GENEL - 03 Eylül 2019 Salı 11:50

Konya’da asırlık gelenek ’tarhana’ mesaisi başladı

A
A
A
Konya’da asırlık gelenek ’tarhana’ mesaisi başladı

Konya’nın Beyşehir ilçesinde aileleri, asırlardır süregelen bir gelenek olan ve kış sofralarının vazgeçilmez gıdası tarhana yapımı telaşı sardı.

Konya’nın Beyşehir ilçesinde aileleri, asırlardır süregelen bir gelenek olan ve kış sofralarının vazgeçilmez gıdası tarhana yapımı telaşı sardı.


Kış öncesi Beyşehir yöresinde aileler, evlerinin önünde imece usulüyle yardımlaşarak tarhana imal ediyor. Uzun ve yorucu bir mesainin ardından hazırlanan tarhanalar kış sofralarını süslüyor. Tarhananın çorbasını da yapan aileler, genelde soba üzerinde ya da yağda kızartarak ceviz, badem, fıstık gibi ürünlerle çerez olarak tüketiyor. Yöre halkı tarhana yapımına başlamadan önce meteorolojik verilere bakarak hareket ediyor, güneşli, sıcak ve havaların yağışlı olmadığı günler bekleniyor. Yaz mevsiminin başlangıcında başlayan ailelerin tarhana mesaisi, hava sıcaklıklarının durumuna göre Eylül ayının ortalarına kadar devam edebiliyor.



Aileler kurumaya bırakılan tarhanaların başında nöbet tutuyor


Tarhana yapımında yoğurt, yarma buğday ve tuz kullanılıyor. Buğday tarhana yapımından bir gün önce ıslatılırken, yoğurtlar ise koyu ayran haline getiriliyor. Ayran kazanlarda tuz da eklenip kaynayıncaya kadar pişiriliyor. Kaynadıktan sonra ise dövme buğday eklenip karıştırılarak pişirme işlemi sürüyor. Koyu kıvama gelince ise soğumaya bırakılıyor. Elde edilen bulamaç el ya da özel makinelerinde yuvarlatılarak şekil verilmek suretiyle kurumaya hazır hale getiriliyor. Yuvarlak şekil verilen tarhanalar daha sonra çitler üzerine serilerek güneşte kurumaya bırakılıyor. Aileler, güneş altında kurutulan tarhanaların başında nöbet bekleyerek kuş ve diğer zararlıların ürüne zarar vermesine engel oluyor. Sıcak havada kurutulan tarhanalar daha sonra sofralarda tüketilmek üzere toplanıyor.


ilçenin kırsal kesiminde yaşayan aileler tarhanayı güneşte kurutma konusunda yer için fazla zorlanmazken, özellikle kent merkezinde yapmak isteyen aileler ise şehirleşme ve toplu konut anlayışının yerleşmesi nedeniyle günümüzde bazı zorluklar yaşıyor. Kurutulacak alanların olmaması nedeniyle şehir merkezinde aileler ikamet ettikleri evlerinin önündeki müsait alanlardan istifade ediyor. Bu imkanı bulamayanlar ise evlerinin önündeki cadde ve sokaklara seriyor, zaman zaman serilen tarhanalar nedeniyle yollar trafiğe de kapatılmak durumunda kalınıyor. Aileler, evlerinin damlarından ya da okul bahçelerinden, boş arsalardan istifade edebiliyor.



“Tarhana Beyşehir’in milli yiyeceği haline geldi”


Tarhana yapımında ailesine yardım eden Sebahattin Keleş, tarhana yapımının Beyşehir yöresine has ve asırlardır süregelen bir gelenek olduğunu dile getirdi. Tarhananın günümüzde Beyşehir’in milli bir yiyeceği haline geldiğini vurgulayan Keleş, “Tarhana yapımında önce süt, tuluk dediğimiz keselere dökülerek yoğurt haline getirilir ve ayran haline çevrilir. Hazır yoğurtlar da günümüzde yoğunlukla kullanılabiliyor. Buğday da temizlenerek yarma haline getirilir. Kaynatılıp pişirildikten sonra ise şekil verilerek güneşte kurutmaya bırakılır. Kurutulduktan sonra sofralarda tüketmeye hazır hale gelmektedir. Kış döneminde bölgemizde akşam yemekleri erken yendiği için daha sonraki saatlerde acıkılıyor ve yatma zamanına kadar işte bu tarhana soba üzerinde ya da yağda kızartılarak fıstık, ceviz ve badem gibi kuru yemişlerle tüketiliyor. Yöremiz için tarhana kış mevsiminde olmazsa olmazdır. Dolayısıyla Beyşehir’in milli yiyeceğidir diyebiliriz tarhana için” dedi.



"Asırlar önce tarhana Türk ordusunun yiyeceği oldu"


Tarhananın Beyşehir’deki tarihçesini de anlatan Keleş, asırlar önce ürünün Türk ordusunun yiyeceği olduğunu da hatırlatarak, “Dönemin padişahı uzun bir sefere çıkacak ordusu için askeri uzun süre tok tutacak, açlığa ve susuzluğa karşı özel bir yiyecek yapılmasını ister. Halk da o dönem bu tarhanayı yapar. Türk ordusunun o yıllarda iaşesi olmuş. Asırlardır da bölgemizde yaz döneminde yapılan tarhana, günümüzde de geleneksel olarak ailelerimiz tarafından imal ediliyor” ifadelerini kullandı.


İmece usulü tarhana yapan kadınlar da zor ve meşakkatli bir iş olmasına rağmen yöresel ürünü yaz aylarında keyif alarak yaptıklarını dile getirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Kazada şehit olan polisin cenazesi törenle memleketine uğurlandı Isparta’da görevi başında otomobilin çarpması sonucu şehit olan polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Isparta-Eğirdir karayolunun 3. kilometresinde meydana gelen kazada, Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda görevli askeri personel İlker A. idaresindeki 17 UY 843 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolda radar uygulaması hazırlığı yapan Trafik Denetleme Müdürlüğünde görevli polis memuru Yonuz Turan’a ve ardından 32 A 5953 plakalı trafik aracına çarpmıştı. Çarpışmanın şiddeti ile polis aracı ve polis memuru şarampole savrulmuştu. Kazada yaralanan Yonuz Turan, sürücü İlker A. ve otomobilde yolcu olarak bulunan Ali K., Yunus Y. ve Murat E., Isparta Şehir Hastanesine kaldırılmıştı. Turan, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, Isparta İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Törende şehit polisin eşi Aynur Turan ve çocukları güçlükle ayakta durdu. Anne babası ise sağlık ekipleri tarafından sakinleştirildi. Şehidin cenazesi cenaze aracına konulurken mesai arkadaşları gözyaşlarına hakim olamadı. Törene Isparta Valisi Aydın Baruş, Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Kahraman, Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Doç Dr. Aydın Turhan, Eğirdir Dağ Komando Okulu Komutanı Tuğgenaral Ahmet Aşık, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay İlker Şimşek, şehidin ailesi, akrabaları ve mesai arkadaşları katıldı. Şehit polis Turan’ın Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesindeki Alacamii’nde kılınacak cenaze namazının ardından defnedileceği öğrenildi.
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.