GENEL - 11 Kasım 2019 Pazartesi 16:12

Çeltik’te fidanlar toprakla buluştu

A
A
A
Çeltik’te fidanlar toprakla buluştu

Konya’nın Çeltik ilçesinde ‘Geleceğe nefes’ kampanyası kapsamında fidanlar toprakla buluştu.

Konya’nın Çeltik ilçesinde ‘Geleceğe nefes’ kampanyası kapsamında fidanlar toprakla buluştu.


Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ‘Geleceğe nefes’ sloganıyla Türkiye’de ağaç ve orman sevgisini geliştirmek, toplumun bütün kesimlerinin çevreye olan duyarlılıklarını artırmak ve çevre konusunda farkındalığı yükseltmek amacıyla 81 ilde aynı anda başlatılan 11 milyon ağaç dikme programı kapsamında, Çeltik ilçesi Adakasım Mahallesinde, dağıtılan fidanlar toprakla buluştu. Etkinliğe İlçe Kaymakamı Osman Sak, Belediye Başkan Vekili Cumali Erdoğmuş, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Çetin, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Altunkalem, kurum amirleri, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 2050 yılında ‘’Karbon Nötr Büyükçekmece’’ için çalışmalar tamamlandı Büyükçekmece Belediyesi imzacı olduğu ‘’Belediye Başkanları Sözleşmesi’’ ile 2050 yılında ’’ Karbon Nötr Büyükçekmece’’ için başlattığı ‘’Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’’ çalışmalarını tamamladı. ‘’Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’’ lansmanı Büyükçekmece Belediyesi’nde gerçekleşti. Lansmana Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanları, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, STK temsilcileri ve belediye başkan yardımcıları katıldı. ‘’Daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya anlayışına katkı sağlamayı hedefledik’’ Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Büyükçekmece Belediyesi olarak Belediye Başkanları Sözleşmesi ışığında daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya anlayışına katkı sağlamayı hedeflediğini belirterek şöyle konuştu: ‘’Konumuz esasında enerji. Büyükçekmece Belediyesi 2030 yerine 2050 Vizyon çalışmasını 1.5 yıllık bir süre içerisinde tamamlayarak halkımıza sunmuştur. İstanbul halkına ve bütün Türk belediyeciliğine bunu örnek bir çalışma olarak sundu. Emeği geçen bütün bilim insanlarına, mesai arkadaşlarıma, meclis üyelerimize hepsine teşekkür ediyorum. İklim değişikliği sorunu geleceğimizi tehdit eden en önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Kuraklık, şiddetli kasırgalar, seller, okyanus ve deniz seviyesinde yükselmeler, aşırı hava olaylarının sıklığı, buzların erimesi gibi olayların yaşanmasında başrol oynamaktadır. İklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini en aza indirmek amacıyla hem çeşitli iş birliklerinin kurulması ve çalışmalar yapılması hem de vatandaşların iklim değişikliği bilincinin artırılması büyük önem taşımaktadır. Belediye Başkanları Sözleşmesi iklim değişikliği kapsamında gönüllülük esasına dayalı ortaya konan önemli bir başlangıçtır. Biz de Büyükçekmece Belediyesi olarak Belediye Başkanları Sözleşmesi ışığında daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya anlayışına katkı sağlamayı hedefledik ve 2050 vizyon planımıza bunu işledik. Hedeflerimiz belli. 2030’da ne yapacağımız belli. 