ASAYİŞ - 06 Temmuz 2024 Cumartesi 10:47

Bedriye Kılıç’ın cesedi 1 yıldır bulunamadı

A
A
A
Bedriye Kılıç’ın cesedi 1 yıldır bulunamadı

Konya’nın Akşehir ilçesinde 6 Temmuz 2023 yılında kaybolduğu iddia edilen daha sonrasında da kocası tarafından öldürüldüğü ortaya çıkan 3 çocuk annesi Bedriye Kılıç’ın cansız bedeni 1 yıldır bulunamadı.


Olay, 6 Temmuz 2023 tarihinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, o zamanki süreçte bir TV programında kayıp olarak aranan 3 çocuk annesi 35 yaşındaki Bedriye Kılıç’ın ailesi ve yakınları, kadının yıllarca şiddet ve eziyet gördüğü eşi Tayfur Kılıç tarafından ortadan kaybedildiğini iddia etti. Eşinin kaybolmasıyla ilgili çelişkili açıklamalarıyla dikkat çeken Tayfur Kılıç’ın Bedriye Kılıç’ı bir televizyon kanalına röportaj verdi diye öldürdüğü öne sürüldü. Suçlamaların odağındaki koca Tayfur Kılıç’ın, eşi kaybolduktan bir hafta sonra pavyona gittiği, mekanda çalışan kadınlarla birlikte alkol alıp eğlendiği ortaya çıktı. Bedriye Kılıç’ın kaybının 115. gününde ise kocası Tayfur Kılıç’tan cinayet itirafı geldi ve 28 Ekim 2023 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tayfur Kılıç’ın cesedi attığını iddia ettiği yer olan Akşehir Cankurtaran Mahallesi Harlak Mevkii’nde yapılan aramalarda bir sonuca ulaşılamazken, ceset ya da parçaları bulunamadı. Aradan tam 1 yıl geçmesine rağmen talihsiz kadının hala cesedi bulunamadı. Bedriye Kılıç’ın gözü yaşlı anne ve babası kızlarının kaybolduğu tarihte Akşehir Nasreddin Hoca Mezarlığına giderek Nasreddin Hoca Türbesi’nde kızlarının cesedinin bulunması için dua etti.



"Kızımın cesedinin bulunmasını istiyorum"


Bedriye Kılıç’ın Babası Oktay Er, kızlarının cesedinin bir an önce bulunmasını ve onun bir mezarı olmasını, mezarı başında dua edebilmeyi istediklerini söyledi. Baba Oktay Er, “Bugün 6 Temmuz 2024, 6 Temmuz 2023 tarihinde kaybolan kızımın bugün yıldönümü. Tam 1 yıl oldu, 12 ay. 12 aydır kızımı arıyorum. Bulamadım. Nasreddin Hocamıza duaya geldim. Kızımın bulunması için dua ettik. Kızımın cesedini bulabilir miyiz diye uğraştık. Cesedine ulaşamadım. Adalet Bakanından, İçişleri Bakanından yardım istiyorum. Benim kızımın cesedinin bulunmasını istiyorum. Hiç olmazsa şurada arkamda gördüğünüz mezarlar gibi mezarının olmasını, başına geçip de bir Yasin-i Şerif okumayı istiyorum. 12 aydır ne çektiğimi bir Allah bilir, bir ben bilirim. Adalete güveniyorum. Adalet Bakanından, İçişleri Bakanından, Aile Bakanından, Cumhurbaşkanından yardım istiyorum. Katil kocasının cezası kesildi ama cezası kesilmeyle olmuyor. Benin bu kızımın cesedini nereye attıklarını, nereye gömdüklerini babası, anası da biliyor. Anasının, babasının da yargılanmasını istiyorum. Babasının anasının da buna yardım ve yataklık edenlerin de yargılanmasını, cezalandırılmasını istiyorum. Bir kemiği olsun bulunsun, toprağa koyalım. Başka bir şey istemiyorum. Geceleri en erken yattığım saat 4-5, sabah saat 6 geri kalkıyorum, uyku dengem bozuldu. Ben zaten kalp hastasıyım, eşim öyle onun da 10-12 tane ameliyatı var. O da öyle sabahlara kadar uyuyamıyoruz. Biz devletten bir yardım istiyoruz. Bir cesedinin bir kemiğinin bulunmasını istiyoruz” dedi.



