EKONOMİ - 29 Mayıs 2024 Çarşamba 11:04

Biyoetanol Tesisinde atıklar hammaddeye dönüştürülüyor

A
A
A
Biyoetanol Tesisinde atıklar hammaddeye dönüştürülüyor

Çumra Şeker Entegre Tesisleri bünyesinde bulunan Biyoetanol Tesisi, atıklarlardan etil alkol ve gübre üretiminin yanı sıra Türkiye’deki şilempe ihtiyacına da büyük ölçüde katkı sağlıyor.


Sürdürülebilirlik ve atıkların değerlendirilmesi dünyada olduğu gibi Türkiye’de de oldukça önemlidir. Çumra Şeker Entegre Tesisleri bu bakış açısıyla üretimlerini gerçekleştiriyor ve her atık bir diğer tesisin hammaddesi olarak değerlendiriliyor. Biyoetanol üretimi sırasında yan ürün olarak elde edilen şilempe, Biyoetanol Tesisi bünyesinde kurulan Organik Gübre Üretim Tesisinde hammadde olarak kullanılıyor. Bu tesiste farklı kullanım alanlarına ve ürün gruplarına yönelik organik gübre çeşitleri üretiliyor. Tesiste üretilen organik gübre çeşitlerinin pazara arz edilmesi ile birlikte, pazarda organik gübre fiyatları ciddi oranda regüle olurken, uluslararası laboratuvarlardan onaylı olan ürünler, organik tarımı da destekliyor, tarım ürünleri ihracatının arttırılmasına da katkı sağlıyor.



Sürdürülebilir endüstri alanındaki en büyük yatırım


Konya Şeker’in ana faaliyeti olan şeker üretimi yan ürünü melas, Biyoetanol Tesisi hammaddesi olarak kullanılırken, ekonomik değeri oldukça yüksek bir ürüne dönüşüyor. Konya Şeker’in gerçekleştirdiği bu yatırım, ülkenin sürdürülebilir endüstri alanındaki en büyük yatırımlarından biri olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin en büyük üretim kapasitesine sahip Çumra Şeker Entegre Tesisleri bünyesinde bulunan Biyoetanol Tesisi, şeker üretiminden çıkan melası hammadde olarak kullanıyor. Biyoetanol Tesisi etil alkol üretiminden çıkan şilempeyi de Sıvı Organik Gübre Üretim Tesisinde hammadde olarak kullanıyor. Çumra Şeker Entegre Tesislerinde üretim faaliyetlerinin sonucunda çıkan atıklar, atık olarak değil, hammadde olarak değerlendiriliyor. Biyoetanol Tesisinde hammadde olarak kullanılan melastan, fermantasyon ve distilasyon adımlarından sonra etil alkol elde ediliyor. Aynı üretim sürecinde elde edilen şilempe de atık olmaktan kurtarılıp gübre hammaddesi olarak değerlendiriliyor.



“16 çeşit gübre grubu mevcut”


Türkiye’nin şilempe üretimine önemli ölçüde katkı sağladıklarını belirten Çevre ve Biyoetanol Üretim Müdürü Şefika Talibe Deveci, “Sıvı Organik Gübre Üretim Tesisi, başta şilempeyi değerlendirmek için kurulan bir tesis olarak üretime başladı. Şilempenin birçok farklı iz elementle zenginleştirilmesinin bitki için çok daha kıymetli bir hale geldiği görüldü. Biz de, ‘neden elde ettiğimiz bu kıymetli ürünlerle, çiftçimize ve tarımsal verimliliğe katkı sağlamayalım ki’ dedik ve kolları sıvadık. Kalsiyum, bor, çinko, fosfor, potasyum, azot, bor ve kükürtlü gübre çeşitlerimizle çiftçilerimizin başarısına ve mutluluğuna ortak oluyoruz. Bugün 16 farklı içerikli gübre grubumuz mevcut. Çiftçilerimizden gelen talepler doğrultusunda da yeni reçeteler hazırlayıp, piyasaya arz etmek için çalışmalarımız devam ediyor” dedi.



