POLİTİKA - 22 Mayıs 2025 Perşembe 15:50

AGRICITIES Başkanı Altay: "Tarımsal üretimi desteklemek artık bir ekonomik tercih değil, bir vatan borcudur"

A
A
A
AGRICITIES Başkanı Altay: "Tarımsal üretimi desteklemek artık bir ekonomik tercih değil, bir vatan borcudur"

Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği (AGRICITIES) 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 10 bin yıl önce tarımın doğuşuna tanıklık eden, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Çatalhöyük’te gerçekleştirildi.


Yurt içinden ve yurt dışından üye belediyelerin katılımıyla Konya Büyükşehir Belediyesi Çatalhüyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi’nde düzenlenen Genel Kurul Toplantısı’nda konuşan Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, insanlık tarihinin ilk tarımsal faaliyetlerinin gerçekleştirildiği Çatalhöyük’ün mirasını taşıyan topraklarda, Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği’nin 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Başkan Altay, Çatalhöyük’te toprağa ilk tohumu atan ellerin mirasını taşıyan bu şehrin, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm insanlığın tarımsal hafızasını içinde barındırdığını ifade etti.



"Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi sayesinde Çatalhöyük artık kusursuz bir arkeolojik alan olarak anılmaya başladı"


Çatalhöyük’ün eşsiz mirasını en güzel şekilde tanıtabilmek için; Türkiye’nin en büyük ahşap konstrüksiyonlu kamu binası olan Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi’ni inşa ettiklerini hatırlatan Başkan Altay, "Türkiye’nin kültürel mirasını koruma ve turizm potansiyelini artırma amacı taşıyan bu proje, ahşap mimariyle çevre dostu bir yaklaşım benimseyerek sürdürülebilir bir turizm modeline katkı sağlıyor. Bu proje, sadece Çatalhöyük’ün canlanmasına katkı sağlamakla kalmayıp aynı zamanda Konya’nın turizmine değer katacak önemli bir girişimdir. Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi sayesinde Çatalhöyük artık kusursuz bir arkeolojik alan olarak anılmaya başladı" ifadelerini kullandı.



"Konya’nın üretmediği ya da üretiminin azaldığı bir durumda Türkiye’nin gıda güvenliği sorun yaşayacaktır"


Başkan Altay, insanlık tarihiyle yaşıt bir mirasın üzerinde yükselen Konya’nın, bugün yalnızca Anadolu’nun değil, tüm insanlığın ortak hafızasında özel bir yere sahip olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:


"Konya’yı sıradan bir şehir olmaktan çıkaran şey; sahip olduğu coğrafi büyüklük ya da ekonomik potansiyel değil, toprakla kurduğu kadim ve derin ilişkidir. Çünkü Konya, sadece bir coğrafi merkez değil; tarım kültürünün filizlendiği, insanın doğayla ilk barışçıl uzlaşmasını yaptığı toprakların adıdır. Türkiye’nin en geniş topraklarına sahip olan Konya’mız; bugün pek çok üründe en fazla üretim yapan şehirlerin başında gelmektedir. Şehrimiz; tarımsal üretim değeri, tarımsal ticaret ve tarımsal istihdam açısından Türkiye’nin tarım başkenti konumundadır. 42 bin kilometre yüzölçümüne sahip şehrimizde; 1 milyon 890 bin hektar tarım arazisine sahibiz. Büyükbaş hayvancılıkta, süt üretiminde, şeker pancarı, buğday, arpa, fasulye, mısır, havuç, kiraz, yağlık ayçiçek gibi ürünlerin üretiminde Türkiye’de birinci sıradayız. Küçükbaş hayvancılıkta, yumurta üretiminde, patates, bezelye, haşhaş, kavun ve vişne gibi ürünlerde Türkiye’de ikinci sıradayız. Tüm bu hususlar bizlere gösteriyor ki; Allah korusun Konya’nın üretmediği ya da üretiminin azaldığı bir durumda Türkiye’nin gıda güvenliği sorun yaşayacaktır. Bu bakımdan Konya’mızdaki tarımsal üretim yalnızca Konya’da yaşayan hemşehrilerimizi değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir konudur."



