POLİTİKA - 20 Ekim 2018 Cumartesi 14:49

AK Parti’li Kurtulmuş: “Hükümetin aldığı kararın yerinde olup olmadığına karar verme yetkisi yüksek yargıda değildir”

A
A
A
AK Parti’li Kurtulmuş: “Hükümetin aldığı kararın yerinde olup olmadığına karar verme yetkisi yüksek yargıda değildir”

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, andımız konusunda yüksek yargıya sert eleştiride bulundu.

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, andımız konusunda yüksek yargıya sert eleştiride bulundu. Kurtulmuş, “Bu uygulamayla ilgili olarak hukukun yüksek yargının yapacağı tek şey hükümetin aldığı bu kararın anayasalara uygun olup olmadığıdır. Yoksa hükümetin aldığı kararın yerinde olup olmadığına karar verme yetkisi yüksek yargıda değildir” dedi.


AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından eğitim programının gerçekleştiği otelde düzenlediği basın toplantısında konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, andımız konusunda yüksek yargıya sert eleştiride bulundu. Kurtulmuş, “Okullarda okutulan andımızın kaldırılmasıyla alakalı ilgili 2013 yılında Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından verilen kararın yüksek yargı tarafından Danıştay tarafından bozulması reddedilmesi bu kararın bir şekilde kaldırılması konusundaki karardır. Bunun önümüzdeki günlerde de tartışılacağını görüyoruz. Öncelikle şunu ifade etmek isterim. Biz konunun içerik kısmıyla ilgili tartışmayı bir kenara koyarak konuşmak zorundayız içerik meselesi ayrı bir şey ama buradaki esas mesele siyaseti kim yapacak sorusudur. Halkın oylarıyla seçilmiş olan bir hükümet herhangi bir konuda karar verebilir, uygulamada bulunabilir. Bu uygulamayla ilgili olarak hukukun yüksek yargının yapacağı tek şey hükümetin aldığı bu kararın anayasalara uygun olup olmadığıdır. Yoksa hükümetin alıp kararın yerinde olup olmadığına karar verme yetkisi yüksek yargıda değildir. Demokrasinin temel kurallarından birisi budur” dedi.



“Türkiye’nin bir daha hiçbir şekilde eski dönemlere de dönmeyeceğinin bilinmesini isterim”


Yüksek yargı geçmiş dönemlerde olduğu gibi çok sayıda kararın yüksek yargının bozduğunu başörtü kararını imam hatip liselerinin katsayı kararını hatırlatan Kurtulmuş, "O zaman eski Türkiye’nin alışkanlıkları itibariyle bürokratik oligarşi devreye girmiş. Tam manasıyla jüristokrasi dediğimiz yani yargıç egemenliğine dayalı bir yapının oluşması için birileri düğmeye basmıştır. Türkiye bu anlamda çok mesafe kat etti. AK Parti kurulduğu günden itibaren vesayetlerle mücadele eden bir siyasi parti olarak herkesin kendi işini yapması konusunda büyük bir mücadele verdi. Türkiye’deki sivil ve asker bürokrasi bunun içine Türk Silahlı Kuvvetleri ve yüksek yargı da olmak üzere herkes kendi işini yapacak. Siyaset yapmak siyasetin işidir. Siyasetin dilini ayarlamak da siyasetin işidir. Siyaset değişen şartlara göre değişen konjektüre göre kararını verebilir. Siyasetin ortaya koyduğu kararlardaki kullandığı dile de karar verecek olan yüksek yargı değildir. Aksine o zaman derler ki buyurun Yüksek Yargı siz Türkiye’yi yönetin. Dolayısıyla demokrasinin çok temel prensiplerinden biri olan yargının kendi işini bürokrasinin kendi işini siyasetin kendi işini yapmayı rencide eden bir karar olmuştur. Ve bu anlamda tabiri caizde bu kararıyla yüksek yargı siyaseti imkansız hale getirmiştir. Siyaseti imkansız hale getirmenin kimsenin hakkı yoktur. Türkiye’nin bir daha hiçbir şekilde eski dönemlere de dönmeyeceğinin bilinmesini isterim. Bu anlamda devam eden bir yargı süreci var yapılan itirazlar olacaktır, bunlar bir kez daha gözden geçirilecektir. Bu vesileyle ben bu konunun herhangi bir şekilde siyasi istismar vesilesi yapılmasını doğru bulmam. Bütün siyasi partileri andımızın içeriğiyle ilgili tartışmaya girmek yerine alınan bir hükümet kararına yüksek yargının vermiş olduğu bu kararın demokrasinin ruhunu rencide eden bir husus olduğunun demokrasi bakımından daha doğru olduğu kanaatindeyim. İçerik konusu ise başka bir tartışmadır, onun başka bir şekilde tartışırız. Bu tartışmada herkesin kullandığı siyaset diline de bir şekilde ayar vermesini temenni ediyoruz. Herkesin özenli bir şekilde konuşması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.



