ÇEVRE - 12 Kasım 2018 Pazartesi 12:40

Akşehir Gölü kurumaktan kurtulacak

A
A
A
Akşehir Gölü kurumaktan kurtulacak

Son yıllardaki yağış azlığı ve bilinçsiz derin kuyu açılmasıyla tamamen kuruma noktasına gelen ve Nasreddin Hoca’nın ‘Ya Tutarsa’ diye yoğurt mayaladığı, dünyaca ünlü tescilli Akşehir Kirazı’na aroma veren Akşehir Gölü, ilçede faaliyete geçen Atık Su Arıtma Tesisinden arıtılan suyun verilmesiyle beslenmeye başladı.

Son yıllardaki yağış azlığı ve bilinçsiz derin kuyu açılmasıyla tamamen kuruma noktasına gelen ve Nasreddin Hoca’nın ‘Ya Tutarsa’ diye yoğurt mayaladığı, dünyaca ünlü tescilli Akşehir Kirazı’na aroma veren Akşehir Gölü, ilçede faaliyete geçen Atık Su Arıtma Tesisinden arıtılan suyun verilmesiyle beslenmeye başladı.


Konya’nın Akşehir ilçesinin simgesi olan Nasreddin Hoca’nın ‘Ya Tutarsa’ diye yoğurt mayaladığı, dünyaca ünlü tescilli Akşehir Kirazı’na aroma veren Akşehir Gölü son yıllardaki yağış azlığı ve bilinçsiz derin kuyu açılmasıyla tamamen kuruma noktasına geldi. 1 Kasım 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kesin korunacak hassas alan olarak ilan edilen Akşehir Gölü, ilçede faaliyete başlayan Atık Su Arıtma Tesisinden arıtılan suyun verilmesiyle beslenmeye başladı. Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, ilçede faaliyete başlayan Atık Su Arıtma Tesisinde incelemelerde bulundu.



“Akşehir Gölü’ne arıtılmış temiz su verilmeye başlandı"


Akşehir Gölü’ne artık arıtılmış temiz bir suyun verildiğini söyleyen Başkan Akkaya, "Avrupa Birliği hibesiyle yaptırılan Atık Su Arıtma Tesisinin tahliye suyunun göle döküldüğü bölümdeyiz. Saniyede 79 litre tertemiz, pırıl pırıl arıtılmış bir şekilde gölümüzü beslemektedir. Bu arıtma tesisimizin kapasitesi ortalama 15 bin metreküp/gündür, bu da dolayısıyla 172 litre/saniye bir debiye tekabül ediyor. Zaman zaman 180 litre, 190 litrelere de ulaşabilecek. Ancak ortalamada 172 litre/saniye debili suyumuz arıtma tesisimizden çıkarak tertemiz bir şekilde Akşehir Gölümüzü besleyecek. İleride kapasite artırımı ile beraber 25 bin metreküp/gün kapasiteye çıktığında ise 254 litre/saniyelik arıtılmış su gölümüzü besleyecek” dedi.


Akşehir Gölü’nün Türkiye’nin en büyük gölü olduğuna dikkat çeken Başkan Akkaya, "Gölümüz alansal olarak Türkiye’nin 3. büyük gölü. Akşehirimizin toplam alanının da yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Gölümüz 1935 yılında tamamen kurumuş, 1969 yılında ise taşmıştır. Bu iki değerden de anlaşılacağı üzere gölümüz zaman zaman kurumuş, zaman zaman taşmıştır. Gölümüzün kuruma nedenlerinden en önemlisi yağışların azlığıdır. Çünkü gölümüzü besleyen öyle büyük su kaynakları yoktur. Gölümüzün kendi içinde küçük kaynakları vardır. Esas gölümüzü besleyen yağmur ve kar yağışlarına bağlı olarak akan dereler ve çaylardır ve yine Afyonkarahisar’a bağlı Eber Gölü’müzde gölümüzü besleyen kaynaklardan birisidir. Yağışların az olduğu dönemde; yağış az, buharlaşma çok olduğu dönemlerde gölümüz tamamen kuruma noktasına gelmiştir. Geçtiğimiz 2008 yılında da hemen hemen yine kuruma noktasında olmuştur. Bu yıl itibariyle de kurumamış ama oldukça küçülmüştür. Bu kurumada en önemli aktör yağışların az olmasıdır. Buna bağlı olarak gölümüzün kuruma sebeplerinden bir tanesi de yer altı suyu kuyularının geçtiğimiz yıllarda kontrolsüz bir şekilde açılması, yine gölümüzü besleyen dereler ve çaylar üzerine gölet ve barajların yapılması diğer nedenler olarak sayılabilir” diye konuştu.



“Gölümüzü kirleten en önemli unsurlardan birisi atık sudur"


Akşehir Gölünün 1992 yılından itibaren kontrol altına alındığını ve o günden bu yana da çeşitli çalışmaların ilgili bakanlıklar tarafından yapıldığını dile getiren Akkaya, 2002 yılında ise Akşehir Belediyesi öncülüğünde Akşehir ve Eber Gölleri Çevre Birliğinin kurulduğunu, birlik başkanlığına da Akşehir Belediyesi seçildiğini söyledi.


Akşehir Gölü’nün atık sular nedeniyle kirlendiğini de ifade eden Başkan Akkaya şöyle konuştu:


"Gölümüzü kirleten en önemli unsurlardan birisi atık sudur. Daha önce Akşehirimizde düzenli bir atık su arıtma tesisi yoktu. Ellili, altmışlı yılların teknolojisiyle çökertme havuzu diyebileceğimiz bir tesis vardı. Ama geçen yıl tamamlanarak hizmet vermeye başlayan ve Avrupa Birliğinden yüzde 94 hibeyle Çevre Bakanlığımızın ihale ettiği, 2007 yılında Akşehir ve Eber Gölleri Çevre Birliğimizin ilk başvuruyu başlattığı Atık Su Arıtma Tesisimiz Akşehir Gölümüze temiz su vermeye başladı. Geçtiğimiz günlerde 1 Kasım tarihi itibariyle Cumhurbaşkanlığımız Kararnamesi ile Akşehir Gölü kesin korunacak alan olarak ilan edilmiş oldu. Bu daha önceki yıllarda yapılan sit çalışmalarının bir sonucudur. Cumhurbaşkanımızın kararnamesiyle 10 bin 614 hektarlık bölümü kesin korunacak alan olarak diğer bir ifadeyle birinci derece sit alanı olarak ilan edildi. Diğer 17 bin 500 hektarlık alanda nitelikli korunacak alan statüsünde değerlendiriliyor. Gölümüzün kurumasını önlemek adına çalışmaları Devlet Su İşleri ve Su Üretimi Genel Müdürlüğümüz devam ettiriyor. Biz de Akşehir ve Eber Gölleri Çevre Birliği olarak onalar bu çalışmalarda katkı veriyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.