POLİTİKA - 02 Temmuz 2020 Perşembe 17:09

Bakan Yardımcısı Demircan’dan Hüyük’e ziyaret

A
A
A
Bakan Yardımcısı Demircan’dan Hüyük’e ziyaret

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Konya’nın Hüyük ilçesindeki Sonsuz Şükran Köyü’nü ziyaret ederek, “Şükran Köyü gibi mekanların kıymeti pandemi sürecinde daha da net anlaşıldı” dedi.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Konya’nın Hüyük ilçesindeki Sonsuz Şükran Köyü’nü ziyaret ederek, “Şükran Köyü gibi mekanların kıymeti pandemi sürecinde daha da net anlaşıldı” dedi.


Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Demircan, Hüyük ilçesinde sanatçılara ait kerpiç evlerin yer aldığı Sonsuz Şükran Köyü’nü de ziyaret ederek burada kalan sanatçılarla bir araya geldi, sohbet etti. Demircan, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Konya’nın bir bütün olarak bakıldığında gerçekten bir kültür ve tarih şehri olduğunu vurgulayarak, “Bir de Mevlana’sı ile Nasrettin Hocası ile gerçekten somut mirasımızın en kıymetli yıldızlarının yetiştiği bir şehir. Her geldiğimde bir o kadar daha seviyor ve aşık oluyorum. Çünkü çok derinliği var ve binlerce yıldır geçmişi bütün Anadolu’nun özü özeti, her katmanında tarih fışkıran bir şehir” dedi.


Sonsuz Şükran Köyü’nün de pandemi sürecinde kıymeti çok daha net anlaşılan mekanlarından birisi haline geldiğini vurgulayan Demircan, “İnsanlar bu maske, mesafe çerçevesinden bakıldığında doğal hayatı daha arzulayan, isteyen bir hali ruhiyeye büründü, bundan sonra bu tip örneklerin giderek çoğalacağını şahsen düşünüyorum. Biraz daha organik hayata, biraz daha organik tarıma yöneliyor herkes. Eminim ki, Konya özelinde demiyorum bütün Türkiye’de tabiata dönüş, pandemiyle birlikte başladı. Bundan sonra süreç tamamlansa da bu duygu devam edecektir, diye düşünüyorum. Sanatçılarımızın bu tip ortamların içerisinde olması da coğrafi kültürün genç nesillere sevdirilmesi ve aktarılması ve çevreye duyarlılığı geliştirmesi açısından kıymetli. Yani birçok kıymeti aynı anda buraya geldiğimizde yaşıyoruz, emeği geçen herkesi takdir ve tebrik ediyorum” diye konuştu.


Hüyük Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem de, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’la Beyoğlu Belediye Başkanlığı döneminde de yanında çalıştığını hatırlatarak, “Bu bizim için ilçemiz için büyük bir onur, büyük bir şeref. Sanatın, kültürün, edebiyatın, ilmin, irfanın, medeniyetin beşiği Beyoğlu’nda yanında çalışmaktan gurur duyduğum, kendinden çok şeyler öğrendim hala da öğrenmeye devam ettiğimiz bakanımızı burada ağırlamak, bize son derece mutluluk verdi" dedi.


Bakan Yardımcısı Demircan, ardından Hüyük ilçe merkezinde Akdağ Kültür Parkı’nı gezdi, ilçe pazar yerini ziyaret ederek burada hayata geçirilmesi planlanan cephe iyileştirme projesini yerinde inceledi. Çavuş ve Tolca mahallelerinde bulunan tarihi camileri de ziyaret eden Demircan, yürütülecek restore çalışmalarıyla ilgili ilgililerden bilgiler aldı. Bakan Yardımcısı Demircan, Hüyük Belediyesini de ziyaret ederk Başkan Mehmet Çiğdem ile görüştü.


Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’a ziyaretinde Hüyük İlçe Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem, Sinema Genel Müdürü Erkin Yılmaz, Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, Kültür ve Turizm İl Müdürü Abdüssettar Yarar, AK Parti Hüyük İlçe Başkanı Muammer Karaaslan ve diğer yetkililer eşlik etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.