SAĞLIK - 02 Aralık 2020 Çarşamba 16:35

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Kacar: “AIDS semptom vermeksizin yıllarca vücutta bulunabilir”

A
A
A
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Kacar: “AIDS semptom vermeksizin yıllarca vücutta bulunabilir”

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Fatma Kacar, AIDS’in semptom vermeden yıllarca vücutta durabileceğini ve hastalığın kesin tedavisinin bulunmadığını söyledi.


Medova Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Fatma Kacar, HIV/AIDS adıyla bilinen virüsün toplum sağlığını önemli oranda etkileyen bulaşıcı bir hastalık olduğunu söyledi. AIDS’ın insan bağışıklık eksikliği olan HIV’in bağışıklık sistemine yaptığı hasardan kaynaklandığını ve ‘edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu’ ile ifade edildiğini kaydeden Uzm. Dr. Kacar, “Birleşmiş Milletlerin AIDS konusunda mücadele eden kuruluşu UNAIDS‘e göre HIV tanımlandığı 1981 yılından bu yana yaklaşık 78 milyon milyon kişiye bulaşmış olup, 35 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Günümüzde ise dünyada HIV/AIDS ile yaşayan kişi sayısı yaklaşık 36 milyondur. Dünyada her gün 5 bin kişi yeni enfeksiyon tanısı almaktadır. Bu hastaların yüzde 75’i durumlarını bilmektedir. Geri kalan 9 milyondan fazla kişi hala HIV taşıdığından habersiz yaşamaktadır” dedi.



“Yıllar itibarıyla hastalık trendinde artış izlenmektedir”


Türkiye’deki oranlara değinen Uzm. Dr. Kacar, şunları kaydetti:


“1985 yılından 31 Aralık 2019 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirimi yapılan 24 bin 237 HIV (+) kişi ve bin 927 AIDS vakası mevcuttur. HIV pozitif kişilerin 3 bin 813, AIDS vakalarının ise 131’i 2019 yılında tespit edilmiştir. HIV vakalarının yüzde 80,72’si erkek, yüzde 19,28’i kadın olup, yüzde 15,69’u yabancı uyruklu kişilerden oluşmaktadır. Vakaların en fazla görüldüğü yaş grubu 30-34 ve 25-29 yaş grubudur. Yıllar itibarıyla hastalık trendinde artış izlenmektedir. 2012 yılında HIV pozitif kişi sayısı 997 iken, 2019 yılında bu sayı dört katına yakın artış göstermiştir. Bu artışta hastalığın yeterince önemsenmemesi ve son yıllarda sosyal medya sayesinde insanların daha rahat cinsel partner bulmasının önemli rol oynadığı belirtilmektedir. Bulaş yoluna göre dağılımına bakıldığında vakaların yüzde 47,8’inin cinsel yolla bulaşmakta olduğu, cinsel yolla bulaştığı bildirilen bu vakaların yüzde 68,9’unun bulaşma yolunun heteroseksüel cinsel ilişki olduğu bilinmektedir. Ayrıca vakaların yüzde 1,1’inin bulaşma yolu damar içi madde kullanımı olup, yüzde 50,6’ının bulaş yolu bilinmemektedir.”



“Semptom vermeksizin yıllarca vücutta bulunabilir”


Hastalığın en önemli özelliğinin semptom vermeksizin yıllarca vücutta bulunması ve kişilerin sağlıklı görünmesi olduğunu belirten Kacar, “Virüsle ilk karşılaşıldığında ortaya çıkan semptomlar (ateş, üşüme-titreme, boğaz ağrısı, gece terlemeleri, kilo kaybı, yorgunluk, eklem-kas ağrısı, lenf bezlerinde şişme, ciltte döküntü vb.) çok silik olup, çoğu zaman gribal enfeksiyon olarak değerlendirilebilmektedir. Yıllar sonra bağışıklık sisteminin zayıflaması ile daha özgül semptomların başladığı dönemde tanımlanması daha kolay olmakla birlikte hastalık artık ileri evreye ulaşmış olup, tedavi olma şansı azalmaktadır. Bu arada hastalık birçok kişiye bulaşabilmektedir. Bulaş zincirinin kırılması ve tedavi için uygun dönemde hastalığın tanımlanabilmesi çok önemlidir. Sürekli yorgunluk, ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, uzun süreli geçmeyen ishal, ağız ve dil üzerinde beyaz lekeler, lenf nodlarında şişme, bulanık görme, kuru öksürük, nefes darlığı, yutmada güçlük-ağrı gibi semptomlar riskli bireylerde AIDS akla getirebilir. Yine bazı kanserler, tüberküloz tanısı da arka planda AIDS varlığını düşündürür” ifadelerini kullandı.



“Ölümler yüzde 51 oranında azalmıştır


Hastalığın kesin tedavisi bulunmadığının altını çizen Kacar, “Günümüzde mevcut tedavi seçenekleri ile yaşam kalitesi ve süresi bakımından çok iyileşmiş, ölümler yüzde 51 oranında azalmıştır. Bununla birlikte hastalıktan korunma hala en öncelikli konudur. Koruyucu bir aşısı bulunmamaktadır. Bulaşma yolu en sık korunmasız cinsel temas, ikinci olarak ise damar içi madde kullananların ortak paylaştığı enjektörler ile olmaktadır. Anneden bebeğe doğum sırasında veya emzirme sırasında geçebilir. Öte yandan epitel bütünlüğü bozulmamış cilt teması, el sıkışmak, sarılmak, birlikte yemek yemek, aynı tuvaletin kullanımı gibi sosyal ilişkiler ile bulaşmaz. Hastalıkla mücadelede toplumsal farkındalığın artırılması, hastalığının bulaşma yolları, riskli olan kişilerin test yaptırmaları ve tanı alan hastaların ise tedavi olmaları konusunda bilinçlendirilmeleri, bilgilendirilmeleri çok önemlidir. Ülkemizde tanı ve tedaviye erişim herkes için sağlanmış durumdadır” şeklinde konuştu.