2050’de ne yapacağımız belli. Halkın bilinçlendirilmesi, belediyelerin ekonomik şartlarının iyileştirilmesi, ortaklarımızla, STK’larla, bilim insanlarıyla, üniversitelerle projelerin üretilmesinde el birliği ve iş birliği yapmamız işin esasını teşkil ediyor. Bu kapsamda İstanbul’un temiz ve iyi düzenlenmiş uzun kamuya açık sahiller ile kamusal alanları olan bir şehiriz. Bu özelliğimizin yanı sıra tarihin bıraktığı mirasa sahip çıkan yaklaşımıyla geçmişten geleceğe köprü özelliği taşıyan Büyükçekmece’ye hizmet eden bir belediye olarak hazırladığımız “Sürdürülebilir İklim Enerji Eylem Planı” doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadele edilerek yaşam konforunun artırılmasını, daha mutlu ve sürdürülebilir yaşam için kent sakinlerimizin enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında bilinçlendirilmesi teşvik edilecek ve bu amaç doğrultusunda yapılması gereken seminerler, toplantılar, sosyal medya çalışmaları, bilgilendirmeler devam edecektir. ‘’ ‘’Karbon emisyonunu sıfırlamış bir belediye olarak görmüş olacağız’’ ‘’Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’’ kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren İstanbul Enerji A.Ş. Genel Müdürü Dr. Yüksel Yalçın şunları söyledi: ‘’Yaklaşık 1.5 yıl evvel Büyükçekmece Belediyesi’nde bu çalışmalarımıza başladık ve sayın başkanımızın yönlendirmesi ve liderliğinde kurulan ekiplerle birlikte Büyükçekmece’de Sürdürülebilir İklim Enerji Eylem Planı’nı başlattık. Sürdürülebilir İklim Enerji Eylem Planı’nın kısa adı SECAP. SECAP deyince bir yerel yönetimin, bir sanayi tesisinin, bir fabrikanın ya da büyük bir ticarethanenin geleceğe dönük iklim enerji eylem planı adına yapması gereken sorumlulukların ne olduğunu tarif edip, ekip oluşturmak ve eklenecek zaman içerisinde böyle bir tesisin karbon nötr bir tesis olması konusunda yapacağı çalışmaların yol haritasını çıkarıyor. Büyükçekmece Belediyesi’nin de Sürdürülebilir İklim Enerji Eylem Planı 2050’ye dönük oluşturulmuş durumdadır. 2030’ da yüzde 40 azaltılmış, 2050’de de karbon nötr bir belediye olacaktır. Büyükçekmece Belediyesi’nin bu enerji dönüşümüyle, SECAP ile yaptığı çalışmaları ben görünce çok eminim ki 2050’yi bulmayacaktır. Başkanımızın temiz enerji dönüşümüne, inşai uygulamalarda gösterdiği modellerle birlikte çok daha kısa süre içerisinde karbon nötr ya da karbon emisyonunu sıfırlamış, nötr hale getirmiş bir belediye olarak görmüş olacağız. Bu SECAP projesi bunu kapsıyor. ‘’ Plaket takdim edildi ‘’Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’’ çalışmalarına katkılarından ve emeklerinden dolayı İstanbul Enerji A.Ş. Genel Müdürü Dr. Yüksel Yalçın’a, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Dairesi Başkanı Prof. Dr. Ayşen Erdinçler’e, Doç. Dr. Erhan Kurtarır adına Ersin Aydın’a, Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Abdülhamit Pehlivan’a plaketlerini Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün takdim etti.
Samsun Psikiyatri uzmanı uyardı: “Panik ataklar kişiyi kısır döngüye sokabilir” Panik atağın, aniden ortaya çıkan ve yoğun bir korku veya rahatsızlık hissi ile kendini gösteren bir durum olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Aysu Yakın Olgun, “Bu durum, birçok insanın yaşadığı ciddi bir sağlık sorunu olup, fiziksel ve psikolojik belirtilerle kendini belli eder. Panik atak sırasında kişi göğsünde sıkışma hissi, çarpıntı, terleme, nefes darlığı veya boğulma hissi gibi rahatsızlıklar yaşar. Panik ataklar tekrarladıkça, bu davranışlar yerleşik hale gelir ve kişide panik bozukluk gelişebilir” dedi. VM Medical Park Samsun Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Aysu Yakın Olgun, ’Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde, panik atak hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Panik atağın, aniden ortaya çıkan ve yoğun bir korku veya rahatsızlık hissi ile kendini gösteren bir durum olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Olgun, “Bu