"Kuzumun da mezarı olsun"


Gözü yaşlı anne Sona Er ise devletten ve herkesten yardım istediğini belirterek, “Benim kuzumun da böyle bir mezarı olsun. Ben de başında dua okuyacağım. Yardım etsinler bana, yavrumun cesedini bulsunlar. Kocasına hapiste bakmasınlar, onu orada konuştursunlar. Konuştursunlar da benim çocuğumun yerini dedirttirsinler. Adalet Bakanı, Cumhurbaşkanı ne olur elimizden tutun yalvarıyorum. Bu çocuğumu bulun. Bir mezarı olsun, ben geleyim okuyayım, başına çiçekler dikeyim. Çocuğum bir senedir yok. Ölüm yıldönümü geldi yok. Onun yerini anası da biliyor, babası da biliyor, ne olur konuşsunlar. Konuşsunlar da şuraya gömdük, gidin alın çocuğunuzu desinler. Devletime yalvarıyorum, çocuğumu bulsunlar. 1 sene oldu çocuğumu bulamadım. Ne olur yardım edin bana” diyerek gözyaşlarına boğuldu.


Bedriye Kılıç’ın anne ve babasının avukatı Kürşat Halil Usta da devam eden hukuki süreç hakkında bilgi verdi. Katil zanlısı Tayfur K.‘nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığını söyleyen Avukat Usta, “Tayfur K.’nin anne ve babası yönünden ise mahkemede yardım yönünden her ne kadar talepte bulunmuş olsak da şu aşamada bir beraat kararı söz konusu. Bununla alakalı olarak yasal süreç içerisinde bir üst bölge adliye mahkemesine yardım edenlerin de ceza alması yönünde istinaf talebinde bulunduk. Süreç bu yönden devam ediyor” dedi.