"Gıda güvenliği olmayan bir milletin siyasi, ekonomik ve kültürel bağımsızlığı sadece bir yanılsamadan ibarettir"


Tarımın artık sadece bir iç mesele değil; sınırları aşan, ülkeler arası ilişkileri şekillendiren, stratejik bir alan haline geldiğine değinen Başkan Altay, "Pandemi ile başlayan; Rusya-Ukrayna savaşı ve akabindeki tahıl krizi, gıda milliyetçiliği, gıda lojistiği, küresel ekonomik kırılganlıklar ve yeni nesil ticaret savaşları, gıda konusundaki bağımsızlığın ne kadar hayati bir mesele olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu anlamda, tarımsal üretimi desteklemek, çiftçiyi korumak, yerli tohumumuzu sahiplenmek; artık bir ekonomik tercih değil, bir vatan borcudur. Vatan nasıl sadece sınırlardan ibaret değilse, gıda da sadece rafa dizilmiş ürün değildir. Gıda, toprağın kimliğidir. Gıda, kültürün devamıdır. Gıda, geleceğin teminatıdır. Gıdasını kaybeden, iradesini ve bağımsızlığını da kaybeder. Gıda güvenliği olmayan bir milletin siyasi, ekonomik ve kültürel bağımsızlığı sadece bir yanılsamadan ibarettir" dedi.



"Hedeflerimizi gerçekleştirmek için her zamankinden daha çok mücadele etmeli ve dayanışmamızı daha da güçlendirmeliyiz"


Başkan Altay, 2019 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle Konya merkezli olarak kurulan Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği’nin, tam da bu gerçeğin bilinciyle hareket eden bir kuruluş olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:


"Birliğimiz çatısı altında, tarım ve gıdanın son derece stratejik öneme sahip bir sektör olduğu gerçeğiyle tüm ülkelerin ve şehirlerin birbiri ile etkileşim içinde bulunması ve sektöre olumlu katkı yapmak için gayret gösteriyoruz. Tüm dünyadan üye şehirlerimiz arasında tecrübe paylaşımı, etkileşim, dayanışma ve yardımlaşma yaklaşımı ile ekonomik ve teknik alanlarda iş birliğini geliştirmek için çalışıyoruz. Tarımsal gelişmeleri, akıllı tarım uygulamalarını takip ederek üyelerimizi bilgilendiriyor, üyelerden aktarılan somut projeleri değerlendirerek şehirlerimize katkı sağlıyoruz. Şehir yönetimlerinin tarım alanında kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi için her türlü eğitimi ve araştırma imkanını sağlıyor; ulusal ve uluslararası hibe, fon, kredi ve benzeri kaynaklara ulaşmasında rehberlik etmeye çalışıyoruz. Kuraklık, yoksulluk ve açlıkla mücadele gibi alanlarda korunmaya ve yardıma muhtaç insanlara yönelik çalışmalara destek oluyoruz."


Küresel iklim değişikliğine karşı çevrenin, su kaynaklarının ve toprak verimliliğinin korunması, geliştirilmesi ve toprağın çoraklaşması riskini önlemeye yönelik Ar-Ge proje çalışmalarına destek verdilerini anlatan Başkan Altay, "İyi tarım uygulamalarını teşvik ediyoruz. Atıl arazilerin kullanılması, susuzluğu dayanıklı ürünlerin teşvik edilmesi önceliklerimiz arasında yer alıyor. Başkanlığım boyunca bu çatı altında ortaya koyduğumuz faaliyetlerle ve tesis ettiğimiz güçlü iş birlikleriyle tarımsal üretimin yarınları adına çok önemli mesafeler kat ettik. Kurduğumuz bu güçlü birliktelikle; ortak akıl, istişare ve dayanışma prensipleriyle hareket ederek, şehirlerimizin tarımsal potansiyelini en verimli şekilde değerlendirmeyi hedefledik. Yürüttüğümüz tüm bu ortak çalışmaların; şehirlerimiz arasındaki iş birliğini artırdığına, karşılıklı tecrübe paylaşımını güçlendirdiğine şahit oluyoruz. Ancak hedeflerimizi gerçekleştirmek için her zamankinden daha çok mücadele etmeli ve dayanışmamızı daha da güçlendirmeliyiz" açıklamasını yaptı.