“İsim ve kimlik bildirmeden test yaptırılabilir”


Herkesin test yapabileceğini söyleyen Kacar, “Sağlık Bakanlığının Ankara’da Çankaya, İstanbul’da Beşiktaş ve Şişli ile İzmir’de Konak, Bursa’da Nilüfer belediyeleri ile başlattığı uygulamayla kişiler isim ve kimlik bildirmeden test yaptırabilmektedir. Tedavinin ömür boyu sürmesi ve maliyetli olması nedeniyle tedavi olmaktan ziyade hastalıktan korunma daha önemlidir. Cinsel ilişkide prezervatif kullanımı en etkin korunma yöntemlerinden biridir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ise ayakkabı: İlginç diyalog kamerada Aksaray’da polisin uygulama yaptığını fark eden alkollü sürücü uygulama noktasına 60 metre kala araçtan inerek yaya olarak kaçmaya çalışırken polis ve bekçiler tarafından yakalandı. Kaçarken ayakkabısı ayağından çıkan sürücü ile polis arasında ayakkabı imtihanı yaşanırken, polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ise ayakkabı. Olay gece yarısı Taşpazar Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ve trafik ekipleri gece yarısı bulvar üzerinde bekçilerle birlikte uygulama yaptı. Uygulama esnasında denetim noktasını fark eden bir sürücü noktaya 60 metre kala 68 ABG 446 plakalı araçtan inerek kaçmak istedi. Bunu fark eden polis ve bekçiler koşarak İ.İ. (46) sürücü kaçamadan yakaladı. İlk önce polis memurlarına basın mensuplarından için, “Çekmesin beni” diye adeta talimat veren alkollü sürücüden ehliyet istendi. Ehliyetini vermek istemeyen sürücü araçtan inip kaçmaya çalışmasına rağmen polis ekiplerine “Arabadan kim aldı beni?” diye sordu. Gazetecilerin “Neden kaçmaya çalıştınız?” sorusuna, “Kardeşim ben bir şey yapmadım, ben sadece evime gidiyorum ama alkollüyüm. Yanlış olmasın ama şu yaptığımız ne?” diye cevap verdi. Ehliyeti istenilen alkollü sürücü “Ayakkabım gelsin vereceğim” diye polis ekiplerine cevap verirken, polis memurunun, “Ayakkabını bizim ekipler mi aldı?” sorusuna ise “Bilmiyorum” cevabını verdi. Ehliyetini vermek istemeyerek zorluk çıkaran sürücü polis ekiplerince güçlükle gözaltına alındı. Aksaray Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan alkol kontrolünde sürücünün 2.19 promil alkollü olduğu tespit edilirken, kaçmaya çalışması ve polis ekiplerinin kısa süreli kovalamacası dron kamerasına da yansıdı. Hastanedeki kontrollerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülen sürücüye alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilirken ehliyetine 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise polis ekiplerince çekici marifeti ile otoparka çektirildi.
İstanbul Feyyaz Uçar: "Final maçını vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız" Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, MKE Ankaragücü maçı ardından kupa hedeflerinde kayıpsız devam ettiklerini dile getirerek, "Final maçını vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız" dedi. Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanş müsabakasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 1-0 mağlup ederek adını finale yazdırdı. Maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, "Her koltuğu doldurarak maç boyunca destek veren taraftarımıza teşekkür ediyoruz. Maç öncesi yaptığımızçağırıyı ciddiye aldılar. Beşiktaşlının kötü gün taraftarı olduğunu gösterdiler. Böyle bir galibiyete ihtiyacımızvardı. Önce taraftara sonra emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Ernest Muçi’nin performansı hakkında konuşan Uçar, "Kolay değil. Devre arası yapılan bir transfer, adaptasyonu uzun sürmedi. Bugün solda başladı ortada devam etti. Yetenekli bir oyuncu. Önümüzdeki sezon büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. O açıdan kendisinden memnunuz" açıklamalarında bulundu. "Di Maria, Samet Hocanın hazırladığı listede yok" Transfer ve teknik direktör çalışmaları hakkında konuşan Feyyaz Uçar, "Kupa bizim için çok önemli. Görüşmeler mutlaka olacak. Bugünkü maç çok önemliydi. Bu maçtan sonra gelecek sezonun planlamısını yapmak zorundayız. Birçok isim var, hocamız da belli değil. Başkanın çabaları devam ediyor. Bu ayın 23’üne kadar hoca konusunda bir açıklama yapmamamız tebliğ edildi. Buna uymaya çalışacağız. Futbolcu tranfseriyle ilgili çalışmalar devam edecek. Di Maria, Samet Hocanın hazırladığı listede yok. Gelecek hocanın listesinde olur mu bilmiyorum. Bu da olmayacak demek değil. Seneye hedefe oynayacak takım kurmak istiyoruz. Nokta transfer olarak düşünülebilir bu oyuncular" ifadelerini kullandı. Türkiye Kupası final müsabakasını oynayacakları şehrin çok önemli olmadığını dile getiren Uçar, "Vatanımızın her şehrinde oynarız, şeref duyarız. Ülkedeki her stat bizim için uygundur. Hangi statta olursa olsun elimizden geleni yapacağız" diyerek sözlerini tamamladı.