durum, birçok insanın yaşadığı ciddi bir sağlık sorunu olup, fiziksel ve psikolojik belirtilerle kendini belli eder. Panik atak sırasında kişi göğsünde sıkışma hissi, çarpıntı, terleme, nefes darlığı veya boğulma hissi gibi rahatsızlıklar yaşar. Ayrıca, solunumun yetersiz olduğu hissine kapılabilir, baş dönmesi, sersemlik veya bayılacak gibi olma hissi ortaya çıkabilir” diye konuştu. "Karın ağrısı gibi fiziksel şikâyetler de görülebilir" Uzm. Dr. Olgun, panik atak sırasında ellerde veya vücudun farklı bölgelerinde uyuşma ya da karıncalanma hissedilebileceğini söyledi. Üşüme, ürperme veya ateş basması gibi durumlar yaşanabileceğini de dikkat çeken Uzm. Dr. Olgun, “Kimi zaman mide bulantısı veya karın ağrısı gibi fiziksel şikâyetler de görülebilir. Titreme veya vücutta sarsılma da bu belirtilere eşlik edebilir. Bu fiziksel semptomların yanı sıra, kişi kendini ya da çevresini değişmiş, tuhaf ve gerçek dışı bir şekilde algılayabilir. Bu da aklını kaybetme ya da kontrolünü yitirecekmiş korkusuna yol açar. Panik atak geçiren bir kişi sıklıkla ölüm korkusu yaşar ve bu hisler kişinin yaşam kalitesini, ilişkilerini ve iş performansını oldukça etkileyebilir” şeklinde konuştu. “Kalıcı bir panik bozukluğu gelişebilir” Panik atakların sıklıkla tekrar edeceği korkusuyla kişiyi sürekli bir kaygı döngüsüne sokabileceğini belirten Uzm. Dr. Olgun, “Bu durum, kişinin sosyal hayattan kaçınmasına, güvenli bir alan aramasına ve yaşamını kısıtlamasına yol açabilir. Panik ataklar tekrarladıkça, bu davranışlar yerleşik hale gelir ve kişide kalıcı bir panik bozukluk gelişebilir. Yardım alınmadığı takdirde, bu davranışlar giderek artar ve kişi bu belirtilere karşı direnç gösteremez hale gelir. Sonuç olarak, kişinin yaşamı gittikçe kısıtlanır ve günlük işlevselliği azalır” ifadelerini kullandı. “Tedavi edilebilir bir durumdur” Panik bozukluğu, ruh sağlığı uzmanları tarafından ilaç tedavisi ve psikoterapi ile tedavi edilebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Olgun şunları söyledi: "İlaçlar beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzenleyerek semptomları hafifletirken, bilişsel davranışçı terapi gibi psikoterapi yöntemleri, kişinin düşüncelerini fark etmesine ve davranışlarını sağlıklı bir şekilde yönetmesine yardımcı olur. Panik bozukluğun tedavi edilmesi, kişinin hayatını normale döndürmesi ve kaygılarını kontrol altına alması açısından büyük önem taşır. Panik bozukluğu tedavi edilmediğinde kişinin yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyebilir, ancak doğru tedavi ile bu sorun kontrol altına alınabilir. Panik bozukluk ve diğer anksiyete bozuklukları, profesyonel yardım alındığında etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Bu belirtileri yaşıyorsanız, erken teşhis ve müdahale ile yaşam kalitenizi artırmak için bir uzmana başvurun."
Osmaniye Meyve bıçağıyla başladı, evinin balkonunu sanat atölyesine dönüştürdü Osmaniye’de yaşayan 57 yaşındaki Fatih Güvercin, meyve bıçağıyla başladığı hobisinde atölyeye dönüştürdüğü evinin balkonunda kendi imkanları ile taş ve ahşabı sanata dönüştürüyor. Osmaniye’de Rahime Hatun Mahallesi’nde yaşayan Fatih Güvercin, 34 yıl önce meyve bıçağı ile hobi olarak başladığı taş ve ahşap oyma sanatında evinin balkonunu sanat atölyesine dönüştürdü. Arkadaşlarıyla gittiği bir gezide buldukları taşa meyve bıçağıyla insan figürü yaptıktan sonra bu işe hobi olarak başladığını söyleyen Güvercin, doğada bulduğu farklı çeşit taşları ve ahşapları atölyesine getirerek burada onları sanat eserine dönüştürüyor. Emekli