"Tarım şehirleri olarak dayanışma ve üretim gücümüzü, sınırlarımızın ötesine taşımak, adaletli bir gıda dağılımı sağlamak mecburiyetindeyiz"


Günümüz dünyasında iklim değişikliği, su kaynaklarının azalması, tarım arazilerinin yok olması ve artan nüfus baskısının, gıda güvenliğini her zamankinden daha kritik bir hale getirdiğinin altını çizen Başkan Altay, savaşlar ve katliamların; birçok masum insanı hayattan kopardığını ve açlığa sürüklediğini ifade etti. Başkan Altay, "Gıda güvenliği, günümüz dünyasında yalnızca tarımsal üretimle sınırlı olmayan, aynı zamanda insanlığın temel haklarından biri olarak kabul edilen hayati bir meseledir. Tarım şehirlerinin sorumluluğu, sadece kendi sınırları içerisinde üretimi artırmak değil, dünyanın dört bir yanında açlık ve yoksullukla mücadele eden insanlara umut olmaktır. Ne yazık ki, bugün Filistin’de yaşanan soykırım, tüm dünyanın gözü önünde çocukların, ufacık bebeklerin, masumların katledilmesine sebep olurken, aynı zamanda temel gıda maddelerine erişimi de imkansız hale getirmektedir. Oradaki kardeşlerimiz, sofralarına ekmek koyamaz, temiz suya ulaşamaz hale gelmiştir. Mevlana Hazretlerinin; ‘Tüm açlar doymadan doymaz oldum. Bütün çıplaklar giyinmedikçe harlı alevlerin karşısında üşüyorum’ ifadesine kulak vererek, tüm insani değerlerimizi yeniden hatırlamalıyız. Bu sebeple, tarım şehirleri olarak dayanışma ve üretim gücümüzü, sınırlarımızın ötesine taşımak, adaletli bir gıda dağılımı sağlamak mecburiyetindeyiz. İnanıyorum ki bu toplantı, herkes için eşit ve adil bir dünya, daha yaşanılabilir bir gelecek adına umut olacaktır" diye konuştu.



"Tarım, şehirlerin de stratejik gündemidir"


İklim krizi, gıda güvensizliği ve ekolojik yıkımın küresel çapta ciddi bir tehdit olarak durduğunu vurgulayan Başkan Altay, "Bu krizler; modern dünyanın doğayla kurduğu ilişkiyi ne kadar bozduğunun ve insanın, kendisini doğanın hakimi değil bir parçası olarak göremediğinin acı bir yansımasıdır. 24 ülkeden 310 üyesi ile Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği; şehirleri sadece tarıma hizmet eden değil, aynı zamanda tarım politikaları üreten, yön veren, geleceği şekillendiren yapılar haline getirme idealine sahiptir. Çünkü artık biliyoruz ki, tarım sadece kırsalın meselesi değildir. Tarım, şehirlerin de stratejik gündemidir. Gıda güvenliğini sağlamak, iklim krizine karşı dirençli yapılar oluşturmak, yerelden küresele sürdürülebilir kalkınmayı başarmak için şehirlerin tarım vizyonuna ihtiyacımız var. Ve biz, bu birliğin öncülüğünü Konya’nın kadim bilgeliği ve modern diplomasi becerisiyle yapıyoruz. 10 bin yıldır bereketin toprakla, emeğin alın teriyle buluştuğu bu kadim topraklarda, hep birlikte daha güçlü bir gelecek inşa edeceğimize olan inancımı ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle, şehir dışından ve yurt dışından gelen tüm katılımcılara, tüm üyelerimize hoş geldiniz diyorum. Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği 3. Olağan Genel Kurul Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.



Vali Akın Başkan Altay’a teşekkür etti


Konya Valisi İbrahim Akın da Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği’nin öncülüğünü, kurucu şehir olarak Konya’nın üstlenerek toprağa olan kadim bağlılığını küresel bir vizyona dönüştürdüğünü belirterek, kuruluş sürecine liderlik eden ve bugün de birliğin merkez koordinasyonunu başarıyla yürüten Konya Büyükşehir Belediyesi’ne ve katkılarından dolayı Başkan Altay’a teşekkür etti. Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği’nin sınırları aşan bir anlayışla, şehir ve ülkeleri tarım dostu politikalarda bir araya getirdiğini ve ortak bir kalkınma zemini oluşturduğunu kaydeden Vali Akın, "Bu birliğin vizyonu, ‘tarım dostu şehirlerle sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek’; şehirlerarası bilgi ve tecrübe paylaşımını teşvik ederek, kırsal kalkınmayı güçlendirmek, genç nesli tarımla yeniden buluşturmak ve gıda güvenliğini evrensel bir değer haline getirmektir. Bugün burada, Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği aracılığıyla güvenli, sağlıklı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme irademizi tüm dünyayla paylaşıyoruz. Bu bilinçle katkı sunan tüm şehirlerimizi ve yöneticilerimizi gönülden kutluyorum" diye konuştu.