“Cumhur İttifakı’nın bir şekilde ruhuna sahip çıkmak Türkiye’nin milli menfaatleri bakımındandır”


Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Numan Kurtulmuş, Cumhur İttifakı’yla ilgili bir soruya ise "Milliyetçi Hareket Partisi’nin FETÖ’ye karşı mücadelede terör örgütlerine karşı mücadelede DEAŞ, YPG’ye karşı mücadelede ayrıca Türkiye’nin temel meselelerinde AK Parti hükümetine vermiş olduğu bu desteği son derece önemli ve anlamlı olduğunu biliyoruz. Ve milli konularda, milli hassasiyetlerimiz noktasında müşterekliğin devam etmenin korumanın da iki parti içinde ama bunun da ötesinde Türkiye içinde çok önemli ve faydalı bir alan olduğuna da inanıyoruz. Yapılan müzakereler de gerek genel başkanlar düzeyinde gerekse bizim gruplar halinde yaptığımız hep bunun altını çizdik. Yani Cumhur İttifakı’nın bir şekilde ruhuna sahip çıkmak Türkiye’nin milli menfaatleri bakımındandır. Ancak AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi programları itibariyle stratejileri itibariyle, öncelikleri itibariyle iki ayrı partidir yani iki farklı parti bir kimlik altında birleşiyor değildir. Dolayısıyla AK Partinin Milliyetçi Hareket Partisi’nin iki farklı parti olarak belli konularda ayrı düşünmeleri kadar da doğal bir şey olamaz. Örneğin af konusunda örneğin emeklilikte yaşa takılanlar konusunda diğer bazı konularda farklı yaklaşımların olması da eşyanın tabiatı gereğidir. Seçim ittifakı da Cumhur İttifakı’ndan ayrı ele aldığımız bir konudur. Cumhur İttifakı’nın ruhunu korumak ama yerel seçimlerde bir işbirliği yapılabilmesi için de samimiyetle bir gayret sarf etme noktasındayız. Bu samimiyetle her iki tarafta bu iradeyi korumaktadır. Bir yol bulunabilir mi bir ittifak imkanı bir iş birliği imkanı olabilir mi bunlarla ilgili olarak görüşlerimizi karşılıklı paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.


Selamlama konuşmasını Konya AK Parti İl Başkanı Hasan Angı’nın yaptığı programda konuşan AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, "AK Parti gördüğünüz gibi her yönüyle, her alanda çalışmalarına hızla devam ediyor. Bizi diğer siyasi partilerden farklı kılan dinamik ve herkesin sahasında yapmış olduğu çalışmalarla her daim aktif ve alandayız. Konyalı olarak AK Partiyi temsilen bu güne kadar bu davada ne kadar hizmet ettiysek bundan sonrası için de daha fazla hizmet etmek için her fırsatta bir arada olmaya çalışmaya Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim kılsın diyerek günümüzün hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.