“En çok şilempe Biyoetanol Tesisinde”


Biyoetanol Tesisinde etil alkol üretimi sırasında çıkan şilempenin birçok alanda kullanıldığına dikkat çeken Deveci, “Şilempe, Sıvı Organik Gübre Üretim Tesisimizde, katma değerli son ürün olarak organik ve organomineral gübre haline getirilmektedir. Organik gübrelerin en önemli faydası, toprağın doğal besin içeriğini artırması ve böylelikle bitkinin ihtiyaç duyduğu besin maddelerine ulaşmasını sağlamasıdır. Organik gübre aynı zamanda toprağın yapısını iyileştirir, toprağın su tutma kapasitesini arttırır ve hastalıkların azalması sağlar. Bitki köklerinin besin maddelerini daha iyi emmesine de aracı olur. Kısacası bitkilerin yetişmesi için gerekli olan destekleyici yapının toprakla buluşmasını sağlıyoruz. Dünya genelinde çevre dostu uygulamalar ile tarımın sürdürülebilirliği adına atılan her adım çok kıymetlidir. Bu yüzden organik gübre kullanımı kimyasal gübreye göre oldukça yaygınlaşmaya başlamıştır. Organik gübre üretimi yapan diğer tesislere de en fazla şilempe üretimi bizde olduğu için hammadde noktasında önemli ölçüde katkı sağlıyoruz. Biyoetanol Tesisi’nde deneyimli teknik kadromuz, şilempeden organik ve orgamineral gübre üretilmesi sürecinde her detayı kontrol etmektedir. Ziraat birimimiz sayesinde sahadan gelen yani doğrudan çiftçimizden gelen taleplere ve ihtiyaca göre, toprak analizlerinden çıkan sonuçlara göre şilempe hammaddesi zenginleştirilmektedir. Şilempenin diğer bir kullanım alanı biyogaz tesisleridir. Organik atıkların yeşil enerjiye dönüşümü için kıymetli bir girdidir. Biyogaz tesislerinde şilempe kullanılarak çevre dostu elektrik üretimi yapılmaktadır. Bu alanda Türkiye’nin birçok noktasında bulunan biyogaz tesisine şilempe tedariği sağlanmaktadır” şeklinde konuştu.



“Biovin Fulvia ile tonaj artışına büyük destek”


Biyoetanol Tesisi bünyesinde bulunan Sıvı Organik Gübre Üretim Tesisinde üretilen başlıca gübre grubunun Biovin ve Biovin Plus isimli ürünler olduğuna dikkat çeken Deveci, Fulvia isimli ürünü piyasa yeni çıkardıklarını ve büyük beğeni topladığını aktardı. Ürün hakkında bilgi veren Deveci, “Biovin Fulvia kısa sürede lokomotif bir ürün oldu. İçeriği ile dikkat çeken Biovin Fulvia, çiftçilerimizin tercihleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Tarlada ürün denemeleri tamamlanan ve tescil alınan Biovin Fulvia, çiftçilerimiz tarafından en çok tercih edilen ürünlerimizden biri haline geldi. Türkiye’de sadece bizim üretimimiz olan bu ürün, içerik bakımından oldukça zengin ve piyasada muadili yok. İçerisindeki fulvik asit sayesinde muhteşem bir köklendirici etkisi olan Biovin Fulvia, piyasada adeta domino etkisi oldu. İçeriği 16-17 farklı madde ile zenginleştirilen bu ürünümüz, özellikle şeker pancarı üreten çiftçilerimizi mutlu etti. Uygulama yapılan tarlalarda pancarda hem polar hem de tonaj miktarlarında kayda değer, ciddi artışlar olduğu görüldü. Çiftçimizin istediği hem tonaj miktarını hem de polar miktarını artırdık. Şeker pancarı dışında farklı tarım ürünlerinde de denediğimiz Biovin Fulvia ürünümüzün etkisini görmediğimiz bir alan olmadı. Çok güzel sonuçlar aldık ve almaya da devam ediyoruz. Ziraat ekibimiz de ürünlerin kullanımı ile ilgili çiftçilerimize destek verdi. Tarladan çatala her adımda Konya Şeker misyonuyla hareket etmekteyiz. Yine Biovin ve Biovin Plus isimli gübrelerimiz de en çok tercih edilen yoğun içerikli ürünlerimizdendir. Söz konusu ürünler, tesisin ilk üretime başladığı zamanlardan itibaren piyasada etkinliği kanıtlanmış gübrelerdendir. Ayrıca Konya Şeker’in bir çiftçi kuruluşu olmasından dolayı tüm faaliyetlerde önceliğimiz çiftçimizin memnuniyetidir. Dolayısıyla fiyat politikamızla da çiftçilerimizi destekliyoruz” diye konuştu.