"Uğur İbrahim Altay başkanımız hepimizin önünde bir rol model"


Konuşmaların ardından Divan Başkanlığını Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’ın yaptığı Genel Kurul’a geçildi. Doğan, Konya’nın Türkiye’nin tahıl ambarı olduğunu ifade ederek, "Uğur İbrahim Altay başkanımız hepimizin önünde bir rol model. Önemli işlere imza atan, başarılarıyla hepimizi gururlandıran örnek aldığımız bir ağabeyimiz. Çalışmalarında başarılar diliyorum" cümlelerine yer verdi.


Birlik Genel Sekreteri Mücahit Sami Küçüktığlı’nın faaliyet raporunu okumasının ardından yönetim ve denetim kurulu üyeleri seçildi.



Filistin Beyt Hanun Belediye Başkanının mesajı izlendi


Daha sonra Filistin Beyt Hanun Belediye Başkanı İmad Advan ve belediye meclisi adına gönderilen görüntülü mesaj katılımcılar tarafından izlendi. Mesajda İsrail’in saldırıları sonucu Gazze’nin hayalet şehre döndüğü, Beyt Hanun şehrinden de yaklaşık 70 bin kişinin yurdundan edildiği belirtilirken katledilen masumlar için yardım çağrısında bulunuldu.



"Elimizdeki değerleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak için büyük gayret gösterilmelidir"


Dilek ve temenniler bölümünde konuşan önceki dönem Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, gelecek nesiller ve Türkiye’nin kalkınması için tarıma daha fazla önem verilmesi ve çeşitli yeni çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Elimizdeki değerleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak için büyük gayret gösterilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.



"Bu şehrin gerçekten başarılı bir Büyükşehir Belediye Başkanı var"


Yine önceki dönem Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ise, ev sahipliği için Başkan Altay’a teşekkür ederek, "Konya, Hazreti Mevlana ile birlikte yetiştirdiği gönül insanlarıyla Anadolu’yu etkilemiş bir şehir. Bu şehrin gerçekten başarılı bir Büyükşehir Belediye Başkanı var. Kendi kendime Konya’ya geldiğimde şöyle dedim; ‘ben geçmişte başkentlik yapmış bir şehirde bulunduğumu hissediyorum’ dedim. Bunda Uğur beyin emeği çok büyük" ifadelerini kullandı.


Başkanlığa bir kez daha Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın seçildiği Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği’nin Yönetim Kurulu Üyeleri ise şu şekilde:


"Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit, Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, Çankırı Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Kestel Belediye Başkanı Fatih Erol, Niksar Belediye Başkanı Semih Tepebaşı, İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya, Karapınar Belediye Başkanı İbrahim Önal, Senirkent Belediye Başkanı Hüseyin Baykal."


Birliğin Denetim Kurulu üyeleri de şu isimlerden oluştu:


"Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez."


Genel Kurul sonrasında misafirler, Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi ve Çatalhöyük Neolitik Kenti’nde incelemelerde bulundu.