Numan Kurtulmuş ve beraberindeki heyet, Mevlana Müzesi’ni ziyaret etti. Müze ziyaretinin ardından Tarihi Bedesten Çarşısı’nda esnaflarla bir araya gelen Kurtulmuş vatandaşların sorunlarını dinledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tek gayemiz Batı’nın koşulsuz askeri ve diplomatik desteği ile kontrolden çıkan Netanyahu yönetimini ateşkese zorlamak" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tek bir gayemiz vardır, o da Batı’nın koşulsuz askeri ve diplomatik desteği ile kontrolden çıkan Netanyahu yönetimini ateşkese zorlamaktır. Ateşkes ilan edildiği, Gazze’ye yeterli insani yardım girişine müsaade edildiği durumda amaç hasıl olacaktır” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde MÜSİAD Yönetim Kurulu’nu kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Büyük ve güçlü Türkiye davasının ekonomideki bayraktarlığını yapan MÜSİAD, asrın felaketini yaşadığımız 6 Şubat depremlerinden sonra milletimiz için seferber olmuştur. Bu felakette sadece 53 binden fazla insanımızı kaybetmekle kalmadık, toplam tutarı 104 milyarı aşan devasa faturayla da karşılaştık. 850 bin bağımsız bölüm ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi” dedi. “Tek gayemiz Batı’nın koşulsuz askeri ve diplomatik desteği ile kontrolden çıkan Netanyahu yönetimini ateşkese zorlamak” Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “MÜSİAD ailesini 7 Ekim’den beri Gazze halkına yaptığı yardımlar dolayısıyla tebrik ediyorum. Türkiye Gazze’ye gönderdiği 50 bin tona yaklaşan insani yardım malzemesiyle dünyada ilk sıradadır. İsrail’i ateşkese ve geçişine izin verdiği insani yardım miktarını arttırmaya zorlamak amacıyla ticari olarak bazı tedbirler aldık. İlk etapta 54 ürün grubuna ihracat kısıtlaması getirdik, dünden itibaren de tüm ürünleri kapsayacak şekilde İsrail ile ihracat ve ithalat işlemlerini durdurduk. Bu adımın ortaya çıkaracağı sonuçlarını iş dünyamızla istişare içinde yöneteceğiz. Biz bölgemizdeki hiçbir ülkeyle düşmanlık ve kavga peşinde değiliz. Biz coğrafyamızda çatışma, kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz. Tüm inançlar olarak hep birlikte refah içinde yaşamak istiyoruz. Aldığımız bu kararla Batı’nın üzerimize nasıl saldıracağını biliyoruz. Tek bir gayemiz vardır, o da Batı’nın koşulsuz askeri ve diplomatik desteği ile kontrolden çıkan Netanyahu yönetimini ateşkese zorlamaktır. Ateşkes ilan edildiği, Gazze’ye yeterli insani yardım girişine müsaade edildiği durumda amaç hasıl olacaktır” ifadelerini kullandı. “Enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı adımlar atıyoruz” “Deprem ve bölgesel çatışmalar yanında son 1 yılda ülkemiz ekonomisini etkileyen üst üste üç seçim yaşadık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seçim maratonu milletimizi, ekonomimizi ve iş dünyamızı yormuştur. Türkiye’nin önünde 4 yıllık hazine değerinde seçimsiz bir süre var. 4 yıllık sürede inşallah ekonomideki sıkıntılarımızın çözümü başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanabileceğiz. Orta Vadeli Programı ve 12. Kalkınma Planı’nı geçen sene paylaşmıştık. Üretim, istihdam, ihracat, kaliteli ve sürdürülebilir büyüme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Yol haritamızdan taviz vermeden önceliğimiz olan enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı adımlar atıyoruz. Bugün açıklanan Nisan ayı enflasyon ve dış ticaret verileri Orta Vadeli Program beklentilerimizle uyumludur. Enflasyonda yılın ikinci yarısından itibaren inşallah daha umut verici rakamları göreceğiz. Hayat pahalılığı meselesini popülist politikalar ile sorunu bir süre daha ötelemek yerine, enflasyonu düşürüp kalıcı refah artışı sağlayarak çözüme kavuşturacağız. Bu konudaki samimiyetimizi geride bıraktığımız seçim döneminde açıkça ortaya koyduk. Bizler her zorlukla beraber bir kolaylık olduğuna inanan insanlarız. Pek çok olumsuzluğun üst üste geldiği bu sancılı dönemi atlatacağız. 34 yıldır yol yürüdüğümüz MÜSİAD’ın ekonomi programımızı sahiplenerek bizlere destek vermesini sürdürmesini bekliyorum” şeklinde konuştu.