olduktan sonra bu hobisine daha çok zaman ayıran Güvercin, yaptığı ürünlerin maddi bir karşılığı olmadığını, çevresindeki insanlara hediye edip sosyal medya hesabından paylaştığını söyledi. İlk başlarda bu hobiye meyve bıçağı ile başladığını, daha sonra makineler aldığını söyleyen Fatih Güvercin, "Bu ahşap ve taş işlemelerine hobi olarak 1990 yılında başladım. O dönemde arkadaşlarla bir doğa gezisi yapıyorduk. Arkadaşlar bir taş buldu, dalga geçtiler yani şakalaştılar kendileri aralarında ben aldım o taşı baktım güzel, hoşuma gitti. Elime alıp taşı işledim insan figürü yaptım öyle başladık artık bu işe, hobi olarak. Tabii başladıktan sonra ilk meyve bıçağıyla önce başladım. Meyve bıçağından sonra daha böyle keskin, daha güzel bir bıçak aldım, daha sonra freze makinesi, el freze, el taşlama denilen bu hobi makinelerinden aldım. Tabii bunları alınca taş işlemek için ayrı frezeler, ağaç işlemek için, oymak için ya da ayrı frezeler aldım. Profesyonelleştik şu anda arada zaman buldukça yaparken birikmeye başladı tabii ki yaptıklarımız. Emekli olunca da daha da yoğunlaştık bu hobimize taş olsun, ahşap olsun bunları yapıp sosyal medyaya yüklüyorum. Kesinlikle satmıyorum şu anda yani talepte çok aslında satar mısın diyenler de var ama ben satmıyorum. Arkadaşlara hediye ediyorum bazen kendi yaptığım ürünlerde" diye konuştu. Güvercin: "Yaptığım eserlerin bir hikayesi olsun istiyorum" Yaptığı eserlerin bir hikayesi olmasını istediğini söyleyen Güvercin, "Burdur seyahatimizde, yol kenarında bu taşı buldum eve geldim. Önce bir kadın silueti yaptım bu tarafına taş çok güzel işlendi, heykel mermeri olduğundan dolayı kıyamadım arkasına da bir erkek yapmaya başladım. Baktım yani Roma askerine benzedi dedim ki bunun bir kavuşamayan aşıklar hikayesi olması gerekiyor. Eşime dedim böyle eşim öğretmen uydurma dedi öyle bir şey olur mu? Buraya yansımış ama dedim bu kavuşamayanlar arkalı önlü olunca dedim. Araştırdım Ağlasun Kaymakamlığı sitesinde İsebella ve Antonin’in aşkı çıktı. Tabii ki çok bu tarih içerisinde kavuşamayan aşıklar Sagalassos Antik Kenti’nde bunların aşıklar çeşmesi yapılmış öyle bir hikayesi oldu" dedi.
Ankara Ankara’da mahalle bekçisini silahla yaralayan zanlılar yakalandı Ankara’da silahlı saldırıya uğrayan vatandaşın yardımına koşan mahalle bekçisini de vurarak yaralayan 3 kişi yakalandı. Olay, 9 Ekim sabahı saat 04.15 sıralarında Keçiören’in Yeşilöz Mahallesi 1974. Sokak’ta meydana geldi. Alınan bilgilere göre, F.S.M.’ye sokak ortasında bir otomobilden silahla ateş açıldı. O esnada devriye görevini icra eden ve bağırma seslerini duyan 2 mahalle bekçisi koşarak olay yerine gitti. Aynı kişilerin silahla ateş açması sonucu bekçilerden Sercan Avgan yaralandı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan Avgan, ambulansla hastaneye nakledildi. Avgan’ın karnına isabet eden mermi çekirdeği ameliyatla çıkarıldı. Hayati tehlikesinin olmadığı öğrenilen bekçiyi ziyaret eden Ankara İl Emniyet Müdürü Engin Dinç, Avgan’ın sağlık durumu hakkında doktorlardan bilgi aldı. Saldırganlar suç aletiyle birlikte yakalandı Kimlikleri tespit edilen şüphelileri yakalamak için Ankara Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince operasyon düzenlendi. Silahı kullanan M.A. ve beraberindeki M.Y. ile S.F. yakalanarak gözaltına alındı. Zanlılardan M.A’nın 16, M.Y’nin 29, S.F’nin ise 3 suçtan kaydı olduğu öğrenildi. Araçta yapılan aramada olayda kullanıldığı belirlenen tabanca bir çoraba sarılı halde gizlenmiş olarak bulundu. Zanlılar, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.