AGRICITIES Başkanı Altay: "Tarımsal üretimi desteklemek artık bir ekonomik tercih değil, bir vatan borcudur"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Rüşvetten 4 yıl 2 ay hapis alan eski daire başkanı yeniden yargılanıyor Samsun’da rüşvet aldığı iddiasıyla yargılandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılan eski Mali Hizmetler Daire Başkanı Bahattin K. ile rüşvet verdiği iddia edilen müteahhit Y.T., Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozma kararı sonrası yeniden yargılanıyor. Dönemin Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Mustafa Demir’in 28 Eylül 2020 tarihinde Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı ihbar üzerine, Samsun Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince çalışma başlatılmış, yapılan teknik ve fiziki takipler sonucunda, dönemin Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Daire Başkanı Bahattin K.’nin, müteahhit Y.T.’den çay paketleri içerisinde rüşvet aldığı, ailesiyle birlikte Rize’nin İkizdere ilçesindeki bir termal otelde konakladığı ve 5 bin 977 liralık konaklama faturasının da Y.T.’ye ait şirket tarafından ödendiği tespit edilmişti. KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan takipte, Bahattin K.’nin aracında çay paketi altına gizlenmiş zarf içerisinde 30 bin lira ele geçirilmişti. Yapılan incelemelerde Bahattin K.’nin telefon görüşmelerinde Y.T.’den çok daha fazla para talep ettiği, rüşvet alışverişinin farklı tarihlerde paraların çay paketleri içine gizlenerek Bahattin K.’nin aracına bırakılması yöntemiyle sürdürüldüğü belirlenmişti. Operasyon kapsamında Bahattin K. ‘rüşvet almak’, müteahhit Y.T. ise ‘rüşvet vermek’ suçlarından 22 Aralık 2020 tarihinde tutuklandı. Y.T., savcılığa yeniden ifade vererek olayı ayrıntılarıyla anlatmasının ardından sevk edildiği sulh ceza hâkimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bahattin K. ve Y.T. hakkında Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava 20 Ekim 2021 tarihinde karara bağlandı. Mahkeme, her iki sanığı da 4 yıl 2’şer ay hapis cezasına çarptırırken, Bahattin K.’nin tahliyesine karar verdi. Kararın ardından Bahattin K.’nin avukatının itirazı üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi, menfaat sağlanıp sağlanmadığının netleştirilmesi amacıyla 3 Sayıştay denetçisi ve bir mali müşavirden rapor alınması gerektiğine hükmederek kararı bozdu. Bozma kararı sonrası yeniden başlayan yargılamada, Bahattin K. ve Y.T. hakkında ceza verilmesi için 3 Sayıştay denetçisinden gelecek raporların beklendiği öğrenildi. Mahkeme, yargılamayı ileri bir tarihe erteledi.
Yalova Yalova OSB’de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı heyetinden saha incelemesi Yalova Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünün ev sahipliğinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi Genel Müdürlüğü Makine ve Elektronik Sanayi Daire Başkanı Fatih Özçınar başkanlığında gerçekleştirilen programda; Bakanlık temsilcileri ile Sanayi ve Teknoloji Yalova İl Müdürü ve ekibi bir araya geldi. Program, Yalova OSB sunumu ile başlarken devamında OSB katılımcıları olan Arı Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş., Endüstri GM Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ve Delfin Vinç Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. firmalarına saha ziyaretleri gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen ziyaretlerde firmaların sektörel birikimleri, pazar payları ve gelecek vizyonları; ihracat ve ithalat potansiyelleri, küresel rekabet güçleri, üretim süreçleri ile Ar-Ge faaliyetleri detaylı şekilde değerlendirildi. Ayrıca üretilen ürünlerin ithal ikamesindeki rolü, stratejik önemi ve ihracat olanakları ele alınırken ulusal ve uluslararası pazarlarda karşılaşılan sorunlar, mevzuattan kaynaklanan zorluklar ve çözüm önerileri istişare edildi. Toplantılarda sürdürülebilirlik, verimlilik ve yeşil dönüşüm odaklı çalışmaların yanı sıra firmaların yeni yatırım planları ve sektörel beklentileri de gündeme alındı. Sanayicilerin görüş ve ihtiyaçlarının yerinde dinlendiği ziyaretlerde üretim kapasitesinin artırılması, rekabet gücünün geliştirilmesi ve sanayinin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlaması hedeflendi. Programın ardından Yalova OSB yetkililerince yapılan açıklamada, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde, sanayicilerimizi desteklemeye yönelik çalışmalara kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerine yer verildi.