Bedriye Kılıç’ın cesedi 1 yıldır bulunamadı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Arapçanın evrensel mirası OMÜ’de kutlandı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) "Dünya Arapça Günü" kapsamında düzenlenen programda, Arapçanın evrensel mirası çeşitli etkinliklerle öğrencilere tanıtıldı. Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce, "18 Aralık Dünya Arapça Günü" dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Mavi Salon’da düzenlenen programa, üniversitenin farklı akademik birimlerinden akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğe İlahiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Yabancı Diller Yüksekokulu paydaş olarak katkı sundu. Söz konusu birimlerden çok sayıda akademik personel ve öğrenci programda yer aldı. "Arapça, farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kuruyor" Programın açılış konuşmasını yapan Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hasan Selim Kıroğlu, ’18 Aralık Dünya Arapça Günü’nün, Arapçanın evrensel bir dil olarak taşıdığı kültürel, tarihi ve entelektüel mirası hatırlatmak açısından önemli bir gün olduğunu belirtti. Arapçanın yalnızca bir iletişim aracı olmadığını vurgulayan Kıroğlu, bu dilin yüzyıllar boyunca bilim, edebiyat, felsefe ve sanat alanlarında üretilen önemli eserlerin taşıyıcısı olduğunu ifade etti. Kıroğlu, Arapçanın farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kurduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin dilin tanıtımına ve öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimine katkı sunduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Arapça slayt gösterileri, şiir dinletisi, skeç, şarkı, röportaj ve bilgi yarışması gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Program, katılımcıların ilgiyle takip ettiği gösterilerin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Demir, OMÜ’de öğrencilerle buluştu Ayrıca İlahiyat Fakültesi tarafından, ’Hitabet ve Mesleki Uygulama’ dersi kapsamında öğrencilere yönelik bir söyleşi programıyla danışman akademisyenlere teşekkür belgesi takdim töreni gerçekleştirildi. Program kapsamında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet İshak Demir tarafından öğrencilere yönelik bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, hitabet, mesleki uygulamalar ve din hizmetlerinde sahadaki tecrübelerin önemi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.
Ankara CHP lideri Özel: "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" dedi. Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Asteğmen Kubilay’ın şehit edilişinin 95. yıl dönümüne değinen Özel, "Bugün eğer bu grup toplantımız olmasaydı, Meclis açık olmasaydı pek çoğumuz gibi ben de her yıl olduğum gibi Menemen’de olacaktım. Bugün Asteğmen Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın katledilişlerinin 95’inci yılı. Kubilay Menemen’e asteğmen olarak gitti ve Cumhuriyet’in ay-yıldızlı bayrağına karşı manda ve himaye yanlılarının ellerinde şeriat bayrağı ile dolaştıklarını, Cumhuriyet’e ve kurucusuna meydan okuduklarını, gördükleri yerde Türk bayrağını indirip şeriat bayrağı çektiklerini görünce yanındaki iki bekçi arkadaşıyla birlikte bunların karşısına dikildi. Gözü dönmüş caniler Kubilay’ı önce yaraladılar. Sonra yaralı bedenine işkence ettiler. Kubilay’ı ölümünün, şehadetinin 95’inci yılında Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile birlikte rahmet ve minnetle anıyoruz. Kubilay’dan bize emanettir. Cumhuriyet düşmanlarına baş eğmeyeceğiz. Gerekirse baş vereceğiz. Ama baş eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler, artık karşımızda bir iktidar partisi yok" Partisinin iktidara hazır olduğunu ifade eden Özel, "Ben Meclis grubumuzun komisyon ve Genel Kurul performansından memnunum. Tahmin ediyorum Erdoğan da görüyordur. Ben AK Parti’nin performansından da çok memnunum. Doğruya doğru, muhalefete hazırlar. İktidar perspektiflerini kaybetmişler. Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var. Ana muhalefet olabilirler mi bilmem ama muhalefete hazırlar. Meclis Genel Kurulu’na baktığımızda ya da Plan ve Bütçe Komisyonu’na baktığımızda bir tarafta sorunu gören, isyan eden, edilen isyanı duyan ve çözüm öneren bir parti var, Cumhuriyet Halk Partisi. Öbür tarafta eleştiriyi ya duymayan ya da duyduğu eleştiriye hakaretle cevap veren, kendilerine verilen 70-80 dakika kürsüye çıkıp hakaret eden, muhalefete muhalefet eden, ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız; Adalet ve Kalkınma Partisi" dedi. "Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar" AK Parti’nin 2025’te işçiyi, emekliyi yüksek enflasyon ve faize ezdirdiğini dile getiren Özel, "2025 enflasyon hedefi yüzde 17,5 idi. Yüzde 17,5 enflasyon hedefi açıkladılar ve yılı yüzde 30’la bitirdiler. Bunu sorduğunuzda da utanmadan, çekinmeden sanki iki-üç puanmış gibi ’enflasyon hedefimizden biraz saptık’ diyorlar. ’Biraz’ dedikleri sapma, yüzde 77. Hedef yüzde 17,5 ama gerçekleşen yüzde 30. O ’birazcık’ dediğinde fark şu: Bir mal veya hizmet geçen seneden bugüne ne kadar zamlandıysa, yarısını hedeflediler ve öbür yarısını beceriksizliklerinden ve kötü niyetlerinden dolayı sizin sırtınıza yüklediler. Ne oldu geçen sene, geçen sene ne oldu da bu hedef tutmadı? Ne olduğunu söyleyeyim; 19 Mart sivil darbesi oldu. Buradan bütün vatandaşlarımıza hatırlatırım: Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar. Devasa bir para. Emekliye lazım paranın 70-80 katı, asgari ücretliye lazım paranın 90 katı gibi bir para" şeklinde konuştu. "Asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil" AK Parti’nin iktidara geldiğinde Türkiye’deki asgari ücretin