor, çalışanlar biliyor, personel biliyor. Evet, bu takım burayı hak etmiyor ama dediğim gibi tecrübesizliğimiz, gençliğimiz, yeni kurulmamız ve birçok engele rağmen mücadele etmemiz bizi ne yazık ki buralara getirdi." "İstifa etmek istedim, etmem de gerekiyordu ama olmadı" Mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Demirel, "Belki istifa eder misin, etmez misin, tribünler bağırıyor, haklılar, saygı duyuyorum. Yazıyorlar, haklılar saygı duyuyorum. Ama dediğim gibi bundan sonra, benden sonra buraya 4 maçlık birisi de gelse, belki istifa etmek istedim, etmem de gerekiyordu ama olmadı. Neden olmadığını da yeri gelince konuşuruz. Ama 4 hafta boyunca şimdi ben buradayken takımı bırakmak, tabii ki ’git derlerse’ yine giderim hiç başımın üstünde yerleri var. Hiç öyle bir derdim de yok ama 4 hafta boyunca burada nasıl bir sene bütün mücadeleleri biz verdiysek, bu ekiple çalışanlarla, futbolcularla nasıl bir mücadeleyi verdiysek, bundan sonra da 4 maç vereceğiz. Ondan sonra da oluyorsa olacak, olmuyorsa olmayacak. Oluyorsa da yine dimdik duracağım buraya çıkıp olmuyorsa da yine buraya dimdik çıkacağım. Çünkü bu çocuklar her şarta ve koşula rağmen mücadele ediyorlar. O yüzden saygıyla hak ediyorlar" şeklinde konuştu.
İstanbul Serdar Topraktepe: “Hakem takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandı” Beşiktaş Yardımcı Antrenörü Serdar Topraktepe, hakem Volkan Bayarslan’ın takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandığını söyledi. Topraktepe, Al-Musrati’nin gördüğü kırmızı kartın ise doğru olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Fenerbahçe’ye 2-1 mağlup oldu. Beşiktaş Yardımcı Antrenörü Serdar Topraktepe, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. “Oyuncularıma karakter koydukları için teşekkür ederim” Libyalı futbolcu Al-Musrati’nin 25. dakikada gördüğü kırmızı kartın oyun planlarını değiştirdiklerini dile getiren Topraktepe, “Fenerbahçe’nin bize baskılı başlayacağını biliyorduk. İlk 20 dakikada bunu tahmin ettik. Geçiş oyunlarıyla 20 dakikadan sonra öne taşıyacaktık oyunu ama Al Musrati’nin kırmızı kartı planlarımızı değiştirdi. Sonra mecburen farklı bir oyun oynadık ama 10 kişi olmamıza rağmen ikinci yarı kesinlikle oyunu bırakamayan, sonuna kadar mücadele eden bir takım izledik. Bu Beşiktaş’ın karakterinde var. Oyuncularıma karakter koydukları için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. “Semih kanatta oynamak istediğini söyledi” Serdar Topraktepe, Semih Kılıçsoy ile maçtan önce hangi pozisyonda görev alacağına ilişkin bir konuşma gerçekleştirdiğini belirterek, “Kanatta oynamak istediğini söyledi. ’Devre arasında Muleka ile isterseniz yer değiştirin’ dedim. Ama orada oynamak istiyorum dediği için değiştirmedim” şeklinde konuştu. “Hakem takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandı” Müsabakanın hakemi Volkan Bayarslan’ın takdir haklarını ev sahibi ekipten yana kullandığını savunan siyah-beyazlı çalıştırıcı, “Futbolcularım maç boyunca çok iyi karakter koydu. İkili mücadelelerde çok iyiydik. Hakem 10 kişi kalmamıza rağmen takdir haklarının büyük bölümünü Fenerbahçe’de yana kulandı. En son geri atılan pasta Gedson kaleciyle çarpışıyor, Gedson’a faul veriliyor. Tam atağa çıkacakken durdurulan pozisyonlar var. Kırmızı kart kırmızı ama ikili mücadelelerde biraz daha takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandığını düşünüyorum” diye konuştu. 47 yaşındaki antrenör, Avrupa kupasına gitmek istediklerini ve bu yüzden Türkiye Kupası’nı kazanmak zorunda olduklarını ancak ligi de iyi bir yerde bitirme adına kalan maçlara galibiyet için çıkacaklarını aktardı. Serdar Topraktepe, ayrıca gelecek sezon takımda görev alıp almayacağıyla ilgili yönetimle herhangi bir görüşme gerçekleştirmediğini, camianın içinden gelen biri olarak her göreve hazır olduğunu da sözlerine ekledi.