Biyoetanol Tesisinde atıklar hammaddeye dönüştürülüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da müzeleri 600 bini aşkın kişi ziyaret etti Samsun’da farklı temalardaki müzeleri 2025’te 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda ziyaretçi sayılarımızı artırmakta, şehrimizin güzelliklerini herkese tanıtmakta kararlıyız" dedi. Samsun, sahip olduğu müze çeşitliliği ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor. Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki farklı temalardaki 6 müze kentin kültür zenginliğine katkı sunuyor. 2025 yılında bir önceki yıla göre ziyaretçi sayısı yüzde 27,3 artarak 600 bini aşkın ziyaretçi sayısına ulaştı. Ziyaretçiler için tarihi ve kültürel bir deneyim Kurtuluşa giden ilk adımının atıldığı şehir Samsun, müzeleriyle hem geçmişi yansıtıyor hem de ziyaretçilerine yaşayan bir tarih deneyimi sunuyor. Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi, Samsun Kent Müzesi, Havza Atatürk Evi, Bafra Tütün Müzesi, Alaçam Mübadele Müzesi ve Amazon Köyü yılın her dönemi turizm rotalarının durakları arasında yer alıyor. Farklı temalardaki müzeler dikkat çekiyor Birbirinden farklı temalardaki müzeleri ziyaret edenler şehrin tarihine, kültürüne ve sanatına tanıklık ediyor. Atatürk’ün Samsun’a çıkışını anlatan, hem Samsun’un hem de Türkiye’nin simge tarihi değerlerinden Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi yıl boyunca binlerce tarih meraklısını ağırladı. Havza’da bulunan Atatürk Evi’ni ziyaret eden çok sayıda kişi ise Milli Mücadele ruhunu yakından deneyimleme fırsatı buldu. Bafra Tütün Müzesi’ni ziyaret edenler Samsun’un ekonomik ve sosyal hayatında önemli yer tutan tütün kültürünü her yönüyle tanırken Alaçam Mübadele Müzesini ziyaret edenler ise göç ve mübadele döneminin izlerini görme fırsatı yakalıyor. Amazon Köyü ise ziyaretçilerini tarih ve mitolojiyle buluşturuyor. Turizmde ivme hep yukarıyı göstermeli Her yönüyle Odak Samsun vurgusu yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Şehrimiz turizmin her alanında önemli zenginliklere sahip. Doğa, tarih, kültür ve nicesi Biz en başından bu yana Odak Samsun diyerek turizmde yeni bir soluk kazandırmak adına yola koyulduk. Turizmin her alanında ivme yukarıyı göstersin istiyor, bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Müzelerimiz de şehrimizin tarihini ve kültürel değerlerini yansıtan önemli unsurlarımız. Samsun her alanda olduğu gibi müzeler noktasında da zengin bir şehir. Büyükşehir sorumluluğunda bulunan müzelerimizi bu yıl 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Bu rakam, şehrin kültür turizmine olan ilgisinin giderek arttığını, Samsun’un kültür turizminde de yükselen bir marka olduğunu gösteriyor. Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda rakamları artırmakta kararlıyız" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" dedi. Herkesin merakla beklediği ‘Turistik Doğu Ekspresi’ bu sezonki ilk seferi bugün başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin 2025-2026 sezonu ilk seferine uğurlanması dolayısıyla düzenlenecek törene katıldı. Ankara’dan Kars’a hareket edecek Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezon ilk seferi için tarihi Ankara Garı’nda uğurlama töreni gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Bakan Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin bölge turizmine ve ekonomisine katkılar sağladığını ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğunu belirtti. Her yıl yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında trenin; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar verileceği belirtildi. "Turistik Doğu Ekspresi, nostaljik bir deneyim ve keşif yolculuğudur" Turistik Doğu Ekspresi’nin hizmet verdiği dönemden bu zamana kadar kültürel ve ekonomik anlamda Türkiye’ye önemli katkılar sağladığını belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "1949 yılında gerçekleştirdiği ilk seferinden bu yana Doğu Ekspresi, hizmet verdiği her dönemde kültür mirasımızın maddi ve manevi zenginliklerinin izini süren eşsiz bir yol arkadaşı olmuştur. Tam 76 yıldır demir rayların üzerinde, nice özlemin ardından gelen kavuşmaların sıcaklığını, dostlukları, hatıraları ve duyguları yüreklerimize taşımıştır. Turistik Doğu Ekspresi ise bu 76 yıllık yolculuğun mirasını devralarak, 2019 yılında seferlerine başladığı günden bu yana Anadolu’nun büyüleyici güzelliklerini raylar üzerinde bir masal gibi sunmaktadır. Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik bu rota, yolcularına karla kaplı dağların, derin vadilerin, tarihi dokunun ve kültürel zenginliklerin kartpostal tadında manzaralarını hediye etmektedir. Turistik Doğu Ekspresi, sadece bir tren yolculuğu değil, sanki zamanda yolculuğa çıkmış hissi uyandıran nostaljik bir deneyim, bir keşif yolculuğudur. Doğu Ekspresi’nin; Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik büyülü rotasına ek olarak, 29 Mayıs 2019 tarihinde yepyeni bir anlayışla, daha konforlu, daha zengin ve daha etkileyici bir deneyim sunmak üzere ‘Turistik Doğu Ekspresi’ni sefere koymuştuk. O günden bu yana da Türkiye’mizin eşsiz kültürünü, nefes kesen doğal güzelliklerini ve köklü tarihi mirasını dünyaya tanıtmanın en özel, en etkileyici araçlarından biri olarak yoluna devam ediyor. Özellikle gençler, doğa, fotoğraf tutkunları ve farklı bir tatil arayışındaki her yaştan yolcuya, yüksek kalitede, sıra dışı ve unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. 2019’daki ilk seferinden bugüne kadar 81 binin üzerinde yolcumuz bu eşsiz yolculuğu yaşadı, Anadolu’nun ruhunu keşfetti" şeklinde konuştu. "Yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Turistik Doğu Ekspresi’nde seyahat edecek vatandaşların Türkiye’nin doğal ve tarihi mirasını fazlasıyla yaşayacaklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresimiz, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunacak. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız. Ekspresimiz; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı verecek. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerimizin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerimize bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediyoruz. İlk etapta, bugünkü ilk seferde 40, 26 Aralık’taki seferde ise 40 olmak üzere toplam 80 öğrencimizi Turistik Doğu Ekspresi’nde misafir edeceğiz. Şubat ayındaki son iki trende de 80 öğrencimizle birlikte, sezonda toplam 160 öğrenciyi bu unutulmaz yolculukla buluşturmuş olacağız" diye konuştu. "Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz" Turistik Doğu Ekspresi’nin herkesin deneyimlemesi gerektiğini ifade eden trenin ilk yolcularından biri olan Esra Aksoy ise, "Çok heyecanlıyız. Manisa Turgutlu’dan geliyoruz. İnşallah keyifli oluruz. Manisa’dan çıkıp Türkiye’nin öbür ucunu görmek bizi heyecanlandırıyor. Bir dahaki sefere çocuklarla tekrarlarız inşallah. Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz. Şehitliği ziyaret etmek istiyoruz. Tarihi yerleri ziyaret etmek istiyoruz. Vakit kaybetmeden bu heyecanı, bu ortamı yakalasınlar. Herkesin yeni yılını kutluyorum. Bütün herkese iyi yolculuklar diliyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta güvenlik altyapısı güçleniyor: İlk karakol Ardıçlı’ya Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. İlçede toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale sağlamak amacıyla hayata geçirilen karakol projelerinin ilkini Ardıçlı Mahallesi’nde başlatıyor. Başkan Vekili Can Aksoy, "ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale edebilmek amacıyla planlanan karakol projelerinin ilki Ardıçlı Mahallesi’nde hayata geçiriliyor. Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, Ardıçlı Mahalle Muhtarı Mustafa Kalem ve ilçe protokolü ile birlikte yapımı devam eden karakol binasında incelemelerde bulundu. Başkan Vekili Aksoy, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. İnceleme sırasında değerlendirmelerde bulunan Başkan Vekili Can Aksoy, vatandaşların huzur ve güvenliğini önceleyen projeleri kararlılıkla hayata geçirdiklerini belirterek, "Ardıçlı Mahallemizde başlattığımız bu proje, ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi’nin, ilçenin farklı noktalarında yeni karakol projelerini hayata geçirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü ifade edildi.