Avrupa’daki 12 ülkeden daha yüksek olduğunu belirten Özel, "Şimdi asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil. Biz de 446 euro, Almanya’da 2 bin 100 euro, Fransa’da bin 800 euro, Yunanistan’da bin 27 euro. Geldiğinde depremden dolayı ÖTV konmuştu. Biliyorsunuz. Özel Tüketim Vergisi. Arabadan da alınıyordu. Yüzde 27 ile en düşüğü, en yükseği yüzde 50. Bugün geldiler, en düşük ÖTV yüzde 60, en yüksek ÖTV yüzde 220. Depremde geçici konan vergiyi yüzde 220 ile uygulamaya devam edip, geldikleri gün 8 çeyrek altın alan asgari ücreti 2 çeyrek altına indirmiş bir iktidardan bahsediyoruz arkadaşlar" diye konuştu. "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" CHP lideri Özel son olarak, "Hem bahis hem uyuşturucu ülkenin ana gündemi haline geldi. Aslında memleketin gündemi çoktan bu; yıkılan aileler, evlatlarını okula yollarken korkan aileler. Okulların önü çete dolu, torbacılar dolu. Çalıştığı iş yerinin kasasından parayı alıp bahis oynayıp batanlar, intihar edenler, evliliği bozulanlar, kaçanlar, korkunç bir ülke haline geldik. Sokağın gündemi nihayet başka vesilelerle ülkenin gündemi haline geldi. Hakemler, futbolcular yasağa rağmen bahis oynuyor. Bir hakem düşünün 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Hafta sonu maç oynatmış, hafta içi 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Bunu yakalayamamışlar, bunu kaydedememişler. 17 bin 999 kez ıskalamışlar. En sonunda 18 binincide ortaya çıkmış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var" dedi.
Ankara Savcıların şifresiyle UYAP’a girip dosya kapattığı iddia edilen zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Ankara Adliyesi’nde savcılara ait kullanıcı bilgilerini kullanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) izinsiz şekilde giriş yaptığı ve bazı soruşturma dosyalarını kapattığı iddia edilen zabıt katibinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yılmaz, bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkemede dava dosyasına gelen mazeret dilekçelerinin okumasının ardından tanıklar dinlendi. Sanık Yılmaz’ın nişanlısı tanık N.J.R, "Ben olayları Ahmet boşanma davası açtıktan sonra eski eşinin evimizi basmasıyla öğrendim. Şikayetinden sonra da birkaç kez aradı, buluşmak istedi. O sırada Ahmet’le küstük. Zeliha bana ’Ahmet’i şikayet ettim, ömrünün sonuna kadar içerde yatsın’ dedi. Ben de ’Suçunu bilemem ama ben konuşursam ailesine rezil ederim, söyle karşıma çıkmasın’ dedim. Bu söylediklerim dosyayla alakalı değildi. Benim bu olayla ilgili bilgim yok" ifadelerinde bulundu. Tanık S.F.E. ise sanık Ömer Faruk Bol ile yakın arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Ahmet Yılmaz’ı, Muhammet abi yurt dışına gittikten sonra görmeye başladım. Ömer’e lazım olduğunda kredi kartlarımı veriyordum. Bazen Ömer’de kalıyordu. Yakın dostum olduğundan sorgulamıyordum. Tüm gün birlikteydik kartlarımı kullanmasında da bir sakınca görmedim" dedi. Mahkemece dinlenen tanık Y.B.Y. de çalışma vizesi çıkartmak istediğini, internet üzerinden M.F.I’yla tanıştığını, kendisiyle ödeme için iletişime geçtiklerini, parayı sanık Ömer Talha Bol’un alacağını söylediklerini anlattı. Para teslim edilirken Bol’la arasında şifreli konuşma geçmediğini söyleyen Y.B.Y, "Ömer’i tanımıyorum, para teslim edilirken telefonda M.F.I. ile teyitleştik. Ben bu parayı 5 yıllık çalışma vizesi için verdim. Olaylarla alakalı bilgim yok. Ardından ailevi sebepler yüzünden gitmekten vazgeçtim" diye konuştu. Tanık beyanlarının ardından, duruşmaya yarına ertelendi. İddianame geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame kapsamında, zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un talebi üzerine, aralarında FETÖ şüphelilerinin de bulunduğu bazı dosyalarda para karşılığı usulsüz işlemler yaptığı ifade ediliyor. Aynı zamanda Yılmaz’ın dosya numaralarını değiştirip evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği, dosyaların içini boşalttığı, bu işlemleri ise kendisinin ve birlikte çalışması nedeniyle şifrelerini bildiği savcıların UYAP oturumları üzerinden yaptığı belirtiliyor. Yılmaz hakkında toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Zonguldak BEUN’den Finans Merkezine ziyaret Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Finans Topluluğu öğrencileri, Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstanbul Finans Merkezi yerleşkesine akademik bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ÜNİDES çerçevesinde yürütülen ve BEUN Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Finans ve Bankacılık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Muhammed Yetiş tarafından hazırlanan "Para Politikalarına Yakından Bakış: Merkez Bankası Ziyareti ve Uygulamalı Eğitim" başlıklı proje kapsamında 19 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Programa, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yanı sıra Kastamonu Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi öğrencileri de katılım sağladı. Yaklaşık 3 saat süren program kapsamında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında görev yapan uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar gerçekleştirildi. Bu çerçevede Pelin Şenoğlu tarafından TCMB’nın kurumsal yapısı ve kariyer olanakları, Büşra Nur Güllü Çıraklı tarafından işe alım süreçleri ve aranan nitelikler, Gülnihal Tüzün tarafından para politikası ve merkez bankacılığı uygulamaları, Atakan Eren Ölmez tarafından ise TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Program, öğrencilerin merkez bankacılığı uygulamaları ve kariyer süreçlerine ilişkin merak ettikleri konuları doğrudan uzmanlara yöneltebildikleri soru cevap bölümü ile sona erdi.