Erzurum Başkan Dal, "Bahis sürecinde altı oyuncumuz ceza aldı" Erzurumspor FK Başkanı Ahmet Dal, düzenlediği basın toplantısında takımın ligdeki durumu, ekonomik yapı, bahis süreci ve stat sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahis operasyonu nedeniyle 6 oyuncularının ceza aldığını ifade eden Başkan Dal, "Bu süreçte onlardan faydalanamadık. En fazla darbe yiyen kulüplerden biriyiz" dedi. Erzurumspor FK Başkanı Ahmet Dal, bugün bir otelde düzenlediği basın toplantısında kulübün mevcut durumu ve gelecek planlamasına dair önemli açıklamalarda bulundu. "Beklenmedik puan kayıplarına rağmen takımımız ilk 7 içinde" Beklemedikleri puan kayıplarına rağmen takımın ligin ilk 7 sırasında yer aldığını aktaran Dal, "Ligin en az gol yiyen 3 takımından biriyiz. Bazı şanssızlıklar yaşadık. Deplasmanda ligin lideriyiz ancak iç sahada bu başarıyı tam olarak yakalayamadık. Buna rağmen sezon sonunda iyi bir yerde bitireceğimize inanıyorum. Hafta sonu Bandırmaspor ile çok zor bir deplasman maçına çıkacağız. Salı günü kupa maçımız var. 28 Aralık’ta Çorum FK ile oynayacağımız maçla devre arasını tamamlayacağız. Her şeye rağmen bütün oyuncularım maksimum katkıyı verdi. Eren Tozlu 10 gole ulaştı. Daha önce bir sezon kiralık gönderdiğimiz Mustafa Fettahoğlu bu sezon önemli katkılar sağladı ve takım için değerli bir oyuncu oldu" ifadelerini kullandı. "6 oyuncumuz bahisten ceza aldı" Bahis operasyonu nedeniyle 6 oyuncusunun ceza aldığını ifade eden Dal,"Mert Önal, Hüsamettin Yener, Cengiz Bayrak, Murat Cem Akpınar, İlkan Sever ve Furkan Özhan. Bu süreçte onlardan faydalanamadık. En fazla darbe yiyen kulüplerden biriyiz. Mert Önal, Hüsamettin Yener, Cengizhan Bayrak ve Murat Cem Akpınar’ın cezası 25 aralıkta sona eriyor. Sakatlığı bulunan Martin Rodriguez, Çorum FK maçıyla birlikte takıma dönecek. 28 Aralık’ta 1 haftalık devre arası olacak. Transfer döneminde Erzurumspor’a mutlaka transfer yapacağız. Kulübe aidiyet duyacak ve katkı sağlayacak oyuncular alacağız. Bazı oyuncuları kiralık gönderebiliriz. Her hafta 5 altyapı takımımız iç sahada ya da deplasmanda maça çıkıyor. Gelir kalemlerimizin bir kısmı buraya gidiyor ama bu uzun vadede kulüp için önemli. Bahis sürecinden sonra TFF bazı kulüplere ek transfer hakkı sağladı" dedi. "Sözleşmeleri bitene kadar bizimle olacaklar" Soruşturma sonrası bütün futbolcuları tek tek aradığını anlatan Dal, "Sezon sonuna kadar tüm yükümlülükleri üstleneceğim. Furkan Özhan bu sezon bizimle olmayacak. Sözleşmesi devam eden oyuncular sözleşmeleri bitene kadar bizimle olacak. Önümüzdeki sezon kaldığımız yerden devam edeceğiz" dedi. "Stadyum bu şehrin en önemli sorunlarından biri" Stadyumun bu şehrin en önemli sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Dal, "Bu konuda somut adımlar görmek istiyoruz. Erzurum’da inşaat sezonu çok kısa, bir ay geç kalınırsa bir sezon kaybediliyor. Ben bu konuları hatırlatmaya çalışıyorum, yetkililer somut adımların atıldığını söylüyor ancak taraftarımız gereken sabrı gösterse de geç kalındı. Göğüs sponsorum yok, sırt sponsorum yok. Süper Lig’e çıkalım ama neyle çıkacağız. Onursal başkan Mehmet Sekmen dışında ciddi bir destek alamıyoruz" diye konuştu. "Teknik direktör değiştirmenin çözüm olduğuna inanmıyorum" Kötü gidişatı düzelttiklerinin altını çizen Dal, "Borçları kapattık ve bambaşka bir Erzurumspor oluşturduk. Kolay bir ekonomi yönetmiyoruz. Benden daha iyi başkanlık yapabilecek biri varsa buna sonuna kadar açığım. Bir oyuncuya 70 milyon TL verecek gücümüz yok. Erzurum şartları zor. 2016 ile 2025 sezonları arasında 19 teknik direktör değiştirdik. Teknik direktör değiştirmenin çözüm olduğuna inanmıyorum. 3 maç sonra ya da 10 maç sonra hoca göndermek doğru değil. Hatalarımız olacak, eksiklerimiz olacak ama kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Ne futbolcuma ne hocama ne de bu şartlar altında kulübü bu noktaya getiren hiç kimseye hakaret edilmesine müsaade etmem" diye konuştu. "Eren Tozlu 2 katı para teklif edilmesine rağmen kalmayı tercih etti" 40 dosya kapattıklarını belirten Dal, "Transfer tahtası açılmamış olsaydı yaklaşık 400 milyon TL borcumuz olacaktı. Bir dosyanın kapanması yaklaşık 1 hafta sürdü. Yerli oyuncular için 85 milyon TL, yabancılarla birlikte toplamda 120 milyon TL peşinat yükümlülüğümüz vardı, bunun 100 milyon TL’sini ödedik. Hiçbir oyuncum parayı sorun etmedi. Sezon başında Eren Tozlu’ya kazandığı paranın iki katı teklif edildi ama Erzurumspor’da kalmayı tercih etti. Teknik direktör değişikliği kolay bir süreç değil" ifadelerini kullandı.